İçeriği gör

Arama

'vergi dilimi' Etiketi • Arama Sonucu.



Gelişmiş Arama

  • Etiketlere Göre Ara

    Aralarına virgül koyarak ekleyin
  • Yazara Göre Ara

İçerik Türü


Forumlar

  • OHAL KHK ve FETÖ Mağdurları
    • Gündem ve Gelişmeler
    • Kurumlar ve İhraçlar
    • Kabul Kararı Alanlar Forumu
    • Ret Kararı Alanlar Forumu
    • Serbest Forum
    • İdari Davalar • Emsal Kararlar • Dilekçeler
    • İdari Dava Emsal Kararlar
    • İdari Dava Dilekçeleri
    • Ceza Davaları • Emsal Kararlar • Dilekçeler
    • Ceza Davası Emsal Kararlar
    • Ceza Davası Dilekçeleri
    • Basında KHK Haberleri
    • Anket • Araştırma • Arşiv
    • İstek & Öneri
    • Hakkında • Yardım
  • Gündem Dışı Mahallesi's Forumlar
  • BM İnsan Hakları Komitesi Başvuruları's Forumlar

Kategoriler

  • Fetö Soruşturmaları
  • Görüş ve Mütalaalar
  • KHK Mağdurları
  • Köşe Yazıları

Kategoriler

  • KHK Mağdurları
  • Açık Oturum / Tartişma
  • Haber - Söyleşi
  • Panel - Sempozyum
  • Gündem Dışı Mahallesi's Videolar
  • BM İnsan Hakları Komitesi Başvuruları's Videolar

Sonuç Konumu

Sonuçlarda Ara


Oluşturma Tarihi

  • Başlama

    Bitiş


Son Güncelleme

  • Başlama

    Bitiş


Şuna göre filtrele...

Katılım

  • Başlama

    Bitiş


Üye Grubu


KHK


Kurum


Kriterler


Komisyon Kararı


İdari Süreç


Adli Süreç

2 sonuç bulundu

  1. Kamu görevine iade olan bir çalışanın, iade sonrasında geçmişe dönük maaşları ödenirken fazla gelir vergisi kesintisi yapılması üzerine açtığı davada söz konusu işlemin iptali kararı verildi. Yani fazladan yapılan kesintiler faiziyle birlikte ödenecek. Kabul_Vergi.pdf
  2. Danıştay 4. Dairesinin, 13.02.1998 tarihli ve E:1997/475, K:1998/513 sayılı kararı ise aşağıdaki gibidir. “Görevden alınıp üç yıl sonra yargı kararıyla görevine dönen ücretliye, bu üç yıllık dönem için ödenen ücretlerin, her bir yıla ait olanının ayrı ayrı gelir vergisi kesintisine tabi tutulması gerekir. Yasal faiziyle birlikte yapılan ödemeden, odönemlere ilişkin ücretlerin düşülmesi ve kalan farkın vergiye tabi tutulmaması gerekir. İstemin Özeti: 30.07.1993 tarihinde görevden alınıp yargı kararıyla görevine dönen davacının 30.07.1993-31.12.1995 tarihleri arasındaki maaş ve ikramiyelerinin birleştirilerek ödenmesi nedeniyle fazladan tevkif edilen gelir vergisinin iadesi istemiyle yapılan şikayet başvurusunun reddi yolundaki 27.05.1996 günlü ve 22045 Sayılı Maliye Bakanlığı işleminin iptali ve fazladan tahsil edilen miktar iade edilirken gecikme faizi işletilmesi istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; davalı idarenin, davacının düzeltme dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların .213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116. maddesindeki vergi hatası kapsamına girmediğini savunduğu, ancak gelir vergisi hesabında vergi dönemi olarak bir takvim yılının değil de üç takvim yılının alınması ve bu nedenle fazla vergi hesaplanmasının anılan madde kapsamında vergi halası olarak değerlendirileceği, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde vergi dönemi olarak bir takvim yılının belirtildiği, 30.07.1993 tarihinde görevinden alınan 23.11.1995 tarihli mahkeme kararıylagörevine iade edilen davacının, her bir yıla ilişkin ücretlerinin toplamı için ayrı ayrı gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekirken üç yılın toplam ücret tutarı üzerinden tevkifat yapılmasının yasal bulunmadığı, olayda idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca verilen bir mahkeme kararı üzerine tesis edilmeyen veya geciktirilen bir işlem olmadığından gecikme faizi ödenemeyeceği, ayrıca gerek idari Yargılama Usulü Kanunu'nda gerekse Vergi Usul Kanunu'nda gecikme faizi ödeneceğine dair bir .hükmünde yer almadığı gerekçesiyle dava konuşu işlemin iptaline, gecikme faizine yönelik istemin reddine karar vermiştir. Davalı idare, davacının ücretlerinin tahakkuku ve ödemesinin 1995 yılında yapıldığım, dolayısıyla 1995 yılında uygulanan vergi tarifesine göre vergilendirilmesi gerektiğini ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde hizmet erbabına ödenen ücretlerle 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden 103 ve 104.ı maddelere göre tevkifat yapılacağı öngörülmüştür. (S) Demir Çelik Anonim Şirketi'nde çalışmakta iken 30.07.1993 tarihinde sözleşmesi feshedilerek görevinden alınan davacı, idare Mahkemesi'nin kararıyla görevine dönmüştür, idare Mahkemesi anılan karanda sözleşmenin feshedilerek davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptaline, davacının dava konuşu işlemden dolayı yoksun kaldığı tüm parasal ve özlük haklarının dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte tazminine karar vermiştir. Bu karar uyarınca davacıya yapılacak ödeme gerçek zarardan ibaret olup, görevde iken kendisine. aylık, ödenek gibi isimlerle.yapılan ödemelerden tüm kesintiler yapıldıktan sonra kalan miktar olacağından, söz konuşu tutarın artık ücret olarak nitelendirilmesi mümkün olmayıp, mahkeme kararı gereği ödenen bir tazminattan söz edilmesi gerekir. Aksi halde mahkemenin tazminine karar verdiği gerçek zararın altında ödeme yapılmış olur. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi." Görüldüğü gibi burada da Danıştay, Maliye Bakanlığı’nın 166 seri numaralı G.V.K. Genel Tebliği ile değiştirdiği görüşünün aksine, daha önceki uygulama tebliğinde (106 numaralı G.V.K.G.T.) yer alan görüşüne uygun olarak karar vermiş ve dava konusu uyuşmazlıkta, ödeme 1995 yılında yapılmış olsa da, geçmişe dönük bu ödemenin, geçmiş dönemlerde geçerli olan gelir vergisi tarifeleri esas alınarak vergi kesintisine tabi tutulacağı kararını vermiştir. Danıştay Emsal 2 - Vergi Dilimi.docx
×
×
  • Yeni Oluştur...