İçeriği gör

Arama

'araştırma merkezi' Etiketi • Arama Sonucu.



Gelişmiş Arama

  • Etiketlere Göre Ara

    Aralarına virgül koyarak ekleyin
  • Yazara Göre Ara

İçerik Türü


Forumlar

  • OHAL KHK ve FETÖ Mağdurları
    • Gündem ve Gelişmeler
    • Kurumlar ve İhraçlar
    • Kabul Kararı Alanlar Forumu
    • Ret Kararı Alanlar Forumu
    • Serbest Forum
    • İdari Davalar • Emsal Kararlar • Dilekçeler
    • İdari Dava Emsal Kararlar
    • İdari Dava Dilekçeleri
    • Ceza Davaları • Emsal Kararlar • Dilekçeler
    • Ceza Davası Emsal Kararlar
    • Ceza Davası Dilekçeleri
    • Basında KHK Haberleri
    • Anket • Araştırma • Arşiv
    • İstek & Öneri
    • Hakkında • Yardım
  • Gündem Dışı Mahallesi's Forumlar
  • BM İnsan Hakları Komitesi Başvuruları's Forumlar

Kategoriler

  • Fetö Soruşturmaları
  • Görüş ve Mütalaalar
  • KHK Mağdurları
  • Köşe Yazıları

Kategoriler

  • KHK Mağdurları
  • Açık Oturum / Tartişma
  • Haber - Söyleşi
  • Panel - Sempozyum
  • Gündem Dışı Mahallesi's Videolar
  • BM İnsan Hakları Komitesi Başvuruları's Videolar

Sonuç Konumu

Sonuçlarda Ara


Oluşturma Tarihi

  • Başlama

    Bitiş


Son Güncelleme

  • Başlama

    Bitiş


Şuna göre filtrele...

Katılım

  • Başlama

    Bitiş


Üye Grubu


KHK


Kurum


Kriterler


Komisyon Kararı


İdari Süreç


Adli Süreç

9 sonuç bulundu

  1. İyi günler, MSB araştırma Merkezine atananlarla ilgili olarak bilgi paylaşımı yapmak için bu başlığı açmak zorunda kaldım. Zorunda kaldım diyorum çünkü; bu güne değin Araştırma Merkezlerine atanan onca personel olmasına rağmen kimseye ve hiç bir yerde tam manasıyla bilgiye ulaşamıyorum. Bu başlık altında tecrübe edeceğim hususları paylaşmaya çalışacağım.
  2. Araştırma merkezine atanıp, eski görevine dönmek için dava açan ve davası devam eden herkesin mutlaka, davanın görüldüğü mahkemeye göndermesi gerektiğini düşündüğüm bir dilekçedir. Başlık kısmını ve davacı kısmını davanızın devam ettiği mahkemeye göre düzeltmeyi unutmayınız. ANKARA NÖBETÇİ BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMEK ÜZERE ANKARA …. İDARE MAHKEMESİ’ NE DOSYA NO: İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN (DAVACI): DAVALI: KONU: Görülmekte olan davanın esasını etkileyecek bir gelişme olarak; Ankara 15. İdare Mahkemesinin …… tarihli, E.: 2022/….. K.: 2022/….. sayılı kararının ve davalı idarenin savunmasının tek dayanağı olan 7075 sayılı Kanunun 10/A maddesinin Anayasa Mahkemesince tüm üyelerinin oy birliğiyle iptal edilmesinin ve ek beyanımın sunulmasıdır. AÇIKLAMALAR: 1. Ankara ….. İdare Mahkemesinin ………… tarihli, E.: 2022/…. K.: 2022/…. sayılı kararının gerekçesi ve dayanağı, davalı idarenin dava dosyasında sunduğu bütün savunmalarındaki tek dayanağı; 7075 sayılı OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulmasına Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun, “Türk Silahlı Kuvvetleri ile genel kolluk kuvvetleri personeli ve Dışişleri Bakanlığı diplomatik kariyer memurlarına ilişkin kararların uygulanması” başlıklı 10/A maddesidir. 2. Söz konusu, 7075 sayılı OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulmasına Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun, “Türk Silahlı Kuvvetleri ile genel kolluk kuvvetleri personeli ve Dışişleri Bakanlığı diplomatik kariyer memurlarına ilişkin kararların uygulanması” başlıklı 10/A MADDESİNİN TAMAMI, ANAYASA MAHKEMESİNİN E: 2018/137, K: 2022/86 SAYILI VE 30/6/2022 TARİHLİ KARARI İLE TÜM ÜYELERİNİN OY BİRLİĞİYLE İPTAL EDİLMİŞTİR. 3. İptal kararı 12.01.2023 tarih ve 32071 sayılı Resmi Gazetede, Anayasa Mahkemesi Resmi İnternet sitesinde “Kararlar Bilgi Bankası”, “Norm Denetimi” başlığı altında yayınlanmıştır. Söz konusu karar gereği; https://www.mevzuat.gov.tr adresinden ulaşılabilen 7075 sayılı Kanundan 10/A maddesi çıkartılmış ve gerekli açıklamalar kanunun ilgili kısmına işlenmiştir. Söz konusu karar incelendiğinde; sayın mahkemenin istinafa konu kararı ve davalı idarenin bütün savunmalarının tek gerekçesi ve tek olan 7075 sayılı kanunun 10/A maddesi, Anayasanın 13., 20., 36., 38. ve 118. numaralı maddelerine aykırı olduğundan iptal edilmiştir. Anayasa mahkemesinin iptal gerekçeleri söz konusu kararın 462-482 nci maddelerinde açıklanmaktadır. 4. Anayasanın, “Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi” başlığı altında düzenlenen 152 nci maddesindeki; “Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.” şeklindeki kural Anayasa Mahkemesi'nin verdiği iptal kararlarının, bu karardan önce açılmış bulunan ve bakılmakta olan davalarda uygulanması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. 5. Mevcut durumda, dava konusu atama işleminin yasal dayanağı kalmamıştır. 6. SONUÇ VE TALEP ; Tüm bu hususlar birlikte değerlendirilmesi, mevcut gerçekler, Anayasa Hükümleri ve Anayasa Mahkemesi Kararı gereğince; Yasal ve hukuki hiçbir dayanağı kalmayan, Ankara …. İdare Mahkemesinin …. tarihli, E.: 2022/…. K.: 2022/…… sayılı kararının istinaf kanun yoluyla kaldırılmasını ve iptalini, haklı davamın kabulü yönünde karar verilmesini arz ve talep ederim. .................Tarih
  3. Araştırma Merkezlerine atanmayı düzenleyen 7075 sayılı kanunun 10/A maddesinin AYM kararıyla iptali üzerine EGM personeli, MSB Personeli, Jandarma, Dışişleri Bakanlığı personelinin eski mesleğe atanmak için kurumlarına verebileceği dilekçe örneği ek olarak sunulmuştur.10_A Sonrası Başvuru.docx 10_A Sonrası Başvuru.docx
  4. Anayasa Mahkemesi 7075 Sayılı Kanunun (7145 sy Kanun Madde 23 ile Değiştirilen) 10/A Maddesini İptal Etti. AYM, yasal dayanağı 7075 sayılı kanunun 10/A maddesi olan ve OHAL Komisyonu tarafından göreve iade edilen Emniyet, Jandarma ve Asker personelin Bakan takdiriyle Araştırma Merkezlerinde istihdam edilmesine yönelik kanun maddesini iptal etti. AYM ESAS: 2018/137 Birleşeni E.2021/106 (7333 sayılı Kanun’un dava konusu 11., 20. ve 23. maddelerine ilişkin davalar birleştirilmiştir) Kanun Metni: Gerekçeli kararın açıklanmasını bekliyoruz. İçişleri Bakanlığının Cumhurbaşkanlığına görüş sorduğu bilgisi mevcut.
  5. OHAL Komisyonu kararıyla göreve iade olan yada mahkeme kararıyla kamu görevine iade kararı alan kişilerden MSB, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Dış İşleri Bakanlığı personeli olanların eski görevlerine değil de araştırma merkezi kurularak buralara memur olarak atanmalarıyla ilgili olan 7075 sayılı kanunun 107A maddesi tamamen iptal edildi. Bunun yanında OHAL komisyonu kararıyla yada mahkemeyle kamu görevine dönenlerin tazminat istemesini engelleyen 7075 sayılı kanunun 10 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının son cümlesi de iptal edildi. Karar bu gün yayınlandı. Kararın çıkmasına neden başvuruyu yapan Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri Engin ALTAY, Özgür ÖZEL, Engin ÖZKOÇ başta olmak üzere dilekçede imzası bulunan diğer 135 milletvekiline yalnız bırakmadıkları, adaletsizliğe karşı durdukları, hukuksuzlukla mücadelede verdikleri destek için Teşekkür ederim. Mücadeleye devam. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/01/20230112-3.pdf https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/ND/2022/86 2022-86-nrm.docx
  6. T.C. ANKARA 12. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/561 KARAR NO : 2020/302 DAVACI : ……………………… VEKİLLERİ : …………………………. DAVALI : Milli Savunma Bakanlığı /ANKARA VEKİLİ: …………………… - Aynı yerde DAVANIN ÖZETİ : Piyade Binbaşı olarak görev yapmakta iken 679 sayılı KHK gereğince kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İnceleme Komisyonu kararı ile kamu görevine iade edilmesi üzerine 7075 sayılı Kanun'un 10/A maddesi uyarınca Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Ankara Tedarik Bölge Başkanlığı Araştırma Merkezine "Araştırmacı" kadrosuyla atanmasına ilişkin ……… tarih ve ……………… sayılı yazı ile bildirilen işlemin iptali ile kazanılmış hakları esas alınarak atanması gereken rütbe, kademe ve derecesine uygun tüm özlük haklarının iadesi ve mali haklarının tarafına ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından kamu görevine iadesine ilişkin verilen kararların Kuvvet Komutanlıklarına gönderildiği, mevzuat hükümleri gereği iadesine karar verilen personelden Kuvvet Komutanlıklarından gelen teklif üzerine eski kadro, rütbe ve unvanlarına atamasının yapılması uygun görülmeyen personelin 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 10/A maddesi kapsamında araştırmacı/memur unvanıyla Milli Savunma Bakanlığı Ankara Tedarik Bölge Başkanlığı Araştırma Merkezine atamasının yapıldığı, işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Ankara 12. İdare Mahkemesi'nce, duruşma için taraflara önceden bildirilen 18/02/2020 günü davacı vekili Av. ………… ile davalı idare vekili Av. ……….'nın geldiği görüldü. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilip dinlendikten sonra duruşmaya son verildi. Dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü: Dava; Piyade Binbaşı olarak görev yapmakta iken 679 sayılı KHK gereğince kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İnceleme Komisyonu kararı ile kamu görevine iade edilmesi üzerine 7075 sayılı Kanunun 10/A maddesi uyarınca Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Ankara Tedarik Bölge Başkanlığı Araştırma Merkezine "Araştırmacı" kadrosuyla atanmasına ilişkin ………. tarih ve ……………. sayılı yazı ile bildirilen işlemin iptali ile kazanılmış hakları esas alınarak atanması gereken rütbe, kademe ve derecesine uygun tüm özlük haklarının iadesi ve mali haklarının tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un "Kararların uygulanması" başlıklı 10. maddesinde; "Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarılan ya da ilişiği kesilenlere ilişkin başvurunun kabulü hâlinde karar, kadro veya pozisyonunun bulunduğu kuruma, yükseköğretim kurumlarında kamu görevinden çıkarılan öğretim elemanları için Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına bildirilir. Kamu görevine iade edilmesine karar verilenlerin eski kadro veya pozisyonuna atanması esastır. Ancak müdür yardımcısı veya daha üstü ile bunlara eşdeğer yöneticilik görevinde bulunmakta iken kamu görevinden çıkarılmış olanların atamalarında, söz konusu yöneticilik görevlerinden önce bulundukları kadro ve pozisyon unvanları dikkate alınır. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına bildirilenlerin atama teklifleri; Ankara, İstanbul, İzmir illeri dışında ve 2006 yılından sonra kurulan yükseköğretim kurumlarına öncelik verilmek kaydıyla, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından kamu görevinden çıkarıldığı yükseköğretim kurumu haricinde tespit edilecek yükseköğretim kurumlarından birine önceki kadro unvanlarına uygun olarak on beş gün içinde yapılır. Kurumlar, bildirim veya atama teklif tarihini takip eden otuz gün içerisinde atama işlemlerini tamamlar. Bu kapsamda yer alan personele ilişkin kadro ve pozisyonlar, ilgililere ilişkin atama onaylarının alındığı tarih itibarıyla diğer kanunlardaki hükümlere bakılmaksızın ve başka bir işleme gerek kalmaksızın ilgili mevzuatı uyarınca ihdas, tahsis ve vize edilmiş sayılır. Söz konusu kadro ve pozisyonlar, herhangi bir şekilde boşalmaları hâlinde başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. Atama emri, ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere tebliğ edilir. Tebliğ tarihini takip eden on gün içerisinde göreve başlamayanların bu maddeden doğan atanma hakkı ile mali hakları düşer. Kamu kurum ve kuruluşları atama ve göreve başlatma işlemlerinin sonucunu, işlemlerin tamamlanmasını takip eden on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirirler. İlgililerin kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin kanun hükmünde kararname hükümleri, bu fıkrada belirtilen kişiler bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış sayılır. Bu kapsamda göreve başlayanlara, kamu görevinden çıkarılma tarihlerini takip eden aybaşından göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenir. Bu kişiler, kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz...." hükmüne; "Türk Silahlı Kuvvetleri ile genel kolluk kuvvetleri personeli ve Dışişleri Bakanlığı diplomatik kariyer memurlarına ilişkin kararların uygulanması" başlıklı 10/A maddesinde; (1) Terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilmesi sebebiyle kamu görevinden, meslekten veya görevden çıkarılan ya da ilişiği kesilen subay, astsubay, uzman jandarmalar ile Emniyet Genel Müdürlüğünde emniyet hizmetleri sınıfına tabi olanlar ve Dışişleri Bakanlığı diplomatik kariyer memurlarından; haklarında mahkemeler tarafından göreve iade mahiyetinde karar verilenler ile Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından başvurunun kabulü kararı verilenlerden, eski kadro, rütbe veya unvanına atanması ilgili bakan onayı ile uygun görülmeyenler ilgisine göre Milli Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı bünyelerinde kurulan araştırma merkezlerinde bu madde esaslarına göre istihdam edilir. (2) Birinci fıkra kapsamında bulunanlardan binbaşı ve üstü rütbelerde olanlar ile emniyet hizmetleri sınıfında bulunan her sınıftaki emniyet müdürlerinin atamaları araştırma merkezlerindeki araştırmacı unvanlı kadrolara, diğerlerinin atamaları ise Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine ilgisine göre İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından tespit edilen araştırma merkezlerindeki diğer kadrolara, kararların bildirimini takip eden otuz gün içinde ilgili bakan onayıyla yapılır. Bunlara ilişkin kadrolar başka bir işleme gerek kalmaksızın ilgili mevzuatı uyarınca atama onayının alındığı tarih itibarıyla ihdas, tahsis ve vize edilmiş sayılır. Söz konusu kadrolar herhangi bir sebeple boşalmaları hâlinde iptal edilmiş sayılır. (3) Atama emri, ilgili bakanlık tarafından 7201 sayılı Kanun hükümlerine göre ilgililere tebliğ edilir. Tebliğ tarihini takip eden on gün içerisinde göreve başlamayanların atanma hakkı düşer. İlgili bakanlık atama ve göreve başlatma işlemlerinin sonucunu, işlemlerin tamamlanmasını takip eden on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirir. (4) Bu madde kapsamında araştırma merkezlerinde göreve başlayanlara, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihi takip eden aybaşından göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları eski kurumları tarafından ödenir. Bu kişiler, kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz. Mahkeme kararları saklı kalmak üzere, ilgililerin kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin kanun hükmünde kararname hükümleri, bu madde kapsamında yer alanlar bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış sayılır. (5) Bu madde uyarınca atananlara, eski kadro, rütbe veya unvanlarına ilişkin atama onayının tebliği tarihi itibarıyla almaya hak kazandıkları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar, makam, görev ve temsil tazminatları, ek ödeme ile diğer mali hakları (ilgili mevzuatı uyarınca fiilî çalışmaya bağlı yapılan ödemeler, tayın bedeli, fazla mesai ücreti ile fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplamının net tutarının (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır), atandıkları yeni kadroları için öngörülen aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar, makam, görev ve temsil tazminatları, ek ödeme ile diğer mali hakları (ilgili mevzuatı uyarınca fiilî çalışmaya bağlı yapılan ödemeler, tayın bedeli, fazla mesai ücreti ile fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplamının net tutarından fazla olması hâlinde aradaki fark tutarı, farklılık giderilinceye kadar herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir. (6) Bu madde kapsamına giren personel, önceki statülerinden kaynaklanan rütbe, unvan, kimlik ve sosyal haklarını kullanamaz, emniyet hizmetleri sınıfındakiler ile Dışişleri Bakanlığı diplomatik kariyer memurları hariç olmak üzere muvazzaf askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılır ve bunların 21/4/2004 tarihli ve 5143 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İlk Nasıp İstihkakına İlişkin Kanun kapsamında verilen silahları irat kaydedilir. Talepte bulunanların Ordu Yardımlaşma Kurumu üyelikleri devam eder. (7) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Komisyon tarafından başvurunun kabulü kararı verilenler hakkında da bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde bu maddedeki usul ve esaslar çerçevesinde yeniden işlem tesis edilebilir. (8) Araştırma merkezlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, kurulacağı iller, çalışma usul ve esasları ve diğer hususlar ilgili bakanlık tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir. Bakan onayı ile Ankara dışında araştırma merkezlerine bağlı çalışma grupları oluşturulabilir. (9) Bu madde kapsamında araştırma merkezlerine atananlar hakkında 10 uncu ve geçici 3 üncü madde hükümleri uygulanmaz. (10) Bu madde hükümlerine göre araştırma merkezlerine atanan personelden ilgili mevzuat uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki kadro veya pozisyonlara atananlara, beşinci fıkraya göre ödenen fark tazminatının aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödenmesine devam olunur. (11) Bu madde kapsamındaki personelin mali ve sosyal haklarına ilişkin konularda ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye, uygulamayı yönlendirmeye ve gerekli düzenlemeleri yapmaya Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir. (12) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ilgili bakanlıkça belirlenir." hükmüne yer verilmiştir. Milli Savunma Bakanlığı'nın 7075 sayılı Kanun Kapsamında Oluşturulacak Araştırma Merkezleri Yönetmeliği'nin "Araştırmacı unvanlı kadrolara atanacak personel" başlıklı 8. maddesinde; "ikinci maddede belirtilen personelden binbaşı ve üstü rütbelerde olup göreve iade mahiyetindeki mahkeme kararlarının veya başvurunun kabulüne ilişkin komisyon kararlarının Bakanlığa tebliğini müteakiben eski kadro veya rütbesine atanması Bakan onayı ile uygun görülmeyen personele ait özlük/şahsi dosyaları ile işe ilk girişinden itibaren tüm hizmetleri gösterir atamaya esas hizmet belgesi, Kuvvet Komutanları tarafından Bakanlığa gönderilir. Personel hakkındaki kamu görevine iade kararının Bakanlığa tebliğini takip eden otuz gün içinde araştırma merkezlerindeki araştırmacı unvanlı kadrolara Bakan onayı ile atanır." düzenlemesi yer almaktadır. Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, Kara Kuvvetleri Komutanlığı …. Kolordu ….Hudut Alayı …. Hudut Tabur Komutanlığı'nda Piyade Binbaşı olarak görevli iken 679 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun …… tarih ve ……….. sayılı kararı ile göreve iadesine karar verilmesi üzerine ,7075 sayılı Kanunun 10/A maddesi uyarınca Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Ankara Tedarik Bölge Başkanlığı Araştırma Merkezine "Araştırmacı" kadrosuyla atanmasına ilişkin ………tarih ve …….. sayılı yazı ile bildirilen işlemin iptali ile kazanılmış hakları esas alınarak atanması gereken rütbe, kademe ve derecesine uygun tüm özlük haklarının iadesi ve mali haklarının tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 7075 sayılı Kanun kapsamında yapılan düzenleme ile Terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilmesi sebebiyle kamu görevinden, meslekten veya görevden çıkarılan ya da ilişiği kesilen subayların haklarında mahkemeler tarafından göreve iade mahiyetinde karar verilenler ile Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından başvurunun kabulüne karar verilenlerin, eski kadro, rütbe veya unvanına atanmalarının esas olduğu, eski kadro veya rütbesine atanması Bakan onayı ile uygun bulunmayanların ise araştırmacı kadrolarına atanabileceği açıktır. Yukarıya alınan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu'nca kamu görevine iade edilmesi uygun görülen personelin, eski görev yerine döndürülüp döndürülmeyeceği, diğer bir anlatımla personelin eski kadro, rütbe veya unvanına atanması konusunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu şüphesiz ise de, takdir yetkisinin kullanımı sınırsız olmayıp, bu yetkinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun kullanılması gerektiği de açıktır. Bakılan uyuşmazlıkta, 679 sayılı KHK ile kamu görevinden ihraç edilen davacının Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na görevine iade telebiyle yapmış olduğu başvuru sonucunda OHAL İnceleme Komisyonunun …….. tarih ve ……… sayılı kararında; "UYAP'tan temin edilen bilgilerde başvurucu hakkında …….. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ……… sayılı soruşturmasında, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan ……… tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile yapılan yazışmalardan davacı hakkında terör örgütleri ile Milli Güvenlik Kurulunca Devletin Milli Güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya guruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatını ortaya koyan herhangi bir bilgi ve belge elde edilemediği" gerekçesi ile başvurusunun kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; her ne kadar davalı idarece davacının önceki görevine iade edilmesinin uygun görülmediği, dava konusu işlemin takdir yetkisi çerçevesinde tesis edildiği görülmekte ise de, davacının eski kadro, rütbe ve unvanına atanmamasının uygun görülmemesine yönelik olarak somut herhangi bir bilgi veya belge ortaya konulmadığından, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun ……… tarih ve ………. sayılı kararıyla kamu görevine iade edilen davacının, Ankara Tedarik Bölge Başkanlığı bünyesinde kurulan araştırma merkezine araştırmacı olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan hukuka aykırılığı yargı kararı ile saptanan işlemler nedeniyle ilgililerin uğradıkları zararın tazmini Anayasanın 125. maddesi uyarınca zorunlu olduğundan, davacının uyuşmazlık konusu atama işlemi nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davacıya ödenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin iptaline, davacının kazanılmış hakları esas alınarak atanması gereken rütbe, kademe ve derecesine uygun tüm özlük haklarının iadesi ve mali haklarının tarafına ödenmesine ilişkin isteminin kabulüne, yoksun kaldığı parasal haklarının davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 484,25 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 2.590,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, posta ücreti avansından artan miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere, 19/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan Üye Üye Araştırma Merkezi Atama İptal Kararı - TSK.docx
  7. Araştırma merkezine atamanın iptali ve yürütmeyi durdurma istemli aaçılan davada Ankara İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yürütmedurdurma1.pdf
  8. Yürütmeyi durdurma ve duruşma istemlidir ........ NÖBETÇİ İDARE MAHKAMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA DAVACI : ADRES : VEKİLİ : DAVALI : İçişleri Bakanlığı KONU : İçişleri Bakanlığının, Araştırma Merkezi isimli birime Araştırmacı kadrosuyla şahsımı atamasına dair şekil/konu/sebep/amaç yönlerinden açıkça hukuka aykırı işlemin İPTALİ, öncelikle gecikilmesi halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğabileceğinden, 2577 sayılı İYUK’nun 27/2,4 ve 16 ıncı maddeleri uyarınca karşı tarafın savunması beklenmeksizin veya savunma sürelerinin kısaltılması, gerekirse memur eliyle tebligat işlemlerinin yapılması suretiyle YÜRÜTMENİN DURDURULMASI, incelemenin DURUŞMALI yapılması istemidir. İPTAL SEBEPLERİ: Olay özeti; 1. 20XX yılında Polis Okulundan mezun olarak Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) emrinde ………………. unvanıyla ve …….. sicil sayısıyla ……… iline tayin edilerek görevine başladım. Adli veya İdari anlamda en ufak bir ceza almadan şerefimle ve namusumla ülkeme hizmet ettim. Olumlu sicillerim nedeniyle ek göstergelerle ödüllendirildim ve mesleğimde göstermiş olduğum üstün başarılar nedeniyle farklı kamu kurumları tarafından defalarca manen ve maddeten taltif edildim. 201.. yılı ……… ayı itibariyle, EK1’de sunulduğu gibi ……… İli Emniyet Müdürlüğünde …………. rütbesinde görevliyken …/… memuriyet kademe ve derecesine, …… ek göstergeye sahip durumda ve Emniyet Hizmetleri sınıfına ödenen Fazla Çalışma Ücreti, Tayin Bedeli, Özel Hizmet Tazminatı, Ek Ödeme (666 KHK) gibi ödeme kalemlerini hak olarak kazanmış durumdaydım. 15 Temmuz Hain Darbe Girişiminin ardından ….. sayılı KHK ile memuriyetten ihraç edildim ve sonrasında da FETÖ/PDY terör örgütüyle hiçbir bağlantımın olmadığı anlaşıldığından öncelikle ………… CBS’nin 2019-…….. sayılı “kovuşturmaya gerek olmadığına” dair kararıyla aklandım, sonrasında da OHAL Komisyonunun EK2’de sunulan ………. tarihli ve ………… sayılı iade kararıyla görevime iade edildim. OHAL Komisyonunun iade kararının usulüne uygun olarak uygulanması gerekirken, İçişleri Bakanlığı, beni ………….. tarihinde Ankara’ya çağırarak EK3’te sunulan atama emri ile Araştırma Merkezi Müdürlüğü isimli bir birime 5. derece 3. kademe hak, aylık ve emekli müktesebiyle 5. derece Memur (Ş) olarak atadığını tebliğ etmiştir. EK3’te belirtilen bu kararın Yürütmesinin Durdurularak, hakkımdaki OHAL dönemindeki kararların, 8/3/2018’de yayınlanan 7075 sayılı kanunun 10. maddesinin 1. fıkrasında belirtildiği gibi “tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış” sayılması ve yine aynı kanunun öngördüğü gibi ihraçtan önce görev yaptığım …….. İl Emniyet Müdürlüğü emrinde …………. olarak görevlendirilmem gerekmektedir. Hukuka Aykırılıklar 2. OHAL döneminde hatayla ihraç edildiği belirlenen ve sonrasında göreve iade edilen kişiler hakkında 8/3/2018’de yayınlanan 7075 sayılı kanunun 10. maddesinin 1. fıkrası, “Kamu görevine iade edilmesine karar verilenlerin eski kadro veya pozisyonuna atanması esastır” demektedir. Aynı fıkrada ayrıca “İlgililerin kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin kanun hükmünde kararname hükümleri...belirtilen kişiler bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış sayılır” buyurulmaktadır. Fakat EK3 belgesiyle yapılan atamada benim için öngörülen 5. derece 3. kademe hak, aylık ve emekli müktesebiyle 5. derece Memur (Ş) kadro ve görevi, açıkça sosyal, idari ve mali özlük haklarımın AŞIRI oranda azalmasına neden olmuştur. Çünkü bu görevlendirme sonrasında, haksız ihracımdan önceki ………… rütbesi, gelecekte hak etmem muhtemel diğer rütbeleri kazanabilme hakkı, 1/4 memuriyet kademe ve derecesi ve 3000 ek göstergesiyle Emniyet Hizmetleri sınıfına ödenen Fazla Çalışma Ücreti, Tayin Bedeli, Özel Hizmet Tazminatı, Ek Ödeme (666 KHK) gibi ödeme kalemleri, herhangi somut veya soyut gerekçe gösterilmeden hukuksuz ve kanunsuz olarak iptal edilmiştir. Kaybedilen mali hakları örnekle belirtmek gerekirse, ilgili mevzuatta belirtildiği gibi ……… İlinde kendi kadromda göreve başlatılsaydım, Ocak 2020 itibariyle …….. TL civarında bir gelir elde edecektim. Fakat 5. derece Memur (Ş) kadrosu, Ocak 2020 itibariyle 3.800 TL civarında bir aylık almaktadır. Bu, hak ettiğim aylığın yarısından daha az bir gelire işaret etmektedir. Aynı durum ve mali hak kaybı, emeklilik durumunda da geçerlidir. Atamaya neden olarak gösterilen 7075 sayılı “Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun”un 10/A. maddesinin 1. fıkrasında “OHAL Komisyonu tarafından başvurunun kabulü kararı verilenlerden, eski kadro, rütbe veya unvanına atanması ilgili bakan onayı ile uygun görülmeyenler…İçişleri Bakanlığı bünyelerinde kurulan araştırma merkezlerinde…istihdam edilir” maddesi hukuka aykırı olarak tarafıma uygulanmıştır. Çünkü; a- Bakan tarafından uygun görülmemenin somut bir ölçütü ortaya konmamıştır. Böyle bir ölçüt, 7075 sayılı kanunda ortaya konmadığı gibi, müvekkilimin atama emrinde de en küçük bir şekilde dahi belirtilmemiştir. Bu atamanın, müvekkilimin sosyal ve mali özlük haklarında yaşattığı kaybın nedeninin böylesine gerekçeden yoksun olması ve bu konuda rızamın veya talebimin aranmamış olması, idarenin açık bir keyfilik içinde bu kararı aldığını göstermektedir. İdarenin bu hususta herhangi bir soruşturma yönetmediği ve beni herhangi bir suçla itham etmediği gibi, benim farklı devlet kurumlarının oldukça kapsamlı ve uzun süren soruşturmalarından tamamen temiz çıkarak memuriyete iade edildiğim ortadadır. Göreve iadem sakınca yaratmakta ise bu durum için öngörülen tedbirlerin makul gerekçelere ve somut delillere dayandığının açıklanması ve kazanılmış haklarımın tamamıyla korunması gerekmektedir. Kurumuma ve kadroma iade edilmememin kadro yetersizliği veya kurumun kapatılmış olması gibi bir nedenle de ilgisi bulunmamaktadır. EGM ve ……. İl Emniyet Müdürlüğü kapatılmamıştır ve bu birimlerdeki Emniyet Amiri kadroları personel yetersizliği nedeniyle büyük oranda boş durumdadır. Kazanılmış haklara müdahale teşkil eden atama işleminin hukuki güvenlik ilkesini ihlal ettiği ve Anayasa’nın 2. maddesine aykırı olduğu ortadadır. Anayasa Mahkemesinin 2017/178 sayılı kararının 11. paragrafında belirtildiği gibi “Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuki güvenlik ilkesi, hukuk devletinin gereklerinden biridir.” AYM’nin bu çıkarımlarını destekleyen mahiyette, Danıştay Birinci Dairesinin 1982/112 Esas No, 1982/130 Karar No ve 07.06.1982 tarihli kararında: “T.C. Anayasasının 132. ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28.maddeleri hükümlerine göre, idare, bir idari işlemin iptaline iliş kin yargı kararına uymaya ve bu kararın amaç ve kapsamı doğrultusunda işlem tesis etmeye ya da eylemde bulunmaya zorunludur. Bu zorunluluğun, duraksama konusu yönünden idareye hangi yükümlülükleri getirdiğini saptayabilmek için iptal kararlarının sonuçlarının belirlenmesi gerekli bulunmaktadır. İdari işlemin yargısal bir kararla iptali halinde, bu iptal kararlarının işlemin yapılması sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliğini sağladığı idare Hukukunun bilinen ilkelerindendir. Yukarıda anılan Anayasa, Yasa hükümleri ve idare hukuku ilkesi karşısında, idare, iptal kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem ya da işlemler yapmak, iptal edilen işlemden doğan sonuçları ortadan kaldırmak, işlemin hiç yapılmamış sayılması ilkesi gereği olarak, önceki hukuki durumun geçerliğini sağlamak görevi ile yükümlüdür” denilmektedir. Danıştay 2. Daire Başkanlığının 20192336 Esas, 20196426 Karar sayılı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2016/3790 Esas, 2017/3426 Karar sayılı ve Danıştay 5. Daire Başkanlığının 2015/2387 Esas, 2015/8821 Karar sayılı içtihat metinleri bu duruma benzer idari kararları iptal etmişlerdir. Danıştay 2. Daire Başkanlığının 20192336 Esas, 20196426 Karar sayılı içtihat metninde davacının, hakkında yürütülen ceza yargılamaları gerekçe gösterilerek, başka somut veya soyut delillerden yoksun bir şekilde mali ve sosyal hakları daha düşük durumdaki kadroya atanması hususunda dile getirilmiş ve idarenin, herhangi bir soruşturmada ve cezalandırmada bulunmadan sadece soyut akıl yürütmelerle davacıyı mali ve sosyal haklarda geri bırakacak ve kariyerini engelleyecek eylemini hukuksuz olarak tespit edilerek iptal edilmiştir. Benzeri başka bir davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2016/3790 Esas, 2017/3426 Karar sayılı içtihat metninde DİDDK, “atama konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış ise de, bu memuriyetlerde çalışan kişilerin görevden alınmaları konusunda idarenin mutlak bir takdir yetkisinin bulunmadığının, bu konuda tesis edilecek işlemlerin de, diğer idari işlemler gibi yargı denetimine tabi olduğunun belirtilmesi gerekir. Bu itibarla, ilgililerin… görevlerden alınmalarının hukuki denetimi yapılırken, idarece görevden alınmalarına gerekçe olarak gösterilen sebeplerin yanı sıra; nitelikleri, geçmiş hizmetleri, bu görevlerdeki başarıları gibi hususların da dikkate alınması gerekir. Davacının yürütmekte olduğu göreviyle ilgili olmak üzere, yetersizliğine, başarısızlığına ve/veya olumsuzluğuna ilişkin hukuken geçerli olabilecek somut tespitler bulunmaksızın, doğrudan takdir hakkına dayalı olarak görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna” varıldığını belirtmiştir. İdarenin takdir yetkisinde keyfiliği işaret eden başka bir karar olan Danıştay 5. Daire Başkanlığının 2015/2387 Esas, 2015/8821 Karar sayılı içtihat metninde “İdarelere, kamu görevlilerinin naklen atanmaları konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, bu yetkinin kullanımı kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olup, bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir” denilerek idarenin takdir hakkında kamu yararının aranması gerektiği hatırlatılmıştır. Aynı kararın devamında “davacının…daire başkanı olarak idarenin takdir yetkisi kapsamında atandığı, aynı şekilde dava konusu işlemle de…uzman olarak atandığı, atanmasını gerektirecek disiplin soruşturması geçirmediği gibi görevinde başarısız olduğuna dair bilgi ve belgenin de sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davacının görevden alınmasını gerektirecek nitelikte hukuken kabul edilebilir bir neden ileri sürülmeksizin salt takdir yetkisine dayalı olarak kurulan işlemde sebep unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu durumda; kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kurulduğu kanıtlanamayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık ve hukuki isabet görülmemiştir” denilmiştir. Bu kararlar göz önünde bulundurulduğunda ……………. kadromun ve memuriyetteki kazanılmış haklarımın eksiltilmesinin, kariyerimin nedensiz ve keyfi olarak engellenmesinin, EGM ve ……….. İl Emniyet Müdürlüğündeki ilgili kadroların boş bırakılmasına rağmen rızam aranmadan, özlük haklarımı önemli oranda kaybettirecek bir kadroya atanmamın, şekil ve uygulama açısından hukuka, kanunlara ve yerleşik içtihat metinlerine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. b- Oldukça başarılı bir ………. olarak kariyerimde gelecek vadetmem ve İl Emniyet Müdürlüğü gibi önemli yüksek rütbelerin güçlü adaylarından biri olmama rağmen 5. derece Memur (Ş) olarak atanmam, ilgili kanunların kariyer ve liyakat ilkelerine aykırıdır. DMK’da 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 3'üncü maddesinin (B) ve (C) bentlerinde, Kanun'un temel ilkeleri arasında bulunan "Kariyer" ilkesi, "Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkânını sağlamaktır" şeklinde; "Liyakat" ilkesi, "Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkânlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır" şeklinde tanımlanmakta olup, 3000 ek göstergeyle 1. derecenin 4. kademesindeki Emniyet Amiri iken meslek hayatımdaki kariyerimin 5. derece Memur (Ş) kadrosu ile devam ettirilmesinin liyakat ve kariyer ilkeleri ile de bağdaşmadığı ortadadır. Nitekim Danıştay 5. Dairesi, 1992/5699 Esas, 1993/609 Karar No’lu ilamında "...Hakkındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılan davacının eski görevine ve görev yerine iade edilmesi gerekli iken, naklen atanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı..." şeklinde karar vererek kamu görevlisinin eski görevi yerine döndürülmesi yerine başka yere atanmasını hukuka aykırı bulmuştur. Danıştay 5. Daire Başkanlığının 2018/1873 Esas, 2019/5545 Karar sayılı ve Danıştay 2. Daire Başkanlığının 2016/8901 Esas ve 2019/1876 Karar sayılı içtihat metinleri bu duruma benzer örnekleri iptal etmişlerdir. Danıştay 5. Daire Başkanlığının 2018/1873 Esas, 2019/5545 Karar sayılı içtihat metninde davacının bulunduğu kurumdaki daha düşük bir aylık ve emekli hakkı kazanacağı bir pozisyona atanmasının, 657 sayılı Kanunun anılan maddesi ile kariyer ve liyakat ilkeleri yönünden hukuka uyarlık göstermediği kararlaştırılmıştır. Öğrenim durumum, hizmet sürem, sicil ve başarı durumum ve mevcut unvanımın sahip olduğu bilgi ve birikimi yönünden hizmetimden yararlanabileceği yerlerin değerlendirilmesi sonucu, kendi kadroma atanmam gerekirken, kazanmış olduğum memuriyet derecesinin ve kariyer olarak ilerleyebileceğim pozisyonların bulunmadığı bir göreve atanmam hukuki isabet içermemektedir. Nitekim Danıştay 2. Daire Başkanlığının 2016/8901 Esas ve 2019/1876 Karar sayılı içtihat metninde davacının daha alt bir göreve atanmasının, memurun kendi rızası olmadan, kazanılmış hak ve aylık derecesi bakımından daha düşük bir göreve atanamayacağı gerekçesiyle hukuksuz bulunarak iptal edilmiştir. Bu kararlar göz önünde bulundurulduğunda memuriyetteki derece ve kademelerimle birlikte elde ettiğim mali ve sosyal kazanımların nedensiz ve keyfi olarak ortadan kaldırılmasının, idare hukukunun temel ilkeleri olan kariyer, liyakat vb. unsurları açısından hukuka, kanunlara ve yerleşik içtihat metinlerine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. c- EK3’teki atama kararı, Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil etmektedir. OHAL Komisyonu tarafından görevlerine iade kararı verilen memurların hepsi, kendi kurumlarındaki kadro ve pozisyonlarına atanırlarken, Mayıs 2019 itibariyle EGM personelinin farklı bir kategoride değerlendirilerek hiçbir gerekçe gösterilmeden, kazanılmış haklarından mahrum edilmeleri kanun önündeki eşitliğe aykırıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi, 11 Mayıs 1999 tarih ve K.1999/15 sayılı kararında “Yasa önünde eşitlik ilkesi’ hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile hukuksal eşitlik öngörülmektedir. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasa karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır…Kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar için yasalarla değişik kurallar konulamaz” denilmiştir. OHAL Komisyonunun göreve iade ettiği memurların sadece bir kısmını, hiçbir gerekçe bildirmeden, bu gerekçeleri somut delillere dayandırmadan veya muhatabına herhangi bir isnatta bulunmadan nasıl bir kamu yararı sağladığı bilinmeksizin farklı bir sınıflandırma yoluyla, kazanılmış mali ve sosyal haklarından mahrum etmek, AYM’nin ilgili kararına tezat oluşturmaktadır. d- Hukuka aykırılığı ortaya daha açıkça koyan ve Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı diğer husus ise, Araştırma Merkezine atamaların zamanlamasıyla ilgilidir. Bu birim, Mayıs 2019 tarihinde ihdas edildiği için, bu tarihten önce OHAL Komisyonu veya başka yollarla görevlerine iade edilen EGM görevlileri, rütbelerine veya görevlerine bakılmaksızın istisnasız olarak, 7075 sayılı kanunun 10. maddesinin 1. Fıkrasındaki “Kamu görevine iade edilmesine karar verilenlerin eski kadro veya pozisyonuna atanması” esasına göre eski kadro ve pozisyonlarına atanmışlardır. Dolayısıyla, bu tarihten sonra, şahsım da dâhil olmak üzere OHAL Komisyonundan iade alan EGM personeli, sadece zamansal açıdan gerekli şartları sağlamadıkları için açıkça mağdur edilmektedirler. Başka bir deyişle, sadece birkaç ay önce görevime edilmiş olsaydım, eski kadro ve pozisyonuna kavuşacaktım. Zamana bağlı bu farklılığın hiçbir hukuki veya kanuni kaideyle açıklanabilmesi mümkün değildir. İdare, bir üstteki c fırkasında belirtilen ve devletin eşit davranılması gereken memurlarına farklı davranarak gerçekleştirdiği Anayasa 10’a aykırı olan durumu, hepsi tek bir kurumun bileşeni olan EGM personeli için de tekrarlamıştır. İdarenin, hukuksuz eyleminin keyfiliğini gösterebilecek daha açık bir delil bulunmamaktadır. Bu tarihten önce veya sonra iade edilen EGM personeli arasında, yukarıda anılan miktarda mali ve sosyal haklara dair farklılığın oluşturulmasına dair idarenin nasıl ve neye bağlı bir takdir hakkı kullandığını açıklayabilmek hukuki ve kanuni olarak mümkün görünmemektedir. Yürütmeyi durdurma sebepleri 3. İdare Mahkemelerinin Yürütmeyi durdurma kararı verebilmesi için a- İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğacak olması, veya b- İdari işlem açıkça hukuka aykırı olmalıdır. Şahsım ile ilgili idarenin işleminde bu durumların her ikisi de bulunmaktadır. a- Öncelikle bu işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğacaktır çünkü OHAL döneminde görevinden ihraç edilerek dört yıla yakın bir süredir görevine kavuşmayı bekleyen ve sonunda OHAL komisyonu kararıyla iademe rağmen kadroma ve görevime yukarıda sayılan keyfi nedenlerle atanmamam, mali ve sosyal haklardan mahrum bırakılma süremi daha da uzatacaktır. Evli ve iki çocuğu olan şahsımın mali ve sosyal haklarına derhal kavuşamaması, evliliğinin ve çocuklarının geleceği açısından haksız yere zaten zor durumda bırakılmış olduğum gerçeğini daha da belirsiz bir geleceğe taşıyacaktır. Çocuklarımın eğitim durumları ve kendi velilerinin mali imkânlarına en fazla ihtiyaç duydukları vakitlerde bulunmaları, bu imkânları yarısından fazla düşüren atama kararı uygulandığı takdirde kesinlikle telafisi güç veya imkânsız zararlar doğuracaktır. Bunun yanında, ihraç kaldığım süre içinde, kariyer geliştirme hedeflerimi daha ileriye taşıma imkânından mahrum kalan şahsımın, hem zaman içinde kaybettiği rütbelerimi alabilmem, hem de hak ettiğim ilerleme basamaklarını elde edebilmem için derhal kadroma ve görevime iade edilmem gerekmektedir. Bu nedenle görevime bir önce iade edilmemem ve Araştırma Merkezine atanma emrinin gerçekleşmesi, telafisi güç veya imkânsız zararlar doğuracaktır. b- İdari işlem açıkça hukuka aykırıdır. Bu dilekçenin Hukuka Aykırılık başlığı altında belirtildiği gibi itiraza konu olan idari işlem özetle; 1. Anayasa’nın 2. maddesine aykırı şekilde devletin hukukilik ilkesine aykırı olarak, adli, idari veya başka bir nedene bağlanmadan, soyut veya somut bir delil beyan edilmeden, mantıklı veya hukuki bir amaç veya sebep gösterilmeksizin uygulanması; 2. 657 sayılı kanunun 3. maddesindeki kariyer ve liyakat ilkelerine tezatlık teşkil edecek bir şekilde, rızam veya talebim aranmadan, mali, sosyal ve idari özlük haklarımı önemli derecede eksiltmesi veya ortadan kaldırması; 3. Anayasa’nın 10. maddesine aykırı şekilde hukuk önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmayan keyfilikte, aynı süreçte ve aynı prosedürlerin uygulandığı farklı memur sınıfları içinde herhangi bir neden veya gerekçe açıklanmadan ayrımcılık yapılarak, içinde bulunduğum EGM personeline özel bir şekilde mali ve sosyal hakları hukuksuz olarak önemli oranda iptal etmesi; 4. Anayasa’nın yukarıda değinilen eşitlik ilkesini, sadece değişik memur sınıfları için değil, farklı zamanlarda iade edilen EGM personeli arasında bile herhangi bir neden veya gerekçe açıklanmadan farklı bir biçimde uygulayarak sakatlaması; nedenleriyle açıkça hukuka aykırıdır. HUKUKSAL SEBEPLER : Anayasa 2 ve 10. maddeleri, HUMK ve İYUK’un ilgili maddeleri, DMK 3. maddesi, Danıştay, AYM ve DİDDK’nin yukarıda atıf yapılan içtihat kararları DELİLLER : Dilekçede sayılan ve ekte sunulan belgeler, Davalı İdare elindeki belge ve bilgiler, sair mevzuat. SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklana ve kendiliğinden göz önüne alınacak sebeplerle Araştırma Merkezine atanma işleminin şekil/konu/sebep/amaç yönlerinden açıkça hukuka aykırı işlemin incelemenin DURUŞMALI yapılarak İPTALİNE, öncelikle gecikilmesi halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğabileceğinden, 2577 sayılı İYUK.nun 27/2,4 ve 16 ıncı maddeleri uyarınca karşı tarafın savunması beklenmeksizin veya savunma sürelerinin kısaltılması, gerekirse memur eliyle tebligat işlemlerinin yapılması suretiyle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini vekil eden adına saygıyla arz ve talep ederim. İsim Soyisim Sicil Ekler: EK1- İhraçtan önce şahsım adına düzenlenen son bordro EK2- İademe dair OHAL Komisyonu kararı EK3- Araştırma Merkezi Müdürlüğüne atandığıma dair tebliğ belgesi arastirma merkezine atanmanin iptali .doc
  9. EGM ihracı olup Ohal işlemleri İnceleme Komisyonu tarafından görevine iade edilen ve bakan kararıyla İçişleri Bakanlığı Araştırma merkezine ataması yapılan EGM personelinin açtığı atama iptal davasında mahkeme kamu yararı ve hizmet gereği nedenleri ile iptal kararı vermiştir. Ankara 13. İdare Mahkemesi Esas 2020/1120
×
×
  • Yeni Oluştur...