Temple Granden

Sayın @Bob Marleysöylediklerinize katılmakla birlikte birkaç şey eklemek isterim.Hukuk hiçbir zaman anayasada belirtilen teamüllere göre ülkemizde işlememiş aslında.Kendi işim gereği daha yakından şahit olduğum için çok daha iyi biliyordum.Başıma gelince de pekiştirmiş oldum.Aklımın erdiği yıllardaki eski haberlere bile bakıyorum o zamanda yokmuş diyorum.Şimdi hiç yok tabi.İki şey hukuku harekete geçirir olmuş ülkemizde.Biri malum kişi biri de toplumun reaksiyonu.Öyle res’ en falan rafa kalkmış.Bizim ki toplumu,insanların fikirlerini harekete geçirecek bir mağduriyet değil ne yazık ki.Düşünün ki ben bu yüzden kendi yakın akrabalarıma bile durumumu söyleYEmedim.Yalan söylüyorum,söylemek zorunda kalıyorum.Çünkü anlamayacaklar, beni seviyorlar ama yine de anlamayacaklar.Yani daha benim çevremde “benim yeğenim yapmaz” kitlesi yokken siyasi karar beklemek benim açımdan beyhude gibi geliyor. Kaç insan intihar etti,kaç insanın yuvası dağıldı,kaç insan sağlığından oldu kimin umrunda.Biz toplum olarak başımıza haksızlık hukuksuzluk gelmeyince bir başkasının durumunu anlayamıyoruz.Düşünün ki googledan bakabilirsiniz, adam cinayet zanlısı röportaj yapıyorlar niye öldürdün diye ben FETÖ cümüyüm diyor. İşlemediğimiz suçların failiyiz.Toplumun umrunda değiliz.Şimdi siyasiler de kendi dertlerine düştüler.Daha geçen gün OHAL komisyonu göreviyle ilgili bitti diye haber yapıldı şu kadar kişi iade geri kalanı malum.Zaten sayıdan ibaretiz insan bile değiliz.Bir gazeteci müsveddesi bunun üzerine 128000 küsur fetöcü çıktı.Çok da mağdur yokmuş dedi.Tespitler nokta atışı denilmek isteniyor kısaca...Ne şimdikilerin ne de sonrakilerin siyasi karar alabileceklerini sanmıyorum,aklıma bile getirmiyorum mücadelelerine zeval gelir çünkü.O kadar umudum yok yani.Niyetim umutsuzluk vermek asla değil ama kalmış seçimlere 4 ay tek bir olumlu cümle yok. Yokuz yani.Bu kadar yok saymazlık inanın aklım almıyor.Uzatmayayım vaktinizide almayayım.Benim de bu arada dava hakimlerim sık sık değişti!!!Normal tayin, atama nedeniyle ama:))) !!! Dilerim her şey gönlümüzce olur.sayın @Aklimanın çok güzel bir şekilde ifade ettiği gibi; A4 kağıdıyla aldıkları haysiyetimizi geri versinler kendi adıma başka bir şey istemem. Sağlıcakla kalın. ironik bir haber bırakıyorum hukuku bilen insanlara dair!!!

Avukat Temel Avukat TEMEL’e sormuşlar: “Bir daha dünyaya gelsen Avukat mı, İmam mı olmak istersin?” “İmam.” demiş. Nedenini sormuşlar: “Mevzuat hep aynı, hiç değişmiyor.” Mevzularda hep aynı aslında...

Sayın @Nilen1302hislerimi kısmen dile getirmişsiniz ancak ben devam ettirmeyeceğim.Zira düzgün ve dürüstçe konuşmanın yetmediği yerde sizin gibi naif kelimeler kullanmak neredeyse imkansızlaşıyor.Argo hakikaten insanı rahatlatıyormuş :)İrrite olduğum iki cümleden birini yazmışsınız.Bir şeyin yoksa dönersin.2.’ de dönenler kullanıyor çoğunlukla masum olduğuna inanan bla bla...şimdi bu durumda komisyondan dönemeyen ben masum olmadığıma göre ağaç kökü yemeyi hak ediyorum demektir.Bu kısmı bana layık görenler çok da umurumda değil de ben daha çok bizimle aynı yerden yanmış olanların böylesine saçma ve akıl dışı cümleler kurmasını anlamakta zorlanıyorum.Çünkü Ne yaptığımı bilmediğim bir suçla suçlanmakla beraber kendi kendilerine beni yargılayıp yine kendileri beni aklamakla beraber yine kendileri üst mahkemeye evet o yok bu yok ama kripto olabilir diyerek itiraz etmeleri yok mu?Çok şaşkınım dedim.Böylesine yeteneklerimin olduğunu fark ettirdikleri için çok mutluyum bilemezsiniz.Kullanmak için iş arıyorum... Güler misiniz ağlar mısınız. sayın NİLEN ben anladım ki süreç;(sendika,banka,dershane,tanık vs.) diyor ki bunlardan bir tanesi bile varsa niyet okuyuculuğuna geçerek işliyor.KAFAMIZIN İÇİNDEKİYLE ilgileniyorlar.Paranoyaklaşılmış bir ortamda bankası varsa kesin kafasında da şu şu şu var.Güvenemem, bizimle değilsin diyorlar.Aynı banka özel sektördekinde de var ama işine engel olmuyorlar mesela.E suçsa bana suç olanın ona da suç olması gerekmez mi? Eh ona da bir kılıf bulundu o zaman ülkeyi tel örgülerle çevirmemiz lazım dendi.Tabii haklılar ben ve benim gibiler onların da yükünü çeker ne olacak ki sanki zaten sobelenmişiz.Gündelik yaşamınızda azıcık dil uzatsanız mimleniyorsunuz.Eski bir arkadaş geri dönmüş denk geldik sağa sola bakıp bakıp konuşuyor psikolojisi o durumda yani.Kendi meslektaşlarımız içerisinde istihbari bilgi toplayanlar yok mu sanılıyor.Bir felsefeniz varsa ve bugünkü veya sonraki gelecek konjonktüre uymuyorsa mis gibi bir nedenleri var demektir.Not ederler bir kenara bugün banka dersane olan yarın başka bir şey olur ekleyip gönderirler...alakasız bir çok insanın böyle gönderildiğini düşünüyorum.Kim bilir belki de bu süreç beni de kendileri gibi paranoyaklaştırmıştır böyle düşündüğüme göre.:)Ama olmayacak şey değil gibi!! Uzun oldu kusura bakılmasın. her zaman girmiyorum uzaktan takip ediyorum genelde.Kalanların bir an önce güzel haber alması dileğiyle.. Sağlıcakla kalın.

KHK’lar ülkesi: İçine düştüğümüz Kafkaesk cehennem - Erol Köroğlu - https://artigercek.com/makale/khklar-ulkesi-icine-dustugumuz-kafkaesk-cehennem-235183 Tam da yazdıklarınıza ilişkin bir yazı okudum şimdi hemen paylaşmak istedim.Duygularımıza tercüman olmuş.Sizde özetlemişsiniz zaten...Demeniz o ki :)hawshank filmindeki gibi bir çekiçle 20 yıl sonra işlemediği bir suçun özgürlüğüne kavuşan adamdaki umuttan lazım bize...şurada ne kaldı 20 seneye:) Her gün yeni bir gün...Sağlıcakla kalın.

https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/anayasa-mahkemesinin-soylemek-istedigi-devlet-tuzak-kurmaz-115004/ Güzel bir yazı olmuş...mahkeme kararlarına ilişkin alıntılar var.Kullanmak veya fikir sahibi olmak isteyenler faydalanabilir. sayın @Dr. Kara Gözmerhaba.Seçim geliyor fakat yukarıdaki yazıda da belirtildiği üzere 2.5 milyona yaklaşıldığı yazılan fetö yargılamalarından bahisle halen kimsenin umrunda olmadığımız kesinleşmiş oldu.Öyle veya böyle hayata devam ediyoruz da bunun sonu ne zaman gelecek bir fikriniz var mı? Çuvalın dibi halen gözükmüyor da... Bunca zaman sonra red almakta ne bileyim insan geçmiş olsun bile diyemiyor...başka şeyler demek geliyor içimizden.Yine de standardı bozmayayım red alanlara geçmiş,kabul alanlara hayırlı olsun. sağlıcakla kalın.

Merhabalar.Öncelikle herkesin yeni yılını kutlarım.Özellikle sayın @Aklimave @Dr. Kara Göz’ ün. SGK konularında konuşuluyorken bende bilgisi olana bir soru sormak isterim.Polis Okulunda geçen 2 yıllık eğitim süresini SGK süresinden saydıran var mıdır? Usulü nedir? Biraz araştırma yaptım ama işin dava açmaya kadar gidebileceği yönünde sonuçlar elde ettim.E devletten başvurabiliyor muyum?Baktım ama işlem yapmaya yönelik yönelendirme yapmadı.Kamudan sonra 4a sigorta girişlerim var 1 yılı bulmayan. iyi geceler.

Merhabalar Daha önce soran olmuştur.Tekrarı olacak belki ama yaptığım araştırmalara bağlı olarak düzgün bir açıklamayla karşılaşmadığım için aranızda bilenler,duyanlar,görenler vardır diye sorma ihtiyacı duydum.10 yıldan fazla çalışmış bir memur olarak yeşil pasaport alma hakkımı elde eder etmez başvuruda bulunup almıştım.İptal edildi haliyle.mahkeme yurtdışı çıkış yasağımın kaldırılması yönünde karar vermişti yeniden Yeşil pasaport alabilir miyim yoksa bu durumdan dolayı artık o hakkımda mı gitmiş oldu? şimdiden teşekkür ederim.İyi akşamlar

Atatürk Hatırlarından bir alıntı...bilinçler vardır mutlaka. Prusya Kralı II. Frederick, Potsdam ormanlarında gezinirken güzel ve yüksek bir tepeye rastlar. Bu tepeye görkemli bir saray yaptırmaya karar verir. Fakat tepede eski bir değirmen de bulunmaktadır. Kral değirmeni satın alarak saray hayalini gerçekleştirmek ister. Fakat değirmenin sahibi satışa razı değildir. Kral Büyük Frederick ihtiyar değirmenciyi satışa ikna etmek için, önce değirmene değerinin kat kat üstünde, bir bedel ödemeyi teklif eder. Değirmenci Sans-Souci, “Hayır, değirmenim satılık değil, bu benim tek geçim kaynağım. Burası bana büyük babamdan ve babamdan miras kaldı. Ben de bu değirmeni oğluma, ve torunlarıma bırakacağım ” der. Kral bu cevaba kızar ve “ Sen benim Prusya Kralı olduğumu bilmiyor musun ?” diye sorar. “ Biliyorum, biliyorum” der değirmenci Sans- Souci, “Sen de benim bu değirmenin tapulu sahibi olduğumu biliyor musun ?” diye anlamlı bir cevap verir. Kral çok öfkelenir.. ”Senin tapulu mülkün de olsa, ben burayı zorla alacağım. Bakalım o zaman ne yapacaksın?” der. Değirmenci başını kaldırır ve atının üzerinde bütün ihtişamı ile duran Kral’a, sükunet içinde “Sen kralsın ama Berlin’ de hakimler var” der. Ve kralın teklifini sert sözlerle reddeder. Neticede, ihtiyar değirmenci değirmenini satmaz ve kral da değirmeni zorla alamaz. Değirmenin hemen yanına sarayını yaptırmak zorunda kalır. Günümüzde tepenin bulunduğu yerde büyük bir saray ve değirmen hala adaletin timsali olarak yan yana durmaktadırlar. Kralın değirmene dokunmayarak hemen yanına sarayı yaptırması ile kral ve değirmenci dost olmuşlar ve kral her sabah güne sıcak ekmek kokularıyla uyanmıştır. . Bu eski değirmen ve saray “koruma altında” adalet tarihindeki yerini alır.. Bu hikayeden yıllar sonra, bir Osmanlı heyeti diplomatik ilişkileri geliştirmek için bu topraklara gelirler. Heyetteki genç bir subay bildiği bu hikayeyi arkadaşlarına anlatır ve bu adalet sembolünü görmeyi önerir. Havanın soğuk olmasından yakınan, aslında o akşamki yılbaşı gecesinde eğlenmeyi düşünen heyetten hiç kimse bu adalet simgesini gidip görmek zahmetine katlanmaz. Tek kişi hariç ! O genç subay.. Bu genç subay tek başına gider ve uzun uzun sarayı ve değirmeni seyreder.. İşte her zaman adaletin gücüne inanmış bu genç subay, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ta kendisidir. Sunay Akın’dan bu hikayeyi bir televizyon programında izlerken ekrana yansıyan Atatürk portresine özlemle baktım. SANS SOUCI SARAYI VE SANS SOUCI'NİN DEĞİRMENİ O'nu Almanya’da soğuk bir kış gecesi, kaputunun yakalarını kaldırmış, Postdam’daki sarayı ve değirmeni seyrederken hayal ettim. “Adalet, mülkün temelidir” dediğini işitir gibi oldum… Ülkesini “medeni ve adil” bir düzene kavuşturmayı hedefleyen Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyetinde, zor da olsa kurulan bağımsız ve adil yargının bu günkü halini, herhalde tahmin bile edemezdi.... Kıssadan hisse bugün yaşasaydı kesin “Almanya bizi kıskanıyor derdi!!!” Sonsuz minnet ve rahmetle andığım,cepheden cepheye koşmuş,savaş gazisi olmuş,yedi düveli hizaya çekmiş BAŞKOMUTANIM!!! iyi akşamlar.

Sayın @Dr. Kara Gözuzun zamandır girmiyordum siteye ünvanınız ve azminiz için özellikle tebrik etmek istedim.Bunca zaman geçmesine rağmen ben o ivmeyi halen yakalayabilmiş değilim.Yurtdışında yolunuzun açık olacağından Emin’im... söylenecek söz çok ama sizin anladığınızı ümit ederek laf kalabalığı yapmayacağım.Son bir ümit ile beklediğimiz zaman dilimine de girmiş bulunuyoruz.Bekleyip göreceğiz...!!! Kabul alanlara da hayırlı olsun.

Az bile olduğu söylenir hep.50 yıllık bir yapılanma. İşin ilginç yanı bu yapıyla ilgili kimler neler söylemiş fakat hiç bir önlem alınmamış.Alınmadığı gibi bankalar açılmasına okullar dershaneler açılmasına izin verilmiş.Verilmekle de kalınmamış vatandaş teşvik edilmiş.Sonra da müthiş son kandırılanlar hariç herkes için malumun ilanı.

Bugün çok üzgünüm sayın @Karagözberaat kararıma itiraz edilmiş.Aynı şeyleri yazıp yazıp önüme oku diye koymalarından yıldım artık.Başımı şöyle azıcık ya çok değil azıcık kaldırmaya çalışıyorum kolumu kanadımı kırıp tekrar tekrar aynı stresi,üzüntüyü yaşatıyorlar.Yani ne söyleyeceğimi ne diyeceğimi şaşırdım artık.Ne yaşamak için heves ne de bir umut bıraktılar...kendi kendini imha etsin diyorlar sanırım. Kabul alanlara hayırlı olsun, darısı kalanlara olur inşallah...

Ben bu videoyu yeni görüyorum açıkcası montajdır herhalde? !!

Demek ki halen çok da umurlarında olmadığımızı hatırlatma gereği duyuyorlar...bundan zevk alıyorlar olsa gerek.

Yorumsuz... https://www.gazeteduvar.com.tr/amp/ohal-komisyonu-anlatti-kararlar-nasil-verildi-haber-1567017

Sayın @Nilen1302Merhabalar Selamınızı almakla birlikte zahmet edip zaman ayırıp benim için çok çok önem arz eden tavsiyelerinizi dikkatle okuduğumu bilmenizi isterim.Teşekkür ediyorum.Hayatta daha ne kadar kötüsü olabilir ki dedikçe biz insanların başına gelenlerden anlıyoruz bu cümlenin aslında ne kadar yanlış olduğunu.Benim yaşadıklarımın kat be kat fazlasını yaşayan insanların varlığından haberdardım bu olay hassas olduğum konularda daha da hassas olmama sebep oldu tabi kişisine göre...bir çocuğum yok amma bu demek değildir ki empati kuramam.Örneğin SMA hastası anne ve babaları gördükçe benim ki de dert mi diyorum onların yaşadığı çaresizliğin yanında benimkinin esamesi bile okunmaz,okunamaz bu vicdansızlık olur, henüz vicdanımı kaybetmedim.Ben hayat hikayemin bir kısmını daha önce yazmıştım forum sakinlerini yine yeniden yazıp vakitlerinden almak istemem sadece şunu söylemek isterim.Başıma bu olay geldiğinde babam sadece açığa alındığım gün geldi yanıma verilebilecek tesellisini verdi ve 2 yıla yakın görüşmedik başka sebeplerde vardı tabi ama diğer sebeplerin yanında o zaman ki benim sebebimin hiç bir öneminin olmaması lazımdı.20 tl bulamadığım zaman oldu isteyecek sizin ki gibi kimsem olmadı olsaydı da isteyemezdim zaten. Bir annem babam olduğu için şükrediyorum elbette ama annemin babamın eline bakmama sebep olacak hiç bir şey yapmadığım için sebep olanlar benden çok çok daha fazla şükretmeli tabi aynı Allah a inanıyorsak.Dörtlük bir insan değilim ama ne soru çaldım ne mevki edindim ne de kendimi vefa duygusu hissettirecek şekilde bir borcun altına soktum.Çalışmaktan,kendimi geliştirmekten başka hiç bir şey yapmadım.Ben değil mesai saatlerinin çoğunu kahvede,çayda,sohbette,devletin lojistiğini kendi özel işlerinde vs.kullananlar şükretmeli hala nasıl çalışıyorum diye.Bunun için herhangi bir dine mensup olmaya da gerek yok.Kişide AHLAK yoksa gerisinin hiçbir önemi yok aslında. Bende başınızı ağrıttım konu uzar gider yazmaya anlatmaya çok hevesliyim doluyum çünkü.Dilerim bundan sonra her şey eskisinden daha güzel olsun sizler ve dönenler ve dönmeyi bekleyenler için. iyi akşamlar sağlıcakla kalın. sürç-i lisan ettiysek affola.