İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Haber

Biten tedbir kararı gerekçe gösterilerek KHK’lının banka hesabındaki para verilmiyor

Önerilen Yorum

Editör
khk.jpg?resize=696%2C392&ssl=1

Özel bir banka, KHK’lı kişinin eşine, vekaleti olmasına rağmen hesaptaki parayı ödemedi. Banka bu tasarrufuna gerekçe olarak ise 4 ay önce kaldırılan tedbir kararını gösterdi. Tedbir kararının kalkmasına rağmen bankadaki birikimini çekemeyen N.K. “Ben sadece hakkım olan istiyorum” dedi. Hukukçular, “Mahkemenin bankaya yazı yazması, bankanın da hesaptaki parayı ödemesi gerekir” diye konuştu.Erzincan’da KHK ile ihraç edilen ve halen cezaevinde olan B.K.’nin özel bir bankada açtığı birikim hesabındaki parası eşine verilmiyor. B.K.’nin eşi N.K. eşinden vekalet alıp bankaya, “Neden paramızı vermiyorsunuz?” diye sordu. Banka da buna gerekçe olarak, ‘Daha önce mallarınız üzerine konulan bir tedbir kararı var’ yanıtını verdi. Ancak mahkemenin vermiş olduğu tedbir kararı 4 ay önce kalktı.

Banka, mahkemeye dilekçe yazdı

Gazete Duvar’dan Hacı Bişkin’in haberine göre B.K.’nin hesaplarına mahkeme kararıyla iki yıllık bir süre için tedbir kararı konuldu. İki yıllık süre geçip de tedbir kararı kalktığında N.K., eşinden aldığı vekaletle birlikte bankaya giderek parayı çekmek istedi. Fakat banka 4 ay önce kaldırılmış olmasına rağmen aynı tedbir kararını gerekçe göstererek bu talebi yerine getirmedi.

Banka N.K.’den mahkemeden tedbirin kaldırıldığına ilişkin yeni yazı getirmesini istedi. Yazıyı almak üzere adliyeye giden N.K., görüştüğü yetkililerin kendisine “Biz yazı gönderemeyiz. Tedbir karanının 2 yıllık olduğuna dair yazı zaten sizde var” dediğini aktardı. Başvurularına rağmen sonuç alamayan N.K. konuyu üst mahkemeye taşımaya hazırlanıyor.

N.K. yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Bankaya kanun maddesini hatırlattım. Haklarımı istedim. Bana hesaplarımızda tedbir kararının kalkmadığını söylediler. Mahkemeden yazı getirmemi istediler. Ben de mahkemenin kararını gönderdim. Buna göre tedbir kararı zaten 27 Aralık 2019’da kalkmış durumda. Ama bu sorun ne yazık ki çözülmedi. Ben kimsenin parasını istemiyorum. Sadece hakkım olanı istiyorum. Hakkımızda şu an herhangi bir dava yok. Eşimin aldığı ceza da şu an Yargıtay’da. Hakkında kesinleşmiş bir karar da yok. Bunu insanlara anlatamıyorum. Bu kadar hukuksuzluk olmaz. Benimle aynı durumda başka arkadaşlarım ise paralarını alabildiler.”

Konuyla ilgili aradığımız banka şubesi ise, “Bu konuda bilgi veremeyiz” yanıtını verdi.

“Sınırlama keyfi olamaz”

Borçlar Hukuku alanında uzman olan avukat Muharrem Özay, süren bir soruşturma kapsamında kişilerin mal varlığı haklarına uygulanan el koyma tedbiri hakkında, 1961 ve 1982 Anayasası’nda mülkiyet hakkının kamu ve toplum yararı amacıyla sınırlanabileceği hüküm altına alındığını ancak bu sınırlamaların keyfi ve sınırsız olmadığını söyledi. Özbay, sınırlama gerektiren durumlar için şunları söyledi: “Örneğin 1982 Anayasası’na göre mülkiyet hakkına yapılacak olan sınırlandırmanın ölçülü olması aranır. Hem sınırlama sebepleri hem de sınırlamanın sınırları 1961 ve 1982 Anayasası’nda tanımlanmamış. Mülkiyet hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde Ek 1 Protokol ile düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi verdiği kararlarda mülkiyet hakkının hukuki boyutunu ulusal hukuklardan bağımsız bir şekilde yorumlamıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne  ek 1 No’lu Protokol’ün Mülkiyetin korunması kenar başlıklı 1’nci maddesinde, ‘Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır’ denilir. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.”

“El koyma tedbirinin de ölçülü olması gerekmekte” diyen Özay, bunu da şöyle açıkladı: “Ölçülülük ilkesi elverişlilik, gereklilik ve orantılılık gibi alt ilkeleri barındırmakta. Ayrıca mülkiyet hakkına müdahaleye yol açan tedbirlerin keyfi veya öngörülemez biçimde uygulanmaması gerekmekte. Hukuk düzeni devletin icracı kurumlarına ve yargı erkine bu standartları kurarken üçüncü şahısların da bu standartlara uygun davranması hukuk güvenliği açısından bir zorunluluk. Terörle mücadele açısından oldukça yoğun bir dönem geçiren ülkemizde Anayasa Mahkemesi’nin mülkiyet hakkının korunmasına ilişkin gösterdiği hassasiyet önemsenmeli. Hukukun üstünlüğü her alanda şiar edinmeli.”

Avukat Mensur Çil ise burada kişinin mağdur edildiğini söyleyerek bankanın parayı vermesi gerektiğini söyledi. Ancak mahkemenin tedbir kararını kaldırdığı tarihte, gerekli yerlere de bildirim yapmasının elzem olduğunu belirten Çil, “Mahkemenin tedbir kararı kaldırıldığını bildirdiği an bankanın parayı yatırması gerekiyor. Burada mahkemenin bankaya bildirimde bulunması zorunludur. Banka, mahkeme kararını görmediğinden anlaşmamazlık söz konusu olmuş. Mülkiyet hakkı koruma altındadır” dedi.

KHK Haber


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Geçmiş olsun, umarım en kısa zamanda hastalığınızı tamamen atlatırsınız. Malülen emeklilik hakkı, kazanılmış bir hak olduğundan ihraç olsanız bile bu hakkınız saklıdır. İhraç olmanız durumudan (ki inşallah olmazsınız) malülen emeklilik haklalarınızı alabileceksiniz. Benzer durumda olan bir tanıdığım var. Malülen emekli olma hakkı olduğu halde, kendisine sunulan geri hizmette çalışmayı kabul etmiş. Daha sonra ihraç olunca, malülen emekli olmak için gerekli girişimlerde bulundu ve ihraçken malülen emekli maaşı almaya başladı.
    • Merhabalar. Başvurmuş olduğunuz iş yeri İK yada Muhasebe birimleri farklı kurumlara ait SGK kayıt bilgilerini gizlilik gereği göremez rapor edemez. Ancak çok kurumsal iş yerleri ayrıntılı SGK döküm bilgilerinizi sizden isteyebilir. Ancak o dökümde KHK çıkış bilgileriniz görülebilir. Onun dışında durumunuzu belirtmenize çok gerek yok bence. Ayrıca işe başladığınızı da yeni fark ettim. Hayırlı olsun, rabbim utandırmasın inşallah. 
    • Merhaba polis memuru olarak çalışırken hakkımda soruşturma açıldı ve kanser oldum. SGK Malülen emekli hakkı ve gih memuru olarak çalışma hakkı sundu. Şu anda gih memuru olarak çalışıyorum. Soruşturma devam ediyor eğer ihraç olursam Malülen emekli olabilirmiyim. Bu hakkım saklı kalıyor mu.
    • Sayın The Oracle; 2017- 2023 arasında KHK' lı ve sigortalı olarak özel hastanelerde çalıştım. Kasım 2023' de memuriyete döndüm. SGK' dan çakışmalı hizmet nedeniyle adıma yatan sigorta primlerini geri istedim. ( Foruma genel not: Üniversite geriye dönük maaşlarımı verdi. Döner sermaye, ek ders ve promosyonları, nöbet ücretlerini vermedi. Bunlar için dava açtım. SGK almış olduğum emekli maaşlarımın üniversitece geri alınarak SGK' na iadesini istedi. Üniversite emekli ikramiyemi geri almak için beni  icraya verdi. Tüm arkadaşlarımın bu tatlı dertlerle uğraşacağı günleri en kısa zamanda görmelerini dilerim.)
    • Emeklilik yaş haddini dolduran  KHKlıların durumu ne olacak? Herkese hayırlı akşamlar, Bundan 15 gün kadar önce  “ Yaş Haddini dolduranların durumu ?”       başlığıyla aşağıdaki içeriği iletmiştim. Gönderdiğim içerikle ilgili herhangi bir yorum, bir cevap olarak herhangi bir şey göremediğim için  bir kez daha buraya bırakmak istedim. Umarım çok alakasız bir konu değildir.  Kendimle alakalı birkaç hususu aşağıda kısaca ifade etmek istiyorum: 672-MEB.                                                                                                           Durumum: Adli işlem yok (Emniyette alınan bir ifadeden sonra hakkımda savcılığın  verdiği KYOK kararı var). En son Aralık 2022 de yaptığım BİMe istinaf başvurum 16 aydır beklemede, herhangi bir hareket yok. OHAL Komisyonunda 27 ay, yine İdare mahkemesinde 28 aydan fazla bekletilerek RET kararları verildiği için ve on altı aydır istinaf dilekçem BİM de hareketsiz bekletildiği için bu zamanlara kaldık.                                                                                                                                                                                                                                                                                     Kriterler: Sendika -Dernek-Medya-Kimse Yokmu.. 2017 Mart ayından bu yana emekliyim. Fakat emekli ikramiyesi alamadım, Emekli  Sandığı hizmetim 25 yıldan 3 ay eksik olduğu için. (9 yıla yakın SSK lı olarak özel okullarda öğretmenliğim oldu.) İki yıl önce oğlumu evlendirdim. İki aylık bir kız torunum var. Hayatıma yaşama sevinci katan, beni  mutlu eden bir vetire, bir gelişme olduğu için torunum olduğundan sözetme ihtiyacı hissettim . Çok şükür Emekli maaşım eşimle beraber geçinip gitmeye yetiyor şu an.. Fakat yaşım ilerledi. Emeklilik YAŞ HADDİM DOLDU. Yani farz-ı muhal İade olsam bile çalışmam yasal olarak mümkün olmayacak, iadenin benim için fazla bir anlamı olmayacak gibi. Bölge  İdare  Mahkemesinin değerlendirmesinin RET olması durumunda, Danıştayın olumlu veya olumsuz kararlarını, sürecin olumsuz devam etmesi durumunda AYM başvuru safhasını beklemekten başka yapabileceğimiz yada yapmamız gereken  bir şeyler var mıdır bu safhada diye (Tabii ki bütün bu aşamaları tamamlamaya yetecek bir ömrü Allah lutfederse ) sorular sormak isterim cevap verebilecek veya yorum yapabilecek olan  arkadaşlara..  (AİHM’nin Yüksel Yalçınkaya kararından sonra EK BAŞVURU yapmamın bana bir getirisi olabilir mi diye sormaya gerek bile duymadım-Çünkü bir yararı olmaz diye düşünüyorum.)                                                                                                             Yoksa biteceğe benzemeyen bu sıkıntılı süreçleri, davalarımızı; çocuklarımıza, torunlarımıza negatif anlamlar yüklü bir miras olarak bırakmak, devretmek zorunda mı kalacağız..? Ya da biz bu dünyadan göçünce bu davalar, bu mahkemeler ve süreçler bizimle beraber kapanacak mı? Şu an için hiçbir öngörüde bulunamıyorum. Siz ne dersiniz? Ya da diyecek sözü olanlar var mıdır arkadaşlar arasında? Forumu düzenli olarak takip edemesem de Foruma ellerinden geldiğince, değerli yorumlarıyla, görüşleriyle, bilgileriyle, tecrübeleriyle katkı veren, rehberlik yapan, yardımcı olmaya çalışan çok güzel gönüllü arkadaşlar olduğunu biliyorum. Hepsine, hepinize çok teşekkürler ediyorum, yüreklerine sağlık diyorum. Avukatım olmadığından başvuru süreçlerinde dilekçelerimi hazırlarken bu arkadaşların katkı ve önerilerinden yararlandığımı ve özellikle bu arkadaşlara teşekkür borçlu olduğumu burada belirtmek isterim. Bu sıkıntılı sürecin hepimiz için herkes için en kısa sürede bitmesini gönülden diliyorum ve istiyorum.  Allah hepimizin yardımcısı olsun.      17/04/2024 
×
×
  • Yeni Oluştur...