İçeriği gör
KHK Haber

Karamollaoğlu'ndan Şehir Üniversitesi tepkisi: 28 Şubat mantığı iş başında - Milli Gazete

Önerilen Yorum

Editör
temel-karamollaoglundan-son-dakika-aciklamalar-1593595177.png

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Saadet Lideri Karamollaoğlu, İstanbul Şehir Üniversitesi'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla kapatılmasına da değindi. Karamollaoğlu, "Adalette, emniyette, şimdi de ilim yuvalarında kutuplaşma yaşanıyor. Şehir Üniversitesi açılışının eski resimlerine bakıyoruz Erdoğan, Davutoğlu, Gül orada. Hep beraber güle oynaya açılışını yaptılar. Şimdi işler değişti. 28 Şubat'ta bir baskı vardı. 'Konuşanın tepesine vurun' mantığı vardı, şimdi aynı mantık yine iş başında. 28 Şubat'ın en büyük hatalarını bugün yine yaşıyoruz." dedi.

Karamollaoğlu'ndan konuşmasından öne çıkanlar:

"KHK mağduru olarak 3 yıl boyunca çok sıkıntılı bir dönem geçiren Prof. Dr. Haluk Savaş’a Allah’tan rahmet diliyorum."

"Pakistan’daki terör saldırılarını kınıyorum. Terör eylemi kimden gelirse gelsin, bir insanlık suçudur. Terörün her türlüsünü lanetliyorum."

"Doğu Türkistan, hem Türk dünyasının hem de tüm insanlığın kanayan yarasıdır. Dünya, Çin’in Doğu Türkistanlılara yaptığı zulme sessiz kalıyor. Doğu Türkistan’daki zulüm lekesi Çin’in yakasından düşmez. Çin, tüm dünyayı adeta aptal yerine koyuyor. Biz, uluslararası bir komisyonun kurulmasını ve Doğu Türkistan’da yapılanların kurulan bu komisyon tarafından takip edilmesini istiyoruz. Tarihten ders almak mecburiyetindeyiz. Kutuplaşma, bu ülkeye zarar verir. Herkes bilmeli ki; avukatlar arasındaki kutuplaşma bu ülkeye zarar verecektir."

"Çoklu baro çalışmaları, Türkiye’nin kamplaşmasına ve kutuplaşmasına destek sağlayacak bir adım olur. Adaletin hangi fikirde olursa olsun; siyasallaşmasının karşısındayız. Biz, baroların siyasallaşmasına karşıyız. Adalet, siyasallaşarak düzelmez."

"Kutuplaşmanın neticesi olarak Şehir Üniversitesi kapatıldı. Adalette, emniyette, şimdi de ilim yuvalarında kutuplaşma yaşanıyor. Şehir Üniversitesi açılışının eski resimlerine bakıyoruz Erdoğan, Davutoğlu, Gül orada. Hep beraber güle oynaya açılışını yaptılar. Şimdi işler değişti. 28 Şubat'ta bir baskı vardı. Konuşanın tepesine vurun mantığı vardı şimdi aynı mantık yine iş başında. 28 Şubat'ın en büyük hatalarını bugün yine yaşıyoruz. Cenâb-ı Hâkk'ın bile zorlamadığı bir konuda siz, toplumu kendiniz gibi düşünmeye zorlarsanız; bundan hem siz hem de toplum zarar görür. Tüm bu yaşananların neticesinde, ülkemizin geleceğinden endişe ediyorum. Çünkü zulüm başladığında çığ gibi büyür. Bir yerde zulüm başlarsa orada hayır beklemek mümkün değildir. Bu millete zulmetmeyin."

"Üniversitelerde adaletsizlik var. Rektör tayin ediliyor ancak uluslararası sahada kabul almış tek bir makalesi yok. Son atanan 8 rektörün, sadece 6'sının makalesi çıkmış. Siz, böyle rektörlerin akademisyen yetiştireceğine nasıl inanıyorsunuz? Özellikle üniversitelerde liyakate önem verilmediği için geleceğimizi tehlikeye atıyoruz. İşi hak edene vermemek, hak edene zulümdür hak etmeyene vermek ise tüm ülkeye zulümdür."

"Çiftçiye hazineden yıllık yüzde 1 pay vereceğini ilan eden iktidar, bu payı hiçbir zaman tam olarak vermemiştir."

Detaylar hazırlanıyor... 

Kaynak


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • Geçmiş olsun, umarım en kısa zamanda hastalığınızı tamamen atlatırsınız. Malülen emeklilik hakkı, kazanılmış bir hak olduğundan ihraç olsanız bile bu hakkınız saklıdır. İhraç olmanız durumudan (ki inşallah olmazsınız) malülen emeklilik haklalarınızı alabileceksiniz. Benzer durumda olan bir tanıdığım var. Malülen emekli olma hakkı olduğu halde, kendisine sunulan geri hizmette çalışmayı kabul etmiş. Daha sonra ihraç olunca, malülen emekli olmak için gerekli girişimlerde bulundu ve ihraçken malülen emekli maaşı almaya başladı.
    • Merhabalar. Başvurmuş olduğunuz iş yeri İK yada Muhasebe birimleri farklı kurumlara ait SGK kayıt bilgilerini gizlilik gereği göremez rapor edemez. Ancak çok kurumsal iş yerleri ayrıntılı SGK döküm bilgilerinizi sizden isteyebilir. Ancak o dökümde KHK çıkış bilgileriniz görülebilir. Onun dışında durumunuzu belirtmenize çok gerek yok bence. Ayrıca işe başladığınızı da yeni fark ettim. Hayırlı olsun, rabbim utandırmasın inşallah. 
    • Merhaba polis memuru olarak çalışırken hakkımda soruşturma açıldı ve kanser oldum. SGK Malülen emekli hakkı ve gih memuru olarak çalışma hakkı sundu. Şu anda gih memuru olarak çalışıyorum. Soruşturma devam ediyor eğer ihraç olursam Malülen emekli olabilirmiyim. Bu hakkım saklı kalıyor mu.
    • Sayın The Oracle; 2017- 2023 arasında KHK' lı ve sigortalı olarak özel hastanelerde çalıştım. Kasım 2023' de memuriyete döndüm. SGK' dan çakışmalı hizmet nedeniyle adıma yatan sigorta primlerini geri istedim. ( Foruma genel not: Üniversite geriye dönük maaşlarımı verdi. Döner sermaye, ek ders ve promosyonları, nöbet ücretlerini vermedi. Bunlar için dava açtım. SGK almış olduğum emekli maaşlarımın üniversitece geri alınarak SGK' na iadesini istedi. Üniversite emekli ikramiyemi geri almak için beni  icraya verdi. Tüm arkadaşlarımın bu tatlı dertlerle uğraşacağı günleri en kısa zamanda görmelerini dilerim.)
    • Emeklilik yaş haddini dolduran  KHKlıların durumu ne olacak? Herkese hayırlı akşamlar, Bundan 15 gün kadar önce  “ Yaş Haddini dolduranların durumu ?”       başlığıyla aşağıdaki içeriği iletmiştim. Gönderdiğim içerikle ilgili herhangi bir yorum, bir cevap olarak herhangi bir şey göremediğim için  bir kez daha buraya bırakmak istedim. Umarım çok alakasız bir konu değildir.  Kendimle alakalı birkaç hususu aşağıda kısaca ifade etmek istiyorum: 672-MEB.                                                                                                           Durumum: Adli işlem yok (Emniyette alınan bir ifadeden sonra hakkımda savcılığın  verdiği KYOK kararı var). En son Aralık 2022 de yaptığım BİMe istinaf başvurum 16 aydır beklemede, herhangi bir hareket yok. OHAL Komisyonunda 27 ay, yine İdare mahkemesinde 28 aydan fazla bekletilerek RET kararları verildiği için ve on altı aydır istinaf dilekçem BİM de hareketsiz bekletildiği için bu zamanlara kaldık.                                                                                                                                                                                                                                                                                     Kriterler: Sendika -Dernek-Medya-Kimse Yokmu.. 2017 Mart ayından bu yana emekliyim. Fakat emekli ikramiyesi alamadım, Emekli  Sandığı hizmetim 25 yıldan 3 ay eksik olduğu için. (9 yıla yakın SSK lı olarak özel okullarda öğretmenliğim oldu.) İki yıl önce oğlumu evlendirdim. İki aylık bir kız torunum var. Hayatıma yaşama sevinci katan, beni  mutlu eden bir vetire, bir gelişme olduğu için torunum olduğundan sözetme ihtiyacı hissettim . Çok şükür Emekli maaşım eşimle beraber geçinip gitmeye yetiyor şu an.. Fakat yaşım ilerledi. Emeklilik YAŞ HADDİM DOLDU. Yani farz-ı muhal İade olsam bile çalışmam yasal olarak mümkün olmayacak, iadenin benim için fazla bir anlamı olmayacak gibi. Bölge  İdare  Mahkemesinin değerlendirmesinin RET olması durumunda, Danıştayın olumlu veya olumsuz kararlarını, sürecin olumsuz devam etmesi durumunda AYM başvuru safhasını beklemekten başka yapabileceğimiz yada yapmamız gereken  bir şeyler var mıdır bu safhada diye (Tabii ki bütün bu aşamaları tamamlamaya yetecek bir ömrü Allah lutfederse ) sorular sormak isterim cevap verebilecek veya yorum yapabilecek olan  arkadaşlara..  (AİHM’nin Yüksel Yalçınkaya kararından sonra EK BAŞVURU yapmamın bana bir getirisi olabilir mi diye sormaya gerek bile duymadım-Çünkü bir yararı olmaz diye düşünüyorum.)                                                                                                             Yoksa biteceğe benzemeyen bu sıkıntılı süreçleri, davalarımızı; çocuklarımıza, torunlarımıza negatif anlamlar yüklü bir miras olarak bırakmak, devretmek zorunda mı kalacağız..? Ya da biz bu dünyadan göçünce bu davalar, bu mahkemeler ve süreçler bizimle beraber kapanacak mı? Şu an için hiçbir öngörüde bulunamıyorum. Siz ne dersiniz? Ya da diyecek sözü olanlar var mıdır arkadaşlar arasında? Forumu düzenli olarak takip edemesem de Foruma ellerinden geldiğince, değerli yorumlarıyla, görüşleriyle, bilgileriyle, tecrübeleriyle katkı veren, rehberlik yapan, yardımcı olmaya çalışan çok güzel gönüllü arkadaşlar olduğunu biliyorum. Hepsine, hepinize çok teşekkürler ediyorum, yüreklerine sağlık diyorum. Avukatım olmadığından başvuru süreçlerinde dilekçelerimi hazırlarken bu arkadaşların katkı ve önerilerinden yararlandığımı ve özellikle bu arkadaşlara teşekkür borçlu olduğumu burada belirtmek isterim. Bu sıkıntılı sürecin hepimiz için herkes için en kısa sürede bitmesini gönülden diliyorum ve istiyorum.  Allah hepimizin yardımcısı olsun.      17/04/2024 
×
×
  • Yeni Oluştur...