Cevher İLHAN OHAL Komisyonu fiyaskosu - Yeni Asya

[KHK Haber 63]

Felâketler zincirinde ve yoğun iç ve dış gündemin yoğunluğunda Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen OHAL mağduriyetleri ve haksızlıkları devam ediyor.

OHAL Komisyonu’nun göreve başladığından bu yana yaptığı çalışmaların derlendiği 2019 Faaliyet Raporu’yla OHAL haksızlık ve hukuksuzluklarının devam ettiği tescilleniyor.  

KHK’ların sebebiyet verdiği mağduriyetleri giderme iddiasıyla kurulan Komisyon’un iki yıl içinde sonuçlandırdığı 126 bin 300 başvurudan 10 bin 200’ünü kabul, 91 bin 300’ünü reddetmesi haksızlıkn ve hukuksuzluğun boyutunu ortaya koyuyor. 

Bu vaziyet, komisyonun da gasbedilen hakları iâde edemediği vakıasını bir defa daha teyid ederken, iktidarın her fırsatta vaad ettiği “mağduriyetleri giderme” sözünün havada kaldığını gösteriyor. 

“KRİTERLER” MUHATARALI VE MESNEDSİZ

Esasen, üzerinden üç buçuk yıl geçtiği halde hâlen gerçek mahiyeti ortaya çıkarılmayan ve perde arkası tartışılan mâlum hâdisenin akabinde 20 Temmuz 2016’da ilân edilen OHAL dönemindeki ihraçlarla süren yüz binlerin mağduriyeti ve gözaltı ve tutuklama furyasıyla on binlerce vatandaşın tek kelime savunmaları alınmadan içeride temel hak ve hukuklarından mahrum edilmesi meselenin içyüzünü deşifre ediyor. 

Ve Komisyon tarafından oluşturulan “Başvuru İnceleme Sistemi”nde 24 bakanlık/kurum ve 114 alt kurumdan temin edilen bilgilerin yer aldığı, 63 ayrı başlıkta sorgulama yapıldığı belirtilirken, başvuruları değerlendirmede ele alınan, önemli bir bölümü MİT istihbarat raporu - kurum amirinin verdiği bilgilere dayanan soruşturma ve kovuşturma dosyalarındaki bilgiler”le hukukun ne denli tahrip edildiği su yüzüne çıkıyor. 

Buna mümasil, dönemin Başbakanı’nın “Lig Banka” övgüsüyle alây-ı vâlâ ile açtığı ve Diyanet’in “hac paraları”nın yatırılmasını istediği bir finans kuruluşuna “para yatırma” ya da en ufak bir işlem yapmanın “şüpheli para transferleri ve diğer mali bilgiler” perdesinde “suç” addedilmesinin, İçişleri Bakanlığı’nın izniyle açılıp 15 Temmuz’a kadar devlet kurumlarınca işçi âidatları yatırılan, Bakanlıkça memurların ve işçilerin üye olmaları istenen “dernek, sendika, vakıflara üyelik bilgisi”nin “suç kriteri” sayılmasının hukuksuzluğu gözler önüne seriliyor. 

Keza yine “ihraç kriterleri” arasında sayılan, çocuklarını Milli Eğitim’e bağlı okullara göndermek, bir gazetenin ve derginin abonesi olmak gibi tercihleri “suç delili” saymanın sebebiyet verdiği suiistimal ve haksızlıkların hiçbirinin giderilmediği görülüyor. 

“YENİ BİR KANUNİ DÜZENLEME” İLE…

Özetle, “KHK bir fâciadır. Çevremde o kadar çok bu felâketi yaşayan insan var ki onlardan da özür diliyorum. Türkiye’de kimse savunamaz bunu” ikrarında bulunan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişâre Kurulu üyesi Arınç’ın “OHAL Komisyonu da görevini layıkıyla yapmadı” yakınmasıyla komisyon da haksızlıkları gidermiş değil. (gazeteler, 31.10.19)

Zira OHAL’in Toplumsal Maliyetleri Araştırma Raporu”na göre, “doğrudan 250 bini geçen, yakınlarıyla birlikte bir buçuk milyonu bulan mağduriyetler” devam ediyor. 

Artık komisyonlarla kamuoyu oyalanmamalı, “hukuki bir tanımlama”yla alâkası olmayan “delilsiz kanaatler”le ağır haksızlıkların devamına fırsat verilmemeli, kamuoyu oyalanmamalı. Ve yeni bir kanuni düzenlemeyle OHAL mağdurlarının hakları iâde edilmeli. 

Bediüzzaman’ın tesbitiyle, “Adalet hakikati ile herkesin hukukunu bilâtefrik (ayırım gözetmeksizin) muhafazaya sırf hak nâmına çalışılması” gerekir. (Tarihçe-i Hayat, 487)

Aksi halde, daha evvel suç olmayanı sonradan “suç” sayan, hukuku ve yasaları geriye doğru işleten, asılsız ihbarcılıkla jurnalciliğe fırsat tanıyan, kanunsuz cezalandıran, yargısız infaz eden ve “iltisak”-“irtibat”la her tarafa çekilebilen “soruşturma kriterleri”yle, “adalet nâmına pek çok zulmedilir.”

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Kaynak