İçeriği gör
MSA

dilekçe Pasaport İdari Dava Dilekçesi

Önerilen Yorum

Pasaport tahditlerinin kaldırılması istemiyle Valiliklere yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddi üzerine idare mahkemesinde açılacak yürütmeyi durdurma ve iptal istemli dava dilekçesi örneğidir.

 

ADLİ YARDIM VE YÜRÜTMEYİ DURDURMA İSTEMLİDİR. 

 

 

TEKİRDAĞ  İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA 

 

Davacı                 : 

T.C. Kimlik No   :  

Adres                    :  

 

Davalı  İdare       : 

Adresi                  :

 

Konu                    : Pasaport verilmemesi ile ilgili konulan idari tahditlerin ve yurt dışı çıkış  yasağına ilişkin şerhlerin Ağır Ceza Mahkemesi kararı ve Anayasal hükümler uyarınca kaldırılması istemli ……..tarihli başvurunun ZIMNEN REDDİNE ilişkin davalı idare işleminin yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesi istemi hakkındadır.

 

İdareye Başvuru

 Tarihi                      : ………

 

Başvurunun İdareye

Tebliğ Tarihi             : ……. 

Açıklamalar        :

             Hakkımda  adli makamca alınan yurt dışı çıkış yasağı kararının yine adli makamca   kaldırılması üzerine (EK-1)   ……. İl Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğüne pasaport başvurusu için gittiğimde hakkımda pasaport verilmeme ve yurt dışına çıkış yasağı şerhleri gibi idari tahditler  olduğundan bahisle pasaport başvurusunda bulunamayacağım ve pasaport alamayacağım belirtilmiştir.  

……… tarihli  dilekçe (EK-2) ile Tekirdağ İl Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğüne hakkımdaki   pasaport verilmeme ve yurt dışına çıkış yasağı şerhleri gibi idari tahditlerin Ağır Ceza Mahkemesi kararı ve Anayasa’nın 23. maddesi uyarınca  kaldırılması talebiyle başvuruda bulunulmuştur. Başvurum ……. tarihinde davalı tarafa tebliğ edilmiştir.(EK:3) Başvuruma 60 gün içerisinde cevap verilmemesi üzerine oluşan ZIMNİ RET İŞLEMİNİN YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI VE İPTALİ istemiyle işbu davanın açılması gereği hasıl olmuştur. 

 

 

A-HUKUKA AYKIRILIKLAR;

Dava konusu zımni ret işlemi yasal, anayasal ve uluslararası sözleşme hükümlerine aykırıdır.  Şöyle ki:

1- Seyahat Hürriyeti, Anayasamızda ve Ülkemizin Taraf Olduğu Uluslararası Sözleşmelerde Teminat Altına Alınmış Olup Ancak Hakim Kararıyla Kısıtlanabilir:

 Anayasanın 23. maddesinde, "Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. … Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir." kuralı yer almaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ekli 4 No’lu Protokolün 2. maddesinde, "… 2. Herkes, kendi ülkesi de dahil, herhangi bir ülkeyi terk etmekte serbesttir.  düzenlemesi bulunmaktadır.

Öte yandan, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 13. maddesinde, "Herkes, kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeden ayrılmak ve ülkesine yeniden dönmek hakkına sahiptir."; 1966 tarihli Uluslararası Sivil ve Siyasal Haklar Sözleşmesinin 12. maddesinde de "Herkes, kendi ülkesi de dâhil, istediği ülkeyi terk edebilir" denmektedir.

Görüldüğü üzere seyahat hürriyeti, gerek Anayasamızda gerekse taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde çok güçlü bir şekilde teminat altına alınmıştır. Buna göre herkesin herhangi bir sınırlama ve yasaklamaya tabi tutulmaksızın seyahat etme özgürlüğü vardır. Bu hürriyetin tek istisnası hâkim kararıdır. Kanunun verdiği yetki ile ancak bir hâkim kararıyla bir kişinin bu hürriyeti sınırlanabilir.

2-Şahsım hakkında yurt dışına çıkış yasağıyla ilgili herhangi bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Tam aksine ……Ağır Ceza Mahkemesi yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar vermiştir.(EK:1)

3-Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90/5. Maddesinde belirtildiği üzere Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır.

 4-Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir hukuk devleti olduğu Anayasa’nın 2. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Hukuk devleti ilkesi, idari makamların ve organların bütün idari işlemlerinde tamamen hukuk normlarına uygun davranmalarını, Anayasa’yı en üst norm olarak görmelerini, keyfilikten kaçınmalarını zorunlu kılmaktadır. Anayasa’nın 11. maddesi de Anayasa hükümlerinin yasama, yürütme, yargı ve diğer bütün kamu kurumlarını bağlayan üstün bir norm niteliğinde olduğunu düzenleme altına almıştır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisinde en üstün norm niteliğinde olan Anayasa’nın 23. maddesi davalı idareyi bağladığı gibi işbu uyuşmazlığı çözmekle yetkili ve görevli bulunan Mahkemenizin de nazara alması gereken en önemli   düzenlemedir.

5-Diğer  taraftan seyahat hürriyeti kişinin maddi ve manevi bütünlüğü ile özel ve aile hayatının da ayrılmaz bir parçası olması nedeniyle dava konusu işlem ile getirilen kısıtlamanın Anayasa’nın 17., 20. ve AİHS’in 8. maddelerine de aykırı olduğu değerlendirilmektedir.

Yukarıda ifade edildiği üzere dava konusu işlemin Anayasa ve uluslararası sözleşme hükümlerine aykırı olduğu açıktır. Açık olan bu hukuki duruma göre değerlendirme yapılması halinde öncelikle yürütmenin durdurulması kararı akabinde ise iptal kararı verilmesi gerekmektedir.

 

           B-YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİ HAKKINDA AÇIKLAMALAR;

Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan her yurttaş maddi ve manevi bütünlüğünü sağlamak, eşinin ve ailesinin geçimini temin etmek, huzurlu bir şekilde hayatını idame ettirebilmek için meşru ve yasal olmak kaydıyla istediği yerde ve istediği şekilde Anayasa ile kendine tanınan seyahat ve  çalışma hürriyeti kapsamında çalışma hakkına ve seyahat özgürlüğüne sahiptir.

Şahsım anayasaya, hukuka ve evrensel hukuk değerlerine aykırı olarak mesleğinden ihraç edilmiş, hukuki (masumiyet karinesi),insani, ahlaki  ve  evrensel değerlere uymayan bir yaklaşım ile İŞKUR  ve SGK kayıtlarına şerh düşülmek suretiyle özel sektörde iş bulma imkanı ortadan kaldırılmış, herhangi bir kesinleşmiş mahkumiyet hükmü bulunmamasına rağmen avukatlık yapma imkanı elinden alınmış, özel ve aile hayatına orantısız bir müdahale yapılarak “ağaç kökü yesinler” zihniyetiyle ailemle birlikte adeta sivil ölüme terk edilmiştir.

İş bulma imkanım olmadığı için eşime,aileme bakma, temel ihtiyaçlarını dahi giderme imkanım kalmamıştır. Diğer bir ifadeyle şahsım ve bakmakla yükümlü olduğum ailem herhangi bir yargılama yapılmadan ekonomik sıkıntı, itibarsızlaştırma ve sosyal dışlanmaya mahkum edilmiştir. Bu mahkumiyetlerin hiçbir yasal anayasal ve ahlaki dayanağı bulunmamakta olup şahsıma ve aileme telafisi güç ve imkansız zararlar vermektedir. Seyahat hürriyetindeki kısıtlama, yurt dışında  çalışabilme  özgürlüğüme doğrudan engel teşkil ettiği gibi özel ve aile hayatıma da orantısız ve ölçüsüz bir müdahale niteliği taşımaktadır.

Hukuka aykırılığı açık bulunan zımni ret işleminin uygulanması halinde de çocuklarımın maddi ve manevi gelişimi olumsuz etkilenebileceği gibi ailecek telafisi güç ve imkansız zararlarla daha fazla karşılaşmamız da kaçınılmazdır. Belirtilen hususlar nazara alınarak Anayasa’nın 2.,11.,17.,20., 23.ve 90. maddelerine ve uluslar arası sözleşme hükümlerine aykırılığı açık olan dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına 2577 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca karar verilmesi gerektiği tartışılmazdır.

 

C-ADLİ YARDIM İSTEMİ HAKKINDA AÇIKLAMALAR;

Herhangi bir malvarlığımın ve gelir kaynağımın bulunmaması ve ekte sunduğum fakirli belgesi(Ek:4) de dikkate alınarak  6100 sayılı Yasa’nın ilgili maddeleri uyarınca ADLİ YARDIM İSTEMİNİN kabul edilmesi gerekmektedir.

 

 

 

 

 

 

SONUÇ VE İSTEM            :

Yukarıda arz ve izah olunan ve re’sen dikkate alınacak hususlar birlikte değerlendirilerek;

1-Herhangi bir gelir kaynağımın ve malvarlığımın olmayışı hususu nazara alınarak ADLİ YARDIM İSTEMİNİN KABULÜNE,

2-Davalı idarenin savunma süresinin 2577 sayılı Yasa’nın 27/5 maddesi uyarınca kısaltılmasına,

3-Dava konusu işlemin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA,

           4-Dava konusu ZIMNİ RET İŞLEMİNİN  İPTALİNE,

5-Yargılama giderlerinin ve dosyayı avukatın temsil etmesi halinde  avukatlık ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına,

6-Davanın  reddi halinde yargılama giderlerinden bu anlamdaki Anayasa Mahkemesi kararları da gözetilerek HMK 339/2 maddesi gereği TAMAMEN MUAFİYETİME,

 

 -karar verilmesini arz ve talep ederim.         22.02.2019                            

 

 

 

İsim soyisim imza

 

 

 

EKLER:

1- …..Ağır Ceza Mahkemesi’nin yurt dışına çıkış yasağını kaldırdığında dair karar

2-……. İl Nüfus ve Vatandaşlık İşleri  Müdürlüğüne yapılan  ……. tarihli başvuru dilekçesi,    

3-Başvurunun davalı idareye tebliğ edildiğine dair belge,

4- Adli Yardım isteminin dayanağı Fakirlik kağıdı,

5-Nüfus cüzdan fotokopisi,

 

 

PASAPORT DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ.doc


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk Uzman Ali

Merhabalar burada davalı idare olarak valilik mi yoksa nüfus müdürlüğümü oluyor. Yani kim aleyhine dava açabiliyoruz

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

@Uzman Ali valiliğe dava açılıyor

DAVALARLA İLGİLİ EMSAL KARARLAR VARSA PAYLAŞABİLİR MİSİNİZ?


677 KHK- sadece kurum kanaati

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Pasaport verilmesi ile ilgili olarak İç İşleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgenin linki aşağıda paylaşılmıştır.

Pasaport başvurusu yapacakların süreç hakkında bilgi edinmesi amacıyla paylaşılmıştır. 

Pasaport Verilmesi Hakkında GENELGE (Genelge No:2019/14)

 


Ceza Yargılaması (Kesinleşmiş Beraat),  Bakan Oluru ile İhraç (Göreve İade).

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Son zamanlarda pasaportlara idari tahditleri nufus genel müdürlüğü pasaport tahdit komisyonu koyuyor. Ben agustos ayında pasaport aldım 1 eylülde tekrar tahdit girildi nufus genel müdürlüğü tarafından. Verdiğim dilekçe üzerinden 1 ay geçti. Davayı nufus genel müdürlüğüne karsı açmamız gerekmezmi.


701. KHK EGM - Ankara 19. idare

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

@Yavuz K. Yavuz Bey merhaba sizin duruma benzer bir durum benim başıma da geldi.Geçen yıl çıkartmış olduğum pasaportuma yakın bir tarihte tekrardan tahdit koymuşlar.Nüfusa giderek dilekçe verdim ama sürecin uzun olabileceğinden bahsettiler.Geçen ay sorunsuz bir şekilde yurt dışına çıkıp gelmiştim.Süreciniz hakkında bilgilendirme yaparsanız çok memnun olurum.Sizce tekrardan niye tahdit koymuş olabilirler?2021 yılında almış olduğum takipsizlik var.O tarihten sonra herhangi bir adli sürecim olmadı.


672 KHK - Ret - Banka - Ankara 19. İdari)

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • @F.Y. benimde yaklaşık bir yıldır olduğu gibi bekliyor. Görevdeyim heran bir terslik olacak duygusu beni psikiyatrilik etti. 
    • @F.Y. idare mahkeme kararı göreve iadeyse, BİM hızlıca 2-3 ay içinde bu kararı tersine çevirebiliyorken, eğer önceki idare mahkemesi kararı olumsuzsa,  karar alması epeyce gecikebiliyor... OHAL Komisyonundan beri amaç belli, hukuki süreci olabildiğince uzatmak... daha önce istenmiş ve dosyada olan bilgileri tekrar tekrar yeniden istiyorlar... Düşüncem süreci bekleyenlerin, hiç dönmeyecekmiş gibi hayatlarını dizayn etmeleri, (çünkü beklemek, belirsizlik herşeyden daha çok yoruyor ve giden ömrümüzden gidiyor) ve eğer ola ki, bir gün iade olunursa, her zaman yeni bir başlangıç yapılabilir ve yeni duruma hızlıca uyum sağlanır... böylece bu bekleme süreci de boşa harcanmamış olur...
    • Arkadaşlar dosyam 2.5 yıldır 13 idd de bu kadar uzun süre bekleyen var mı ? 
    • Geçmiş olsun, umarım en kısa zamanda hastalığınızı tamamen atlatırsınız. Malülen emeklilik hakkı, kazanılmış bir hak olduğundan ihraç olsanız bile bu hakkınız saklıdır. İhraç olmanız durumudan (ki inşallah olmazsınız) malülen emeklilik haklalarınızı alabileceksiniz. Benzer durumda olan bir tanıdığım var. Malülen emekli olma hakkı olduğu halde, kendisine sunulan geri hizmette çalışmayı kabul etmiş. Daha sonra ihraç olunca, malülen emekli olmak için gerekli girişimlerde bulundu ve ihraçken malülen emekli maaşı almaya başladı.
    • Merhabalar. Başvurmuş olduğunuz iş yeri İK yada Muhasebe birimleri farklı kurumlara ait SGK kayıt bilgilerini gizlilik gereği göremez rapor edemez. Ancak çok kurumsal iş yerleri ayrıntılı SGK döküm bilgilerinizi sizden isteyebilir. Ancak o dökümde KHK çıkış bilgileriniz görülebilir. Onun dışında durumunuzu belirtmenize çok gerek yok bence. Ayrıca işe başladığınızı da yeni fark ettim. Hayırlı olsun, rabbim utandırmasın inşallah. 
×
×
  • Yeni Oluştur...