ankr

Selamlar herkese. Bölge Adliye'de beraat kararımızın onanmasını beklerken yeni bir hukuk katli ile karşılaştık. Mahkemeye delil olarak gelen bir konu için savcılık ifademi almıştı, zaten mahkeme sürecinde olduğumuzu söylemiştik. İddianame hazırlamış, başka bir mahkeme de kabul etmiş. Aynı suçtan tekrar yargılama olacak. İlaveten birkaç sevk maddesi daha eklemiş, tabi bu yeniden dava açmak için yeterli mi bilmiyorum. Ama mahkemeye gelen delil içeriğinden temelde farkı ve fazlası yok. Bu acı durumu dile getirdikten sonra şunu sorayım. Tekrar önceki davadaki avukatıma söyleyeceğim konuyu ama önce ortalama ceza davası için avukatlık ücreti ne kadar, asgarisini biliyorum da piyasa ne kadar Ankara'da, fikir sahibi olmak istedim. Bilgisi olan var mı?

Öncelikle size de geçmiş olsun. Bu davaların hukuksuzluğundan bağımsız olarak söylüyorum: Ardışık arandığınız iddia edilen kişiler bu suçlamayı kabul etmiş kişiler olabilir ve mahkeme etkilenmiş olabilir. Bir de her dosyanın kendi dinamikleri olabiliyor, mesela örnek verdiğiniz diğer TSK mensubu ardışık arandığı iddia edilen yerde fiziki olarak hiç bulunmamış ve çalışmamış olabilir, bu durum onun lehine değerlendirilmiş olabilir. Veya son olarak aklıma gelen sizin ardışık HTS kayıtlarının içinde bulunan tutarsızlıkları (varsa) vs siz dile getirmiş miydiniz? Bu arada benzer durumdan benim kararım 13.celsede çıktı. 3 celsede çıkması çok hızlı geldi bana.

https://forum.khkhaber.com/topic/25349-şanlıurfa-1-i̇dare-mahkemesi-kamu-görevinden-çıkarıldıktan-sonra-SGK-lı-olarak-çalışanın-kazancı-i̇ade-olunca-mahsup-edilemez/?tab=comments#comment-104918 Bi aksilik olmadığı sürece dosyayı aynen üst mahkemeye iletiyorlar.

Benimki 3 yıl civarında Danıştay aşamasına geldi. İtiraz dilekçelerimde de adli davanın sonucunu beklemek üzere bekletici mesele yapılabilecekken yapmadıklarını yazmıştım hep. Sizinkinde beklemiş olabilirler.

Bölge İdareden gönderilmişti Danıştay'a ve artık kendi dosya numarası ve dairesi belli. Yine de Bölge idare üzerinden mi gönderelim? İlave: Yeri gelmişken şunu da sorayım, bizzat Danıştay'a gidip verebilir miyiz, vatandaş içeri girebiliyor mu?

Danıştay'daki dosyaya girmesi için ek dilekçeyi PTT kanalıyla iadeli taahhütlü gönderebilir miyiz arkadaşlar?

Temyiz dilekçemde bütün iddialara karşı ayrıntılı açıklamalarımı yapmıştım ama uzun süre geçti. Normalde kısa bir üst yazı ile beraat kararımı göndermeyi planlıyordum. Güncel kararlardan da ekleyerek dilekçe vermek çok mantıklı geldi düşününce. Çok teşekkürler.

Teşekkürler hocam cevap için. Evet, Danıştay'da idari davam. Esastan havale için beklemede.

Zaten bilenler vardır. UYAP'ta karşılaştığımız bu dosya tiplerinden UDF için UDE(UYAP Doküman Editörü) programını kurmak gerekiyor. Ancak açtığımız dosyayı "farklı kaydet" seçeneği kullanarak ve uzantısını PDF olarak seçerek kaydedebiliyoruz. Bu ne işimize yarar, başka bir bilgisayardan açmamız gerekir, başka birisine göndermemiz gerekir vs gibi durumlarda işe yarayabilir. Ya da mesela pdf uzantısını tarayıcısında açan birçok kişi vardır ve daha pratik olduğunu düşünüyor olabilirler. Böyle düşünenler indirdikleri udf'leri pdf yapabilirler. EYP uzantısı ise emniyetten gönderilmiş dosyalarda karşımıza çıkıyor Bunları açmak için imzager programını kurmak gerekiyor. Daha pratik bir yol olarak ise bu dosyaları zip(sıkıştırma) programı ile açabiliyorsunuz.

Selamlar. Kesinleşmemiş de olsa beraat kararımı Danıştay'a gönderebilir miyim (İlaveten gerekçeli kararı mı göndermek gerekir)? Şu şekilde kısa bir dilekçe ile vereceğim. ----- AÇIKLAMALAR : 1. Evvelce dairenizde açılmış bulunan dosyamızda davacının ilk savunması alınırken genel geçer ifadelerle savunma alınmış olduğunu, suçlamalarla ilgili ayrıntı verilmediğini ve suçlamalar somut bir şekilde açıklanmadan ve 5N1K’dan yoksun cümlelerle savunma alındığını, 2. Adli sürecin devam etmesi durumunun “bekletici mesele” olarak görülmesi gerekirken, idare mahkemesinin davanın reddi kararı vererek hatalı bir irade ortaya koyduğunu yüksek mahkemenize sunmuştuk. SONUÇ VE TALEP : Açıklamada bahsettiğimiz özellikle bu iki husus çerçevesinde, adli yargıda iddiaların somut olarak ele alınması ve gerekli savunmanın somut olarak yapılması neticesinde adli yargıdan aldığımız beraat kararının (ek-1) da dosyaya girmesi maksadıyla yüksek mahkemenize sunuyoruz. Kabul edilmesini arz ve talep ederiz.

Anladım, ikinize de yardımlarınız için teşekkürler. O zaman en mantıklı yol bu gibi görünüyor. Süreyi durdurup gerekçeli karar sonrası karar vermek.

Verdiğiniz bilgiler ışığında süre tutum dilekçesi verip, gerekçeli karar sonrasında itiraz edip etmeyeceğimize karar verebiliyor muyuz?

Gerekçe çıkmadı henüz. Savcı istinaf edeceğini, gerekçeli kararın ona tebliğ edilmesini istediği bir dilekçe verdi mahkemeye (süre durdurma dilekçesi gibi bir şey).

Merhabalar. Bilgilendirmeler için teşekkürler. Benim bakış açım şöyleydi aslında: Biz savunma yaparken bazı eksik hususlara dikkat çektik, örneğin şu şu belgeler dosyaya konulmadı ve bunun gibi birkaç husus incelenmedi falan dedik. Biz "belki" de bu eksikliklere dikkat çekip beraat aldık. Aklımda şöyle bir senaryo var, sadece savcının itiraz etmesi durumuda klasik bir savcı itirazı olarak değerlendirilip karar onanacakken, biz de itiraz edince istinaf mahkemesi "hakkaten niye bakılmamış bu eksiklere" deyip kararı bozabilir ve sürecin başına dönebiliriz. Gıcık olmak derken de biraz bunu kastettim, yani madem itiraz ettin, al sana bozma kararı. Sonra bu eksik belgeleri dosyaya koyduklarında biz dezavantajlı mı olacağız vs vs... (Eksik belgeye bir örnek de vereyim, dedik ki "ardışık arandığım iddia edilen kişinin o numarayı kullandığına ilişkin bir belge yok", sonra onun kullandığı belgelenirse biz suçu kabul etmiş pozisyonuna mı düşeceğiz?) Yani bu açıdan bakıldığında beraati e'den b'ye çekebilme ihtimaline değecek bir durum mu sizce, ne dersiniz?