KHK Mağdurları Gündem ve Gelişmeler

[ümit güneş 17]

Daşbırk, 10 saat önce yazdı:

Arkadaşlar ek tedbirlere karşı emniyetten yazı geldi ,bana özel güvenlik olamazsınız diye Hsyk ''nın belirleyeceği idare mahkemesine 60 gün içinde basvurun"diyor ben şimdi kurumamı dava açacam, emniyetemi kurumdan ses yok anlamadim idare mahkemesine başvururken ayrı açmamız mı lazım nasil olacak bilmiyorum yardımcı olur musunuz şimdi kurumdan cevapta gelmedi acaba kurum emniyete yazı yazdı emniyette cevapladı tam anlayamadim

biraz önce hızlı yazdımkusura bakmayın tekrar gonderdim...yazıyı 

özel güvenlikte çalışamazsın kararını  8843 sk(ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİNE DAİR KANUN) 11 md ye göre gerekçe gösterip veriyorlar banada öyle cevap geldi . demek istediğim şu idr mah dava açsakta kanunda hüküm var , bize emniyet  sana izin vermememin sebebi kanun diyor. kısaca idr mah  kanun hükmünü sebeb gösterip aynı kararı verecektir diye düşünüyorum

8843 sk  11. mad

(Ek fıkra : 2/1/2017 - KHK-680/70 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/68 md.) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilen kişiler, özel güvenlik alanında faaliyet yürüten şirket veya birimlerde çalışamazlar.

[MrPaladin64 15]

Mizan-27, 43 dakika önce yazdı:

 

Bu karar bana ait. Adli durum 2019 Kasımda beraat.

[Konuk]

ümit güneş, 49 dakika önce yazdı:

özel güvenlikte çalışamazsın kararını  8843 sk(ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİNE DAİR KANUN) 11 md ye göre gerekçe gösterip veriyorlar banada öyle cevap geldi . demek istediğim şu idr mah dava açsakta kanunda hüküm var , bize emniyet  sana izin vermememin sebebi kanun diyor. kısaca idr mah  kanun hükmünü sebeb gösterip aynı kararı verecektir diye düşünüyorum

8843 sk  11. mad

(Ek fıkra : 2/1/2017 - KHK-680/70 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/68 md.) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilen kişiler, özel güvenlik alanında faaliyet yürüten şirket veya birimlerde çalışamazlar.

Özel okul ve vakıf üniversitesi mevzusundan farklı olarak, KHK'larda açıkça ilave tedbir olarak "Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamazlar" şeklinde belirtilmiş. Dolayısıyla, bu konu idare mahkemesine götürülebilir, zaten EGM cevabinda HSK'nin belirleyecegi mahkemelere 60 gün icinde başvurabilirsiniz de demiş.

Mahkeme konuya nasıl yaklaşır, bu ayrı bir konu.

Güncelleme • 20 Ağustos, 2021 • Konuk

[Aysegul Oz 1.232]

MrPaladin64, 3 saat önce yazdı:

Bu karar bana ait. Adli durum 2019 Kasımda beraat.

Geçmiş olsun. Bu aralar red çok.

[Daşbırk 191]

Ümit Bey bence herkes başvursun ek tedbirlere sonuçta kanun maddesinde bizi işten attılar kanun çıkarttılar sonuçta genede başvurduk idareye ek tedbirler içinde bunlar herse yi kanunla yaptı ama idare mahkemesi artık.nereye gideeeeceeekse hakkımızı alana kadar öleceğini bilsem vazgeçmeyeceğim kaybedecek bireyimiz mi.kaldi arkadaşlar  bizi calistirmiyo özelde bari bunu demeye hakkı yok ben tc.vatandasiyim neden özel güvenlik yapmicam bu eşitlik anlamındada eşit değil madem böyle anayasa mahkemesi bile başvuru yolu için adil.atti ek tedbirler bugün bunları yapmazsak yarın hak hak kaybına ugrucagimizi söylerler neden başvurmadın diye derler mi derler o yüzden herkes hakkını aramalı geri adım.atarak bireylere varamayız ....

[Victim 297]

Umitgunes arkadaşın dediği gibi KHK kar kanunlasti ve yarı kamu veya dolaylı olarak da olsa vakıf universitelerinde veya güvenlikle alakalı işlerde calistirilamayacagina dair kanun var artık.mahkeme ne yapsın buna?AYM topu attı kurumlara ve başa dönüldü şu haliyle. Vakıf universitesinden sözleşmem feshedilirken KHK ile ihraç bahane edildi. Kamudan atılan memuriyetten çıkarılan vakıf üniv de çalışamaz denmiş fesihnamede.alirken ve atarken körmuydun?takipsizlikleri isteyerek aldın.

Hasılı ihraç olunan kurum da vakıf üniv çalışma min önü açılsın talebine deginmemis zaten.KHK hükmü sabit ve net.

[Eylül 796]

Konu dışı bir sorum olacak. 

PCR testini nerelerde yaptırabiliyoruz ve ücret veriyor muyuz?

[Aklima 4.699]

İlave tedbirler konusunda;

Hakkınızda herhangi bir kanunda (eski hali KHK) yada kanun veya KHK yla var olan bir kanunda yapılan değişiklikle uygulanan ilave tedbir varsa bunun çözüm mercii maalesef kurumlar değil.

Anayasa mahkemesi topu çevirerek bir yol açtı hükümette bu durumu kanun maddesine koyarak kurumlara başvurun dedi. Bizlerde başvurduk.

(Başvurularda ne istendiği konusuna girmeden) Başvuru sonuçlarının ret geleceği zaten beklenen bir durumdu. Çünkü idare kanunda yazan bir hususu değiştiremez iptal edemez. "Hakkınızdaki ilave işlemler kanunla konulmuştur biz uygulayıcıyız" diyecekleri zaten beklenmekteydi.

Şimdi, bu ret kararlarını mahkemeye götüreceğiz. Diyeceğiz ki "anayasa mahkemesi ilave tedbirler için başvuru yolu tanımlanmalı dedi bunun üzerine hükümet kanunda değişiklik yaparak kurumlarınıza başvurun dedi bende başvurdum ama kurum benimle alakası yok tedbir kanunla konulmuş dedi" mahkemede diyecek ki kurum haklı dolayısıyla dava açacak bir husus yok. Yani elde var sıfır.

Kanunla konulan tedbirler nedeniyle özellikle sıkıntı yaşayanların izlenmesi gereken yol, idare mahkemesine başvuru yaparken kurumların yetkilerinde olmayan .... ilave tedbirler konusunda ret cevabı verileceğinin kanun koyucu tarafından zaten bilindiği çözüm üretmeyeceği ön görülebilecek olan bu hususun bilerek yapıldığını vurgulamak, idare mahkemesine yazılan dilekçede ilave tedbirlerin anayasanın .... maddelerine aykırı olduğunu açıklayıp devamında Anayasanın 152 nci maddesi kapsamında idare mahkemesinin,  söz konusu ilave tedbirin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle anayasa mahkemesine itiraz yoluna başvurmasını istemek şeklinde olmalıdır.

Kısaca yazdığım bu mevzu son derece ciddi bir mevzu olup, bizlerin tek başına yapacağı bir başvuru ne yazık ki değil. Çünkü; Bir kişinin başvurusu idare mahkemesi tarafından kabul edilip anayasa mahkemesine gönderildiğinde ve anayasa mahkemesince de ret verilmesi durumunda 152 madde son fıkrası gereği aynı kanun maddesinin anayasaya aykırılığı konusunda 10 yıl süreyle dava açılamaz.

Bu nedenle ilave tedbirler konusunda yorum yapmaktan özellikle kaçınmaktayım.

Bu konuda bir olmak zorundayız, ferdi hareket etmemek zorundayız ve dava dilekçesinin metni de bu bağlamda profesyonelce olmak zorunda. Sayın Gergerlioğlu, siyasilerle görüşmeleri olan hukukçu Levent Mazılıgüney, Ali Aktaş, Gökhan Özbek, Levent Özkiraz, Kemal Uçar, Dilek Hukuk, Mesut Can Tarım ve mahkeme kararlarını uzun uzun yorumlayan Gökhan Güneş gibi isimlerin desteğine ihtiyaç var. Özellikle metin olarak. Dilekçelerde ilave tedbirlerin anayasaya aykırılığı iyi anlatılmak zorunda. Gerçekten çok iyi planlanmış bir kurgunun içindeyiz. 

Not: Bir önceki paylaşımımda ombudsman konusuna değinme sebebim bu kapsam dışındaki yaşanan tedbirler varsa bu hususlar dile getirilerek zaman kazanmak adınaydı. Yoksa kanunda yazan bir yaptırımla alakalı olarak ombudsman bir karar veremez. Dilekçeyi ret eder.

 

 

[vergici672 8.759]

Aklima, 16 dakika önce yazdı:

İlave tedbirler konusunda;

Hakkınızda herhangi bir kanunda (eski hali KHK) yada kanun veya KHK yla var olan bir kanunda yapılan değişiklikle uygulanan ilave tedbir varsa bunun çözüm mercii maalesef kurumlar değil.

Anayasa mahkemesi topu çevirerek bir yol açtı hükümette bu durumu kanun maddesine koyarak kurumlara başvurun dedi. Bizlerde başvurduk.

(Başvurularda ne istendiği konusuna girmeden) Başvuru sonuçlarının ret geleceği zaten beklenen bir durumdu. Çünkü idare kanunda yazan bir hususu değiştiremez iptal edemez. "Hakkınızdaki ilave işlemler kanunla konulmuştur biz uygulayıcıyız" diyecekleri zaten beklenmekteydi.

Şimdi, bu ret kararlarını mahkemeye götüreceğiz. Diyeceğiz ki "anayasa mahkemesi ilave tedbirler için başvuru yolu tanımlanmalı dedi bunun üzerine hükümet kanunda değişiklik yaparak kurumlarınıza başvurun dedi bende başvurdum ama kurum benimle alakası yok tedbir kanunla konulmuş dedi" mahkemede diyecek ki kurum haklı dolayısıyla dava açacak bir husus yok. Yani elde var sıfır.

Kanunla konulan tedbirler nedeniyle özellikle sıkıntı yaşayanların izlenmesi gereken yol, idare mahkemesine başvuru yaparken kurumların yetkilerinde olmayan .... ilave tedbirler konusunda ret cevabı verileceğinin kanun koyucu tarafından zaten bilindiği çözüm üretmeyeceği ön görülebilecek olan bu hususun bilerek yapıldığını vurgulamak, idare mahkemesine yazılan dilekçede ilave tedbirlerin anayasanın .... maddelerine aykırı olduğunu açıklayıp devamında Anayasanın 152 nci maddesi kapsamında idare mahkemesinin,  söz konusu ilave tedbirin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle anayasa mahkemesine itiraz yoluna başvurmasını istemek şeklinde olmalıdır.

Kısaca yazdığım bu mevzu son derece ciddi bir mevzu olup, bizlerin tek başına yapacağı bir başvuru ne yazık ki değil. Çünkü; Bir kişinin başvurusu idare mahkemesi tarafından kabul edilip anayasa mahkemesine gönderildiğinde ve anayasa mahkemesince de ret verilmesi durumunda 152 madde son fıkrası gereği aynı kanun maddesinin anayasaya aykırılığı konusunda 10 yıl süreyle dava açılamaz.

Bu nedenle ilave tedbirler konusunda yorum yapmaktan özellikle kaçınmaktayım.

Bu konuda bir olmak zorundayız, ferdi hareket etmemek zorundayız ve dava dilekçesinin metni de bu bağlamda profesyonelce olmak zorunda. Sayın Gergerlioğlu, siyasilerle görüşmeleri olan hukukçu Levent Mazılıgüney, Ali Aktaş, Gökhan Özbek, Levent Özkiraz, Kemal Uçar, Dilek Hukuk, Mesut Can Tarım ve mahkeme kararlarını uzun uzun yorumlayan Gökhan Güneş gibi isimlerin desteğine ihtiyaç var. Özellikle metin olarak. Dilekçelerde ilave tedbirlerin anayasaya aykırılığı iyi anlatılmak zorunda. Gerçekten çok iyi planlanmış bir kurgunun içindeyiz. 

Not: Bir önceki paylaşımımda ombudsman konusuna değinme sebebim bu kapsam dışındaki yaşanan tedbirler varsa bu hususlar dile getirilerek zaman kazanmak adınaydı. Yoksa kanunda yazan bir yaptırımla alakalı olarak ombudsman bir karar veremez. Dilekçeyi ret eder.

 

 

Hocam bu görüşünüze tam olarak katılamıyorum. Burada ilgili kanun maddesinin 7'nci bendi şu şekildedir : "(7) Kamu kurum ve kuruluşlarının kararlarına karşı Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde iptal davası açılabilir." Bu bent uyarınca dava açılacak şey, idarenin kararı olacaktır. Karar artık iptal edilebilir bir hüküm halini alır. Bu durumda mahkemeler bu kararlar hakkında karar verebileceklerdir. Artık kanun/KHK hükmü ile konulan yasama işlemi yerini kurumun verdiği idari işlem almaktadır. Aynen OHAL Komisyonunun kararı gibi artık dava edilebilir bir karar haline gelecektir. 

İlave tedbirler konusu netameli bir konu. Bu konuda o dönem de şimdi de muhafazakarım. KHK'lar ile konulan ilave tedbirler, ilgili KHK'da alt paragrafta sayılanlar ile sınırlıdır diye düşünüyorum. Bu maddelerde sayılan (silah ruhsatı, gemi adamlığı belgesi, pilotluk lisansı vb. ) gibi hükümlerin ilave tedbir olduğunu düşünüyorum. Bunların harici ilave tedbir değil, ya idari işlem ya da yasama işlemidir ve AYM kararından bağımsız olarak kendi yargı yolları mevcuttur. 

[MrPaladin64 15]

Aysegul Oz, 2 saat önce yazdı:

Geçmiş olsun. Bu aralar red çok.

Sağolun. Düzelecek inşallah. Seve seve döndürecekler eninde sonunda.