Bla Bla Bla

Süreç çok uzun sürdü/sürüyor ama bir gün herkes bu noktaya gelecek.

Geçmiş olsun, umarım en kısa zamanda hastalığınızı tamamen atlatırsınız. Malülen emeklilik hakkı, kazanılmış bir hak olduğundan ihraç olsanız bile bu hakkınız saklıdır. İhraç olmanız durumudan (ki inşallah olmazsınız) malülen emeklilik haklalarınızı alabileceksiniz. Benzer durumda olan bir tanıdığım var. Malülen emekli olma hakkı olduğu halde, kendisine sunulan geri hizmette çalışmayı kabul etmiş. Daha sonra ihraç olunca, malülen emekli olmak için gerekli girişimlerde bulundu ve ihraçken malülen emekli maaşı almaya başladı.

Merhaba Hocam, ''Kanunsuz suç ve ceza olmaz'' ilkesi gereği, ''hiç kimse kanunun açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz'' hususu AİHM/Yalçınkaya kararı ile bir kez daha ortaya konarak yapılan ''silahlı terör örgütüne üyelik'' yargılamalarının haksız ve hukuksuz olduğu açıkça belirtildi. AİHM/Yalçınkaya kararına göre, 15 Temmuz gecesi eline silah alıp darbeye karışmayan yüzbinlerce insana, silahlı terör örgütü üyeliğinden ceza verilemeyeceği kuşku götürmez bir şekilde ortaya çıkmış oldu. Bu nedenle siz de yargılandığınız ağır ceza mahkemesinden geç olsa da beraat ettiniz. Hukukta yeri olmayan ''irtibat/iltisak'' kavramı ise 15 Temmuz'dan sonra ortaya çıktı ve yasalara eklendi. 15 Temmuz'dan günümüze, örgüt üyeliğinden ceza verilemeyen insanlar, irtibatlı/iltisaklı denilerek kamu görevinden çıkarıldı. AİHM/Yalçınkaya kararına göre; kanunda açıkça suç olmayan eylemlerden dolayı insanların silahlı terör örgütü üyeliği nedeniyle cezalandırılması mümkün değilse, kanunda suç olmayan eylemlerden dolayı insanların silahlı terör örgütü ile irtibatlı/iltisaklı olduğunu söylemek ve bu nedenle insanları kamu görevinden çıkarmak mümkün olamaz. İrtibat/iltisak nedeniyle kamu görevinden çıkarılan insanların dosyaları henüz AİHM'de görülmedi. İrtibat/iltisak nedeniyle AİHM'e giden dosyalar işleme alındığında, Yalçınkaya kararına benzer bir karar ortaya çıkacağını düşünüyorum. Halihazırda davanızdaki hususlar çoğunlukla irtibat/iltisak kabul edilse de, ileriki zamanlarda bu durumun tamamen değişeceğini düşünüyorum. Umarım en kısa sürede hakkınızda olumlu karar çıkar ve mesleğinize geri dönersiniz, sizin gibi bekleyenler onbinlerce KHK'lı gibi...

Dosyanızın hangi Bölge İdare Mahkemesine düşeceği şu aşamada (teorik olarak) belirsiz olduğundan, o kısmı boş bırakırsanız daha doğru olacaktır. Ankara ..... Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına sunulmak üzere Ankara 19. İdare Mahkemesi Başkanlığına gönderilmek üzere İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına

Gözünüz aydın Hocam, umarım fiziki sağlık sorunlarınız da tamamen ortadan kalkmıştır. Bir kişi daha kurtuldu. Şimdilik birer birer, ileride biner biner... Bundan sonraki süreç en genel anlamda şöyle işleyecek. - Mahkeme kararı İdareye tebliğ edilecek. - Tebliğ tarihinden sonraki 30 gün içinde göreve çağrılacaksınız. - Göreve başladıktan sonra geçmişe dönük özlük haklarınızın ödenmesi için dilekçe ile müracaat edeceksiniz. - Geçmişe dönük özlük haklarınızdan ödenmeyen olursa, bunlar için ayrıca dava açmanız gerekecek.

''4 Yıl 5 ay süre ile ihraçta kalan emniyet mensubu için 100.000 Bin TL üzerinden açılan manevi tazminat davasında 75.000 TL'nin faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.''

Öncelikle ceza davasının kesinleşmiş beraat ile sonuçlanmasına harika bir haber. Ceza mahkemelerinde silahlı terör örgütü üyelik ve mensubiyetten yargılanırken, idare mahkemelerinde silahlı terör örgütüne irtibat/iltisak'tan dolayı davalar görülüyor. Ceza davasından beraat etseniz bile, ceza davasındaki bir takım olaylar, idare mahkemelerinde irtibat/iltisak olarak değerlendirebiliyor. Örneğin, kişi ceza yargılaması sırasında 17/25 Aralık 2014 öncesinde cemaat evlerine gittiğini beyan edip ceza mahkemesinden beraat ettiğinde, kişinin bu ifadesi idare mahkemesinde irtibat/iltisaka delil olarak kabul edilebiliyor. Bu nedenle, ceza yargılamasında olaylara bakarak Danıştay'ın göreve iade edip etmeyeceğine dair yorum yapmak daha doğru olacaktır. Eğer sakıncası yoksa ceza davasında suçlandığınız olayları yazarsanız bizler de daha sağlıklı yorumlar yapabiliriz.

672 sayılı OHAL KHK'sı ile ihraç edilen ve 2020 yılında OHAL Komisyonu kararı ile göreve iade olan polis memuruna bu süreçte yaşadığı manevi zararın tazmini için 150.000-TL tazminat ödenmesine karar verilmiş.

Bir kişi daha kurtuldu. Şimdilik birer birer, ileride biner biner... Darısı en kısa zamanda bekleyenlerin başına.

Muhtemelen 1-2 hafta içinde dosyadaki gelişmeyle ilgili size tebligat gelecektir.

Size tebliğ edilene kadar bekleyin, tebliğ edilmezse demek ki benim gördüğüm örnekler birebir size uymuyor demektir. Arada nüanslar olabilir.

Merhabalar, İlk önce geçmiş olsun, üst mahkemeden (istinaf) böyle bir karar çıkmasına gerçekten çok üzüldüm ve şaşırdım. ''Suçun şahsiliği'' ilkesi gereğince, kardeşinizden dolayı sizin hakkınızda, idare mahkemesinin lehinize verdiği kararı (göreve iade) üst mahkemenin bozması tamamen AİHM Sözleşmesine aykırı olduğunu düşünüyorum. Hukuki süreci devam ettirirseniz (Anayasa'ya bireysel başvuru ve oradan red gelmesi durumunda AİHM başvurusu vs) çok büyük ihtimalle davayı kazanırsınız. İşi bilen tecrübeli bir avukat ile bir kaç yıl sürecek bu hukuki süreci başlatmanızı tavsiye ederim. Göreve iade olduğunuzda size ödenen maaşlar, üst mahkemenin kararı bozması neticesinde sizden geri istenir. Şimdiye karar gördüğüm örneklerde hep böyle oldu. Kurum parayı sizden geri isterken, size iki seçenek sunacaktır. Biri, paranın toplu ödenmesi, diğeri paranın taksitler halinde ödenmesi şeklinde. Parayı toplu ödeme imkanınız olmadığınızı belirttiğinizden, geri ödemeleri taksitli olarak yapabilirsiniz. Şayet herhangi bir ödeme yapmazsanız, o zaman maaşınıza haciz konacaktır. Kanun gereğince maaşınızın tamamına haciz konamıyor. Bildiğim kadarıyla, haciz kapsamında maaşınızın en az 1/4'ü kadar kesinti yapılabiliyor. Taksitle ödeme veya maaştan haciz kesintisi şeklinde ödeme arasında bir değerlendirme yapıp bu iki seçenekten birini tercih edebilirsiniz.

FISSS :)) Sayın @Karagöz Hocamın da belirttiği üzere, şimdiye kadar isminiz başka herhangi bir soruşturma kapsamında dikkate veya kayda değer bir biçimde yer almış olsaydı, çoktan hakkınızda dava açılmış olacaktı. En başından beri dediğim gibi, içinizi rahat tutun.

Merhabalar Hocam, İhraçken emekli olduktan sonra tekrar göreve başlayınca, emeklillik kapsamında size ödenen ücretlerin (emeklilik maaşları, ikramiye vs) sizden geri istenmesi gerekiyor zira siz göreve iade olunca, geçmişe ait maaşlarınızı aldınız. Aksi takdirde, aynı dönem için hem emeklilik maaşı hem de normal maaş almış oluyorsunuz. SGK, emekliyken aldığınız maaşı geri ödemesini, şimdi görev yaparken hak ettiğiniz aylıklardan kesilmesi yöntemini tercih etmiş. İsterseniz, bu ödemeyi SGK'ya toplu bir şekilde tek seferde de yapabilirsiniz diye düşünüyorum. Ancak ben yerinizde olsam, her ay maaşlarımdan kesinti yapılması şeklinde ödenmesini tercih ederdim. Böylece ödemeleriniz otomatik olarak taksitlendirilmiş olur. Enflayonun bu kadar yüksek olduğu durumlarda toplu yerine taksitle ödeme yapmak, ekonomik olarak çok daha avantaj sağlayacaktır. Zaten geçmişe dönük aldıklarımız, enflasyon nedeniyle oldukça değer kaybetti. Taksitli ödemeyi bunun telafisi gibi düşünebilirsiniz. Talep etmenize rağmen fiilen çalışmadığınız için ödemesi yapılmayan döner sermaye, ek ders, yayın teşvik, agi ödemeleri için dava açarsanız, bu ödemeleri de mahkeme kararıyla alırsınız. Buna dair onlarca emsal mahkeme kararı var. Dava açacaksanız, İdare'nin cevabının size tebliğinden sonraki 30 gün içinde dava açmanız gerektiğini unutmayın ve bu süreyi kaçırmayın. Emekli ikramiyesinin geri ödenmesi konusunda ise eğer topluca ödeme imkanınız yoksa, üniversiteye dilekçe yazarak taksitle ödeme imkanı olup olmadığını sorabilirsiniz diye düşünüyorum.

Kamu görevinden çıkarıldıktan sonra mahkeme kararıyla göreve iade olanların (kamu görevinden çıkarılma işlemi iptal edilenlerin), 2577 Sayılı İYUK Madde 28 gereğince 30 gün içinde görevine fiilen başlatılması gerekmektedir. İlgili kanun maddesi şöyle: Madde 28 – 1.(Değişik:10/6/1994-4001/13 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Mahkeme kararının İdare'ye tebliğinden sonraki 30 gün içinde göreve fiilen başlatılmayanlar, göreve geç baştatılma nedeniyle manevi tazminat davası açabilirler. Bu konu ile ilgili yakında zamanda verilen emsal bir karar aşağıdadır.

Akademisyen olarak görev yapmaktayken 675 KHK ile 29/10/2016 da ihraç edilip komisyon kararı ile 27/07/2022’de göreve iade olan müvekkil hakkında bu süreçte yaşadığı manevi zararın tazmini için 50.000-TL tazminat ödenmesine karar verdi (18/01/2024)

AİHM Yalçınkaya kararı sonrası, hazırlanan güncel Bölge İdare Mahkemesi örneğini Av.Nevra Kadıgil'in aşağıdaki sitesinde bulabilirsiniz. Ek beyan şeklinde hazırlanmış bu dilekçeyi kendinize uyarlarsınız. https://nevrakadigil.blogspot.com/2023/10/AİHM-yalcinkaya-karari-uyarinca-idari.html?m=1

Aynen böyle hocam.

Elbette, avukat olmadan da kendiniz başvurunuzu yapabilirsiniz. Eğer mahkemeniz bulunduğunuz şehirde ise, mahkemenin olduğu yerdeki Ön Büro üzerinden dilekçenizi doğrudan mahkemeye sunabilirsiniz. Eğer mahkemeniz başka bir şehirde (A şehri diyelim) ise, bulunduğunuz şehirdeki (B şehri diyelim) mahkemenin Ön Bürosuna giderek dilekçenizi verebilirsiniz. Bu durumda dilekçenizin baş tarafına A Şehri XX İdare Mahkemesine Gönderilmek Üzere B Şehri Nöbetçi İdare Mahkemesine şeklinde bir başlık yazmanız gerekecek. Bunlara ilavaten, e-imza satın alarak UYAP üzerinden doğrudan kendiniz de dilekçeyi yükleyebilirsiniz. AİHM Yalçınkaya kararı sonrası, hazırlanan güncel Bölge İdare Mahkemesi örneğini Av.Nevra Kadıgil'in aşağıdaki sitesinde bulabilirsiniz. Bu dilekçeyi kendinize uyarlarsınız. Örnek dilekçedeki başlık kısmını da yukarıda dediğim şekilde değiştirmeniz gerekecek. https://nevrakadigil.blogspot.com/2023/10/AİHM-yalcinkaya-karari-uyarinca-idari.html?m=1

Komisyon kararı ile 14/06/2022’de göreve iade olan müvekkil hakkında ihraçlı olduğu süreçte yaşadığı manevi zararın tazmini için 75.000-TL tazminat ödenmesine karar verdi. (29/11/2023)

OHAL KHK'sı ile ihraç edilen binbaşı rütbesindeki bir TSK personelinin, göreve iade sonrasında KHK ile ihraç edilmesi nedeniyle açtığı davada 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Komisyon kararı ile görevine iade edilen davacıya 100.000,00 TL MANEVİ TAZMİNATIN yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir. Komisyon kararı ile 14/03/2022’de göreve iade olan müvekkil hakkında ihraçlı olduğu süreçte yaşadığı manevi zararın tazmini için 60.000-TL tazminat ödenmesine karar verdi. (23/11/2023)

OHAL KHK'sı ile ihraç edilenlerden göreve iade olanların, Anayasa Mahkemesinin ilgili kanun maddesini iptal etmesi sonrasında açılan manevi tazminat davalarında, ilk derece idare mahkemelerince manevi tazminata hükmedilmeye devam ediyor. Aşağıdaki kararda, 80.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.

Nasıl ki KHK ile ihraç edilen birinin eşinin yeşil pasaportu üzerinden, KHK'lı kişi de yeşil pasaport alabiliyorsa (@drbulentozbay böyle örnek olduğunu söylemişti) eşiniz ihraç durumda olsa bile, sizin lojman alma hakkınız olması gerektiğini düşünüyorum. Sözlü olarak size söylenen şeyleri dikkate almayın, olumsuz cevaplarını yazılı olarak bildirsinler ki dava açma hakkınız olsun. Bana da açıkta geçirdiğim süredeki eksik ödenen 1/3 maaşlarımı, MSB'deki birilerinin ''sözlü talimatı'' nedeniyle mahkeme kararı olmadan vermeyeceklerini söylemişlerdi. Ancak resmi olarak sorulduğunda, MSB eksik maaşları ödeyin diye resmi yazı yazmıştı. Bizim artık sözlere karnımız yok. Hakkımızı vermiyorlarsa resmi olarak bize bildirmeleri gerekir ki haksızlıklarını mahkeme kararlarıyla ortaya çıkaralım.

OHAL KHK'sı ile ihraç edilen binbaşı rütbesindeki bir TSK personelinin, göreve iade sonrasında KHK ile ihraç edilmesi nedeniyle açtığı davada 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Anayasa Mahkemesinin, OHAL KHK'sı ile ihraç edilenlerin tazminat alamayacağına dair kanun maddesini iptal etmesi sonrasında dava açanlardan manevi tazminat alanların sayısı artacaktır. Yıllarca süren ihraç dönemi için 50.000 TL manevi tazminat oldukça düşük bir meblağ. Ancak yapılan ihraç işleminin hukuksuz olduğunun bir kez daha teyidi açısından, sembolik de olsa verilen manevi tazminat kararının önemli olduğunu düşünüyorum.

Verdiğiniz dilekçede, Dilekçe Kanunu gereğince 30 gün içinde cevap beklediğinizi umarım belirtmişsinizdir. Belirtmemiş olsanız bile, 30 gün içinde cevap verilmezse talebiniz zımnen reddedilmiş sayılır vee dilekçe tarihi üzerinden 60 gün geçtikten sonra İdare mahkemesinde dava açma hakkınız doğar. OHAL döneminde çıkarılan ve sonrasında yasalaşan kanunda, İdarelere ve İçişleri Bakanlığına tahdit koyma yetkisi verilmişti. Ancak Anayasa Mahkemesi, bu kanunu iptal etti ve yurt dışı çıkış yasağının ancak mahkeme kararıyla verileceğine hükmetti. Pasaportuna tahdit konulmasının iki sebebi olabilir: (1) hakkınızda bir mahkeme tarafından yakın zamanda bir yurt dışı çıkış konmuş olabilir. (2) İçişleri Bakanlığı, kanunlarda kendisine tanınan yetkilerini aşarak pasaportunuza tahdit koymuş olabilir. Şu aşamada dilekçenize cevap verilmesini beklemekten başka yapacak bir şey yok. Eğer dilekçenize verilecek cevap süresince herhangi bir sebeple yurt dışına çıkmanız gerekiyorsa ve pasaportunuza -mahkeme kararı haricinde- İçişleri Bakanlığı tarafından tahdit konulduğu için yurt dışına çıkamıyorsanız, bu durumları mutlaka belgeleyin ve kayıt altına aldırın. Dilekçenize olumsuz cevap gelmesi veya hiç gelmemesi halinde, açtığınız davayı kesinlikle kazacaksınız. Davayı kazandıktan sonra, hukuksuz bir şekilde konulan pasaport tahdidi nedeniyle uğradığınız maddi/manevi zararlar için tazminat davası açıp uğradığınız zararları mahkeme kararıyla alabilirsiniz. Ayrıca, bu işlemi yapanlar hakkında da suç duyurusunda bulunabilir veya görevi kötüye kullanmaktan da dava açabilirsiniz.