İçeriği gör
MSA

dilekçe Araştırma Merkezi Atamanın İptali Ve Yürütmeyi Durdurma İdari Dava Dilekçesi - 1

Önerilen Yorum

Yürütmeyi durdurma ve duruşma istemlidir

 

 

........ NÖBETÇİ İDARE MAHKAMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA

 

 

 

DAVACI                    :
ADRES                      :
VEKİLİ                     :

DAVALI                    :  İçişleri Bakanlığı

KONU                       : İçişleri Bakanlığının, Araştırma Merkezi isimli birime Araştırmacı kadrosuyla şahsımı atamasına dair şekil/konu/sebep/amaç yönlerinden açıkça hukuka aykırı işlemin İPTALİ, öncelikle gecikilmesi halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğabileceğinden, 2577 sayılı İYUK’nun 27/2,4 ve 16 ıncı maddeleri uyarınca karşı tarafın savunması beklenmeksizin veya savunma sürelerinin kısaltılması, gerekirse memur eliyle tebligat işlemlerinin yapılması suretiyle YÜRÜTMENİN DURDURULMASI, incelemenin DURUŞMALI yapılması istemidir.

 

İPTAL SEBEPLERİ:

Olay özeti;    

1. 20XX yılında Polis Okulundan mezun olarak Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) emrinde ………………. unvanıyla ve …….. sicil sayısıyla ……… iline tayin edilerek görevine başladım. Adli veya İdari anlamda en ufak bir ceza almadan şerefimle ve namusumla ülkeme hizmet ettim. Olumlu sicillerim nedeniyle ek göstergelerle ödüllendirildim ve mesleğimde göstermiş olduğum üstün başarılar nedeniyle farklı kamu kurumları tarafından defalarca manen ve maddeten taltif edildim.

201.. yılı ……… ayı itibariyle, EK1’de sunulduğu gibi ……… İli Emniyet Müdürlüğünde …………. rütbesinde görevliyken …/… memuriyet kademe ve derecesine, …… ek göstergeye sahip durumda ve Emniyet Hizmetleri sınıfına ödenen Fazla Çalışma Ücreti, Tayin Bedeli, Özel Hizmet Tazminatı, Ek Ödeme (666 KHK) gibi ödeme kalemlerini hak olarak kazanmış durumdaydım.

15 Temmuz Hain Darbe Girişiminin ardından ….. sayılı KHK ile memuriyetten ihraç edildim ve sonrasında da FETÖ/PDY terör örgütüyle hiçbir bağlantımın olmadığı anlaşıldığından öncelikle ………… CBS’nin 2019-…….. sayılı “kovuşturmaya gerek olmadığına” dair kararıyla aklandım, sonrasında da OHAL Komisyonunun EK2’de sunulan ………. tarihli ve ………… sayılı iade kararıyla görevime iade edildim.

OHAL Komisyonunun iade kararının usulüne uygun olarak uygulanması gerekirken, İçişleri Bakanlığı, beni ………….. tarihinde Ankara’ya çağırarak EK3’te sunulan atama emri ile Araştırma Merkezi Müdürlüğü isimli bir birime 5. derece 3. kademe hak, aylık ve emekli müktesebiyle 5. derece Memur (Ş) olarak atadığını tebliğ etmiştir. EK3’te belirtilen bu kararın Yürütmesinin Durdurularak, hakkımdaki OHAL dönemindeki kararların, 8/3/2018’de yayınlanan 7075 sayılı kanunun 10. maddesinin 1. fıkrasında belirtildiği gibi “tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış” sayılması ve yine aynı kanunun öngördüğü gibi ihraçtan önce görev yaptığım …….. İl Emniyet Müdürlüğü emrinde …………. olarak görevlendirilmem gerekmektedir.

Hukuka Aykırılıklar  

2. OHAL döneminde hatayla ihraç edildiği belirlenen ve sonrasında göreve iade edilen kişiler hakkında 8/3/2018’de yayınlanan 7075 sayılı kanunun 10. maddesinin 1. fıkrası, “Kamu görevine iade edilmesine karar verilenlerin eski kadro veya pozisyonuna atanması esastır” demektedir. Aynı fıkrada ayrıca “İlgililerin kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin kanun hükmünde kararname hükümleri...belirtilen kişiler bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış sayılır” buyurulmaktadır. Fakat EK3 belgesiyle yapılan atamada benim için öngörülen 5. derece 3. kademe hak, aylık ve emekli müktesebiyle 5. derece Memur (Ş) kadro ve görevi, açıkça sosyal, idari ve mali özlük haklarımın AŞIRI oranda azalmasına neden olmuştur. Çünkü bu görevlendirme sonrasında, haksız ihracımdan önceki ………… rütbesi, gelecekte hak etmem muhtemel diğer rütbeleri kazanabilme hakkı, 1/4 memuriyet kademe ve derecesi ve 3000 ek göstergesiyle Emniyet Hizmetleri sınıfına ödenen Fazla Çalışma Ücreti, Tayin Bedeli, Özel Hizmet Tazminatı, Ek Ödeme (666 KHK) gibi ödeme kalemleri, herhangi somut veya soyut gerekçe gösterilmeden hukuksuz ve kanunsuz olarak iptal edilmiştir.

                        Kaybedilen mali hakları örnekle belirtmek gerekirse, ilgili mevzuatta belirtildiği gibi ……… İlinde kendi kadromda göreve başlatılsaydım, Ocak 2020 itibariyle …….. TL civarında bir gelir elde edecektim. Fakat 5. derece Memur (Ş) kadrosu, Ocak 2020 itibariyle 3.800 TL civarında bir aylık almaktadır. Bu, hak ettiğim aylığın yarısından daha az bir gelire işaret etmektedir. Aynı durum ve mali hak kaybı, emeklilik durumunda da geçerlidir.

Atamaya neden olarak gösterilen 7075 sayılı “Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun”un 10/A. maddesinin 1. fıkrasında “OHAL Komisyonu tarafından başvurunun kabulü kararı verilenlerden, eski kadro, rütbe veya unvanına atanması ilgili bakan onayı ile uygun görülmeyenler…İçişleri Bakanlığı bünyelerinde kurulan araştırma merkezlerinde…istihdam edilir” maddesi hukuka aykırı olarak tarafıma uygulanmıştır.

Çünkü;

a-     Bakan tarafından uygun görülmemenin somut bir ölçütü ortaya konmamıştır. Böyle bir ölçüt, 7075 sayılı kanunda ortaya konmadığı gibi, müvekkilimin atama emrinde de en küçük bir şekilde dahi belirtilmemiştir. Bu atamanın, müvekkilimin sosyal ve mali özlük haklarında yaşattığı kaybın nedeninin böylesine gerekçeden yoksun olması ve bu konuda rızamın veya talebimin aranmamış olması, idarenin açık bir keyfilik içinde bu kararı aldığını göstermektedir. İdarenin bu hususta herhangi bir soruşturma yönetmediği ve beni herhangi bir suçla itham etmediği gibi, benim farklı devlet kurumlarının oldukça kapsamlı ve uzun süren soruşturmalarından tamamen temiz çıkarak memuriyete iade edildiğim ortadadır. Göreve iadem sakınca yaratmakta ise bu durum için öngörülen tedbirlerin makul gerekçelere ve somut delillere dayandığının açıklanması ve kazanılmış haklarımın tamamıyla korunması gerekmektedir. Kurumuma ve kadroma iade edilmememin kadro yetersizliği veya kurumun kapatılmış olması gibi bir nedenle de ilgisi bulunmamaktadır. EGM ve ……. İl Emniyet Müdürlüğü kapatılmamıştır ve bu birimlerdeki Emniyet Amiri kadroları personel yetersizliği nedeniyle büyük oranda boş durumdadır. Kazanılmış haklara müdahale teşkil eden atama işleminin hukuki güvenlik ilkesini ihlal ettiği ve Anayasa’nın 2. maddesine aykırı olduğu ortadadır. Anayasa Mahkemesinin 2017/178 sayılı kararının 11. paragrafında belirtildiği gibi “Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuki güvenlik ilkesi, hukuk devletinin gereklerinden biridir.” AYM’nin bu çıkarımlarını destekleyen mahiyette, Danıştay Birinci Dairesinin 1982/112 Esas No, 1982/130 Karar No ve 07.06.1982 tarihli kararında: “T.C. Anayasasının 132. ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28.maddeleri hükümlerine göre, idare, bir idari işlemin iptaline iliş kin yargı kararına uymaya ve bu kararın amaç ve kapsamı doğrultusunda işlem tesis etmeye ya da eylemde bulunmaya zorunludur. Bu zorunluluğun, duraksama konusu yönünden idareye hangi yükümlülükleri getirdiğini saptayabilmek için iptal kararlarının sonuçlarının belirlenmesi gerekli bulunmaktadır. İdari işlemin yargısal bir kararla iptali halinde, bu iptal kararlarının işlemin yapılması sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliğini sağladığı idare Hukukunun bilinen ilkelerindendir. Yukarıda anılan Anayasa, Yasa hükümleri ve idare hukuku ilkesi karşısında, idare, iptal kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem ya da işlemler yapmak, iptal edilen işlemden doğan sonuçları ortadan kaldırmak, işlemin hiç yapılmamış sayılması ilkesi gereği olarak, önceki hukuki durumun geçerliğini sağlamak görevi ile yükümlüdür” denilmektedir.

Danıştay 2. Daire Başkanlığının 20192336 Esas,  20196426 Karar sayılı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2016/3790 Esas,  2017/3426 Karar sayılı ve Danıştay 5. Daire Başkanlığının 2015/2387 Esas, 2015/8821 Karar sayılı içtihat metinleri bu duruma benzer idari kararları iptal etmişlerdir. Danıştay 2. Daire Başkanlığının 20192336 Esas,  20196426 Karar sayılı içtihat metninde davacının, hakkında yürütülen ceza yargılamaları gerekçe gösterilerek, başka somut veya soyut delillerden yoksun bir şekilde mali ve sosyal hakları daha düşük durumdaki kadroya atanması hususunda dile getirilmiş ve idarenin, herhangi bir soruşturmada ve cezalandırmada bulunmadan sadece soyut akıl yürütmelerle davacıyı mali ve sosyal haklarda geri bırakacak ve kariyerini engelleyecek eylemini hukuksuz olarak tespit edilerek iptal edilmiştir. Benzeri başka bir davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2016/3790 Esas,  2017/3426 Karar sayılı içtihat metninde DİDDK, “atama konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış ise de, bu memuriyetlerde çalışan kişilerin görevden alınmaları konusunda idarenin mutlak bir takdir yetkisinin bulunmadığının, bu konuda tesis edilecek işlemlerin de, diğer idari işlemler gibi yargı denetimine tabi olduğunun belirtilmesi gerekir. Bu itibarla, ilgililerin… görevlerden alınmalarının hukuki denetimi yapılırken, idarece görevden alınmalarına gerekçe olarak gösterilen sebeplerin yanı sıra; nitelikleri, geçmiş hizmetleri, bu görevlerdeki başarıları gibi hususların da dikkate alınması gerekir. Davacının yürütmekte olduğu göreviyle ilgili olmak üzere, yetersizliğine, başarısızlığına ve/veya olumsuzluğuna ilişkin hukuken geçerli olabilecek somut tespitler bulunmaksızın, doğrudan takdir hakkına dayalı olarak görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna” varıldığını belirtmiştir. İdarenin takdir yetkisinde keyfiliği işaret eden başka bir karar olan Danıştay 5. Daire Başkanlığının 2015/2387 Esas, 2015/8821 Karar sayılı içtihat metninde “İdarelere, kamu görevlilerinin naklen atanmaları konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, bu yetkinin kullanımı kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olup, bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir” denilerek idarenin takdir hakkında kamu yararının aranması gerektiği hatırlatılmıştır. Aynı kararın devamında “davacının…daire başkanı olarak idarenin takdir yetkisi kapsamında atandığı, aynı şekilde dava konusu işlemle de…uzman olarak atandığı, atanmasını gerektirecek disiplin soruşturması geçirmediği gibi görevinde başarısız olduğuna dair bilgi ve belgenin de sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davacının görevden alınmasını gerektirecek nitelikte hukuken kabul edilebilir bir neden ileri sürülmeksizin salt takdir yetkisine dayalı olarak kurulan işlemde sebep unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu durumda; kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kurulduğu kanıtlanamayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık ve hukuki isabet görülmemiştir” denilmiştir. Bu kararlar göz önünde bulundurulduğunda ……………. kadromun ve memuriyetteki kazanılmış haklarımın eksiltilmesinin, kariyerimin nedensiz ve keyfi olarak engellenmesinin, EGM ve ……….. İl Emniyet Müdürlüğündeki ilgili kadroların boş bırakılmasına rağmen rızam aranmadan, özlük haklarımı önemli oranda kaybettirecek bir kadroya atanmamın, şekil ve uygulama açısından hukuka, kanunlara ve yerleşik içtihat metinlerine aykırı olduğu anlaşılmaktadır.

b-     Oldukça başarılı bir ………. olarak kariyerimde gelecek vadetmem ve İl Emniyet Müdürlüğü gibi önemli yüksek rütbelerin güçlü adaylarından biri olmama rağmen 5. derece Memur (Ş) olarak atanmam, ilgili kanunların kariyer ve liyakat ilkelerine aykırıdır. DMK’da 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 3'üncü maddesinin (B) ve (C) bentlerinde, Kanun'un temel ilkeleri arasında bulunan "Kariyer" ilkesi, "Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkânını sağlamaktır" şeklinde; "Liyakat" ilkesi, "Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkânlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır" şeklinde tanımlanmakta olup, 3000 ek göstergeyle 1. derecenin 4. kademesindeki Emniyet Amiri iken meslek hayatımdaki kariyerimin 5. derece Memur (Ş) kadrosu ile devam ettirilmesinin liyakat ve kariyer ilkeleri ile de bağdaşmadığı ortadadır. Nitekim Danıştay 5. Dairesi, 1992/5699 Esas, 1993/609 Karar No’lu ilamında "...Hakkındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılan davacının eski görevine ve görev yerine iade edilmesi gerekli iken, naklen atanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı..." şeklinde karar vererek kamu görevlisinin eski görevi yerine döndürülmesi yerine başka yere atanmasını hukuka aykırı bulmuştur.

Danıştay 5. Daire Başkanlığının 2018/1873 Esas, 2019/5545 Karar sayılı ve Danıştay 2. Daire Başkanlığının 2016/8901 Esas ve 2019/1876 Karar sayılı içtihat metinleri bu duruma benzer örnekleri iptal etmişlerdir. Danıştay 5. Daire Başkanlığının 2018/1873 Esas, 2019/5545 Karar sayılı içtihat metninde davacının bulunduğu kurumdaki daha düşük bir aylık ve emekli hakkı kazanacağı bir pozisyona atanmasının, 657 sayılı Kanunun anılan maddesi ile kariyer ve liyakat ilkeleri yönünden hukuka uyarlık göstermediği kararlaştırılmıştır. Öğrenim durumum, hizmet sürem, sicil ve başarı durumum ve mevcut unvanımın sahip olduğu bilgi ve birikimi yönünden hizmetimden yararlanabileceği yerlerin değerlendirilmesi sonucu, kendi kadroma atanmam gerekirken, kazanmış olduğum memuriyet derecesinin ve kariyer olarak ilerleyebileceğim pozisyonların bulunmadığı bir göreve atanmam hukuki isabet içermemektedir. Nitekim Danıştay 2. Daire Başkanlığının 2016/8901 Esas ve 2019/1876 Karar sayılı içtihat metninde davacının daha alt bir göreve atanmasının, memurun kendi rızası olmadan, kazanılmış hak ve aylık derecesi bakımından daha düşük bir göreve atanamayacağı gerekçesiyle hukuksuz bulunarak iptal edilmiştir.

Bu kararlar göz önünde bulundurulduğunda memuriyetteki derece ve kademelerimle birlikte elde ettiğim mali ve sosyal kazanımların nedensiz ve keyfi olarak ortadan kaldırılmasının, idare hukukunun temel ilkeleri olan kariyer, liyakat vb. unsurları açısından hukuka, kanunlara ve yerleşik içtihat metinlerine aykırı olduğu anlaşılmaktadır.

c-     EK3’teki atama kararı, Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil etmektedir. OHAL Komisyonu tarafından görevlerine iade kararı verilen memurların hepsi, kendi kurumlarındaki kadro ve pozisyonlarına atanırlarken, Mayıs 2019 itibariyle EGM personelinin farklı bir kategoride değerlendirilerek hiçbir gerekçe gösterilmeden, kazanılmış haklarından mahrum edilmeleri kanun önündeki eşitliğe aykırıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi, 11 Mayıs 1999 tarih ve K.1999/15 sayılı kararında “Yasa önünde eşitlik ilkesi’ hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile hukuksal eşitlik öngörülmektedir. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasa karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır…Kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar için yasalarla değişik kurallar konulamaz” denilmiştir. OHAL Komisyonunun göreve iade ettiği memurların sadece bir kısmını, hiçbir gerekçe bildirmeden, bu gerekçeleri somut delillere dayandırmadan veya muhatabına herhangi bir isnatta bulunmadan nasıl bir kamu yararı sağladığı bilinmeksizin farklı bir sınıflandırma yoluyla, kazanılmış mali ve sosyal haklarından mahrum etmek, AYM’nin ilgili kararına tezat oluşturmaktadır.

d-     Hukuka aykırılığı ortaya daha açıkça koyan ve Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı diğer husus ise, Araştırma Merkezine atamaların zamanlamasıyla ilgilidir. Bu birim, Mayıs 2019 tarihinde ihdas edildiği için, bu tarihten önce OHAL Komisyonu veya başka yollarla görevlerine iade edilen EGM görevlileri, rütbelerine veya görevlerine bakılmaksızın istisnasız olarak, 7075 sayılı kanunun 10. maddesinin 1. Fıkrasındaki “Kamu görevine iade edilmesine karar verilenlerin eski kadro veya pozisyonuna atanması” esasına göre eski kadro ve pozisyonlarına atanmışlardır. Dolayısıyla, bu tarihten sonra, şahsım da dâhil olmak üzere OHAL Komisyonundan iade alan EGM personeli, sadece zamansal açıdan gerekli şartları sağlamadıkları için açıkça mağdur edilmektedirler. Başka bir deyişle, sadece birkaç ay önce görevime edilmiş olsaydım, eski kadro ve pozisyonuna kavuşacaktım. Zamana bağlı bu farklılığın hiçbir hukuki veya kanuni kaideyle açıklanabilmesi mümkün değildir. İdare, bir üstteki c fırkasında belirtilen ve devletin eşit davranılması gereken memurlarına farklı davranarak gerçekleştirdiği Anayasa 10’a aykırı olan durumu, hepsi tek bir kurumun bileşeni olan EGM personeli için de tekrarlamıştır. İdarenin, hukuksuz eyleminin keyfiliğini gösterebilecek daha açık bir delil bulunmamaktadır. Bu tarihten önce veya sonra iade edilen EGM personeli arasında, yukarıda anılan miktarda mali ve sosyal haklara dair farklılığın oluşturulmasına dair idarenin nasıl ve neye bağlı bir takdir hakkı kullandığını açıklayabilmek hukuki ve kanuni olarak mümkün görünmemektedir.

Yürütmeyi durdurma sebepleri

3. İdare Mahkemelerinin Yürütmeyi durdurma kararı verebilmesi için a- İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğacak olması, veya b- İdari işlem açıkça hukuka aykırı olmalıdır. Şahsım ile ilgili idarenin işleminde bu durumların her ikisi de bulunmaktadır.

a-     Öncelikle bu işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğacaktır çünkü OHAL döneminde görevinden ihraç edilerek dört yıla yakın bir süredir görevine kavuşmayı bekleyen ve sonunda OHAL komisyonu kararıyla iademe rağmen kadroma ve görevime yukarıda sayılan keyfi nedenlerle atanmamam, mali ve sosyal haklardan mahrum bırakılma süremi daha da uzatacaktır. Evli ve iki çocuğu olan şahsımın mali ve sosyal haklarına derhal kavuşamaması, evliliğinin ve çocuklarının geleceği açısından haksız yere zaten zor durumda bırakılmış olduğum gerçeğini daha da belirsiz bir geleceğe taşıyacaktır. Çocuklarımın eğitim durumları ve kendi velilerinin mali imkânlarına en fazla ihtiyaç duydukları vakitlerde bulunmaları, bu imkânları yarısından fazla düşüren atama kararı uygulandığı takdirde kesinlikle telafisi güç veya imkânsız zararlar doğuracaktır. Bunun yanında, ihraç kaldığım süre içinde, kariyer geliştirme hedeflerimi daha ileriye taşıma imkânından mahrum kalan şahsımın, hem zaman içinde kaybettiği rütbelerimi alabilmem, hem de hak ettiğim ilerleme basamaklarını elde edebilmem için derhal kadroma ve görevime iade edilmem gerekmektedir. Bu nedenle görevime bir önce iade edilmemem ve Araştırma Merkezine atanma emrinin gerçekleşmesi, telafisi güç veya imkânsız zararlar doğuracaktır.

b-     İdari işlem açıkça hukuka aykırıdır. Bu dilekçenin Hukuka Aykırılık başlığı altında belirtildiği gibi itiraza konu olan idari işlem özetle;     

1.      Anayasa’nın 2. maddesine aykırı şekilde devletin hukukilik ilkesine aykırı olarak, adli, idari veya başka bir nedene bağlanmadan, soyut veya somut bir delil beyan edilmeden, mantıklı veya hukuki bir amaç veya sebep gösterilmeksizin uygulanması;

2.     657 sayılı kanunun 3. maddesindeki kariyer ve liyakat ilkelerine tezatlık teşkil edecek bir şekilde, rızam veya talebim aranmadan, mali, sosyal ve idari özlük haklarımı önemli derecede eksiltmesi veya ortadan kaldırması;

3.     Anayasa’nın 10. maddesine aykırı şekilde hukuk önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmayan keyfilikte, aynı süreçte ve aynı prosedürlerin uygulandığı farklı memur sınıfları içinde herhangi bir neden veya gerekçe açıklanmadan ayrımcılık yapılarak, içinde bulunduğum EGM personeline özel bir şekilde mali ve sosyal hakları hukuksuz olarak önemli oranda iptal etmesi;

4.     Anayasa’nın yukarıda değinilen eşitlik ilkesini, sadece değişik memur sınıfları için değil, farklı zamanlarda iade edilen EGM personeli arasında bile herhangi bir neden veya gerekçe açıklanmadan farklı bir biçimde uygulayarak sakatlaması;

nedenleriyle açıkça hukuka aykırıdır.

 

HUKUKSAL SEBEPLER :          Anayasa 2 ve 10. maddeleri, HUMK ve İYUK’un ilgili maddeleri, DMK 3. maddesi, Danıştay, AYM ve DİDDK’nin yukarıda atıf yapılan içtihat kararları

DELİLLER                             :        Dilekçede sayılan ve ekte sunulan belgeler, Davalı İdare elindeki belge ve bilgiler, sair mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM               :        Yukarıda açıklana  ve kendiliğinden göz önüne alınacak sebeplerle Araştırma Merkezine atanma işleminin şekil/konu/sebep/amaç yönlerinden açıkça hukuka aykırı işlemin incelemenin DURUŞMALI yapılarak İPTALİNE, öncelikle gecikilmesi halinde telafisi güç veya  imkansız zararlar doğabileceğinden, 2577 sayılı İYUK.nun 27/2,4 ve 16 ıncı maddeleri uyarınca karşı tarafın savunması beklenmeksizin veya savunma sürelerinin kısaltılması, gerekirse memur eliyle tebligat işlemlerinin yapılması suretiyle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini vekil eden adına saygıyla arz ve talep ederim.

 

 

İsim Soyisim

Sicil

                                                                                                                     

Ekler:

EK1- İhraçtan önce şahsım adına düzenlenen son bordro

EK2- İademe dair OHAL Komisyonu kararı

EK3- Araştırma Merkezi Müdürlüğüne atandığıma dair tebliğ belgesi

 

arastirma merkezine atanmanin iptali .doc


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Bir de bu geriye donuk maaslarin faizi ve fazla mesai ile faizleri hususunda idari dava dilekcesi ornefi paylassaniz


679 EGM 05.03.2019 Beraat 01.08.2019 komisyon iade

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Ozi26, 2 saat önce yazdı:

Bir de bu geriye donuk maaslarin faizi ve fazla mesai ile faizleri hususunda idari dava dilekcesi ornefi paylassaniz

Şurada mevcut

https://forum.khkhaber.com/forum/89-kabul-kararı-alanlar-forumu/


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Paylaşımdaki dilekçede bir yere takıldım. "3000 ek göstergeyle 1. derecenin 4. kademesindeki Emniyet Amiri iken meslek hayatımdaki kariyerimin 5. derece Memur (Ş) kadrosu ile devam ettirilmesinin liyakat ve kariyer ilkeleri ile de bağdaşmadığı ortadadır." Kişi 1/4 iken 5 inci dereceye nasıl düşürülüyor. Yasal dayanağı nedir. Yoksa 1/4 e kadar gidebilecekken şimdi 5 te kaldım mı denilmek isteniyor.

685 nolu khk nın araştırma merkezleri ile ilgili kısmı da eklenmiş halinde derece kademe ile ilgili bir husus göremedim.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Aklima, 4 saat önce yazdı:

Paylaşımdaki dilekçede bir yere takıldım. "3000 ek göstergeyle 1. derecenin 4. kademesindeki Emniyet Amiri iken meslek hayatımdaki kariyerimin 5. derece Memur (Ş) kadrosu ile devam ettirilmesinin liyakat ve kariyer ilkeleri ile de bağdaşmadığı ortadadır." Kişi 1/4 iken 5 inci dereceye nasıl düşürülüyor. Yasal dayanağı nedir. Yoksa 1/4 e kadar gidebilecekken şimdi 5 te kaldım mı denilmek isteniyor.

685 nolu khk nın araştırma merkezleri ile ilgili kısmı da eklenmiş halinde derece kademe ile ilgili bir husus göremedim.

Çalışma Bakanlığından görüş sorulup bir iç düzenleme yapılmış. Kuruluş kanununda yada yönetmelikte de yazmıyor. Gelen atama tebliğinde bu ibare mevcut. Maaşlar eşitlenene kadar zam olmayacağından bahsedilmiş.


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Aklima, 3 saat önce yazdı:

Paylaşımdaki dilekçede bir yere takıldım. "3000 ek göstergeyle 1. derecenin 4. kademesindeki Emniyet Amiri iken meslek hayatımdaki kariyerimin 5. derece Memur (Ş) kadrosu ile devam ettirilmesinin liyakat ve kariyer ilkeleri ile de bağdaşmadığı ortadadır." Kişi 1/4 iken 5 inci dereceye nasıl düşürülüyor. Yasal dayanağı nedir. Yoksa 1/4 e kadar gidebilecekken şimdi 5 te kaldım mı denilmek isteniyor.

685 nolu khk nın araştırma merkezleri ile ilgili kısmı da eklenmiş halinde derece kademe ile ilgili bir husus göremedim.

kısaca yapılan şu...

artık kadro dereceniz eski kadronuzdan bağımsız olarak yeniden yapılandırılıyor..

yeni kadronuzda hizmet yılınıza göre alabileceğiniz en üst derece olarak 5.derece hesap edilmiş ve o verilmiş oluyor..

nereden bakarsan bak  hak ihlali hukuksuzluk..

en alt idari mahkeme bile anayasa aykırılıktan iptal kararı verecektir bu düzenlemelere.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Dilekçede bir yer daha dikkatimi çekti, "Dolayısıyla, bu tarihten sonra, şahsım da dâhil olmak üzere OHAL Komisyonundan iade alan EGM personeli, sadece zamansal açıdan gerekli şartları sağlamadıkları için açıkça mağdur edilmektedirler. Başka bir deyişle, sadece birkaç ay önce görevime edilmiş olsaydım, eski kadro ve pozisyonuna kavuşacaktım." kısmı ve "4. Anayasa’nın yukarıda değinilen eşitlik ilkesini, sadece değişik memur sınıfları için değil, farklı zamanlarda iade edilen EGM personeli arasında bile herhangi bir neden veya gerekçe açıklanmadan farklı bir biçimde uygulayarak sakatlaması; nedenleriyle açıkça hukuka aykırıdır." kısmıyla ilgili olarak;

7075 saılı kanun yani 685 nolu KHK nınhttps://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=1.5.7075&MevzuatIliski=0&sourceXml sayfasında bulunan güncel halindede mevcut olan bir husus var. Araştırma merkezlerini düzenlendiği başlık altında "(7) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Komisyon tarafından başvurunun kabulü kararı verilenler hakkında da bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde bu maddedeki usul ve esaslar çerçevesinde yeniden işlem tesis edilebilir."

Güncelleme • • Aklima

689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Maaşlara zam hususu da yine araştırma merkezlerini düzenleyen başlığın (5) maddesinde yazıyor. Kabaca söyle diyor, önceki görevinden dolayı aldığın maaş şimdikinden daha azsa aradaki fark, bu farklılık giderilene kadar sana tazminat olarak ödenecek diyor. Artık 5/3 bir memur maaşı ek gösterge hariç haliyle kaç yılda önceden 1/4 olarak aldığınız maaş seviyesine gelirse.

Başka bir hususta bu gün göreve başlamadan 1/4 den emekli olduğunuzda göreve başlayacağınız 5/3 den fazla maaş alacaksınız. Kazara gittiniz göreve başladınız bir gün sonra emekli olmak istiyorum dediniz. 1/4 den değil 5 inci dereceden emekli olacaksınız. Alacağınız maaş yine düşecek. Kaldı ki yine ek gösterge ve diğer ek ödemeler hariç.

Bu uygulamadan anladığım özellikle 20 yıl ve üzeri personele "sen gelme bu günleri aratırım" deniliyor.

Güncelleme • • Aklima

689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Yaklaşık bir yıl belki daha uzun zamandır araştırma merkezlerinde çalışanlar var. Açtıkları davalarda hiç sonuç çıkan yok mu?


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Aklima, 33 dakika önce yazdı:

Yaklaşık bir yıl belki daha uzun zamandır araştırma merkezlerinde çalışanlar var. Açtıkları davalarda hiç sonuç çıkan yok mu?

Henüz bir YD yada karar görmedik.


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • Arkadaşlar dosyam 2.5 yıldır 13 idd de bu kadar uzun süre bekleyen var mı ? 
    • Geçmiş olsun, umarım en kısa zamanda hastalığınızı tamamen atlatırsınız. Malülen emeklilik hakkı, kazanılmış bir hak olduğundan ihraç olsanız bile bu hakkınız saklıdır. İhraç olmanız durumudan (ki inşallah olmazsınız) malülen emeklilik haklalarınızı alabileceksiniz. Benzer durumda olan bir tanıdığım var. Malülen emekli olma hakkı olduğu halde, kendisine sunulan geri hizmette çalışmayı kabul etmiş. Daha sonra ihraç olunca, malülen emekli olmak için gerekli girişimlerde bulundu ve ihraçken malülen emekli maaşı almaya başladı.
    • Merhabalar. Başvurmuş olduğunuz iş yeri İK yada Muhasebe birimleri farklı kurumlara ait SGK kayıt bilgilerini gizlilik gereği göremez rapor edemez. Ancak çok kurumsal iş yerleri ayrıntılı SGK döküm bilgilerinizi sizden isteyebilir. Ancak o dökümde KHK çıkış bilgileriniz görülebilir. Onun dışında durumunuzu belirtmenize çok gerek yok bence. Ayrıca işe başladığınızı da yeni fark ettim. Hayırlı olsun, rabbim utandırmasın inşallah. 
    • Merhaba polis memuru olarak çalışırken hakkımda soruşturma açıldı ve kanser oldum. SGK Malülen emekli hakkı ve gih memuru olarak çalışma hakkı sundu. Şu anda gih memuru olarak çalışıyorum. Soruşturma devam ediyor eğer ihraç olursam Malülen emekli olabilirmiyim. Bu hakkım saklı kalıyor mu.
    • Sayın The Oracle; 2017- 2023 arasında KHK' lı ve sigortalı olarak özel hastanelerde çalıştım. Kasım 2023' de memuriyete döndüm. SGK' dan çakışmalı hizmet nedeniyle adıma yatan sigorta primlerini geri istedim. ( Foruma genel not: Üniversite geriye dönük maaşlarımı verdi. Döner sermaye, ek ders ve promosyonları, nöbet ücretlerini vermedi. Bunlar için dava açtım. SGK almış olduğum emekli maaşlarımın üniversitece geri alınarak SGK' na iadesini istedi. Üniversite emekli ikramiyemi geri almak için beni  icraya verdi. Tüm arkadaşlarımın bu tatlı dertlerle uğraşacağı günleri en kısa zamanda görmelerini dilerim.)
×
×
  • Yeni Oluştur...