İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

MSA

dilekçe KHK İhraçları İstinaf İtiraz Dilekçesi - 4

Önerilen Yorum

ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ( ) HUKUK DAİRESİNE

Sunulmak Üzere

ANKARA 10. İDARE MAHKEMESİNE

 

İSTİNAF KANUN YOLUNA

BAŞVURAN DAVACI     : Ali METİN (TC NO:      )

Çarşı Mah. Karşı Sk. No:30 AYDIN

 

VEKİLİ                            : Av. Adalet HAKARAR

Adliye Cad. No: 2/5 AYDIN

 

DAVALI                          : … Bakanlığı

Söğütözü Mah. No:7 AYDIN

 

VEKİLİ                            : Av. Güven DUYAR

Adliye Cad. No: 12/8 AYDIN

 

TALEBİN KONUSU        :  Ankara  10.  İdare  Mahkemesinin  10.05.2017  tarih  ve  E: 2016/151, K: 2017/36 sayılı kararının kaldırılması istemidir.

 

TEBLİĞ TARİHİ             : 10.06.2017

 

BAŞVURU SEBEPLERİ VE GEREKÇESİ

1.           Başvuruya konu dava, … Bakanlığında Hukuk Müşaviri olarak görev yapmakta olan müvekkilin, 2016 yılı 2. Dönem teşvik ikramiyesinin ödenmemesine ilişkin işlemin iptali ve ödenmesi gereken teşvik ikramiyesinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemlidir.

 

2.           Davanın reddi kararının gerekçesinde: “…davacının … Bakanlığı’nda sözleşmeli personel statüsünde Hukuk Müşaviri olarak görev yaptığı, 633 sayılı KHK ve 666 sayılı KHK uyarınca üstün gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı çalışma yaptıkları tespit edilenlerle teşvik ikramiyesi ödenebilir şeklindeki düzenleme dikkate alındı-

 

 

 

ğında idarenin personeli başarılı bulması ve teşvik ikramiyesi ödenmesi konusunda takdir hakkı bulunduğu açıktır. Davacının teşvik ikramiyesinin ödenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” denilmiştir.

 

3.           Başvuruya konu karar aşağıdaki nedenlerle hukuka aykırıdır;

a.        Kararda gerekçe yoktur, karar Anayasa’nın 141/3. fıkrasına aykırıdır.

Anılan hüküm uyarınca “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.”

Ayrıca İYUK’un 24/1-e bendi uyarınca kararlarda “Kararın dayandığı hukuki sebep- ler ile gerekçesi”nin bulunması zorunludur.

Gerekçe mahkemenin tespit etmiş olduğu maddi olgular ile hüküm fıkrası arasındaki köprüdür. Hâkim hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.

Bu nedenle, hükmün gerekçesiz olması mutlak bozma nedenidir. Danıştay’ın yerleşik uygulamasına göre de;

“Mahkeme kararlarının hüküm fıkrası ile birlikte esas unsurlarından olan gerekçe, yargı mercilerinin yargısal kararlarının doğru, haklı, yasal, makul ve denetlenmesine olanak verecek şekilde temellendirilmesi olarak tanımlanabilir.

“Yargı kararlarının denetlenmesine olanak verecek şekilde temellendirildiğinden söz edilebilmesi için de davanın sonucuna etkili iddia, olay ve olguların açık bir şekilde ortaya konulması, temyiz başvuru hakkının etkili bir şekilde kullanılabilmesine olanak sağlayacak yeterlikte ve açıklıkta olması gerekmektedir.” (D.13.HD.,  28.05.2008,  E:  2007/2822, K: 2008/4487)

Başvuruya konu Mahkeme kararında, konuyla ilgili mevzuat hükümlerine yer veril- dikten sonra, “idarenin personeli başarılı bulması ve teşvik ikramiyesi ödenmesi konusunda takdir hakkı bulunduğu” saptamasıyla yetinilmiş, davanın temelini oluşturan “takdir hakkının hukuka uygun ve objektif kullanılmadığı iddiası” KARŞILANMAMIŞ, somut olayda idarenin takdir yetkisinin hukuka uygun kullanıldığı sonucuna hangi hukuksal nedenlerle varıldığı AÇIKLANMAMIŞTIR.

Bilindiği üzere, idarenin takdir yetkisi dâhilindeki işlemler de yargı denetimine açıktır. Bu davalarda yargısal denetimin esasını, takdir yetkisinin objektif ve hukuka uygun kullanıp kullanmadığının saptanması oluşturmaktadır. Karar gerekçesinin bu denetimin yapıldığını gösteren bir içeriğe sahip olması ise yukarıdaki hükümler uyarınca Anayasal bir zorunluluk- tur. İtiraza konu kararda öncelikle bu zorunluluğu uyulmamıştır.

b.        Mahkeme davalı idarenin, savunmasını esas almış, talebimize rağmen hiçbir somut inceleme yapmamış, eksik incelemeyle karar vermiştir.

Davalı idare dava konusu dönemde “Bakanlık Makamından alınan bir onay bulun- madığından ödeme yapılmadığı”nı savunmaktadır.

Bu savunmadan; anılan dönemde teşvik ikramiyesini hak eden hukuk müşaviri bulunmadığı, ya da hak eden hukuk müşaviri bulunmasına rağmen onay alınmadığı şeklin- de iki değişik anlam çıkartmak olasıdır.

Bununla birlikte, Mahkemenin bu savunmayı, “ödemenin takdire bağlı olduğu, dava konusu dönemde de idarenin takdir yetkisini ödememe yönünde kullandığı” yorumlayıp, aynen kabul ettiği anlaşılmaktadır.

Oysa cevaba cevap dilekçemizde; davalı idare kadrolarında görevli kaç hukuk müşaviri bulunduğunun, dava konusu dönemde başka hukuk müşavirlerine teşvik ikrami- yesi ödenip ödenmediğinin, onay alınmama gerekçesinin, aynı dönemde davalı idarenin hukuk müşavirliği dışında hangi birimlerinde görevli kaç sözleşmeli personele teşvik ikra- miyesi ödediğinin,

Sorulması ve takdir yetkisinin hukuka uygun kullanılıp kullanılmadığının bu bilgiler ışığında değerlendirilmesi talep edilmiştir.

Öte yandan davalı idarenin davaya konu olan teşvik ikramiyesi ödenmemesi uygu- lamasından vazgeçtiğine ve tüm hukuk müşavirlerine ödeme onayı verdiğine ilişkin belge de Mahkemeye sunulmuştur.

Bu bilgi ve talepler doğrultusunda ya da re’sen idareden bilgi ve belge talep edilme- den ve müvekkile yönelik bir araştırma yapılmadan kurulan hükmün, her şeyden önce  eksik incelemeye dayalı olması ve hukuka aykırılıkla sakatlanması kaçınılmaz olmuştur.

c.        Mahkemenin kabulü Yüksek Yargının yerleşik içtihadına da aykırıdır.

Danıştay, önceki dönemlerde teşvik ikramiyesi ödenen davacı hakkında herhangi bir disiplin işlemi uygulanmadığı, teşvik ikramiyesi ödenmesini engeller nitelikte bir davranışı olduğu yönünde somut bir bilgi ve belgenin de ortaya konulmadığı durumlarda, teşvik ikramiyesi ödenmemesi işleminin hukuka uygun olmadığını kabul etmektedir (D.11.HD., 27.03.2012, E: 2009/77, K: 2012/1176).

Sonuç olarak, gerekçesiz olması itibarıyla Anayasaya, eksik incelemeye dayalı ve hatalı olması nedeniyle de hukuka aykırı olan Mahkeme kararı, kanaatimizce idarenin sakat işlemlerinden daha vahimdir. Bu nedenle bir an önce ortadan kaldırılması gerekir.

 

SONUÇ VE İSTEM   : Yukarıda belirtilen gerekçelerle, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, işlemin İPTALİNE ve ödenmesi gereken teşvik ikramiyesinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini arz ve talep ederiz.17.06.2017

 

Av. Adalet HAKARAR İstinaf yoluna başvuran Davacı vekili

2 İstinaf Dilekçesi - Aydın Örnek.docx


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • @The Oracle hocam işveren geçmiş çalışma bilgilerinize ulaşamıyor merak etmeyin siz soylemedikce onlar tespit edemez. Ben de bazı yerlerde söyledim bazı yerlerde söylemedim. Söylediğim yerlerde sıkıntı yapmadi. Özel sektörde işveren işine bakar. Zaten artik herkesin çevresinde illaki tanıdığı bir KHK li tanıdığı ya da yakını var.  
    • @The Oracle hocam öncelikle merhabalar; Benim ilk  SGK 4/A kaydım devlete oldukça çok miktarda borcu olan bir özel kurum tarafından yapıldı. İlk sigorta kaydım 1 temmuz 2019 da yapılmış dün baktım. Toplamda 3 kurumda SGK kaydım var.Durumu 1 i önceden biliyordu. Diğer 2 sine zamanla ben söyledim. Açıkçası yapılan işten memnun olunca işverenler/ IK / Muhasebe departmanı bu konuyu çok önemsemiyor. Hatta birisine gittim özellikle sordum öyle bir KHK ile kodlama çıkmıyor demişti. Ben SGK konusunda zorlukla karşılaşmadım. KHK lı olduğunuzu söylemenize gerek yok. Sigorta bildirimi yaparken çıkacağını zannetmiyorum çünkü sizde 4/A hanesi boş. ( Daha önceden özel sektörde çalışmadıysanız boş olmalı ) 4/C ye de onlar erişemeyeceğine göre içiniz rahat olsun.
    • Değerli arkadaşlar öncelikle hepinize iyi günler. Daha önceden bilgi edinmek istediğim bu konu hakkında farklı meslek gruplarını ilgilendiren sorular sorulduğunu ve forumda birçok cevap verildiğini biliyorum ama acaba son durum nedir diye tekrar sormak istedim. İhraç edildiğim Ocak 2017' den itibaren çalışıyorum ama SGK kaydım yok ve maalesef işyeride kayıt yapmaya yanaşmıyor. Bunun böye devam edemeyeceğine geçte olsa karar verdim ve sigorta kaydı olacak şekilde iş aramaya başladım. Bazı işyerlerine görüşme için gittiğimde KHK' lı olduğumu söylemedim. Söylesem muhtemelen baştan reddecekler. Herhangi bir işyerine KHK' lı olduğumu söylemeden girsem acaba sigorta bildirimi veya kaydı yaparken bu bilgiler gözüküyor mu? Net bir bilgisi olan varsa cevap verebilirse sevinirim. İş yerine girersem tabiri caizse sonradan papaz olma ihtimalimiz var. :(( Maalesef toplum hala bu konuda bilgisiz ve duyarsız.
    • geçmiş olsun bende aynı durumdayım halledebildiniz mi bende dilekçe aramaktayım fazla zamanım kalmadı eğer başvurduysanız bana da izah edermisiniz hangi adımları gerçekleştirdiniz  
    • :) Merhaba kimse de yorum yapmamış bence umutlanmalıyız geçen her gün bizim lehimize işliyor; siyasi gelişmeler de bizim için olumlu bana göre; davalarımız siyasi sonuçta hukuki olsaydı bunları konuşmuyorduk
×
×
  • Yeni Oluştur...