İçeriği gör

Arama

'egm' Etiketi • Arama Sonucu.



Gelişmiş Arama

  • Etiketlere Göre Ara

    Aralarına virgül koyarak ekleyin
  • Yazara Göre Ara

İçerik Türü


Forumlar

  • OHAL KHK ve FETÖ Mağdurları
    • Gündem ve Gelişmeler
    • Kurumlar ve İhraçlar
    • Kabul Kararı Alanlar Forumu
    • Ret Kararı Alanlar Forumu
    • Serbest Forum
    • İdari Davalar • Emsal Kararlar • Dilekçeler
    • İdari Dava Emsal Kararlar
    • İdari Dava Dilekçeleri
    • Ceza Davaları • Emsal Kararlar • Dilekçeler
    • Ceza Davası Emsal Kararlar
    • Ceza Davası Dilekçeleri
    • Basında KHK Haberleri
    • Anket • Araştırma • Arşiv
    • İstek & Öneri
    • Hakkında • Yardım
  • Gündem Dışı Mahallesi's Forumlar
  • BM İnsan Hakları Komitesi Başvuruları's Forumlar

Kategoriler

  • Fetö Soruşturmaları
  • Görüş ve Mütalaalar
  • KHK Mağdurları
  • Köşe Yazıları

Kategoriler

  • KHK Mağdurları
  • Açık Oturum / Tartişma
  • Haber - Söyleşi
  • Panel - Sempozyum
  • Gündem Dışı Mahallesi's Videolar
  • BM İnsan Hakları Komitesi Başvuruları's Videolar

Sonuç Konumu

Sonuçlarda Ara


Oluşturma Tarihi

  • Başlama

    Bitiş


Son Güncelleme

  • Başlama

    Bitiş


Şuna göre filtrele...

Katılım

  • Başlama

    Bitiş


Üye Grubu


KHK


Kurum


Kriterler


Komisyon Kararı


İdari Süreç


Adli Süreç

7 sonuç bulundu

  1. Anayasa Mahkemesi 7075 Sayılı Kanunun (7145 sy Kanun Madde 23 ile Değiştirilen) 10/A Maddesini İptal Etti. AYM, yasal dayanağı 7075 sayılı kanunun 10/A maddesi olan ve OHAL Komisyonu tarafından göreve iade edilen Emniyet, Jandarma ve Asker personelin Bakan takdiriyle Araştırma Merkezlerinde istihdam edilmesine yönelik kanun maddesini iptal etti. AYM ESAS: 2018/137 Birleşeni E.2021/106 (7333 sayılı Kanun’un dava konusu 11., 20. ve 23. maddelerine ilişkin davalar birleştirilmiştir) Kanun Metni: Gerekçeli kararın açıklanmasını bekliyoruz. İçişleri Bakanlığının Cumhurbaşkanlığına görüş sorduğu bilgisi mevcut.
  2. T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Personel Genel Müdürlüğü’ne Ankara İli Yenimahalle İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde 000000 sicil sayılı polis memuru olarak görev yaparken 000 sayılı KHK ile 00 Ocak 2000 tarihinde görevimden ihraç edildim. Akabinde yapmış olduğum itiraz başvuru üzerine OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, 2019 yılı Kasım ayında verdiği Kabul kararı ile görevime iade edilmeme karar verilmiştir. Bu karar üzerine, Emniyet Hizmetleri Sınıfına ve eski kadroma/rütbeme yapılması gereken atamam, 7075 sayılı kanunun 10/A maddesi gerekçe gösterilerek İçişleri Bakanlığı Araştırma Merkezi kadrosunda GİH V.H.K.İ. olarak yapılmıştır. Bilindiği üzere işlemin dayanağı olan 7075 sayılı kanunun 10/A Maddesi, 12 Ocak 2023 tarihli 32071 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 2018/137 E. 2022/86 K. sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu nedenle halihazırda görev yaptığım kadroya ilişkin görevlendirme ve atama işlemlerinin temeli olan kanun hükmü yok hükmünde kabul edilmiştir. Buna göre, AYM'nin iptal kararı dikkate alınarak; 1- En kısa zamanda OHAL komisyon kararı da gözetilerek, Emniyet Hizmetleri Sınıfındaki görevim/rütbeme iademe, 2- Bu süre zarfında mahrum kaldığım mali ve sosyal haklarımın yasal faiziyle birlikte iade edilmesi, 3- Yoksun kaldığım özlük haklarımın tarafıma eksiksiz olarak teslimine yönelik işlemlerin tesis edilmesi, 4- Yapılacak işlemlerin neticesinin, 3071 sayılı Dilekçe Kanunu ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu uyarınca yasal süre içerisinde tarafıma yazılı olarak bildirilmesi, hususlarında gereğini saygılarımla arz ederim. XX.01.2023 Ad Soyad TC Kimlik No : EGM Sicil No : İçişleri Sicil No : Emekli Sicil No : Tel : Adres : E-Posta : abcd@icisleri.gov.tr Atama Talep Dilekçe - EGM.docx Atama Talep Dilekçe - İçişleri.docx
  3. ………………… NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA DAVACININ Adı Soyadı : ……………. T. C. Kimlik Numarası : ……………….. Adresi : …………………………………………….. …………………….. DAVALI : EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Adresi : AYRANCI MAH.DİKMEN CAD.NO:11 ÇANKAYA/ANKARA İDARİ İŞLEME KONU : Yazının Tarihi : 12.04.2019 Yazının Sayısı : 66319745-841.02.17-E.12256 Tebliğ Tarihi : 15.04.2019 DAVANIN KONUSU : Görevden uzakta geçirdiğim dönemlere ilişkin zamanında alamadığım ve eksik almış bulunduğum maaş ve maaş farkları, ödenmeyen maaş taltifleri ve Emniyet Hizmetleri Tazminatı vs. ödemeler için yasal faizlerinin ve enflasyon değer kaybının ödenmesi için kurumuma vermiş olduğum 03.04.2019 tarihli dilekçe ile talep ettim. 12.04.2019 tarih ve 66319745-841.02.17-E.12256 sayılı yazı ile talebimin reddedilmesi üzerine bu idari işlemin iptal edilmesi talebimden ibarettir. AÇIKLAMALAR : ………… İl Emniyet Müdürlüğü ………. Şube Müdürlüğü ………. Büro Amirliğinde …………. Olarak görev yapmakta iken Emniyet Genel Müdürlüğünün 03/10/2016 tarih ve 37373650.802.(32393)-Müf:2016/820 sayılı yazısı tarafıma 04.10.2016 tarihinde tebliğ edilerek görevden uzaklaştırıldım. 06.01.2017 tarih ve mükerrer 29940 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan 679 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname ile de 06.01.2017 tarihi itibariyle kamu görevinden çıkarıldım. 23.01.2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanan 685 sayılı OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereği kurulan bu komisyona 28.07.2017 tarihinde yaptığım 17019572 sayılı müracaat sonucunda terör örgütleri ile Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliğim, mensubiyetim veya iltisakım yahut bunlarla irtibatım olduğu gerekçesiyle tesis edilen kamu görevinden çıkarılma işlemine karşı yaptığım kamu görevine iade talebim yerinde görülerek başvurumun oy birliğiyle kabul edilmesine karar verilmiştir. Söz konusu 22.11.2018 tarih ve 2018/46023 sayılı kararda “UYAP’ tan temin edilen bilgilerde; başvurucu hakkında, silahlı terör örgütüne üye olma suçu kapsamında Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda 2020/………. sayılı karar ile kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, Komisyon tarafından ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile yapılan yazışmalardan; başvurucu hakkında terör örgütleri ile Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatını ortaya koyan herhangi bir bilgi ve belge edinilmediği” tespiti yapılmıştır. Ben açıkta geçirdiğim süre içerisinde maaşlarımın 1/3 lük kısımları ile kamu görevinden çıkarılmamdan dolayı dışarıda geçirdiğim süre ile ilgili olarak maaşlarımın tamamını haksız yere zamanında alamamış bulunmaktayım. Göreve iade edildikten sonra haksız yere zamanında alamadığım maaşlar tahakkuk ettirilmiş, ancak tarafıma ödenen tutarların geç ödemesinden kaynaklanan kayıplarımı gidermek için yasal faiz ve enflasyon değer kaybı ödemesinde bulunulmamıştır. Bunun üzerine Kütahya İl Emniyet Müdürlüğüne 03.04.2019 tarihinde vermiş olduğum dilekçe ile haksız yere ödenmemiş olan miktarlar için göreve başladığım 25.02.2019 tarihine kadar ki yasal faiz ve enflasyon değer kaybının yıllara göre hesaplanıp tarafıma ödenmesini talep ettim. Tarafıma 15.04.2019 tarihinde 12.04.2019 tarih ve 50569643-841.02.17-E.12283 sayılı yazı ekinde tebliğ edilen 12.04.2019 tarih ve 66319745-841.02.17-E.12256 yazı ile bu talebimin uygulanmasının mümkün olmadığı bildirilerek yasal talebim reddedilmiştir. Açıkta geçirdiğim süre zarfında maaşımdan yapılan kesintiler ile kamu görevi dışında geçirdiğim sürelerde alamadığım birikmiş maaşlarımdan; fazla çalışma, v.s kısımlar kesildikten sonra kalan farklar 25.02.2019 tarihinde tarafıma ödenmekle bu yöndeki mağduriyetim kısmen giderilmiş, ancak aldığım maaş, kesinti ve farklarına ilişkin bir yasal faiz ve enflasyon değer kaybının ödemesi yapılmamıştır. Açıktayken maaşımdan kesintilerin yapıldığı tarihlerden ve kamu görevi dışındayken zamanında ödenmemiş bulunan maaşlarımın ilgili dönemlerinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen sürelerdeki enflasyon oranları dikkate alındığında mülkiyet hakkı kapsamında gördüğüm alacaklarımın enflasyon oranları karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratılarak ödenmiş olduğu aşikardır. Anayasamızın mülkiyet hakkı başlıklı 35. maddesinde; herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu, bu hakların ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği, mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı, hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde; herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu, yargı yolu başlıklı 125. maddesinin ilk cümlesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, son cümlesinde de; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükümleri düzenlenmiş bulunmaktadır. İdare dava konusu ettiğim idari işlemde; kamu görevine iademe cevaz veren düzenlemede mali ve sosyal hakların ödenmesini hükmettiğini, idarece tesis edilen işlemler nedeniyle faiz yada başka bir tazminat ödenmesini öngören bir hükmün bulunmadığını belirtmiştir. Fakat söz konusu düzenlemede faiz ödenmesini engelleyici bir hüküm de bulunmamaktadır. Yukarıda da belirttiğim gibi anayasamızdaki hüküm gayet açık ve nettir. İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. Ayrıca, Devlet Personel Başkanlığının konu ile ilgili yapmış olduğu 20.07.2016 tarihli basın açıklamasında; "Suçsuz bulunan kamu görevlileri mahrum bırakıldıkları hakları ile birlikte görevine iade edilmektedir." açıklamasına yer verilerek göreve döndürülenlerin tüm haklarının ödeneceği açıkça ifade edilmiştir. Ayrıca 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 141. Maddesinde ‘’Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.’’ Hükmü yer almaktadır. 3201 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Ek 21.Maddesinde – (Ek Madde: 13/7/1993 - KHK - 486/17 md.) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil); a) Emniyet Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda bulunanlardan; 1. Özel harekât ve istihbarat birimlerinde görev yapanlara; % 35, 2. Siyasi hizmet, çevik kuvvet birimleri ile köprü ve hassas bölgeleri koruma görevlerinde fiilen çalışanlarla, panzer sürücüsü ve operatörü olarak görev yapanlara % 31, 3. Diğer birimlerinde görevli olanlara % 27, b) ( Değişik ibare: 08/05/2007 – 5757 s.k/md1. Emniyet hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda bulunan çarşı ve mahalle bekçilerine % 13, (1) tutarını geçmemek üzere İçişleri Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre fazla çalışma ücreti ödenir. ( Ek ibare: 06/04/2001 – 4638/3 md.) Ayrıca, İçişleri Bakanı, büyük ölçekli yolsuzluk, terör ve benzeri faaliyetlere karşı ülke çapında gerçekleştirilen operasyonlara katılanlar ile bunlara idari, teknik, lojistik ve sair destek hizmetleri sağlayan personele hizalarında gösterilen oranların en çok yarısına kadar ilave ödeme yapmaya, bu ödemeyi, görev yeri ve süresi, görevin zorluk ve risk derecesi, görevlinin kıdemi ve sorumluluğu ile benzeri durumları dikkate alarak farklı miktar veya oranlarda belirlemeye, buna ilişkin diğer usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir.’’ hükmü bulunmaktadır. Nitekim, Danıştay 11. Dairesi'nin 23/06/2009 tarih ve E:2006/6559, K:2009/6677 sayılı kararı da dava konusu işlemin iptaline, davacının fazla çalışma ücreti ödenmesine ilişkin isteminin kabulüne, ihraçta geçen sürelere ait fazla çalışma ücretinin idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte hesaplanarak davacıya ödenmesine aynı yöndedir. Ekli Kayseri 1.İdare Mah. Esas No: 2019/884, Karar No: 2019/1032 nolu mahkeme kararında (…. Dava konusu işlemin davacının göreve başladığı …./…./2019- …./…./2019 tarihleri arası ödenmesi gereken aylık çalışma ücretinin ödenmesi istemine ilişkin kısım yönünden; (……… iptal edilen kısımlar yönüyle davacının parasal hak talebinin kabulü ile görevden uzak kaldığı ve ihraç edildiği döneme ait ödenmeyen fazla çalışma ücretinin ve bahse konu dönem için davacıya ödenen ücretlerin ödenmesi gereken faizinin dava tarihinden itibaren (10/09/2019) hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine,……..) oy birliği ile karar verilmiştir. şeklinde karar verildiği, ayrıca; Ekli Rize İdare Mahkemesinin Esas No:2019/164, Karar No: 2019/657 nolu mahkeme kararının da (………Nitekim Anayasa Mahkemesinin 12.03.2019 tarih ve 30712 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 07/02/2019 tarih ve 2015/4812 bireysel başvuru nolu kararı ile görevden uzaklaştırma kararı uygulanarak maaşından kesinti yapılan kamu görevlisinin göreve iade edildikten sonra yapılan kesintilerin değer kaybına uğratılarak ödenmesi nedeniyle Mülkiyet Hakkının İhlal edildiğine ilişkin kararında bu yönde olduğu; Öte yandan benzer uyuşmazlıklarda İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2.İdare Dava Dairesi’nin 05.04.2019 tarih ve E:2018/3157 ve K:2019/678 sayılı kararı ile İzmir Bölge İdare Mahkemesi 2.İdari Dava Dairesi’nin 02/07/2019 tarih E:2019/819 ve E:2019/1576 sayılı kararı da aynı mahiyettedir. Bu nedenler ile dava konusu işlemlerin iptal edilerek açıkta kalınan ve ihraçta geçen dönemlere ilişkin yasal faiz ödemelerine karar verilmiştir.) şeklinde karar verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, yukarıda izah edildiği üzere açığa alınmış iken görevine geri döndürülen / ihraç edilmiş iken görevine geri iade edilen kamu görevlisine, kendilerinden kaynaklanmayan sebepler nedeniyle görevde olamadıkları açıkta kaldığı ya da ihraç edildiği süre içerisinde eğer görevde olsalardı alabilecekleri tüm özlük, mali ve sosyal hakların verilmesi gerekmektedir. Yukarıda arz ve izahına çalıştığım hususlar göz önünde bulundurulduğunda idari işlemin iptal edilmesinin, kesinti ve farklarla ilgili olarak hesaplanacak yasal faiz ve enflasyon değer kaybının yıllara göre hesaplanarak (faizlerinin) tarafıma ödenmesinin hukuka uygun olacağı kanaatini taşımaktayım. Takdir şüphesiz yüce mahkemenizindir. SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ve izahına çalıştığım ve mahkemenizin de resen gözeteceği hususlar nedeniyle; 1- İdari işlemin iptali, 04.10.2016 - 06.01.2017 tarihleri arasında açıkta geçirdiğim süre içinde kesinti yapılan tutarlara ait yasal faiz ve enflasyon değer kaybı ile 06.01.2017 - 00.00.2020 tarihleri arasında kamu hizmeti dışında geçirdiğim dönemlere ait tarafıma toptan ödenen maaş ve farkların ilgili dönemlerinden göreve başladığım tarihine kadar olan kısmı ile tarafıma ödemesi yapılmayan Emniyet Hizmetleri tazminatları ile 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen hain FETÖ Terör Örgütü mensuplarınca kalkışılan darbe girişimi sonrasında yapılan görev karşılığında yapılan ( 8 ) maaşlık taltif ödemesini de kapsayacak şekilde düzenlenerek 04.10.2016 tarihi ile …/…./2020 tarihleri arasında hesaplanacak farkların yasal faizlerinin ve enflasyon değer kaybının ödenmesi, 2- Tüm yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı kurum üzerinde bırakılması, Yönünde karar verilmesi hususunda gereğini saygıyla arz ederim. .../.../2020 ………………… EKLER : 1- 12.04.2019 tarih ve 50569643-841.02.17-e.12283 sayılı yazı. 2- 12.04.2019 tarih ve 66317945-841.02.17-E.12256 sayılı yazı. 3- 03.04.2019 tarihli dilekçem. 4- Anayasa Mahkemesi Kararı. 5- Kayseri 1.İdare Mahkemesi Kararı 6- Rize İdare Mahkemesi Kararı Fazla Çalışma ve Faiz İdari Dava Dilekçesi 1.docx
  4. Kamu görevinden 375 sayılı KHK kapsamında çıkarılan Polis memuru idare mahkemesine başvuruyor iptal yani iade kararı alıyor. İdareye beni göreve başlatın diyor, Bir ay geçmesine rağmen başlatılmıyor. Bu arada idare istinafa gitmiş ve istinafta başvuruyu red ediyor. Yani kişinin iadesi yönündeki ilk derece mahkemesi kararını onaylıyor. Kişi hala göreve başlatılmıyor. Bu konuda ombudsmana başvuruyor. Ombudsman başvurusunda "Mahkeme kararının uygulanarak görevine başlatılması ve yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebi" ifadesi geçiyor. Karar incelendiğinde kişinin iptal davası açtığı kesin belli. Mahkemece geçmişe dönük mali haklarının ödenmesi yönünde bir karar verildiğine dair net bir ifade yok. Ancak karar içeriği incelendiğinde hem talep hemde karar kısmında mali hakların yasal faiziyle ödenmesi yönünde olduğu görülmekte. Kişinin mahkeme kararını bilmemekle birlikte; hakkında kamu görevinden çıkarma işlemi uygulanıp sonrasında dava açarak iptal kararı alan ancak iptal kararlarında geçmişe dönük mai haklarıyla ilgili bir hüküm bulunmayanların kullanabileceği bir karar. Biraz zorlama bir yöntem ancak denenebilir. Olmazsa iptal kararına binaen geçmişe dönük mali hakların ödenmesi için yeni bir dava açabilirsiniz. Ombusman karar.pdf
  5. Araştırma merkezine atamanın iptali ve yürütmeyi durdurma istemli aaçılan davada Ankara İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yürütmedurdurma1.pdf
  6. 26 Haziran 2020 EGM ihraçları bu bölümden mesajlaşabilirler. Geçmiş olsun 375 Sayılı KHK’ya Göre Kamu Görevinden Çıkarma Kamu görevinden çıkarma, 375 sayılı KHK’ya göre memurun bir daha kamu görevinde istihdam edilemeyecek şekilde ilişiğinin kesilmesi olarak tanımlanabilir. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Olağanüstü halin ilan edilmesiyle, terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı oldukları değerlendirilen memurlar OHAL KHK’ları ile kamu görevinden çıkarılmışlardır. Bu şekilde kamu görevinden çıkarılanlar 685 sayılı KHK ile kurulan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’na başvurmuşlardır. Buradan olumsuz cevap almaları halinde ise idare mahkemelerinde iptal davası açmışlardır. Olağanüstü halin sona ermesinden sonra ise kamu görevinden çıkarma 31.07.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7145 sayılı Kanun’un 26.maddesine göre olmuştur. 7145 sayılı Kanun’un 26.maddesi 375 sayılı KHK’nın Geçici 35.maddesine eklenmiştir. 375 sayılı KHK’nın Geçici 35.maddesine göre, terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı oldukları değerlendirilen memurlar çalıştıkları kurumun bağlı bulunduğu Bakan Onayı ile kamu görevinden çıkarılmışlar ve çıkarılmaya da devam edilmektedir. Bu yazımızda 375 sayılı KHK’ya göre kamu görevinden çıkarma müessesesinin devlet memurluğundan çıkarmadan farkından, açılacak davalarda görevli ve yetkili mahkemeden ve dava dilekçelerinde ileri sürülebilecek olası savunmaların neler olabileceğinden bahsedeceğiz. Kamu Görevinden Çıkarma – Devlet Memurluğundan Çıkarma Farkı Devlet Memurluğundan çıkarmada, kurumların kendi mevzuatları da olmakla birlikte, genel Kanun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’dur. 657 sayılı Kanuna göre Devlet memurluğundan çıkarma, bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma olarak tanımlanmıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre Devlet memurluğundan çıkarma için; Disiplin cezası gerektiren fiilin Kanun maddesinde belirtilmesi, Disiplin cezası gerektiren fiil disiplin amirlerince öğrenildikten sonra derhal soruşturmaya başlanması, Bu çerçevede soruşturma oluru verilmesi ve soruşturmacı atanması, Soruşturmacının hakkında disiplin soruşturması yaptığı memurun leh ve aleyhindeki delilleri toplaması, Bu işlemleri yaptıktan sonra bir disiplin soruşturma raporu düzenlemesi, Disiplin soruşturma raporunda memurun hangi fiili işlediği ve fiilin hangi cezayı gerektirdiğinin açık bir şekilde ortaya konulması, Disiplin amiri tarafından memurun son savunmasının alınması veya 657 sayılı Kanunun 129.maddesinde belirtilen hakların tanınması ve Yüksek Disiplin Kurulu tarafından memur hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesi gerekir. Bütün bu belirtilenler Devlet Memurluğundan çıkarma cezası verilecek memur için usuli güvencelerdir. Bunlardan birine uyulmaması disiplin cezasının iptal edilmesine neden olacaktır. Ancak 375 sayılı KHK’ya kamu görevinden çıkarmada, bütün bu usuli güvenceler dikkate alınmamaktadır. Memurun terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı olduğu yönünde kurumlarında kurulacak Komisyonca bir değerlendirme yapılması yeterli görülmektedir. Bu değerlendirmeden sonra savunma hakkı(savunma istem yazısında bulunması gereken unsurlara aykırı) tanınarak memur hakkında kamu görevinden çıkarma cezası verilmektedir. Kamu Görevinden Çıkarma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı olduğu değerlendirilen memur Bakan Onayı ile kamu görevinden çıkarılır. Kamu görevinden çıkarma işlemine karşı bu işlemin tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılabilir. Görevli mahkeme İdare Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 33/2.maddesine göre memurun son görev yaptığı yer idare mahkemesidir. Husumet Bakanlığa yöneltilir. Örneğin, memur Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalışıyorsa burada davalı Sağlık Bakanlığı’dır. Dava Dilekçelerinde İleri Sürülebilecek Olası Savunmalar 1- Değerlendirme 375 sayılı KHK’da memurun kamu-görevinden çıkarılması için terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olduğunun kurum içinde kurulan Komisyonca değerlendirilmesi yeterli görülmüştür. Dava dilekçesi yazılırken bahsi geçen Değerlendirmenin neye göre yapıldığının, Değerlendirmeye hangi fiil veya davranışların esas alındığının ortaya konulması açısından bu işlem dosyasının dava dosyasına celbinin sağlanması gerekmektedir. Aksi durum muğlak bir durum oluşturur ve hukuki denetimi engeller. 2- Kontörlü/Ankesörlü Telefonlardan Aranma – Ardışık Aranma Bu hususun genellikle asker olarak görev yapan memurların dosyasında yer aldığı görülmektedir. Ancak burada önemli olan ve ortaya konulması gereken husus, Aramaların kimler tarafından yapıldığının, Bu aramalarda hangi hususların konuşulduğunun(içeriğinin) ve Arama örgüt araması deniyorsa bir talimat alınıp alınmadığının, talimat alındıysa ne şekilde uygulandığının ortaya konulmasıdır. Öte yandan ardışık arandığı iddia edilen kişilerin birbirini tanıması ve bir hiyerarşinin olması da gerekir. Salt kontörlü/ankesörlü telefonlardan aranmanın bir hukuk devletinde kamu görevinden çıkarmaya dayanak oluşturamayacağı açıktır. 3- Bank Asya’ya Para Yatırma İdareler tarafından Bank Asya’ya para yatırma kamu görevinden çıkarma için yeterli görülmektedir. Ancak idare mahkemeleri ve Yargıtay kararları çerçevesinde Bank Asya’ya para yatırmanın dayanak alınabilmesi için; Paranın örgüt talimatıyla yatırılması, 17-25 Aralıktan sonra toplu para yatırılması veya Olağan/güncel bankacılık işlemler dışında işlemler yapılması gerekmektedir. Bu nedenle dava açılırken Bank Asya hesap hareketlerinin dava dosyasına celbinin sağlanması gerekir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay, olağan bankacılık işlemlerini örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirmemektedir. 4- Örgüte Müzahir Okula Çocuğunu Gönderme Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 03.12.2018 tarihli ve E: 2018/1958; K: 2018/4762 sayılı kararında da sanığın, “Çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğini” belirtmiştir. Bu çerçevede, örgüte müzahir okula çocuğunu göndermek iltisak veya irtibat kavramları çerçevesinde değerlendirilmeyebilir. Aynı zamanda, okulun ikamet adresinize yakınlığı, okulun teşvik-alan okullardan olması ve çocuğunuzun okulu burslu kazanması da savunma açısından önemli etkenlerdendir. 5- Memur Hakkında Soruşturma veya Ceza Davası Bulunması Memur hakkında soruşturma bulunması veya ceza davası açılması örgütle irtibat veya iltisak için yeterli görülmektedir. Masumiyet karinesine aykırı olarak kamu görevinden çıkarma kararları verilmektedir. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar bir kişi masum sayılacağından bu hususunda dava dilekçelerinde özellikle belirtilmesi gerekmektedir. Memur hakkında soruşturma bulunması veya ceza davası açılması bir hukuk devletinde memurun kamu görevinden çıkarılması için yeterli değildir. Yukarıda belirtilen hususlar, uygulamada genel olarak karşılaşılan kamu görevinden çıkarma gerekçeleridir. Memur hakkındaki iddialara göre bu gerekçeler çoğaltılabilir. Aynı zamanda dava dilekçelerinde kamu görevinden çıkarmaya ilişkin işlemin hangi temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği belirtilmeli, ulusal ve uluslararası mevzuata aykırılıklar ortaya konulmalıdır. Açılacak Dava İle İlgili Diğer Hususlar Memurlar kamu görevinden çıkarıldığı için yargılama giderlerini karşılaması kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürebilir. Bu nedenle davaların adli yardım talepli açılması uygun olacaktır. Dava adli yardımlı açıldığında karar kesinleşinceye kadar bütün yargılama giderlerinden muafiyet sağlayacaktır. Bu davaların yürütmenin durdurulması talepli açılmasının pratikte bir faydası yoktur. Kamu görevinden çıkarılan memur hakkında takipsizlik veya beraat kararı verildiyse mağduriyetin ortaya konulabilmesi için dava dilekçeleri duruşma talepli yazılabilir. Dava dilekçelerin kişiselleştirilmesi önemlidir. Emsal dilekçeler üzerinden gidilse de uyarlama yapılması gerekir. Dava dilekçelerinin sayfalarca (30-40 sayfa) yazılmasına gerek yoktur. Anlatılmak istenen kısa, öz ve gerektiği kadar anlatılmalıdır. Son olarak dava dilekçeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3 ve 5.maddelerine uygun olarak yazılmalıdır. İdari yargılama usulünde dava açma sürelerinin kısalığı nedeniyle kamu görevinden çıkarma işlemi ile ilgili davaların açılması ve takibinin alanında uzman bir İdare Avukatı tarafından yapılması uygun olacaktır.
  7. T.C İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ......... İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NE .......... İl Emniyet Müdürlüğü ............... Şube Müdürlüğünde, ............. T.C kimlik numaralı ............. sicil sayılı Polis Memuru olarak görev yapmakta iken, 22/11/2016 tarihli 677 Nolu KHK ile hiçbir adli ve idari soruşturma geçirmeden, açığa alma işlemi dahi yapılmadan meslekten direk ihraç edildim. Ek-1'de gönderdiğim karardan da anlaşılacağı üzere, ......../05/2019 tarihli ve 2019/.......... sayılı Ohal Komisyonu kararı ile "hakkımda hiçbir soruşturma ve kovuşturma bulunmadığı, hiçbir örgütle üyelik, irtibat, iltisak olmadığı tespit edilerek" göreve iade kararım verilmiş, Ek-2 sayılı evrak ile İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Araştırma Merkezine atamam yapılmıştır. 3713 sayılı Kanun(Ek Madde 4- (Ek: 25/7/2018-7145/12 md.)26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkûm olanlar ile Milli Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti ve iltisakı yahut bunlarla irtibatı nedeniyle kamu görevinden çıkarılanların silah ruhsatları iptal edilir, bu silahların mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir ve 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun ek 8 inci maddesine göre ilgili idarelerce işlem tesis edilir. Müsadere hükümleri saklıdır. Birinci fıkrada belirtilen sebeplerin ortadan kalkması hâlinde, mülkiyeti kamuya geçirilen silahlar SAHİBİNE İADE EDİLİR). kanun maddesi ve diğer ilgili kanunlar uyarınca; Ek-3 ve Ek-4 sayılı belgelerden de anlaşılacağı üzere, İl Emniyet Müdürlüğü deposuna geçici olarak alınan; 1-) .............. seri numaralı Yavuz 16 Compact marka Zati Demirbaş Tabanca ve 1 adet şarjörümün, 2-) Kırıkkale Marka 7,65mm ............ seri numaralı tabanca, 1 adet şarjör ve ............... seri numaralı ruhsatnamemin dilekçe tarihim dikkate alınarak 1(bir) ay içerisinde tarafıma tesliminin yapılmasını edilmesini arz ederim. .../…./2019 ............ T.C. Kimlik No: ............ Emniyet Sicil No:............ Adres : İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Araştırma Merkezi İnönü Bulvarı No:4 Bakanlıklar 06644 / ANKARA Gsm : ............... Zati Silah Talep Dilekçesi.docx
×
×
  • Yeni Oluştur...