İçeriği gör

Çalı

Yeni Üye
  • İçerik

    2
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Topluluk Puanı

1 Normal

KHK Bilgisi

  • KHK
    686
  • Kurum
    Milli Eğitim Bakanlığı
  • Kriterler
    Banka
  • Komisyon Kararı
    İnceleme Devam Ediyor

İdari Yargı Bilgisi

  • İdari Süreç
    Dava Bulunmuyor

Adli Yargı Bilgisi

  • Adli Süreç
    Beraat/Kyok

Güncel Profil Ziyaretleri

Pasif. Profili ziyaret edenler, bu bölüm üye tarafından aktifleştirimeden görüntülenmez.

  1. Sayın Aklima çok teşekkür ederim iyi ki varsınız.
  2. Komisyon ret dava dilekçesi hazırladım Eksik fazla yanlış varsa yardımci olurmusunuz DAVALI:Milli Eğitim Bakanlığı, ANKARA KONU :OHAL Komisyonu 25/10/2021 tarih 2021/20195 sayılı karar işleminin iptaline dair dava dilekçesi. TEBLİĞ TARİHİ : 05/11/2021’dir. ÖZET : MEB bünyesinde öğretmenlik yapmakta iken 686 sayılı OHAL KHK’sı ile memuriyetime son verilmiştir. Söz konusu karara itirazım, 25/10/2021 tarihli 2021/20195 Karar Sayılı OHAL komisyon kararı ile reddedilmiştir. Verilen karar yerinde değildir. Kararın iptali gerekir. Ret kararı sadece iki gerekçeye dayandırılmıştır: Bank Asya hesabı ve yardım kuruluşuna SMS ile para gönderdiğim iddiasıdır. Ret gerekçelerinin hiçbiri yerinde değildir. Buna rağmen, OHAL inceleme komisyonu bu gerekçeleri kararına dayanak olarak sunmuştur. Bu husus usul ve yasaya aykırıdır. Haksız, mesnetsiz, hukuksuz OHAL komisyon kararı iptal edilmelidir. A Ç I K L A M A L A R 1-Bank Asya’da mevcut hesabımın bulunduğu, hesabımdaki mevduatımın 2014 yılından itibaren arttığı, mezkur hesaba muhtelif tarihlerde farklı tutarlarda para girişi olduğu belirtilmiştir. Yargılandığım ve beraat ettiğim Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/462 Esas sayılı dosyasında da bu husus araştırılmıştır. “Sanığın banka hesap dökümüne göre süregelen, mutad hareketlerinin dışında talimat doğrultusunda işlem yaptığına dair tespite rastlanmadığı anlaşılmıştır.” Denilerek hiçbir suç unsuru ya da hukuka aykırılık bulunmadığından hakkımda beraat kararı verilmiştir. Beraat almama rağmen, düzenli ve rutin olarak yaptığım bankacılık işlemlerinin talimatla olduğunu iddia etmek bir iftiradır. OHAL Komisyonunun bankacılık işlemlerimi hiç incelemeden ve beraat kararımı dikkate almadan karar verdiği anlaşılmaktadır. Banka iddiası ile ilgili, gerek olmamakla birlikte, aşağıdaki beyanlarımın da dikkate alınmasını arz ederim. Bank Asya’da ilk hesabımın açılış tarihi 2009 yılıdır. 2013 Aralık bakiyesi bilirkişi raporundan da görüleceği üzere 8.500,00 TL civarındadır. 2014 Ocak ayında araba almak düşüncesi ile 06.01.2014 tarihinde Bank Asya’daki altın hesabını bozdurarak 08.01.2014 tarihinde nakit paraya erişimin daha kolay olacağını düşündüğüm için Ziraat Bankası’na aktardım. Aralık 2013, Ocak 2014 tarihlerinde verildiği belirtilen talimata uymuş olsa idim herkesin para yatırdığı, altın hesabı açtığı dönemde var olan altın hesabımı bozdurmaz, bu parayı başka bir bankaya aktarmazdım. Ancak araba alamayınca söz konusu parayı, diğer birikimlerimle birlikte birikim amaçlı olarak Şubat 2014’te Bank Asya’ya gönderdim. Mart 2004 tarihinde üye olduğum Anadolu Hayat Sigortasının 10 yıllık süresi sonunda, 31.03.2014 tarihinde toplu olarak 47.460,51 TL İş Bankası kanalı ile birikimlerimi aldım. Ziraat Bankası’na yatırdım. 21.07.2014 tarihinde ise bu parayı birikimlerimle birlikte 51.000,00 TL olarak katılım hesabı açmak üzere Bank Asya’ya gönderdim. Önceki bakiye ile birleştirip katılım hesabı açtım. Talimata uymuş olsaydım ya da yardım amacı gütseydim Ziraat Bankası’nda parayı 4 ay bekletmezdim. Aksine hemen yatırırdım. Bankanın TMSF’ye devrinden sonra da, herkesin talimatla parasın çektiği dönemde, birikimlerimi bankada değerlendirmeye ve rutin bankacılık işlemlerime devam ettim. Talimata uymuş olsaydım paramı çekerdim. Ayrıca komisyonun, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan temin edilen bilgilerde, hesapla ilgili açıklamasında 06.01.2014 tarihinde 8.612,73 TL para girişi olduğu belirtilmiştir. Bu bilgi yanlıştır. Doğrusu altın hesabımın kapatılıp TL hesabına aktarılmasıdır. Bu durum bilirkişi raporunda ve mahkeme tutanaklarında belirtilmiştir. Sonuç olarak, Bank Asya’yı rutin bankacılık işlemlerim kullandığım, talimat ile hareket etmediğim, tüm bankacılık işlemlerim hayatın olağan akışı içinde açıklayabildiğim ortadadır. Bankayı teröre destek için kullanmadığım hesap hareketlerinden bellidir. Müzahir kuruluşlara yapılan mali destek/para gönderme bilgilerine dair; Kimse Yok Mu Derneği’ne SMS ile para gönderdiğim belirtilmiştir. Tarih itibari ile legal zeminde yardım derneği olan bir derneğe para göndermek meslekten çıkarılma için bir neden olamaz. Sanki söz konusu dernek kapatılmış da ben de gizli gizli illegal bir şekilde para göndermişim gibi suçlanmaktayım. Söz konusu dernek dışında legal olarak faaliyet gösteren Kızılay, İHH, Lösev vs. diğer derneklere SMS’ler gönderdim. Gönderdiğim SMS, yardımın yapılacağı yere gönderileceği duyurulmuş olup; bunun aksine bir veri de bulunmamaktadır. Bunu mali destek olarak algılamak hukukla bağdaşmaz. 2-Savunma hakkı kullandırılmaksızın işlem tesis edilmiştir. Herhangi bir savunmam alınmadan memuriyetime son verilmiştir. Adil yargılanma hakkı ihlal edilmiştir. Mezkur işlemler bir ön kabulle yapılmaktadır ve sonucu zaten ilan edilmiştir. Soruşturma yapma ve savunma alma suretiyle kanunun öngördüğü usullerin formalite olarak yerine getirilmesi bile olmaksızın bir kamu görevlisi için uygulanabilecek en ağır yaptırım uygulanmıştır. Savunma, suçlamaya karşı sanığın yararına yürütülen; onu hukukî ve fiilî açıdan korumayı amaçlayan bir faaliyettir. Bu hak Anayasa’da, taraf olduğumuz milletlerarası sözleşmelerde ve kanunlarımızda yer almaktadır. CMK’ ya göre de bu hakkın kısıtlanması mutlak bozma sebebidir. 3-Bir kamu görevlisi olarak sadece adil bir yargılanma sonucu mesleğimden çıkarılabilirim. Kamu görevlileri kural olarak zorunlu emeklilik yaşına kadar, kendileri istemedikçe mesleklerinden çıkarılamazlar. Bir kişinin herhangi bir mesleği seçmesi ve mesleki ilişkileri çerçevesinde çevresini oluşturması, arkadaşlıklar kurup kişiliğini geliştirmesi, bir meslekte çalışıp kazanç elde etmesi ve bu kazançla ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılaması da özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının kapsamındadır. Kısaca bireylerin mesleki ve profesyonel hayatı da özel hayata saygı hakkının kapsamı ve koruması altındadır. Dolayısıyla bir kamu görevlisinin görevinden sürekli olarak çıkarılması özel hayata ve aile hayatına saygı hakkına müdahale oluşturur. Bu müdahale kanunla öngörülmeli, meşru amaç gütmeli ve ölçülü olmalıdır. Kamu görevlileri, yasalara uygun davrandıkları sürece, emekli oluncaya kadar maaş alma ve emeklilik haklarını kazanma konusunda meşru bir beklentiye sahiptirler; maaş ve emeklilik hakları bu nedenle mülkiyet hakkının kapsamı ve koruması altındadır. Yasalara uygun davranılıp davranılmadığının tespiti de ancak bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kararlaştırılabilir. Bu durum bir OHAL KHK’sı ile gerekçesiz bir şekilde ve hiçbir savunma hakkına saygı gösterilmeden kararlaştırılamaz. Meslekten çıkarmayı gerektirecek disiplin suçu işlenmediği ve bu hususta adil bir yargılama sonucu karar verilmediği sürece, şahsıma maaş ödenmesine son verilemez; meslekten çıkarılarak süresinde emeklilik haklarımı elde etmem engellenemez. Darbe girişimine hiçbir şekilde bulaşmamış olan şahsımın adil yargılanma olmadan kamu görevinden çıkarılmam OHAL’in neden olduğu şiddet olaylarının bastırılmasıyla hiçbir ilgisi yoktur. Bu nedenle, eğer kamu görevinden çıkarılıp maaş elde etmem ve kanunların öngördüğü zamanda emeklilik hakları elde etmem engellenecek idiyse, bunun yolu olağan kanun yollarının işletilmesi idi; bir OHAL KHK’sı ile görevime son verilip maaş almam ve emeklilik haklarımı zamanında elde edememem tamamen yasa dışı olup bu durum mülkiyet hakkına yönelik müdahaleyi kanuni dayanaktan yoksun bırakır. 4-İrtibat ve iltisak soyut kavramlar olup; buna dayanak olarak somut bir veri ortaya konmamıştır. MGK’nın bu konuda karar alma yetkisinin olmadığı AYM’nin iptal kararı ile hüküm altına alınmıştır. Diğer yandan irtibat ve iltisak kavramları ile ilgili AYM, muğlak bir kavram olduklarını belirten kararları bulunmaktadır. Son olarak hakkımda kesinleşmiş bir beraat kararı bulunması, masum olduğumun ispatıdır. Şahsımın hiçbir bağı bulunmadığı bir yapıyla ilişkili olarak sorumlu tutulması ve ceza alması açıkça hukuka aykırıdır ve iptali gerekmektedir. Davaya konu işlemin herhangi bir delil veya belge ortaya konulmamıştır. Takdir hakkı kamu düzenine aykırı olarak kullanılmıştır. Dava konusu idari işlemler yönünden hukuka aykırıdır. HUKUKİ SEBEPLER : Anayasa, AİHS, DMK, 4483 sayılı Kanun, İYUK, TCK, CMK, taraf olduğumuz uluslararası mevzuat ve sair mevzuat. NETİCE VE TALEP : Arz ve izah olunan ve re'sen nazara alınacak sebeplerle; -Adli yardım talebimin öncelikle kabulüne, -25/10/2021 tarihli 2021/20195 Karar Sayılı OHAL komisyon kararının iptaline, -Uğramış olduğum zararların karşılığı olarak maddi ve manevi tazminat hakkımın saklı tutulmasına, -Yargılama giderlerinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ediyorum. 16/11/2021
×
×
  • Yeni Oluştur...