Demirci

.

Genç ve saglikliysaniz, yurtdışında bulacaginiz herhangi bir iş euro kazanacağınız için mantıklı bir tercih olur (sakın tır şoförlüğünü begenmemezlik etmeyin). Sağlığım yerinde olsa ben de yurtdışını düşünürdüm ama son 2-3 yıldır sağlığım bozuldu ve yurtdışında sağlık maalesef pahalı oluyor genelde. Öte yandan, Komisyon kaç yıldır araştırma yapiyor da ardışık arama mevzusuna bakmıyor mu? Ayrıca, ardışık arama herkeste olabilecek bir kriter bence zira herhangi bir sabit numaradan herkes aranmış olabilir, yanlış mıyım? Örneğin, adamın biri araba almak için internetten beğendiği tüm arabaların sahiplerini sabit bir telefondan arayabilir ve 1-2 hafta sonra bu kişilerden bazılarını tekrar pazarlık yapmak veya karşı teklif sunmak için arayabilir (al sana ardışık arama yoksa bu mevzu benim bildiğim gibi değil mi, konuya vakıf olan var mı?).

AİHM'in Yalçınkaya kararının ihraç davalarıyla ilgili süreç üzerine olası etkileri hakkında sizin de görüşlerinizi almak isterim. Ben açıkçası bu AİHM kararının idari yargı makamlarının kararlarını yakın vadede lehime değiştirebileceğine pek inanmıyorum. Ancak, ihracımla ilgili ileride AİHM'e başvurmam gerektiğinde (umarım, gerekmez, bir an evvel iade olurum:) Yalçınkaya kararında ele alınmış olan hak ihlallerinin bazılarına (özellikle Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz İlkesi) atıfta bulunmak zorunda kalacağımdan dolayı, idari yargı makamlarına bundan sonra vereceğim dilekçelerde söz konusu AİHM kararına değinmeye karar verdim (bu kararı örnek AYM ve AİHM başvuru dilekçelerini biraz inceledikten sonra aldım. Hem AYM hem de AİHM başvuru dilekçelerinde, diğer hak ihlallerinin yanı sıra, örneğin, Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz İlkesine değinilmiş ve bu dilekcelere idari yargı makamlarına verilmis olan dilekçeler ek olarak konulmuş.), siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Açıkça belirtmeseler de belki AİHM kararının etkisiyle bu kriteri devre dışı bırakmış olabilirler (hatırlarsanız AİHM kararinda banka da vardı). Temyiz dilekçenizde AİHM kararina atıfta bulunmaniz belki yararlı olabilir ama siz bilirsiniz.

Geçmiş olsun, AİHM'in kararı çerçevesinde BİM'e ek beyan dilekçesi vermiş miydiniz? Ayrıca, dosyanızdaki iddialar neydi, dosyaniz istinafta ne kadar bekledi ve hangi idari dava dairesindeydi öğrenebilir miyiz?

Bence bu tarz detay vermeyen avukatlara/hukukçulara fazla itibar etmemek lazım, bu konuyu değerlendirmek için bence hukukcu olmaya gerek yok, AİHM kararı gayet net (sanki ihracların işine yarayabilecek konulara özellikle girmemişler gibi geldi bana, sonuçta AİHM'in de kendine göre bir planı/programı/hesabı var). AİHM kararını sunacağınız ek beyanda kararın dosyanizla bağlantısını iyi kuramazsaniz, bence bu çabanızin lehinize sonuç doğurma olasılığı çok düşük. Ama bu bağlantıyı bir şekilde iyi kurabilirseniz, belki yararlı da olabilir (en azından kotu olmaz). Sn. Aklima'nin da dediği gibi hukuk laf cambazligidir. Henüz bir hazırlığım yok ama ek beyan dilekçesi verecek olsaydım, "ihrac da sonucu itibariyle bir cezadır" argumanindan hareket ederek "kanunsuz ceza olmaz" ilkesine atıfta bulunurdum sanırım (bu argumana ve ilkeye önceki dilekçelerimde sıklıkla yer vermiştim).

Sn. @Aklima nin deyişiyle KHK ile ihrac da mahiyeti itibariyle sonuçları çok ağır olan bir tür cezadır diyerek belki idare mahkemelerine (özellikle AİHS'nin 7. Maddesine yani kanunsuz ceza olmaz ilkesine atıfta bulunarak) bu AİHM kararı iletilebilir, ancak kararda doğrudan doğruya ihracların işine yarayabilecek tek söz goremedim, tartisma hep "üyelik" mevzusu üzerinde dönmüş. Hukukçular kararın ihraclar açısından önemli olduğunu söylüyorlar ama keşke detay da verseler, bu karar ihraclara halihazırda nasıl bir fayda sağlayacak gerçekten merak ediyorum. İdari makamlar için faaliyetin yasal olmasi bir şey ifade etmiyor, idare guvenmedigim/en ufak şüphe duyduğum biriyle çalışmam diyor, AİHM kararında ise bu yaklaşıma karşı tek bir kelime yok zira kararın konusu bu degil zaten. Sn. @Aklima siz ne dersiniz?

BİM'e istinaf dilekçemi ilk derece mahkemesi üzerinden göndermiştim. Adli tatil sırasında dilekçeler muhatabına nöbetçi mahkemeler üzerinden ulaştırılıyor diye biliyorum. Bu durumda, adli tatilde BİM'e Ankara'dan sunacağım ek beyanın hitabı yine ilk derece mahkemesini de içerecek şekilde aşağıdaki gibi mi olacak, net bilgisi olan var mı? ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ X. İDARİ DAVA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA (İletilmek Üzere) ANKARA X. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA (Gönderilmek Üzere) ANKARA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

BİM'e istinaf dilekçemi ilk derece mahkemesi üzerinden göndermiştim. Adli tatil sırasında dilekçeler muhatabına nöbetçi mahkemeler üzerinden ulaştırılıyor diye biliyorum. Bu durumda, adli tatilde BİM'e Ankara'dan sunacağım ek beyanın hitabı yine ilk derece mahkemesini de içerecek şekilde aşağıdaki gibi mi olacak, net bilgisi olan var mı? Sn. @Aklima siz ne dersiniz? ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ X. İDARİ DAVA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA (İletilmek Üzere) ANKARA X. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA (Gönderilmek Üzere) ANKARA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

Katılma talebiyle istinaf dilekçesi verirseniz, davalı idare gibi siz de ilk derece mahkemesinin kararına itiraz ederek karari temyize götürmüş olursunuz (ilk derece mahkemesinin kararı tamamıyla sizin lehinize olduğu için, böyle birşey yapmanız elbette yanlış olur). Karardan memnunsaniz (yani ilk derece mahkemesinin kararina itiraz etme gibi bir niyetiniz yoksa), davalı idarenin istinaf dilekçesine cvp verme zorunlulugunuz yok ama cvp verip karşı tarafın argümanlarıni curutmeniz çok iyi olur. Ben olsam mutlaka cvp verirdim, işi şansa bırakmaya gerek yok. Sn. @Aklima yanlış mıyım, siz bu konuda ne dersiniz?

İlk derece mahkemesi üzerinden gönderilmesi ve dolayısıyla, aşağıdaki gibi olması gerekmiyor mu? Ayrıca, email adresinize istinaf dilekçeme ilişkin ek beyanımı ilettim, müsait olduğunuzda bakıp görüşlerinizi iletebilirseniz memnun olurum (kısa bir metin). DANIŞTAY BAŞKANLIĞI' NA Sunulmak Üzere ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 15. İDARİ DAVA DAİRESİ BAŞKANLIĞI'NA Gönderilmek Üzere ANKARA ... İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NA İletilmek Üzere BURSA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI' NA

Dilekçemi hazırlarken daha çok aşağıdaki örnekten yararlanmıştım: Param rezil olsun deyip, geçmişte bazı dilekçelerimi başkalarına yazdirdim, ancak, yukaridaki 3 kişiden 2'sinin hazırladığı dilekcelerden hiç memnun kalmadım (biriyle ilgili henüz tecrübem olmadi), ucuza iş yaptiklari için baştan savma dilekçe hazırlıyorlar diye düşünüyorum. Ayrıca, sizi sizin kadar iyi anlayıp savunmalari bence mümkün değil. Ancak, dilekcenizi kendiniz hazırlayamayacak durumdaysaniz, bu tarz kişilere dilekcenizi yazdırabilirsiniz, karar sizin.

Öncelikle geçmiş olsun, yukarıdaki tarzda kurum kanaatinin yanında herhangi bir şey (HTS kaydı vb) var mıydı? Ayrıca, hangi mahkemeden ret aldığınızı öğrenebilir miyim?

ikametgahımizin bulunduğu şehir dışında avukatla temsil edildigimiz sonuçlanmış/kesinlesmis bir hukuk davasında da artan harçların iadesini buna benzer bir dilekçeyle doğrudan biz talep edebilir miyiz? Artan harcı avukat talep edebiliyor diye biliyordum, o yüzden sordum. Bu arada herkese iyi bayramlar dilerim.

Niye bu tarz yanıltıcı haber yapıyorlar gercekten anlayamıyorum.