İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

MSA

dilekçe Güvenlik Soruşturması Nedeniyle Kadroya Alınmama işten çıkarılma Dava Dilekçesi

Önerilen Yorum

KOCAELİ  İDARE MAHKEMESİ

SAYIN BAŞKANLIĞINA

                                                                  

(ADLİ YARDIM- YÜRÜTMEYİ DURDURMA  VE DURUŞMA TALEPLİDİR)

 

DAVACI                    :  XXXXXXXXXXXX   (TC NO:XXXXXXXXXXX )

                                           Yenişehir mah………….  İzmit-  KOCAELİ

DAVALI                    : 1- Kocaeli Üniversitesi- Kocaeli                                    

D. KONUSU              :1 -  Sınavı kazandığı halde,hukuk dışı nedenlerle kadroya alınmama  işleminin iptali ve yürütmesinin durdurulması

 

2- Adli Yardım Talebi.

 

İŞLEMİN TEBELLÜĞ TARİHİ:  02 Nisan 2018

 

AÇIKLAMALAR:

 Kocaeli Üniversitesi’ nin temizlik işlerini yapan Makro Temizlik Otomasyon Bilgi işlem Organizasyon San. Ve Ltd. Şti de taşeron işçi olarak çalışıyordum. 14 Ekim 2017 tarihinden beri burada çalışmaktaydım. Hükümetin taşeron işçileri kadroya alma çalışmaları çerçevesinde, açılan sınavların tümünü geçtim. ( EK-2 ) Buna rağmen, 02.04.2018 tarihinde tebliğ edilen yazı ile ( EK-1 )  “ Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunuz olumsuz geldiğinden iş akdiniz yapılmamıştır”  denilmiştir.

 

Yapılan işlem, en başta mevcut yasalar ile Anayasaya ve ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olup  iptali gerekmektedir. Şöyle ki;

 

A-   SAVUNMA HAKKI TANINMADI:

  

             Anayasanın 129-2 maddesinde de, “ Savunma hakkı tanınmadan memura disiplin cezası verilemeyeceği “  belirtilmiştir.

          EN BASİT BİR DİSİPLİN CEZASINDA BİLE MUTLAKA SAVUNMA HAKKININ ALINMASI GEREKTİĞİ YERDE, “ İŞ AKDİNİN  YAPILMAMASI “ GİBİ ÇOK ÖNEMLİ BİR  İŞLEMDE SAVUNMA HAKKININ TANINMAMASI, BAŞTA ANAYASA MD.129/2, 36-2 VE 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU MD.129-130’ A AYKIRILIK OLUŞTURUR.

        Haricen duyduğuma göre,  2  kardeşimin  KHK ile ihraç edilmiş olması ve bir abimin Fetö den yargılanması nedeniyle iş akdinin yapılmadığını öğrenmiştir.

       OYSA  “SUÇ VE CEZADA ŞAHSİLİK İLKESİ” GEREĞİ, BAŞKASININ SUÇU NEDENİYLE CEZALANDIRILMAM YASAL DEĞİLDİR. Kaldı ki,  yargılanan abim hakkında henüz bir mahkumiyet hükmü kurulmamıştır.

        Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2007/ 1846 E. Ve 11/66 K. nolu ilamında da “Savunma alınmadan verildiği anlaşılan disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı açıkça ifade edilmiştir. Aynı kararın gerekçesinde “ Anayasa Mahkemesinin, Avrupa İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya dair sözleşmenin, savunma hakkının önemini ve gereğini vurgulayan maddesini de dikkate alarak savunma hakkının niteliğini vurguladığı, 14.07.1998 günlü, 1998/47 sayılı kararında “herkesin kendisine yönelik isnadın nedeninden ve niteliğinden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek hakkına sahip olduğu; olayı, isnadın nedenini ve hukuki niteliğini bilmeyen kişinin kendisini yeterince savunamayacağının açık olduğu, bu hususun, savunma hakkının temelini oluşturduğu” belirtilmiştir.

 

  Anayasa hükmü gerekçesi ve Anayasa Mahkemesi kararı karşısında, disiplin cezaları ile ilgili olarak savunma hakkı kullandırılmadan disiplin cezası verilmesinin hukuken olanaklı olmadığı; savunma hakkının hukuka uygun şekilde kullanılabilmesi için de, ilgili kamu görevlisinin hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fiillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını bilmesi gerektiği sonucuna varılmakta olup, tüm bu hususlar kendisine bildirilmeyen kişinin kendisini yeterince savunamayacağı açıktır…” denilmiştir.

 

 Anayasa’nın “Milletlerarası Antlaşmaları Uygun Bulma” Başlıklı 90/son maddesinde “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle:07.05.2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.” denilmekte iken çıkarılan KHK ve bunlara dayalı olarak hakkımda tesis edilen işlem  ile taraf olunan ve kanun hükmünü kazanmış birçok uluslararası sözleşme açıkça ihlal edilmiş ve adeta yok sayılmıştır.

 

Diğer yandan “Kanunsuz Ceza Olmaz” ilkesi; evrensel hukuk ilkeleri arasında yer almakta olup, gerek ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde ve gerekse iç hukukumuzda benimsenmiş bir ilkedir. AİHS’nin 7. Maddesinde “Hiç kimse işlendiği zaman ulusal veya uluslar arası hukuka göre suç sayılmayan bir fiil veya ihmalden dolayı mahkûm edilemez.” Denilmiş iken ve keza Anayasamızın 38. Maddesine; “kimse, işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.” Denilmiştir. Dolayısıyla işlendiği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre suç sayılmayan bir fiilden (legal yollarla kurulmuş olan bir özel okullara çocuklarını göndermek, sendika üyeliği, bankada hesabın bulunması, dershanede öğretmen olmak, kardeşi hakkında bir davanın görülüyor olması v.b durumlardan dolayı  )  kişilere ceza verilmesi, AİHS’in 7. Maddesine ve Anayasanın 38. Maddesinde yer alan “kanunsuz ceza olmaz” şeklinde açıklanabilecek karar ve hükümlere ayrı ayrı aykırı olduğu açıktır.

 

 Bunun yanında söz konusu İŞLEM belirtilen  nitelikleri sebebiyle birçok AİHS hükmüne de aykırılık teşkil etmektedir.   

 

Buna göre; AİHS’nin 6. Maddesinde yer alan “Adil Yargılanma Hakkı”, 7. Maddesinde yer alan “Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz İlkesi”, 6/2. Maddesinde düzenlenen “Masumiyet Karinesi”, 13. Maddede yer alan “Temel Hak ve Hürriyetlerinin korunması (Etkili başvuru hakkı) Hak arama-Yargı Yoluna Erişim Hakkı”, Sözleşmenin 13. Maddesinde yer alan “Temel Hak ve Hürriyetlerinin Korunması (Etkili Başvuru Hakkı)”, Eşitlik İlkesi ve Ayrımcılık yasağı ve benzeri birçok hüküm ihlal edilmiştir.    

 

             

B-İŞLEM,  BÜTÜN UNSURLARI YÖNÜNDEN SAKATTIR:

SEBEP

  İŞ AKDİNİN YAPILMAMASI ve gerekçesi somut olarak belirtilmemiş ise de, hakkımda verilen  karar sebebinin, MGK’ca devletin milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapılar ile başta  FETÖ/PDY olmak üzere terör örgütüne üyeliği, mensubiyeti, irtibatı, iltisakı olan kişilerin devlet kadrolarından çıkarılması olduğunu düşünmekteyim. Ancak karar tarihi itibariyle şahsımın FETÖ/PDY isimli yapı ile HİÇBİR İLGİ VE ALAKASI OLMADIĞI GİBİ, irtibat veya üyeliğini saptayan   kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmamaktadır. Ayrıca MGK tarafından alınan karar idari nitelikte ve kamuya açıklanması yasak olan bir karardır.   Basında da yaygın olarak belirtildiği üzere asıl amacın muhalif olarak görülenlerin tasfiyesidir. HUKUKİ DELİLLER YERİNE ÇOK ÖNCEDEN HAZIRLANMIŞ FİŞLEME LİSTELERİ, 15 TEMMUZ HAİN VE KARANLIK DARBE GİRİŞİMİ BAHANE EDİLEREK UYGULAMAYA KONULMUŞTUR.

Bu gerekçelerle, davalı Üniversitenin işlemi, sebep unsuru bakımından da hukuka aykırıdır. Bu işlemin yapılabilmesi için 15 Temmuz bir fırsat bilinmiş, oluşan kargaşa ve kaos ortamı suiistimal edilerek, yıllarca görevini dürüstçe yapmış, görev yaptığı yerlerde halkın ve amirlerinin takdirini kazanmış şahsımın emekleri- hukuku, yok sayılmıştır.

KONU

14- Belediye Başkanlığının davaya konu yazısı incelendiğinde, sadece  bildirim  yazısı olduğu, tebliğ edilen kararın ekli olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla davalı üniversitenin delilleri ne şekilde topladığı, somut delillerin ne olduğu, delillerin tartışılması ve şahsım ile ne şekilde ilişkilendirildiği, "bireyselleştirme" yapılıp yapılmadığı görülememiştir.  

15-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesine göre, yargı mercii (Sacit Kayasu V. Türkiye Davası) olarak kabul edilen HSYK'nın usule uygun delil toplaması, savunma alması, delil sunma imkanı tanınması ve beni bizzat dinlemesi gerekirdi. Şahsım hakkında yasal hiç bir delil bulunmaksızın hukuki geçerliliği olmayan istihbari ve genel geçer hususlara dayanılarak işlem tesisi, unsuru itibarıyla davaya konu işlemi sakat ve hukuka aykırı hale getirmiştir.

ŞEKİL

16- Anayasanın 129/2,  657 sayılı Memurin Muhakemat Kanunu md.125 vd. hükümleri gereği disiplin suçu işlediğine ilişkin hakkında bir iddia bulunan memurlar için yasal usul takip edilmeli, disiplin amirince atanan muhakkik tarafından disiplin soruşturması yapılması gerekirdi. 670 Vd. KHK larda bunu yasaklayan ya da sistemin yerine alternatif bir hüküm bulunmamaktadır.

Anayasanın 40 – 2 maddesinde “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” Buna rağmen, müvekkile verilen fesih tebliğ tebellüğ yazısında, bu işleme karşı nereye müracaat edileceği ve yargı yolu belirtilmemiştir.

Yine Anayasanın amir hükmü olan 129/2 maddesinde, müvekkilin mutlaka savunmasının alınması gerekmektedir. Terör örgütü üyeliği gibi cezai etkileri olan, bir suç isnadı altında kalan şahsımın hiç bir aşamada savunması alınmamış, deliller ve dosya gönderilmemiştir. Ayrıca Anayasanın 38 ve AİHS 7. Maddelerinde düzenlenen “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi gereği sonradan öngörülen bir suç ve ceza bana uygulanamaz. Kaldı ki bu yeni düzenleme yürütme tarafından getirilmiştir. Bu ana ilke olağanüstü halde dahi askıya alınamaz. (AİHS md.15)( AİHM ve AYM nin Şahin Alpay Kararı ) Bu usul kurallarına dikkat edilmeden verilen karar, şekil yönünden de hukuka aykırıdır.

 

AMAÇ

- İş akdinin yapılmaması işlemi ile hiçbir şekilde kamu yararı güdülmemiştir. OHAL KHK'leri ile   darbe teşebbüsünü önlemeye çalışılması gerekirken hiçbir ilgisi olmayan şahsım ve sivillere uygulanarak amacından saptırılmıştır. Darbeyi fırsat bilerek oluşan kargaşa ortamından yararlanılarak adeta muhalif- kamu personelinin tüm hakları gasp edilerek kamu yararı amacından sapılarak tasfiye yapılmıştır.   

 Sonuç Olarak; iş akdinin yapılmaması kararı, bir idari işlemde bulunması gereken unsurlar bakımından Anayasa ve yasalara aykırı olup bütünüyle sakattır.  Şahsıma, iş akdinin kurulmaması gerekçesi dahi somut olarak belirtilmeden,  bu işlem yapılmıştır.

C-AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİNE AYKIRILIK

            - Hakkımdaki  karar, Avrupa İnsan hakları sözleşmesinin 6, 7, 8, 10, 13, 14. madde ile 1 nolu protokolün 1. maddesine aykırıdır. Şöyle ki;

Suç İsnadı

Hakkımda verilen iş akdinin yapılmaması kararının tebliğ edilmeyen gerekçesinin ömür boyu etki edecek olması, bu cezaların terör örgütüne mensubiyet dolayısıyla bir suçluluk tespitine dayandırılması (Benham v İngiltere) cezaların tümü, ekonomik sosyal, aile hayatına etkileri (Serves V Fransa) göz önüne alındığında müvekkil hakkındaki isnat AİHS 6. Madde kapsamında bir suç isnadı olduğu açıktır. Suç isnadı altındaki herkes gibi sözleşmenin 6. Maddesinde sayılan tüm haklar da müvekkile tanınmalıydı. 

6/3 (a) İhlali

- Fesih kararı alınırken hiçbir aşamada isnat edilen suç ve bu suça ilişkin deliller, bana gösterilmemiştir.  Çalıştığım üniversite tarafından hiçbir aşamada bilgilendirilmedim. Bu nedenle sözleşmenin 6/3 (a), Anayasa md. 36 hükmü ihlal edilmiştir.

6/3 (b) İhlali

- Karar esnasında hiçbir aşamasında savunmam  alınmamıştır. Savunmamı sunma  imkanı tanınmadığından AİHS md. 6/3 (b) ve Anayasa md. 36 ihlal edilmiştir.

6/3 (c ) İhlali

 İşlem sürecinde şahsıma avukat yardımından yararlanma imkanı da sunulmamıştır. Bu itibarla AİHS md.6/3 ( c ) hükmü ihlal edilmiştir.

6/3 (d) İhlali

 Hakkımda bir suç istinadı olmasına rağmen, bu iddianın aksini ispat edebilme, bunun için delil sunma, tanık dinletme imkanı verilmeyerek sözleşmenin 6/3 ( d ) hükmü ihlal edilmiştir.

7. Madde ihlali

 Hakkımdaki feshe konu isnatlar 670 vd.sayılı KHK’nin yürürlük tarihinden önceye aittir. Bu düzenleme ile suç tarihinden sonra yeni suç ve cezalar ihdas edilmiştir. Kısaca isnat edilen eylemden sonra yeni suç ve cezalar öngörülmüştür. Oysa, suç ve cezalar geriye yürütülemez!  Bu ilke AİHS'nin 15. maddesindeki askıya alma durumlarında dahi ihlal edilemez Müvekkil hakkında geçmişe yürüyen suç ve cezalar uygulanarak AİHS'nin 7/1 maddesi açıkça ihlal edilmiş, kanunilik ilkesine aykırı davranılmıştır. Ayrıca bu minvalde kanunla öngörülmeyen bir ihraç sebebi yürütmenin bir işlemiyle öngörülmüş ve dolayısıyla 7. madde ihlal edilmiştir. KHK.  lar ile öngörülen hayat boyu kamu hizmetlerinden yasaklılık da yine isnat edilen eylemden sonra öngörülen bir cezadır ve OHAL dahil hiçbir koşulda askıya alınamayacak olan 7. Maddeye açıkça aykırıdır.

8. Madde İhlali

 Üniversite Kurulu yasal prosedüre uymaksızın  özel ve ailevi alanıma girerek bilgi toplamıştır.   Özel yaşama ilişkin bilgilerin bila rıza toplanması ve bunların kullanılması ile bu bilgilerin aksini ispat etmek için fırsat verilmemesi (Ratoru V Romanya)  8. Maddenin ihlalini oluşturur. Şahsımın FETÖ örgütü üyeliği – irtibatı nedeniyle işten uzaklaştırıldığı iddiaları çalıştığı üniversite ve çalışanlarında,   Toplum nezdinde terör örgütü üyesi olarak lanse edilmiş ve dolayısıyla AİHS'in 8. maddesi ihlal edilmiştir.

10. Madde İhlali      

 Kardeşim, düşüncelerim ve ailemden dolayı,  bu işleme maruz kalmam, özel hayatım – inanç ve düşüncemden dolayı iş sözleşmesinin feshedilmiş olması nedeniyle   AİHS md. 10 ihlal edilmiştir.

 

14. madde ihlali

Normal usulde disiplin suçu işleyen bir kamu görevlisine uygulanan yasal prosedür ve haklar bana tanınmamış,  istisnai bir yöntem kullanılarak ayrımcılık yapılmış ve AİHS'in 10. ve 8. Maddeleri ile bağlantılı olarak 14. Md. İhlal edilmiştir. Hatta, ceza süresine bakılmaksızın, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık dolandırıcılık, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma suçlarından hüküm giyenler bile işe alındığı halde, ( EK-3-4 ) hiçbir suçu olmayan, sabıka olmayan  şahsımın işe alınmaması fahiş bir ayrımcılıktır.

Ek 1 Nolu protokol Madde 1 İhlali

 Usulsüz işlem nedeniyle maaş ve sosyal haklarımdan yani meşru beklentilerden mahrum bırakıldım. (De Presses Cemparia Neviera SA v. Belçika) Bu nedenle mülkiyet hakkı dolayısıyla Ek 1 nolu protokolün 1. Maddesi ihlal edilmiştir.

 

 Sonuç olarak, Kocaeli Üniversitesinin kararı çok ağır insan hakları ihlaline yol açacak düzeydedir. Sadakatle görevimi yaptığım halde, adaletin en temel haklarından ilkelerinden mahrum edilerek  mülakatı kazandığım bir sınavda, iş akdim yapılmadı

     İşlemin somut gerekçesi bile tebliğ edilmemiştir.

     Hele Anayasanın başlangıç maddelerinde teminat altına alınan temel hak ve hürriyetler kapsamındaki bazı hakları kullanmak  suç gibi değerlendirilerek  kadroya alınmamam, açıkça işlemin yasaya aykırı olduğunu göstermektedir.

 Bunun Hukuksuzluğu, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Sn.Nils Muiznieks tarafından düzenlenen Com DH 2016/35 sayılı raporu ile Avrupa Birliği Komisyonunun 09.11.2016 tarihli ve Com (2016) 715 sayılı ilerleme raporunda açıkça ifade edilmiştir.

Bütün bu sebeplerle, Anayasaya, AİHS’e ve Ulusal mevzuata aykırı olarak mülakatını bile kazandığım bir sınav(EK- 2 ) sonrası İŞ AKDİNİN YAPILMAMASI  işleminin iptali için, İşbu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur.

 

HUKUKİ SEBEPLER         : AİHS, Anayasa, 657 sayılı Kanunlar İYUK ve Tüm                                                               Yasal mevzuat.

DELİLLER                           : Davalı idaredeki sicil dosyam,ekli belgeler ve sair yasal tüm deliller.

SONUÇ VE TALEP             : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;

                                               İlgili yasal mevzuat,Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri raporu da göz önüne alınarak;

 

 1- Hiçbir işte çalışmıyor olmam, iş akdinin yenilenmemiş  olması, ve hiçbir gelirimin olmaması nedeniyle   ADLİ YARDIM TALEBİMİZİN KABULÜNE,

 

                                    

                                   2-  İŞ AKDİNİN YAPILMAMASINA DAİR Kocaeli Üniversitesinin işleminin,  iptali ve yürütmesinin durdurulması,

                       

                                    3- Yargılamanın duruşmalı yapılmasına

                                        

                                             Maddi-Manevi haklarımın saklı tutulmasına

 

                                    Yargılama giderleri ve Avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine

 

karar verilmesini  arz ve talep ederim. 16.04.2018

                                                                                                            

                                                                                                           DAVACI C. KATIRCI

                                                                                                                   

 

 

 

 

Eki      :  1-  İş akdinin yapılmadığına ilişkin  02.04.2018 Tarih 671 sayılı bildirim

                2-  Sözlü sınavı kazandığıma ilişkin  sınav sonuç belgesi

                 3- 31 Mart 2018 tarihli yönetmelik

                 4- 31 Mart 2018 tarihli yönetmelik yayımlandıktan sonra işe alınanlar.

                 5- Bordro örneği

                 6- Nüfus kayıt örneği

                 7- Hiçbir sabıkasının olmadığına ilişkin adli sicil kaydı

                 8- Arşiv araştırması formu

                 9- Başvuru formu

 

Güvenlik Sor Nedeniyle KADROYA ALINMAMA.docx


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Herkese selam. İstinafa beyan dilekçesi yazacağım.  Başlık ile alakalı çıkmaza düştüm. Örneğin Ankara 13. Bölge idare mahkemesi başkanlığına  sunulmak üzere Ankara 19. İdare Mhahlemesi başkanlığına gönderilmek üzere İstanbul nöbetçi idare mahkemesi başkanlığına    bu mudur acaba ? Nasıl olmalı 
    • Benim de 2 yil aradan sonra 15. Idare mahkemesinde kuzu gibi yatan dosyamdan 5 gün önce nüfus kayıt örneği çıkartılmış gözüküyor. Bir hareketlilik var sanırım artık karara çıkacak. Hadi bakalım hayırlısı ☺ dualarinizda bana da yer verin😊
    • Danıştay Onama kararından sonra ne yapıyorduk arkadaşlar? AYM 'ye başvuru yapıyoruz galiba ama kaç gün içinde bilen var mı? Bir de sağlam idare hukukçusu avukat lazım yoruldum bıktım artık...
    • @Karagöz çok teşekkür ediyorum hocam darısı herkesin başına olsun tüm üyelerimizden güzel haberleri görmek dileğiyle 🙏🏻☺️
    • @Gül reçeli ve diğer idare Mahkemesinden iade olanlar için yararlı bir başlık: https://forum.khkhaber.com/forum/68-i̇stinaf/ ( Burada oldukça fazla Örnek var )  ben kendi dilekçemi buraya yorum olarak yazdım.   Dosya Linki : https://file.io/ldKx08FKHqhd 
×
×
  • Yeni Oluştur...