Engin

Gündem dışı Merhaba arkadaşlar, Bursa'da inşaat elektriği işinde çalışacak usta veya bu işten anlamasa bile eli çekiç, matkap tutabilecek nitelikte eleman arayan bir tanıdığım var. Aklıma forumda iş arayan arkadaşlar olduğu geldi, ilgilenen olursa bana özelden yazabilir. Herkese hayırlı akşamlar, hangi aşamada olursa olsun cevap bekleyenlere en kısa zamanda olumlu cevaplar gelmesini dilerim.

Teşekkür ederim hocam, herkes en iyi bildiği işi en iyi şekilde yaparmış. Bunların nasibi de ortada... Bu arada sanırım ya bu sene komisyon sayfasını kapatacaklar ya da kurum kurum inceleyip aşamalı sonuç giriyorlar. Çünkü bizim üniversiteden sonucu açıklanmayan sadece bir kişi kaldı. Sona kalan 5 kişiydik. Birer ikişer hafta arayla hepimize ret geldi.

Merhaba arkadaşlar, birkaç saat önce baktığımda inceleniyordu şimdi ise RET kararı verildiği yazıyor. Sanırım yeni yükleme yapıldı. Mor beyin mağduru olmama rağmen sanırım banka ve çocuğun okulunu bahane ettiler. Çok şükür hem belirsizlik sona erdi hem de Cenabı Allah bu insancıklara karşı olası bir minnet duygusunu bitirdi.

Geçmiş olsun, inşallah en kısa zamanda mahkemeden dönersiniz. Anlaşılan göreve iade edilmeyen epey morbeyin mağduru varmış. Kendine yakın olan yahut adamını bulan morbeyinciler mağdur ve KHK ile iade. Bizim gibi adamı olmayanlar yahut olsa bile tenezzül etmeyenler mağdur değil. Ne diyelim bunun bir de öteki dünyası var. Mahkeme-yi Kübra'da anlaşılır elbet kim mağdur, kim mağrur!

Geçmiş olsun, ben de sizin gibi morbeyin mağduruyum. 8 ay hapisten sonra beraat ettim. İlk derece mahkeme 45 bin civarı tazminata hükmetti, şu an dosyam İstinafta. Sizin tazminat sürecini biraz açar mısınız? Yargıtay ret derken önceki mahkemelerin verdiği 36 bini mi reddetti?

Sayın @Karagöz ve değerli arkadaşlar 1. Soruya "sorgusuz, sualsiz ve tazminatsız" ibaresini eklersek nasıl olur? 1-OHAL KHK'ları ile binlerce devlet çalışanının sorgusuz, sualsiz ve tazminatsız işlerinden çıkarıldığını biliyor musunuz?

@Leviathan ve değerli arkadaşlar, Hemen hepimiz mevcut düzen devam ettiği müddetçe normal hukuk şartlarının geçerli olmayacağını biliyoruz. Ben adli/idari bütün başvurularımda yarın bu memlekete gerçek hukuk geldiğinde hiçbir hak kaybı yaşamamak için mevcut aksaklıklara ve hak kayıplarına değiniyorum. Aksi halde hukuk geri geldiğinde zaman aşımına uğramak yahut itiraz etmemişsin iddiasına muhatap olmak gibi bir durumla karşılaşabileceğimizden korkuyorum. Nitekim gerek 80 sonrası gerekse 28 Şubat sonrası hukuk mücadelesini devam ettirenler haklarının tamamını elde ettiler ancak hukuk mücadelesini terk edenler haklarının ancak bir kısmını alabildiler.

Anayasa Mahkemesinin ilgili iptal kararından anladığım kadarıyla kamudan ihraç esas tedbir buna bağlı gelisen/uygulanan tedbirler ek yahut temel tedbirin zorunlu sonucu kabul ediliyor. Emin olmamakla birlikte temel tedbir olarak özellikle belirtilmeyen sonraki her tedbir ek tedbir kapsamında kabul edilir diye düşünüyorum. Hukuki boyutunu bilen yahut yorumlayabilecek arkadaşların görüşünü ben de merak ediyorum.

Merhaba, Komisyona ilave tedbirlerle ilgili dün verdiğim dilekçede 1. Hususi pasaportlarımızın iptali 2. Doçentlik başvurusu yapamama 3. Göreve iade durumunda tazminat talep edememe Gibi KHK'larda geçen ek tedbirlerin iptalini ayrıca her ne kadar KHK'larda açıkça belirtilmese de kurumlarca uygulamada ortaya konan SGK kaydı düşülmesi, vakıf üniversitelerinde calistirilmama gibi ek tedbirlerin de kaldırılmasını talep ettim.

Ben de 672' den bekliyorum. Beraat edeli 2 yılı geçti, üstelik morbeyin mağdurlarından biriyim, hala bekl(etil)iyorum. Bildiğim bekleyen (60 civarı ihraçtan) 3-4 kişi var bizim üniversiteden.

Merhaba kader arkadaşlarım, Yazacak çok bi şeyim olmasa da eski forumdan beri her sayfayı okumaya gayret ediyorum. Son günlerde yapılan yorumları okudukça hep aklıma geldiğinden şu hikayeyi sizinle paylaşmak istedim : Her İşte Bir Hayır Vardır ! Bir zamanlar Afrika'daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itbaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde götürürdü. Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi: "Bunda da bir hayır var!" Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve kralın baş parmağı koptu. Durumu gören arkadaşı her zamanki sözünü söyledi: "Bunda da bir hayır var!" Kral acı ve öfkeyle bağırdı: "Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?" Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırdı. Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyordu. Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine götürdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlardı ki, kralın başparmağının olmadığını farkettiler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü şeyler geleceğine inanıyorlardı. Bu korkuyla, kralı çözdüler ve salıverdiler. Diğer adamları ise pişirip yediler. Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zindana koştu ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı. "Haklıymışsın!" dedi. "Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum. Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi." "hayır" diye karşılık verdi arkadaşı. "Bunda da bir hayır var." "Ne diyorsun Allah aşkına?" diye hayretle bağırdı kral. "Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir." "Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve gördüğün gibi benim parmaklarım da tam. "

Google Chrome vb'den Opera'ya geçmiş olabilirsiniz. Opera'da açtığınız komisyon sayfası siz özellikle kapatmadikca sürekli açık kalıyor. Şifre ile uğraşmak istemeyenler için pratik bir uygulama.