İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

MSA

sıkça sorulan Tam Yargı (maddi Manevi Tazminat) Davası Nasıl Açılır?

Önerilen Yorum

Tam Yargı Davası Nasıl Açılır?

Tam yargı davası, idari işlem veya eylemin özelliğine göre Danıştay, idare veya vergi mahkemesinde açılabilen bir idari dava türüdür. Tam yargı davaları şu şekilde açılabilir (D.6-K:2015/1893):

Hakları ihlal eden idari işleme karşı iptal davası için öngörülen dava açma süresi içerisinde doğrudan tam yargı davası açabilirler.

Hakları ihlal eden idari işleme karşı dava açma süresi içerisinde iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilirler.

Hakları ihlal eden idari işleme karşı açılan iptal davasının karara bağlanması üzerine kararın tebliğinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde tam yargı davası açabilirler.

Hakları ihlal eden idari işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava açma süresi içerisinde dava açılabilirler veya bu dört ayrı tam yargı davası açma süresi içerisinde, 2577 Sayılı Kanun’un aşağıda açıkladığımız 11. maddesinde öngörülen başvuru yolları da kullanılmak suretiyle sözü geçen tam yargı davaları açılabilir.

Tam Yargı Davası Açma Süresi Nedir?

İdare hukukunda tam yargı davası açma süresi, zarara yol açan işlem veya eylem ile zararın kapsamının tam olarak öğrenilmesinden itibaren işlemeye başlar.

İdari eylemler nedeniyle idari yargıda doğrudan tam yargı davası açma süresi;

İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılabilir. İdare, istek hakkında 60 gün içinde cevap vermediği takdirde bu sürenin bittiği tarihte istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmiş sayılmasından itibaren, ikinci bir 60 günlük dava açma süresi içinde tam yargı davası açılabilir (İdari Yargılama Usulü Kanunu m.11).

İdari işlemler nedeniyle idari yargıda doğrudan tam yargı davası açma süresi;

Genel Dava Açma Süresi: İdari işlemin tebliğinden itibaren idare mahkemelerinde 60 gün ve vergi mahkemelerinde 30 gün içinde tam yargı davası açılmalıdır (İYUK m.7). Bu süreler, hukuken zamanaşımı süresi değil, hak düşürücü süre niteliğindedir. Kural olarak tüm idari işlemlere karşı tam yargı davası açılırken bu dava açma süreleri uygulanır.

Özel Dava Açma Süresi: İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarda veya özel maddelerde, genel dava açma sürelerinin dışında ayrı dava açma süreleri öngörülebilir. Bu durumda genel dava açma süresi değil, idari işleme dair kanunda öngörülen özel dava açma süresi ne ise, o özel süre uygulanır. Ancak, özel dava açma süresinin uygulanabilmesi için idare tarafından yapılan işlemde özel dava açma süresi açıkça gösterilmelidir. Özel dava açma süresi idari işlemde açıkça gösterilmeyen hallerde, o idari işlem aleyhine genel dava açma süreleri içinde tam yargı davası açılabilir.

İdari işleme karşı üst makamlara başvurma halinde tam yargı davası açma süresi:İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, tam yargı davasına konu edilecek idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, 60 günlük idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır (İYUK m.11). Örneğin, Bakırköy Kaymakamlığının yaptığı bir idari işlemin 01.01.2018 tarihinde kendisine tebliğ edilmesi üzerine, işleme karşı üst makam olan İstanbul Valiliğine 21.01.2018 tarihinde itiraz eden kişinin itirazı İstanbul Valiliği tarafından 01.03.2018 tarihinde reddedilmiş olsun. Bu halde, üst makamın red tarihinden itibaren 60 günden kalan dava açma süresi işlemeye devam edecektir. Yani, işlemin tebliği tarihinden itiraz tarihi olan 21.01.2018 tarihine kadar işleyen 20 gün, 60 günlük dava açma süresinden düşülür, geri kalan 40 günlük dava açma süresi üst makamın red tarihi olan 01.03.2018 tarihinden itibaren işlemye başlar.

İdari işleme karşı önce iptal davası açılması halinde tam yargı davası açma süresi:İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği üzerine; tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açabilirler. Bir idari işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı işlemin icra tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde tam yargı davası açabilirler (İYUK m.12).

İdari makamlara bir işlem veya eylem yapılması için başvurulması halinde tam yargı davası açma süresi (İYUK m.10);

Henüz iptal ve tam yargı davasına konu olabilecek bir idari işlem yok iken veya var olmasına rağmen ilgilinin bilgisi yoksa; ilgili kişi idareye bir dilekçeyle başvurarak bir işlem veya eylem yapılmasını talep edebilir.

60 gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer 60 günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde (yani ikinci bir 60 gün içinde), konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Yani, isteğin reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi, dilekçenin verildiği tarihten itibaren 120 gün geçmesiyle hak düşürücü süreye uğrar.

Özellikle belirtelim ki, 60 günlük süre içinde idarece cevap verilmesine rağmen, verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. İlgilinin kesin cevabı beklediği hallerde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren 6 geçemez.

Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idarî makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler. Örneğin, idare kendisine 01.2.2018 tarihinde dilekçeyle yapılan başvuruya 60 gün içinde cevap vermemiş ve sonraki 60 günlük dava açma süresi içinde dava açılmamış olsun. İdare, 5 ay sonra 01.07.2018 tarihinde yapılan başvuruya cevap verdiğinde, cevabın tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük ek bir dava açma süresi işlemeye başlar.


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Benim de 2 yil aradan sonra 15. Idare mahkemesinde kuzu gibi yatan dosyamdan 5 gün önce nüfus kayıt örneği çıkartılmış gözüküyor. Bir hareketlilik var sanırım artık karara çıkacak. Hadi bakalım hayırlısı ☺ dualarinizda bana da yer verin😊
    • Danıştay Onama kararından sonra ne yapıyorduk arkadaşlar? AYM 'ye başvuru yapıyoruz galiba ama kaç gün içinde bilen var mı? Bir de sağlam idare hukukçusu avukat lazım yoruldum bıktım artık...
    • @Karagöz çok teşekkür ediyorum hocam darısı herkesin başına olsun tüm üyelerimizden güzel haberleri görmek dileğiyle 🙏🏻☺️
    • @Gül reçeli ve diğer idare Mahkemesinden iade olanlar için yararlı bir başlık: https://forum.khkhaber.com/forum/68-i̇stinaf/ ( Burada oldukça fazla Örnek var )  ben kendi dilekçemi buraya yorum olarak yazdım.   Dosya Linki : https://file.io/ldKx08FKHqhd 
    • T.C. ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİNE Gönderilmek üzere ANKARA                                                XX. İDARE MAHKEMESİNE     ESAS NO                    : 2023/xxx KARAR NO               : 2024/xxx   İSTİNAFA CEVAP VEREN DAVACI                     : Sizin Kendi Bilgileriniz   DAVALI                     : TÜRKİYE CUMHURİYETİ MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI                                         Devlet Mah. Yahya Galip Cad. 06100 Bakanlıklar / ANKARA   KONU                           : Usul ve hukuka uygun Ankara xx.İdare Mahkemesinin Esas No: 2023/xxx, Karar No: 2024/xxx sayılı karara karşı Davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi talepli istinafa cevap dilekçesi     AÇIKLAMALAR        :   1. FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatlı ya da iltisaklı olduğum gerekçesiyle kamu görevimden çıkarılma işlemine karşı açtığım iptal davası Ankara xx. İdare Mahkemesince görülmüş ve mahkemece alınan ara kararlar ile 12 farklı kurumdan bilgi ve belgeler talep edilmiştir. Bahse konu kurumlardan mahkemeye gönderilen belgelerde, FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatlı ya da iltisaklı olduğumu gösteren somut, kesin, hukuken denetlenebilen herhangi bir bilgi olmadığından, davalı idarece hakkımda tesis edilen kamu görevinden çıkarılma işleminde hukuka uyarlılık bulunmamış ve dava konusu işlem oybirliği ile iptal edilmiştir.   2. Davalı idare ise söz konusu karara karşı, aleyhime tek bir somut bulgu ortaya koymaksızın istinaf talebinde bulunmuştur. Söz konusu istinaf talebi usule ve hukuka açıkça aykırı olduğundan reddine karar verilmelidir. Şöyle ki;   Dava dilekçem ekinde sunduğum deliller, mahkemece yapılan geniş çaplı araştırmalar, şahsımın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği ve mensubiyeti veya irtibat yahut iltisak noktasında dahi en ufak bir bağlantısının olmadığını ortaya koyan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2020/xxxxxx soruşturma 2020/xxxxx karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararı (KYOK) ve yine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2020/xxxxxxx sayılı soruşturma 2022/xxxxx karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararı (KYOK), davalı idarenin soyut savunması ile şahsımın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibat, iltisak veya bağlantılı olduğuna dair hiçbir somut delil, veri, bilgi, yahut emarenin dahi bulunmadığı tartışmasız bir biçimde sübuta ermiştir.   Her ne kadar davalı idare sadece şahsımın irtibatlı yahut iltisaklı olduğu "değerlendirmesinin" yeterli olduğunu savunmakta ise de idarenin kanunda "terör örgütleri ile irtibat yahut iltisaklı oldukları değerlendirilen" ibaresinde geçen "değerlendirmenin" tatbikinin keyfi veya takdiri olamayacağı, bu türden bir değerlendirmenin veya kanaatin kuşku götürmez bir tespite, bilgi veya belgeye dayandırılmasının zorunlu olduğu tartışmasızdır.   Davalı idare tarafından şahsım hakkındaki "kanaatin" somut, kesin, hukuken denetlenebilir herhangi bir tespite, bilgi veya belgeye dayandırılamadığı davalı idare tarafından verilen cevapla ortaya çıkmıştır. Hal böyle iken dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ve idare mahkemesince verilen iptal kararının da yerinde olduğu konusunda hiçbir duraksama bulunmamaktadır.     SONUÇ VE TALEP            : Yukarıda açıklanan gerekçeler ve re’sen tespit edilecek nedenlerle;   Davalı idare tarafından hakkımda tesis edilen kamu görevinden çıkarılma işleminin iptaline dair İdare Mahkemesi kararında usule ve hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarece hiçbir haklı gerekçeye dayanılmaksızın yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmesini talep ederim.                                                                                                                       Ad  SOYAD                                                                                                            TCKN       LİNK ==> https://file.io/ldKx08FKHqhd    
×
×
  • Yeni Oluştur...