pantera

5237 sayılı TCK`nın “Etkin pişmanlık” kenar başlıklı 221.maddesini incelemenizde fayda var. Asker olduğunuzdan ben sizin yerinizde olsam polisler tarafından gözaltına alınmayı beklemeden savcılığa gider, durumumu ve bildiklerimi anlatırdım. Kendi adıma gözaltına alınmadan önce buu davranamadığım için şu anda pişmanım. Muhtemelen herhangi bir suç işlememiş olduğunuzdan doğal olarak kendinizi suçlu olarak görmüyor ve içinizden pişman olacak birşey yapmadım diyorsunuzdur. Aslında muhtemelen haklısınız da... Ancak gözaltına alınarak EP'den faydalanmakla gözaltına alınmadan gönüllü olarak gidip EP hükümlerinden faydalanmak hukuken yukarıda görüldüğü üzere 2 farklı madde ile ele alınmış. Savcıya gittiğinizde pişman olmak ya da pişmanım demek zorunda da değilsiniz. Fakat suçlu olabilecek kişileri savunuyor gibi görünmek istemediğinizden veya sırf bildiklerinizi anlatmak istediğinizden dolayı da gidebilirsiniz. Bu aşamada sergileyeceğiniz tavır daha sonra hakkınızda dava açılması durumunda hakimin hakkınızdaki kanaatine etki edebilir. Ben sadece kendi tecrübeme istinaden kişisel görüşümü dile getirdim. Tabii ki karar size aittir.

Geçmiş olsun. Çok bilgili olduğumu iddia edemem. Sadece kendi tecrübeme dayanarak yazıyorum. Bahsettiğiniz savunma'dan kastınız kurumunuzun sizden istemiş olduğu savunma diye düşünüyorum. Bu ihraç kararı öncesinde uygulanan muhtemelen prosedürel bir adım. Bu konu kurumunuzun hassasiyeti ile de ilgili olmakla birlikte eğer TSK gibi kritik bir kurumda idi iseniz, bence hakkınızda ihraç kararı çıkmasına hazırlıklı olmalısınız. Savunmanızda kurumunuza verdiğiniz bilgileri ihraç için referans olarak da düşünebilirler... İhraç hususu büyük olasılıkla 1 yıllık uzaklaştırma süreniz dolmadan hatta belki de dolmasına yakın karara bağlanabilir. Şu kanunu incelemenizde fayda var diye düşünüyorum: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/07/20180731-1.htm

Konuyla ilgili evrakı (onayın bizzat kendisi olmasa da onaya atıf yapan resmi bir yazıyı) size en azından PTT aracılığı ile tebliğ etmeleri gerekir. Tebliğ demek evrakın bir nüshasının size verilmesi anlamına gelmektir. Evrak nüshası size verilmeden resmi anlamda tebliğ yapılmış olmaz. Bkz. tebliğat kanunu madde 8: https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.7201.pdf Size nüshasını vermedikleri bir yazıyı/onayı resmi olarak tebliğ etmiş olmazlar. Ancak ona atıf yapan resmi bir yazı da size tebliğ edilmişse bence yeterlidir. Ki zaten ben dahil herkese bu şekilde yapılıyor... Bir ihtimal eğer giderseniz size onayı vermeden sadece göstermeleri mümkün olabilir. Bana göstermişlerdi.

Merhaba sizin durumunuz benim durumuma oldukça benziyor. Tek fark bende sadece 5 ankesör arama kaydı var. Ben de Nisan 2019 da gözaltına alınmış, size benzer şekilde EP'den yararlandırılarak imza yükümlülüğü ile çıkmıştım. Benim duruşmam henüz başlamadı ve Corona nedeniyle yakın zaman önce Ekim 2020'ye ertelendi. Bence en azından HAGB almanız gerekir. Ancak suç işlememiş olduğunuzdan aslında Beraat verilmesi daha adildir. Beraat hayal diye düşünmeyin. Fillen olmasa da bence beraat ile HAGB arasında hukuken çok fark var. Ben Duruşma öncesinde sağlam bir yazılı savunma hazırlamak niyetindeyim. Duruşma sonrasında da bilgi vermeye çalışacağım. Siz de duruşmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?