İçeriği gör
Rümeysa Erdoğan

emsal karar İade Sonrası Yasal Faizler Kabul Kararları

Önerilen Yorum

 Müvekkillere ait işe iade sonrası açmış olduğumuz yasal faizlere ilişkin kabul yönünde emsal kararlar

T.C.
İZMİR
3. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/920
KARAR NO : 2021/429

DAVACI : ...
VEKİLİ : AV. RÜMEYSA GÜL ERDOĞAN
-UETS[16181-81480-88444]
DAVALI : ...
VEKİLİ : ...
-UETS
DAVANIN ÖZETİ : İzmir ...  ilçesinde yer alan ...
Lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken 01/09/2016 tarih ve 672 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan, ancak ... tarihinde Olağanüstü Hal
İşlemlerini İnceleme Komisyonu Kararına istinaden görevine iade edilen davacının, açıkta kaldığı
... dönemine ilişkin maaş ve eğitim ödeneğinin ödendiği, ancak yoksun
kaldığı hakların giderilmesi talebinin reddedilmesi üzerine; ilgili Kanun Hükümünde Kararname
gereği memurların kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen
süreye tekabül eden mali ve sosyal hakların ödenmesi gerektiği, mali ve sosyal haklar kapsamına
yasal faizin de dahil olduğu, idarenin kendi işlemi nedeniyle ortaya çıkan zararı gidermekle ve
işlemden önceki durumu tesis etmekle yükümlü bulunduğu ileri sürülerek, maaş alacaklarının yasal
faizinin, ek ders ücreti, eğitim-öğretim ödeneği, nöbet ücreti, kurs ücreti ve banka
promosyonlarının yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Usul yönünden, davanın öncelikle süreaşımı nedeniyle reddine karar
verilmesi gerektiği, esasa ilişkin olarak ise, maaş ve eğitim ödeneğinin ödendiği, ek ders ücretinin
fiilen çalışma koşulu yerine getirilmesi halinde ödenebileceği, dolayısıyla davacıya fiilen öğretmen
olarak görev yapmadığı dönem için ödeme yapılmasının hukuken mümkün olmadığı, dava konusu
işlemin usul ve yasaya uygun bulunduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İzmir 3. İdare Mahkemesi'nce davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde
görülmeyerek, duruşma için önceden belirlenen ve taraflara duyurulan 24/02/2021 tarihinde davacı
vekili Av. Rümeysa Gül Erdoğan ile davalı idare vekili Av. ... ın geldiği görülmekle
yapılan açık duruşmada taraflara usulüne uygun söz verilip dinlenildikten sonra duruşmaya son
verilerek gereği görüşüldü:
Dava, İzmir Karabağlar ilçesinde yer alan ... Lisesinde müdür
yardımcısı olarak görev yapmakta iken 01/09/2016 tarih ve 672 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile kamu görevinden çıkarılan, ancak ... tarihinde Olağanüstü Hal İşlemlerini
İnceleme Komisyonu Kararına istinaden görevine iade edilen davacının, açıkta kaldığı
... dönemine ilişkin maaş ve eğitim ödeneğinin ödendiği, ancak yoksun
kaldığı hakların giderilmesi talebinin reddedilmesi üzerine, maaş alacaklarının yasal faizinin, ek
ders ücreti, eğitim-öğretim ödeneği, nöbet ücreti, kurs ücreti ve banka promosyonlarının yasal faizi
ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Anayasa'nın "Yargı yolu" başlıklı 125. maddesinde "(...)İdare, kendi eylem ve işlemlerinden
doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü düzenlenleme altına alınmıştır.
7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 10. maddesinin 1.
fıkrasında," Kanun'un "Kararların uygulanması" başlıklı 10. maddesinde ise; "... İlgililerin kamu
görevinden çıkarılmasına ilişkin kanun hükmünde kararname hükümleri, bu fıkrada belirtilen
kişiler bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış sayılır. Bu kapsamda
göreve başlayanlara, kamu görevinden çıkarılma tarihlerini takip eden aybaşından göreve
başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenir. Bu kişiler, kamu
görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz." düzenlemesine
yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Ders görevi" başlıklı 89. maddesinde, her
derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil),
okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim
üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut
açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebileceği, ücretle okutulacak ders
saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve
Bakanlar Kurulu Kararı ile tesbit olunacağı kuralı yer almaktadır.

439 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri ile
İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri ile Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanunun, 4359
sayılı Yasanın 7. maddesiyle düzenlenen Ek 1. maddesinde de: "Anaokullarında, anasınıflarında,
yetiştirme yurtlarında, okuma yazma kurslarında, gezici köy kurslarında görevli öğretmenler ile
ilköğretim kurumlarında görevli sınıf öğretmenleri aylıkları karşılığında haftada 18 saat, branş
öğretmenleri 15 saat ders okutmakla yükümlüdürler. Bunlara; kanun, tüzük, yönetmelik ve eğitim
programlarında verilen görevlerin yerine getirilebilmesi için zorunlu olarak ek ders görevi verilir.
..." hükmü düzenlenmiştir.

439 sayılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri ile
İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri ile Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanun ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 89. maddesine dayanılarak 16.12.2006 tarihli Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders
Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin
Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının 4/1-f maddesinde,"Ek ders görevi:
Aylık karşılığı ders görevi dışında ek ders ücreti karşılığında okutulan dersleri ifade eder"
düzenlemesine, 6/1. maddesinde,"Kapsama dâhil örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli
olup, aylık karşılığı ders görevini tamamlayan;a) Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür
yardımcılarına haftada 6 saate,b) Genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenlerine 6 saati zorunlu
olmak üzere haftada 15 saate,c) Atölye ve laboratuvar öğretmenlerine 20 saati zorunlu olmak üzere
haftada 24 saate, kadar alanlarında, alanlarında ek ders görevi verilemeyen veya kısmen
verilebilenlere, ihtiyaç halinde ve istekleri üzerine alanları dışında da ek ders görevi verilebilir."

düzenlemesine, 8. maddesinde, "Bu madde kapsamında belirtilen eğitim faaliyetlerinde cumartesi
ve pazar günleri ile yarıyıl ve yaz tatillerinde fiilen yerine getirilen ders görevleri, ek ders ücreti
karşılığında verilir. Cumartesi ve pazar günleri, bu madde kapsamında belirtilen eğitim
faaliyetlerinde görev yapan okul/kurum yöneticilerinden birine fiilen görev yaptıkları anılan günler
için 2 saat ek ders ücreti ödenir. Yöneticilere, fiilen ders okuttukları süreler hariç olmak üzere
yönetim görevine bağlı olarak bunun dışında bu madde kapsamında ayrıca ek ders ücreti
ödenmez." düzenlemesine, 12. maddesinde, "Her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim
kurumlarında ilgili mevzuatı gereğince yapılan bekleme, sorumluluk, dışarıdan bitirme, final,
ortalama yükseltme, seviye tespiti, meslekî formasyon, adaylık eğitimi, beceri sınavı ve
beceri/proje yarışması sınavlarında görevlendirilen öğretmenlere, öğrencilerin sınava girmeleri
kaydıyla, her bir sınav komisyon üyeliği ve her bir sınav gözcülüğü için 5 saat ek ders ücreti
ödenir." düzenlemesine yer verilmiştir.
20/07/2007 tarih ve 26588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 'Banka Promosyonları'
konulu Genelgede: Bankalar tarafından sunulan bu ek mali imkânların tasarrufuna ilişkin olarak
kamu kurum ve kuruluşlarında uygulama birliğinin sağlanması amacıyla aşağıda belirtilen
hususlara uyulması gerekmektedir.
1- Kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinin Maliye
Bakanlığının mezkur Tebliğinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde bankalar vasıtasıyla
ödenmesine devam edilecektir. 2- Aylık ve ücretlerin hangi banka aracılığı ile ödeneceği,
oluşturulacak üç kişilik bir komisyon tarafından istekli bankalardan teklif alınmak suretiyle tespit
edilecektir. Komisyon, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili biriminin harcama yetkilisinin
başkanlığında söz konusu birimde görev yapan toplam personelin en az % 10’unun sendikalı
olması halinde yetkili sendikadan bir üye ile merkez teşkilatında üst yönetici; taşra teşkilatında ise
o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından ilgili birimde görev yapanlar arasından seçilecek
bir üyeden oluşacaktır. Yetkili sendikadan üye bulunmadığı durumlarda üçüncü üye ilgili birimde
görev yapan personel arasından harcama yetkilisi tarafından seçilecektir. Protokol, komisyon
tarafından belirlenen banka ile harcama yetkilisi tarafından imzalanacaktır. Birden fazla birimin
aylık ve ücretlerinin birlikte ödenmesi talebinde bulunmaları halinde merkezde üst yönetici, taşrada
ise söz konusu birimlerin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından görevlendirilecek ilgili harcama
yetkililerinden birinin başkanlığında oluşturulacak üç kişilik bir komisyon tarafından aylık ve
ücretlerin ödeneceği banka yukarıdaki esaslara göre tespit edilecektir. Bu şekilde oluşturulacak
komisyona ilgili birimlerdeki yetkili sendikalardan bu birimlerin tamamı itibarıyla en fazla üyeye
sahip olan sendikadan üye alınacaktır. 3- Bankalar ile yapılacak protokollerin süresi iki yıldan az
beş yıldan çok olmayacaktır. 4-Yapılan protokoller uyarınca, banka tarafından verilecek
promosyon miktarının tamamının personele dağıtılması genel ilke olarak benimsenmekle birlikte,
toplam miktarın üçte birini geçmemek üzere Komisyonca belirlenecek tutar, birim personelinin
ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmak üzere ayrılabilecektir. Bu tutarlar, merkez teşkilatında üst
yönetici, taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından belirlenecek esas
ve usuller çerçevesinde kullanılacaktır. Yapılacak harcamaların birimin faaliyetlerini sürdürmesi
için gerekli ve zaruri harcamaları ihtiva etmesi; çalışma ortamlarının iyileştirilmesi, işyerlerinde
verim ve çalışanların memnuniyeti ile sunulan hizmetin kalitesini artırıcı amaçlarla ortak kullanım
alanları için sarf edilmesi zorunludur. Bu tutarların belirlenen amaçlar dışında kullanılmasına
kesinlikle müsaade edilmeyecek ve yıl içinde yapılan harcamalar merkez teşkilatında üst yönetici,
taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından denetlettirilecektir. 5-
Dağıtılacak promosyonlar, ilgili banka tarafından personel adına açılan hesaba her personel için eşit
tutarlarda aktarılmak suretiyle altı aylık periyotlarla ödenecektir.6-Bu Genelgenin yayımı
tarihinden önce kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinin ödenmesine yönelik olarak kamu kurum
ve kuruluşlarının ilgili bankalarla yapmış oldukları ve halen yürürlükte bulunan protokoller
sürelerinin bitimine kadar geçerli olacaktır.7-Genelge çerçevesinde yapılacak uygulamalar kurum
personelinin rahatlıkla bilgi edinebileceği şekilde ilan panoları ve internet siteleri yoluyla ilan
edilecek, aleniyet ilkesine titizlikle riayet edilecektir.'' açıklamalarına yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; İzmir ... ilçesinde yer alan ... Lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken 01/09/2016 tarih ve 672 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan, ancak ... tarihinde
Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonu Kararına istinaden görevine iade edilen
davacının, açıkta kaldığı ... dönemine ilişkin maaş ve eğitim ödeneğinin
ödendiği, ancak yoksun kaldığı hakların giderilmesi için ... tarihinde başvuru yaptığı,
başvuru cevabında maaşı ile eğitim ödeneğinin ödendiği, ancak ek ders ücretinin görevi fiilen
yerine getirmediği gerekçesiyle ödenmesinin mümkün olmadığının belirtilmesi üzerine, maaş
alacaklarının yasal faizinin, ek ders ücreti, eğitim-öğretim ödeneği, nöbet ücreti, kurs ücreti ve
banka promosyonlarının yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle
bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu işlemin, davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden
eğitim-öğretim ödeneğinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden;
Davacı tarafından her ne kadar maaşının ödendiği ancak eğitim öğretim ödeneğinin
ödenmediği ileri sürülerek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmekte ise de,
davalı idare tarafından sunulan ve ... tarihinde Mahkememiz kaydına giren savunma
dilekçesinde eğitim ödeneğinin ödendiğinin belirtildiği, savunma ekinde buna dair ödeme belgesine
yer verildiği görüldüğünden, davacının açıkta kaldığı süreye ilişkin hak ettiği eğitim öğretim
ödeneğinin ödenmesine karar verilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu işlemin, davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden maaş
alacakları ile eğitim öğretim ödeneğine yasal faiz ödenmesi talebinin reddine ilişkin kısmı
yönünden;

Faiz, konusu para olan borçlarda, alacaklının bu paradan mahrum kaldığı süre içinde
uğrayacağı kayıpların, başka bir anlatımla bu paranın kullanılamamasından dolayı yoksun kalınan
kazancın karşılığıdır.
Mülkiyet hakkı kişiye, sahibi olduğu şey üzerinde, yasalar çerçevesinde dilediği gibi
tasarruf olanağı verir. Toplum yararına aykırı olmamak kaydıyla malik, sahibi olduğu şeyi dilediği
biçimde kullanır. Bu nedenle, maaşın eksik ya da hiç ödenmemesi mülkiyet hakkının ihlali
kapsamında değerlendirilmekte olup, Anayasa Mahkemesi kararlarında bu hususa ayrıca
değinilmiştir.
Davacının, kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden birikmiş maaş alacakları ile
eğitim öğretim ödeneği davalı idare tarafından ödenmiş ve davacının mağduriyeti giderilmiş
olmakla birlikte, davacının bahsi geçen alacaklarına yasal faizin ödenmediği görülmüş olup,
davacının mülkiyet hakkı kapsamında bulunan alacaklarına kamu görevinden çıkarılmış ve daha
sonra Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonu Kararı ile görevine iade edilmiş bulunması
sebebiyle geç kavuştığu dikkate alındığında bu hak kaybının giderilebilmesini teminen faiz
ödenmesi gerektiğinden, dava konusu işlemin davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme
isabet eden maaş ile eğitim öğretim ödeneğinden oluşan alacaklarına, her birinin tahakkuk etmesi
gereken tarihlerden itibaren ayrı ayrı işletilmek suretiyle hesaplanacak yasal faizin davalı idarece
davacıya ödenmesi gerekmektedir.

Dava konusu işlemin, davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden banka
promosyonlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinin reddine ilişkin kısmının
incelenmesinden;

Yukarıda alıntısı yapılan mevzuat hükümleri gereğince davacının kamu görevinden
çıkarıldığı tarihi takip eden aybaşından, göreve başladığı tarihe kadar geçen süreye tekabül eden
tüm mali ve sosyal haklarının verilmesi gerektiği, banka promosyonunun da maaşa bağlı olarak
ödenen ve bu kapsamda değerlendilmesi gereken mali ve sosyal haklardan olduğu ve bu nedenle
davacıya açıkta geçirdiği sürelere tekabül eden banka promosyonlarının ödenmesi gerektiği
sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet
eden banka promosyonlarının, davalı idareye başvurduğu 04.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek
yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir.

Dava konusu işlemin, davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden ek ders
ücreti ile nöbet ücretinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinin reddine ilişkin kısmının
incelenmesinden;

Bakılan uyuşmazlıkta, davacının hukuka aykırı şekilde kamu görevinden çıkarılmış
olduğunun Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna bu yönde yaptığı başvurunun kabul
edilmesiyle ortaya konulduğu, davacının incelemeye konu edilen olağanüstü hal işlemi nedeniyle
bu zaman zarfında istese dahi fiilen çalışma olanağına sahip olmadığı anlaşıldığından, davacının
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile görevine son verildiği tarih ile Olağanüstü Hal
İşlemleri İnceleme Komisyonu kararı gereğince görevine iade edildiği tarih arasındaki dönemde ek
ders ücretleri ile nöbet ücretlerinin davalı idareye başvurduğu ... tarihinden itibaren
işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir.

Davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden kurs ücretlerinin yasal faiziyle
birlikte ödenmesi talebinin reddine ilişkin kısmına gelince,

Ek ders ücreti ile ilgililerin aldığı maaş arasında çok yakın bir bağ olmasına karşın kursun
ayrı bir görevlendirme olduğu ve ayrı bir emeğin karşılığında ödendiği, bahsi geçen görevlerin
verilip verilmeyeceğinin ise belirsiz ve varsayımsal olduğu, muhtemel zararların tazminine karar
verilmesine olanak bulunmadığı dikkate alındığında sözü geçen kursa ilişkin davacıya ücret
ödenmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacıya kamu görevinden çıkarıldığı döneme
isabet eden kurs ücretlerinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinin reddine karar verilmesi
gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle; davacının kamu görevinden çıkarıldığı dönemde mahrum kaldığı
maaş alacakları ile eğitim öğretim ödeneğinin, her birinin tahakkuk etmesi gereken tarihlerden
itibaren ayrı ayrı işletilmek
suretiyle hesaplanacak yasal faizin davalı idarece davacıya
ödenmesine,
davacının kamu görevinden çıkarıldığı dönemde mahrum kaldığı ek ders ücretleri,
nöbet ücretleri ile banka promosyonlarının davalı idareye başvuru tarihinden ... itibaren
işleyecek
yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine,
davacının kamu görevinden
çıkarıldığı dönemdeki eğitim-öğretim ödeneğinin ödenmesi talebi ile kurs ücretinin yasal faizi ile
birlikte ödenmesine karar verilmesi yönünden ise davanın reddine, dava sonuç olarak kısmen
kabul, kısmen retle sonuçlandığından aşağıda dökümü yapılan 222,10-TL yargılama giderinin
yarısı olan 111,05-TL ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen
3.110,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama
giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler
için belirlenen 3.110,00-TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idareye verilmesine, artan
posta ücretinin talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın
tebliğini izleyen 30 gün içerisinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere,
09/03/2021 tarihinde karar verildi.

 

  • Beğeni 1
  • Teşekkür 1

Avukat

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

T.C.
UŞAK
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/434
KARAR NO : 2021/128
DAVACI : ...
VEKİLİ : AV. RÜMEYSA GÜL ERDOĞAN
-UETS[16181-81480-88444]
DAVALI : ... REKTÖRLÜĞÜ
VEKİLİ : ...
...
DAVANIN ÖZETİ : ...
bünyesinde okutman olarak görev yapmakta iken ... tarihinde ihraç edilen ve Ohal
Komisyonu kararı gereği göreve iade edilerek, ... tarihinde yeniden çalışmaya
başlayan davacı tarafından, ihraçta geçirdiği döneme ilişkin olarak ödenen birikmiş
maaşlarına yasal faiz ödenmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine; davacının mali
haklarına geç kavuşması sebebiyle paranın enflasyon karşısında değer kaybettiği
gözetilmeden ödeme yapıldığı, açıkta kaldığı sürece ilişkin birikmiş maaşlarının yasal
faizinin ödenmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Yargı kararı sonrasında mesleğine iade edilen davacının
ödenmeyen maaşlarının, başvurusu üzerine davacıya ödendiği, 7075 sayılı Yasa'nın
10.maddesinde, göreve iade edilenlere açıkta kaldıkları süreye tekabül eden mali ve sosyal
hakların ödeneceği hükmüne yer verildiği, faiz ödemesine ilişkin her hangi bir hüküm
bulunmadığı, Mahkeme kararı sonrasında davacının hukuki durumunun tamamen eski hale
getirildiği, bu sebeple davacıya faiz ödenmesinin söz konusu olmadığı, işlemin hukuka uygun
olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunuldu.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Uşak İdare Mahkemesi Hakimliği'nce davanın miktar itibariyle tek hakim
sınırında kalması nedeniyle duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği düşünüldü:
... bünyesinde okutman
olarak görev yapmakta iken ... tarihinde ihraç edilen ve Ohal Komisyonu kararı
gereği göreve iade edilerek, ... tarihinde yeniden çalışmaya başlayan davacı
tarafından, ihraçta geçirdiği döneme ilişkin olarak ödenen birikmiş maaşlarına yasal faiz
ödenmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine; davacının mali haklarına geç
kavuşması sebebiyle paranın enflasyon karşısında değer kaybettiği gözetilmeden ödeme
yapıldığı, açıkta kaldığı sürece ilişkin birikmiş maaşlarının yasal faizinin ödenmesi istemiyle
açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Mülkiyet hakkı" başlıklı 35. maddesinde;
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla,
kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."
hükmüne, "Yargı yolu" başlıklı 125. maddesinde; "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine
karşı yargı yolu açıktır....İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle
yükümlüdür." düzenlemesine yer verilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) istikrarlı olarak, kamu makamlarınca
yapılacak geri ödemelerin gecikmesini faiz ödemeleriyle ilişkilendirmektedir. Mahkemenin
çeşitli kararlarında makul olmayan bir gecikme gibi nedenlerle tazminatın deger kaybettiği
durumlarda bu tazminatın yeterliliğinin azalacağı belirtilmiştir. (Angelov/Bulgaristan, B.
No:44076/98, 22/4/2004, § 39; Almeida Garrett, Mascarenhas Falccio ve digerleri, B. No:
29813/96-30229/96, §54). Nitekim, böyle başvurularda AİHM, esas itibarıyla kamu
makamlarının geçen süre nedeniyle ödenmesi gereken tutardaki değer kayıplarını telafi etmek
için gecikme faizi ödeyip ödemediğini dikkate almaktadır. Kısacası AİHM, mülkiyet hakkı
kapsammda faiz ödemesini, esasen devletin borçlu olduğu tutar ile alacaklı tarafından nihai
olarak alınan tutar arasındaki enflasyon nedeniyle oluşan değer kayıplarını giderme
yükümlülüğüyle ilişkilendirmektedir (Akkuş/ Türkiye, B. No: 19263/92, 9/7/1997, § 29).
Devlet tarafından ödenecek bir bedelin enflasyon karşısındaki değer kayıplarında
AİHM, ikili bir ayrıma gitmektedir. Mahkemelerce belirlenmiş bir para alacağının
ödenmemesi halinde daha katı bir tutum sergileyerek %5'e kadar değer kayıplarını,
hesaplama faktörlerindeki değişkenlerle ilgili kabul etmektedir (Arabacı/Türkiye (k.k.),
B.No: 65714/01, 7/3/2002; Akkuş/Türkiye, §§ 24-31 ). Çünkü burada ödemelerin geç
yapılması, mahkeme kararlarının icra edilmesi ile ilgili bir sorundur. Mahkemelerde geçen
yargılama süresindeki enflasyon nedeniyle kamulaştırma bedelinin değer kaybı yönünden ise
meydana gelen farkın tazminatın belirlenmesi yönteminden kaynaklandığı ve bu konuda
kamusal makamlann belirli bir takdir yetkisinin olduğu da gözetilerek bu farkın başvurucular
açısından aşırı bir yuk getirip getirmediği incelenerek karar verilmektedir (Aka/Türkiye,
B.No: 19639/92, 23/9/1998, §§ 41-51; Güleç ve Armut/Türkiye (k.k.), B. No: 25969/09,
16/11/2010).

AİHM'in Eko-Elda Avee/Yunanistan (B. No: 10162/02, 9/3/2006, §§ 23-31)
kararında; haksız olarak tahsil edilen verginin 5 yıl 5 ay sonra faizsiz olarak iade edilmesinin
belli bir meblağdan yararlanma hakkı uzun sure engellenen başvurucunun mali durumunda
önemli bir zarara yol açması nedeniyle ölçülü görülmemiş ve mülkiyet hakkının ihlaline
karar verilmiştir.
Baş/Türkiye (B. No: 49548/99, 24/6/2008, §§ 58-64) kararında ise tazminatın faiz
ödenmemesi nedeniyle değer kaybına ilişkin şikayetler incelenmiştir. Başvuruya konu olayda
idare mahkemesince başvurucunun 15/9/2003 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere dul
aylığına hak kazandığı kabul edilmiştir. AİHM öncelikle idare mahkemesinin kararının talep
edilebilir bir alacak oluşturduğu ve bu nedenle başvurucunun Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi'ne ek 1 No.lu Protokol'un 1. maddesi anlamında mülkiyet oluşturan bir hakkının
mevcut olduğunu belirtmiştir. Mahkeme aynca bu hakkın başvurucuya Emekli Sandığına
başvurdugu tarihten itibaren geçerli olacak şekilde, geriye dönük olarak tanındığını
vurgulamıştır. Bununla birlikte AİHM, başvurucuya salt bu hakkın tanınmış olmasının
başvurucunun mağdur sıfatını ortadan kaldırmadığını kabul etmiştir. AİHM'e göre mağdur
sıfatının ortadan kalkabilmesi için ileri sürülen ihlalin hem zamanında hem de mağdurun bu
hakkı kullanamadığı süre gözönüne alınarak telafi yoluna gidilmesi gerekmektedir. AİHM bu
çerçevede, idare mahkemesinin yaklaşık iki yüz aya yayılan Nisan 1987-Aralık 2003 tarihleri
arasındaki dönemdeki dul aylıklarına ilişkin oluşan zararı dikkate almadığını tespit etmiştir.
AİHM söz konusu dönem için başvurucunun banka hesabına yatırılan paranın ise aynı
dönemdeki enflasyon oranları karşısında uğradığı maddi kaybın sonuçlarını gidermeye
yetmediğini belirtmiştir. AİHM, geçen sürenin yalnızca devlete yarar sağladığını ve ilgili
dönemde Türkiye'de paranın hızla değer kaybettigini gözönünde bulundurarak başvurucunun
mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesinin 12/03/2019 tarih ve 30712 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 07/02/2019 tarih ve 2015/4812 bireysel başvuru nolu kararında; "Sonuç olarak
başvurucunun maaşından kesintilerin yapıldığı tarihlerden ödemenin yapıldığı tarihe kadar
geçen süredeki enflasyon oranları dikkate alındığında mülkiyet hakkı kapsamında
değerlendirilen sözkonusu alacakların enflasyon oranları karşısında önemli ölçüde değer
kaybına uğratılarak ödendiği anlaşılmaktadır. Buna karşın başvurucuya herhangi bir faiz
ödemesi ise yapılmamış, faiz ödenmesi yönündeki başvurucunun talebi de idare ve yargısal
makamlarca reddedilmiştir. Söz konusu değer kaybının oranı gözetildiğinde müdahaleyle
başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklendiği, bu sebeple söz konusu
müdahalenin kamunun yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında
kurulması gereken adil dengeyi başvurucu lehine bozduğu kanaatine varılmıştır. (...)
başvurucunun maaşından yapılan kesintilerin daha sonra göreve iade edildiğinde enflasyon
oranları karşısında değer kaybına uğratılarak ödenmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır." gerekçesiyle mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan
kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hükmedilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, ... bünyesinde okutman olarak görev yapmakta iken, 29/10/2016 tarihli
Resmi Gazete'de yayımlanan 675 sayılı KHK uyarınca kamu görevinden çıkarıldığı, bu
işleme karşı yaptığı itirazı neticesinde Olağanüstü Hal işlemleri İnceleme Komisyonu kararı
üzerine görevine iade edildiği ve Yüksek Öğretim Yürütme Kurulunun kararı ile ...
tarihinde... Rektörlüğü bünyesinde öğretim görevlisi olarak göreve başladığı,
davacının ... tarihli dilekçesi ile tüm mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi
talebiyle davalı idareye başvurduğu, ... tarihli ödeme emrine istinaden bir takım
mali haklarının(birikmiş maaşlar) davalı idare tarafından davacıya ödendiği ancak geriye
dönük ödenen mali haklarının yasal faiz işletilmeksizin tarafına ödendiğinden bahisle davacı
tarafından, ödenen mali haklarının yasal faizinin de ödenmesi istemiyle ... tarihli
dilekçe ile yeniden başvuru yapıldığı, işbu başvurusunun ... tarih ve E.10024 sayılı
... Rektörlüğü tarafından reddi üzerine, davacının mali
haklarına geç kavuşması sebebiyle paranın enflasyon karşısında değer kaybettiği
gözetilmeden ödeme yapıldığı, açıkta kaldığı sürece ilişkin birikmiş maaşlarının yasal
faizinin ödenmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mülkiyet hakkı kişiye, sahibi olduğu şey üzerinde, yasalar çerçevesinde dilediği gibi
tasarruf olanağı verir. Toplum yararına aykırı olmamak kaydıyla malik, sahibi olduğu şeyi
dilediği biçimde kullanır. Bu nedenle, maaşın eksik ya da hiç ödenmemesi mülkiyet hakkının
ihlali kapsamında değerlendirilmekte olup, Avrupa İnsan Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi
kararlarında bu hususa ayrıca değinilmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda; davacının, statü dışında geçirdiği sürede alamadığı
birikmiş maaşının davalı idare tarafından ödenmiş ve davacının mağduriyeti giderilmiş
olmakla birlikte, davacının bu alacağına yasal faiz işletilmemiştir. Diğer bir deyişle idare,
davacıya açıkta geçirdiği sürelerde maaşını ödemekle birlikte söz konusu maaş ödemesi
yönünden herhangi bir faiz ödemesinin yapılmadığı, mülkiyet hakkı kapsamında görülen bir
alacağın kamu makamlarınca haklı olmayan bir gerekçeyle geç ödenmesi durumunda bu
alacağın enflasyon karşısında makul olmayacak bir oranda değer kaybına uğratılması mülk
sahibine şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediği görülmekle, Mahkememizin 24/02/2021 tarihli
ara kararı ile, "Davacının açıkta kaldığı ... tarihleri arasındaki sürece
ilişkin, ... tarihli ödeme emrine istinaden tarafına ödenen (geçmişe yönelik)
maaşlarının, her bir aya ilişkin ayrı ayrı ait olduğu dönemden işletilmek üzere davacıya
yapılan ödeme tarihine kadar işleyen yasal faizinin hesaplanarak, buna ilişkin hesap
tablosunun( her bir ay tek tek gösterilmek suretiyle)" onaylı ve okunaklı örneğinin
gönderilmesinin davalı idareden istenildiği, 05/03/2021 tarihinde Mahkememiz kayıtlarına
giren ve davalı idarece gönderilen hesaplanma cetvelinde bahse konu döneme ilişkin olarak
davacıya ödenmesi gereken faiz alacağının 28.395,25-TL olarak hesaplandığı yönünde cevap
verildiği görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda ifade edilen mevzuat, yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı
birlikte değerlendirildiğinde; davacının, maaş alacaklarına ilişkin faiz talebinin mülkiyet
hakkı kapsamında olduğu, statü dışında geçirdiği sürelere ilişkin maaşı geri ödenirken faizi
hesaplanmaksızın ödenmesi nedeniyle maaşının değer kaybına uğratıldığı anlaşıldığından,
davacının statü dışında kaldığı sürelere ilişkin maaş ödemesine karşılık gelen faiz (alacak)
talebinin kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, davacının ihraç edilmesi sebebiyle
görevinden ayrı kaldığı ... tarihleri arasındaki döneme ilişkin maaş
faizinin davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 288,60-TL yargılama gideri ile karar
tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 2.040,00-TL Avukatlık ücretinin
davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta gideri avansının talep edilmemesi
halinde karar kesinleştiğinde Mahkememizce davacıya resen iadesine, kararın tebliğini
izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu
açık olmak üzere, 11/03/2021 tarihinde karar verildi.
 

  • Beğeni 1
  • Teşekkür 1

Avukat

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Rümeysa Erdoğan, 3 saat önce yazdı:

T.C.
UŞAK
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/434
KARAR NO : 2021/128
DAVACI : ...
VEKİLİ : AV. RÜMEYSA GÜL ERDOĞAN
-UETS[16181-81480-88444]
DAVALI : ... REKTÖRLÜĞÜ
VEKİLİ : ...
...
DAVANIN ÖZETİ : ...
bünyesinde okutman olarak görev yapmakta iken ... tarihinde ihraç edilen ve Ohal
Komisyonu kararı gereği göreve iade edilerek, ... tarihinde yeniden çalışmaya
başlayan davacı tarafından, ihraçta geçirdiği döneme ilişkin olarak ödenen birikmiş
maaşlarına yasal faiz ödenmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine; davacının mali
haklarına geç kavuşması sebebiyle paranın enflasyon karşısında değer kaybettiği
gözetilmeden ödeme yapıldığı, açıkta kaldığı sürece ilişkin birikmiş maaşlarının yasal
faizinin ödenmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Yargı kararı sonrasında mesleğine iade edilen davacının
ödenmeyen maaşlarının, başvurusu üzerine davacıya ödendiği, 7075 sayılı Yasa'nın
10.maddesinde, göreve iade edilenlere açıkta kaldıkları süreye tekabül eden mali ve sosyal
hakların ödeneceği hükmüne yer verildiği, faiz ödemesine ilişkin her hangi bir hüküm
bulunmadığı, Mahkeme kararı sonrasında davacının hukuki durumunun tamamen eski hale
getirildiği, bu sebeple davacıya faiz ödenmesinin söz konusu olmadığı, işlemin hukuka uygun
olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunuldu.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Uşak İdare Mahkemesi Hakimliği'nce davanın miktar itibariyle tek hakim
sınırında kalması nedeniyle duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği düşünüldü:
... bünyesinde okutman
olarak görev yapmakta iken ... tarihinde ihraç edilen ve Ohal Komisyonu kararı
gereği göreve iade edilerek, ... tarihinde yeniden çalışmaya başlayan davacı
tarafından, ihraçta geçirdiği döneme ilişkin olarak ödenen birikmiş maaşlarına yasal faiz
ödenmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine; davacının mali haklarına geç
kavuşması sebebiyle paranın enflasyon karşısında değer kaybettiği gözetilmeden ödeme
yapıldığı, açıkta kaldığı sürece ilişkin birikmiş maaşlarının yasal faizinin ödenmesi istemiyle
açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Mülkiyet hakkı" başlıklı 35. maddesinde;
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla,
kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."
hükmüne, "Yargı yolu" başlıklı 125. maddesinde; "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine
karşı yargı yolu açıktır....İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle
yükümlüdür." düzenlemesine yer verilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) istikrarlı olarak, kamu makamlarınca
yapılacak geri ödemelerin gecikmesini faiz ödemeleriyle ilişkilendirmektedir. Mahkemenin
çeşitli kararlarında makul olmayan bir gecikme gibi nedenlerle tazminatın deger kaybettiği
durumlarda bu tazminatın yeterliliğinin azalacağı belirtilmiştir. (Angelov/Bulgaristan, B.
No:44076/98, 22/4/2004, § 39; Almeida Garrett, Mascarenhas Falccio ve digerleri, B. No:
29813/96-30229/96, §54). Nitekim, böyle başvurularda AİHM, esas itibarıyla kamu
makamlarının geçen süre nedeniyle ödenmesi gereken tutardaki değer kayıplarını telafi etmek
için gecikme faizi ödeyip ödemediğini dikkate almaktadır. Kısacası AİHM, mülkiyet hakkı
kapsammda faiz ödemesini, esasen devletin borçlu olduğu tutar ile alacaklı tarafından nihai
olarak alınan tutar arasındaki enflasyon nedeniyle oluşan değer kayıplarını giderme
yükümlülüğüyle ilişkilendirmektedir (Akkuş/ Türkiye, B. No: 19263/92, 9/7/1997, § 29).
Devlet tarafından ödenecek bir bedelin enflasyon karşısındaki değer kayıplarında
AİHM, ikili bir ayrıma gitmektedir. Mahkemelerce belirlenmiş bir para alacağının
ödenmemesi halinde daha katı bir tutum sergileyerek %5'e kadar değer kayıplarını,
hesaplama faktörlerindeki değişkenlerle ilgili kabul etmektedir (Arabacı/Türkiye (k.k.),
B.No: 65714/01, 7/3/2002; Akkuş/Türkiye, §§ 24-31 ). Çünkü burada ödemelerin geç
yapılması, mahkeme kararlarının icra edilmesi ile ilgili bir sorundur. Mahkemelerde geçen
yargılama süresindeki enflasyon nedeniyle kamulaştırma bedelinin değer kaybı yönünden ise
meydana gelen farkın tazminatın belirlenmesi yönteminden kaynaklandığı ve bu konuda
kamusal makamlann belirli bir takdir yetkisinin olduğu da gözetilerek bu farkın başvurucular
açısından aşırı bir yuk getirip getirmediği incelenerek karar verilmektedir (Aka/Türkiye,
B.No: 19639/92, 23/9/1998, §§ 41-51; Güleç ve Armut/Türkiye (k.k.), B. No: 25969/09,
16/11/2010).

AİHM'in Eko-Elda Avee/Yunanistan (B. No: 10162/02, 9/3/2006, §§ 23-31)
kararında; haksız olarak tahsil edilen verginin 5 yıl 5 ay sonra faizsiz olarak iade edilmesinin
belli bir meblağdan yararlanma hakkı uzun sure engellenen başvurucunun mali durumunda
önemli bir zarara yol açması nedeniyle ölçülü görülmemiş ve mülkiyet hakkının ihlaline
karar verilmiştir.
Baş/Türkiye (B. No: 49548/99, 24/6/2008, §§ 58-64) kararında ise tazminatın faiz
ödenmemesi nedeniyle değer kaybına ilişkin şikayetler incelenmiştir. Başvuruya konu olayda
idare mahkemesince başvurucunun 15/9/2003 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere dul
aylığına hak kazandığı kabul edilmiştir. AİHM öncelikle idare mahkemesinin kararının talep
edilebilir bir alacak oluşturduğu ve bu nedenle başvurucunun Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi'ne ek 1 No.lu Protokol'un 1. maddesi anlamında mülkiyet oluşturan bir hakkının
mevcut olduğunu belirtmiştir. Mahkeme aynca bu hakkın başvurucuya Emekli Sandığına
başvurdugu tarihten itibaren geçerli olacak şekilde, geriye dönük olarak tanındığını
vurgulamıştır. Bununla birlikte AİHM, başvurucuya salt bu hakkın tanınmış olmasının
başvurucunun mağdur sıfatını ortadan kaldırmadığını kabul etmiştir. AİHM'e göre mağdur
sıfatının ortadan kalkabilmesi için ileri sürülen ihlalin hem zamanında hem de mağdurun bu
hakkı kullanamadığı süre gözönüne alınarak telafi yoluna gidilmesi gerekmektedir. AİHM bu
çerçevede, idare mahkemesinin yaklaşık iki yüz aya yayılan Nisan 1987-Aralık 2003 tarihleri
arasındaki dönemdeki dul aylıklarına ilişkin oluşan zararı dikkate almadığını tespit etmiştir.
AİHM söz konusu dönem için başvurucunun banka hesabına yatırılan paranın ise aynı
dönemdeki enflasyon oranları karşısında uğradığı maddi kaybın sonuçlarını gidermeye
yetmediğini belirtmiştir. AİHM, geçen sürenin yalnızca devlete yarar sağladığını ve ilgili
dönemde Türkiye'de paranın hızla değer kaybettigini gözönünde bulundurarak başvurucunun
mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesinin 12/03/2019 tarih ve 30712 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 07/02/2019 tarih ve 2015/4812 bireysel başvuru nolu kararında; "Sonuç olarak
başvurucunun maaşından kesintilerin yapıldığı tarihlerden ödemenin yapıldığı tarihe kadar
geçen süredeki enflasyon oranları dikkate alındığında mülkiyet hakkı kapsamında
değerlendirilen sözkonusu alacakların enflasyon oranları karşısında önemli ölçüde değer
kaybına uğratılarak ödendiği anlaşılmaktadır. Buna karşın başvurucuya herhangi bir faiz
ödemesi ise yapılmamış, faiz ödenmesi yönündeki başvurucunun talebi de idare ve yargısal
makamlarca reddedilmiştir. Söz konusu değer kaybının oranı gözetildiğinde müdahaleyle
başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklendiği, bu sebeple söz konusu
müdahalenin kamunun yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında
kurulması gereken adil dengeyi başvurucu lehine bozduğu kanaatine varılmıştır. (...)
başvurucunun maaşından yapılan kesintilerin daha sonra göreve iade edildiğinde enflasyon
oranları karşısında değer kaybına uğratılarak ödenmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır." gerekçesiyle mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan
kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hükmedilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, ... bünyesinde okutman olarak görev yapmakta iken, 29/10/2016 tarihli
Resmi Gazete'de yayımlanan 675 sayılı KHK uyarınca kamu görevinden çıkarıldığı, bu
işleme karşı yaptığı itirazı neticesinde Olağanüstü Hal işlemleri İnceleme Komisyonu kararı
üzerine görevine iade edildiği ve Yüksek Öğretim Yürütme Kurulunun kararı ile ...
tarihinde... Rektörlüğü bünyesinde öğretim görevlisi olarak göreve başladığı,
davacının ... tarihli dilekçesi ile tüm mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi
talebiyle davalı idareye başvurduğu, ... tarihli ödeme emrine istinaden bir takım
mali haklarının(birikmiş maaşlar) davalı idare tarafından davacıya ödendiği ancak geriye
dönük ödenen mali haklarının yasal faiz işletilmeksizin tarafına ödendiğinden bahisle davacı
tarafından, ödenen mali haklarının yasal faizinin de ödenmesi istemiyle ... tarihli
dilekçe ile yeniden başvuru yapıldığı, işbu başvurusunun ... tarih ve E.10024 sayılı
... Rektörlüğü tarafından reddi üzerine, davacının mali
haklarına geç kavuşması sebebiyle paranın enflasyon karşısında değer kaybettiği
gözetilmeden ödeme yapıldığı, açıkta kaldığı sürece ilişkin birikmiş maaşlarının yasal
faizinin ödenmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mülkiyet hakkı kişiye, sahibi olduğu şey üzerinde, yasalar çerçevesinde dilediği gibi
tasarruf olanağı verir. Toplum yararına aykırı olmamak kaydıyla malik, sahibi olduğu şeyi
dilediği biçimde kullanır. Bu nedenle, maaşın eksik ya da hiç ödenmemesi mülkiyet hakkının
ihlali kapsamında değerlendirilmekte olup, Avrupa İnsan Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi
kararlarında bu hususa ayrıca değinilmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda; davacının, statü dışında geçirdiği sürede alamadığı
birikmiş maaşının davalı idare tarafından ödenmiş ve davacının mağduriyeti giderilmiş
olmakla birlikte, davacının bu alacağına yasal faiz işletilmemiştir. Diğer bir deyişle idare,
davacıya açıkta geçirdiği sürelerde maaşını ödemekle birlikte söz konusu maaş ödemesi
yönünden herhangi bir faiz ödemesinin yapılmadığı, mülkiyet hakkı kapsamında görülen bir
alacağın kamu makamlarınca haklı olmayan bir gerekçeyle geç ödenmesi durumunda bu
alacağın enflasyon karşısında makul olmayacak bir oranda değer kaybına uğratılması mülk
sahibine şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediği görülmekle, Mahkememizin 24/02/2021 tarihli
ara kararı ile, "Davacının açıkta kaldığı ... tarihleri arasındaki sürece
ilişkin, ... tarihli ödeme emrine istinaden tarafına ödenen (geçmişe yönelik)
maaşlarının, her bir aya ilişkin ayrı ayrı ait olduğu dönemden işletilmek üzere davacıya
yapılan ödeme tarihine kadar işleyen yasal faizinin hesaplanarak, buna ilişkin hesap
tablosunun( her bir ay tek tek gösterilmek suretiyle)" onaylı ve okunaklı örneğinin
gönderilmesinin davalı idareden istenildiği, 05/03/2021 tarihinde Mahkememiz kayıtlarına
giren ve davalı idarece gönderilen hesaplanma cetvelinde bahse konu döneme ilişkin olarak
davacıya ödenmesi gereken faiz alacağının 28.395,25-TL olarak hesaplandığı yönünde cevap
verildiği görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda ifade edilen mevzuat, yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı
birlikte değerlendirildiğinde; davacının, maaş alacaklarına ilişkin faiz talebinin mülkiyet
hakkı kapsamında olduğu, statü dışında geçirdiği sürelere ilişkin maaşı geri ödenirken faizi
hesaplanmaksızın ödenmesi nedeniyle maaşının değer kaybına uğratıldığı anlaşıldığından,
davacının statü dışında kaldığı sürelere ilişkin maaş ödemesine karşılık gelen faiz (alacak)
talebinin kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, davacının ihraç edilmesi sebebiyle
görevinden ayrı kaldığı ... tarihleri arasındaki döneme ilişkin maaş
faizinin davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 288,60-TL yargılama gideri ile karar
tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 2.040,00-TL Avukatlık ücretinin
davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta gideri avansının talep edilmemesi
halinde karar kesinleştiğinde Mahkememizce davacıya resen iadesine, kararın tebliğini
izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu
açık olmak üzere, 11/03/2021 tarihinde karar verildi.
 

İdare başvuru dilekçenizi de paylaşsaydınız örnek olarak kullanabilirdik ?


(672 KHK - inceleme devam - amir kanaati) 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

AYM; Göreve iade edilene geriye dönük ödenen maaşları yasal faiziyle ödenmesi gerekir.

20.10.2021 tarihli karar, KHK ile ihraç sonrası göreve iade edilenlere emsal teşkil eder.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ EMRE ASLAN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2018/37526; Karar Tarihi: 20/10/2021) 

Güncelleme • • Vardırbirhayr
  • Beğeni 1
  • Teşekkür 1

VardırBirHayr

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

1) İDDK,hakkında açılan ceza davasının karara bağlanması üzerine göreve iade edilen davacının, görevden uzaklaştırıldıktan sonra maaşlarından kesilen 1/3 oranındaki tutarlara yasal faiz ödenmesi istemiyle açtığı davada idare mahkemesinin ısrar ederek verdiği ret kararını onadı.

2) Danıştay İDDK 23.12.2020 tarihli kararı ile faiz konusunda yine yerleşmiş içtihadın tersine karar vermiştir. (E:2020/2803, K:2020/3389) Karar sosyal medyada paylaşılmış ve artık bu tür davalarda faiz ödenmeyeceği algısı oluşmuştur.

3)Esasen, AYM, Danıştay ve idare mahkemesi fark etmese de Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır. 

4)Görevden uzaklaştırma ve 1/3 oranında aylıktan kesme işlemi, idarenin bir işlemidir ve zararın bu işlem nedeniyle oluştuğu açıktır. İdarenin işlemi nedeniyle oluşan zararın ödenmesi için başka bir yasa kuralına ihtiyaç yoktur, çünkü yasanın da üstünde açık Anayasa kuralı var. 

5) Davacı aleyhine verilen bazı İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay İlgili Dairesince davacı lehine bozulması sonucunda Mahkemenin eski kararında ısrar etmesi durumunda bu dosyaların Danıştay İDDK önüne gelebileceği düşünüldüğünde tüm davalarda artık bu karar verileceğine ilişkin genel bir kanaat yanlıştır.

Ancak incelenen kararda olduğu gibi benzer şekilde hak kaybına uğrayan kişilerin AYM ve AİHM dahil sonuna kadar haklarını aramaları gerektiğini de hatırlatmak isteriz

✔ ✔ ✔ ✔ANAYASA MAHKEMESİ

NECAT COŞKUN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/2994)

Karar Tarihi: 8/9/2021

R.G. Tarih ve Sayı: 9/12/2021-31684

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, kamu görevlisinin açığa alındığı dönemde kesilen ancak sonradan ödenen aylıkları için faiz tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

✔ ✔✔ ✔Yine AİHM’nin de enflasyonist ortamda yapılan geç ödemeler nedeniyle mülkiyet hakkı ihlaline ilişkin benzer kararları bulunmaktadır. (Akkuş/Türkiye, B. No: 19263/92, 9/7/1997, § 29)

  • Beğeni 1
  • Teşekkür 1

VardırBirHayr

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Danıştay 1. Dairesi E.1982/112 K.1982/130 07.06.1982 tarihli kararı

 

Göreve iade olanların, dava dilekçelerinde bir istemde bulunmuş olup olmadıklarına bakılmaksızın, idarenin haksız işleminin tesisi tarihinden sonraki bütün maddi haklarının ödenmesi gerekmektedir

  • Beğeni 1
  • Teşekkür 1

VardırBirHayr

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

AYM Başvuru No: 2019/8024, Tarih: 28/12/2021 Kamu görevlisinin açıkta kaldığı dönemde kesilen, ancak sonradan ödenen aylıkları için faiz ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkı ihlal edilmiştir.


VardırBirHayr

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Merhaba, bölge idare mahkemesinden gelen karara göre iade olduktan 60 gün içinde bu denli ödemeler için başvuruda bulunmak gerek. Ben 60 gün baya geçtikten sonra kurumdan istedim yok çektiler idare dava açtım 60 gün geçti diyerek ret etti, bölge idare de aynı gerekçeyle yok çekti. Şimdi danıştaya ya da AYM ye kadar itiraz etmeme gerek var mı? Aynı şeyler başına gelen var mı? Olmuyorsa daha fazla uğraşmak istemiyorum mahkemelerle. Her mahkeme çektiklerimi hatırlatıyor sıkıntıya giriyorum. Önerisi bilgisi olan yardımcı olabilir mi?


.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

 

 

Danıştay 2. Dairesi 2016/15656 Esas, 2019/1227 Karar sayılı bir kararında görevden uzaklaştırılan memurun maaş iadesinde faiz vurgusu yapmış ve kararında özetle; “…Davacının maaşından yapılan (1/3) oranındaki kesintilerin yapıldığı tarih ile davacıya ödemenin yapıldığı, tarihler arasındaki döneme ilişkin olarak davacının, yoksun kaldığı yasal faiz tutarlarının davacıya ödemesi gerekirken; davacının faiz talebinin zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” diyerek iptal kararı vermiştir.

 

Yine Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi, 2016/551 Esas, 2017/1222 Karar sayılı kararında, Uzman Jandarma I. Kad. Çvş. olarak görev yapan davacının “…Görevden uzaklaştırıldığı dönemde yoksun kaldığı maaş farklarına göreve iade edildiği 21.03.2013 tarihinden ödeme yapıldığı 26.11.2014 tarihine kadar yasal faiz hesaplanarak bu yasal faize ayrıca başvuru tarihi olan 28.01.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte (davacının dava dilekçesindeki talep miktarı olan 1.000,00 TL’yi aşmayacak şekilde) davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiğinden davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararında İSABET BULUNMAMAKTADIR.” diyerek görevden uzaklaştırılan memurun maaş iadesinde faiz işletilmesi gerektiğini belirtmiştir.

 

 


VardırBirHayr

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • Herkese selam. İstinafa beyan dilekçesi yazacağım.  Başlık ile alakalı çıkmaza düştüm. Örneğin Ankara 13. Bölge idare mahkemesi başkanlığına  sunulmak üzere Ankara 19. İdare Mhahlemesi başkanlığına gönderilmek üzere İstanbul nöbetçi idare mahkemesi başkanlığına    bu mudur acaba ? Nasıl olmalı 
    • Benim de 2 yil aradan sonra 15. Idare mahkemesinde kuzu gibi yatan dosyamdan 5 gün önce nüfus kayıt örneği çıkartılmış gözüküyor. Bir hareketlilik var sanırım artık karara çıkacak. Hadi bakalım hayırlısı ☺ dualarinizda bana da yer verin😊
    • Danıştay Onama kararından sonra ne yapıyorduk arkadaşlar? AYM 'ye başvuru yapıyoruz galiba ama kaç gün içinde bilen var mı? Bir de sağlam idare hukukçusu avukat lazım yoruldum bıktım artık...
    • @Karagöz çok teşekkür ediyorum hocam darısı herkesin başına olsun tüm üyelerimizden güzel haberleri görmek dileğiyle 🙏🏻☺️
    • @Gül reçeli ve diğer idare Mahkemesinden iade olanlar için yararlı bir başlık: https://forum.khkhaber.com/forum/68-i̇stinaf/ ( Burada oldukça fazla Örnek var )  ben kendi dilekçemi buraya yorum olarak yazdım.   Dosya Linki : https://file.io/ldKx08FKHqhd 
×
×
  • Yeni Oluştur...