adil.hakveren

Görevi Kötüye Kullanma Nedir? (TCK m.257) Görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin görevini yapmaması veya hukuka aykırı bir şekilde yapmasıdır. Görevi kötüye kullanma, üç şekilde meydana gelirse suç olarak kabul edilir: Kamu görevlisinin yapmakla görevli olduğu görevini yapmaması şeklindeki görevi kötüye kullanma suçu, Kamu görevlisinin görevini kanunun öngördüğü şekilde yapmaması şeklindeki görevi kötüye kullanma suçu, Kamu görevlisinin görevini zamanında yapmayıp geciktirmesi, yani görevi ihmal şeklindeki görevi kötüye kullanma suçu. Mağduriyete Sebep Olma Yoluyla Görevi Kötüye Kullanma Suçu Görevi kötüye kullanma suçunun meydana gelmesi için, fiil nedeniyle herhangi bir kişinin “mağduriyet” niteliğinde bir zarar görmesi gerekir. Zarar gören kişi, gerçek bir kişi olabileceği gibi tüzel bir kişi de olabilir. Suçun mağduru bir vatandaş da olabilir, bir şirket, vakıf veya dernek de olabilir.

1- Kamu Denetçiliği Kurumu’ nun 2019/1325-S.2014 Sayılı Tavsiye Kararı ve Değerlendirme Aşağıda Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu’ nda yer alan bilgiler alıntı yapılmak sureti ile özetlenmiştir: “ I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ - …hem KHK’lar hem de OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunca göreve iadelerin gerçekleştirilmesinin hatalar yapılabildiğini gösterdiğini; bu bakımdan, tüm ihraç edilenlerin aynı durumda görülmemesi gerektiğini… - …TÜRMOB’un anılan konudaki tereddütün giderilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığından görüş istediği ve henüz cevap gelmediğine vurgu yaptığını; -…darbe teşebbüsü öncesinde, mali müşavir, avukat vb. olanların adli soruşturma geçirip ceza almamaları halinde ruhsatlarının iptal olmadığını; oysaki adli soruşturma geçirmeyen kişilerin, mesleğe başlangıç olan staj giriş sınavına dahi alınmadığını iddia ederek, kamudan ihraç edilen ve adli işlem görmeyen kişilerin, TÜRMOB tarafından düzenlenen SMMM staj başlatma sınavı ile SMMM sınavına girebilmesini ve SMMM olabilmesinin önünün açılmasını talep etmişlerdir…” “II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI - Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin anılan yazısı ve eklerinde özetle; - 3.1. … mesleki ruhsatları verme görevinin Birlik Yönetim Kurulunda olduğunun belirtildiği; bu kapsamda, meslek mensubu olabilmek için geçirilmesi gereken tüm aşamaların Birliğin denetim ve kontrolünde gerçekleştirildiği… - 3.3. …kamu görevinden çıkarılanlar hakkında verilmiş bir yargı kararı bulunmaması ve memuriyetten çıkarma işleminin bir ceza veya disiplin soruşturmasına dayanmaması sebebiyle, KHK marifetiyle ilişiği kesilenlerin durumlarında tereddüte düşüldüğü; - 3.4. …3568 sayılı Kanundan kaynaklı tereddütleri giderme görevinin Gelir İdaresi Başkanlığına verildiği; bu nedenle, Başkanlığa resmi yazıyla durumun iletildiği, ancak istenilen görüşün hâlihazırda Birliğe gönderilmediği; - 3.5. Öte yandan KHK marifetiyle memuriyetle ilişiği kesilenlerin meslek mensubu olup olmayacaklarına dair tereddüt giderilmeden ruhsat verilmesinin, ileriki süreçte iptalleri beraberinde getireceği; - 3.6. Ayrıca konu hakkında nihai işlem tesis etme yetkisinin TÜRMOB’ta olmasına rağmen bu denli tereddütlü bir hususta, Gelir İdaresi Başkanlığının görüşünün alınmadan işlem tesisinin mümkün olmadığı; görüşün gelmesine müteakip bir çözüm yolunun bulunacağı;” bilgilerine yer verilmiştir. GÖRÜLECEĞİ ÜZERE SADECE BİR TEREDDÜTTEN YOLA ÇIKARAK BİZİM RUHSATIMIZI VERMİYORLAR TÜRMOB’ UN 10.09.2019 Tarihli Bilgi İsteme Yazısına Cevabı -Konuya ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’ ndan görüş istediklerini ancak henüz bir yazı gelmediğini belirtmiştir. Ancak, Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu’ nun Gelir İdaresi Başkanlığının anılan yazısı ve eklerinde özetle başlıklı 4. bölümünde “Olağanüstü hal sırasında çıkarılan kanun hükmünde kararnameler uyarınca kamu görevinden çıkarılanların durumlarının, konuya ilişkin tereddütler dikkate alınmak suretiyle 3568 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat ile kararlar çerçevesinde değerlendirildiği; bu hususta TÜRMOB’ la gerekli yazışmaların gerçekleştirildiği hususları Kurumumuza bildirilmiştir.” İfadelerine yer verilmiştir. - Kamu Denetçiliği Kurumu' na yapılan başvuru sonucunda; KDK’ nın "Serbest Muhasebeci Mali Müşavirliğin bir kamu hizmeti olduğu ve KHK ile ihraç olanların bu mesleğin sınavlarına girmesinin mümkün olmadığı" tavsiyesinde bulunduğu, -Ankara 14. İdare Mahkemesi’ nin E:2018/2551, K:2019/1265 sayılı kararında; KHK ile ihraç edilenlerin kamuda istihdam edilemeyecekleri, doğrudan ve ya dolaylı olarak görevlendirilemeyecekleri, bu nedenle ruhsat başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı kararı doğrultusunda ruhsat veremeyeceklerini belirtmiştir. 20.07.2018 gün ve 67501 referans no’lu bilgi edinme başvuruna verilen cevapta TÜRMOB; “İlgi’ de kayıtlı bilgi edinme başvurunuz incelenmiştir. Konu hakkında yargı kararları da dikkate alınarak bu aşamada OHAL KHK’sı ile ihraç edilenlere Yeminli Mali Müşavirlik ruhsatı verilememekte ve bu durumda olanlar sınavlara alınmamaktadır.” bilgilerine yer verilmiştir. Oysa TÜRMOB savunmasında; Kamu Denetçiliği Kurumu’ nun verdiği tavsiye kararı doğrultusunda Birlik Yönetim Kurulu’ nun 23.05.2019 tarihinde karar alındığını yazmıştır. Bunun üzerine 67873 referans numaralı ikinci bir bilgi edinme yazısı ile 26.07.2018 (TÜRMOB’ un ilk cevap yazısı) tarihinden önce konuya ilişkin yönetim kurulu kararı ve ya yargı kararı olup olmadığı sorulmuştur. Ancak TÜRMOB cevap yazısında konuya değinmemiştir. Bu durumda TÜRMOB’ un yönetim kurulu kararı olmaksızın 26.07.2018 tarihinde olumsuz görüş bildirerek mağduriyete neden olduğu anlaşılmaktadır. Savunmada yer alan Ankara 14. İdare Mahkemesinin E:2018/2551, K:2019/1265 sayılı karar tarihi ise 31.05.2019’ dur.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ’ nin (Başvuru Numarası: 2014/12983 Karar Tarihi: 22/2/2018, METİN ÇEVİK Başvurusu) incelendiğinde; “-… Maliye Bakanlığı merkezi denetim elemanlarınca düzenlenen 31/7/1997 tarihli raporda belirtilen hususlar doğrultusunda başvurucunun SERBEST MUHASEBECİ OLARAK GÖREV YAPMASINA İMKAN TANIYAN RUHSATI (RUHSAT) 28/6/2000 TARİHİNDE İPTAL EDİLMİŞTİR. Ruhsat iptaline sebep gösterilen eylemleri nedeniyle BAŞVURUCU HAKKINDA CUMHURİYET SAVCILIĞINA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTUR… - …Yapılan bu işlemler doğrultusunda Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından GSMMMO Başkanlığına gönderilen 4/8/2000 tarihli yazı ile başvurucunun ve beraberinde ruhsatı iptal edilen başka serbest muhasebecilerin iptal edilen ruhsatlarının ivedilikle TÜRMOB'a gönderilmesi istenmiştir. -… Ancak yukarıda belirtilen yazıda isimleri belirtilen, başvurucunun da aralarında bulunduğu bir kısım kişinin iptal edilen ruhsatlarının TÜRMOB'a ulaşmaması üzerine TÜRMOB tarafından 28/2/2002 tarihinde aynı konuda yeniden düzenlenen yazı ile GSMMMO' dan iptal edilen ruhsatların ivedilikle gönderilmesi istenmiştir. Başvurucu, ruhsat iptaline ilişkin işlemin iptali istemi ile Ankara 4. İdare Mahkemesinde dava açmış; yapılan değerlendirme sonucu 28/3/2001 tarihli karar ile DAVA REDDEDİLMİŞTİR. BU KARAR DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRESİNİN 6/6/2002 TARİHLİ KARARIYLA İLE ONANMIŞ, YARGILAMA SÜRECİ SONA ERMİŞTİR. -…TÜRMOB TARAFINDAN GÖNDERİLEN 28/2/2002 TARİHLİ YAZIDAN YAKLAŞIK ÜÇ BUÇUK YIL SONRA 23/6/2005 TARİHİNDE BU DEFA GSMMMO YÖNETİM KURULU BAŞKANI İMZASI İLE GÖNDERİLEN BİR YAZIYLA BAŞVURUCUNUN TÜRMOB TARAFINDAN OLUŞTURULAN SORUŞTURMA KOMİSYONUN NİHAİ KARARINA KADAR GÖREVİNE DEVAM EDEBİLECEĞİ BAŞVURUCUYA BİLDİRİLMİŞTİR. 23/6/2005 TARİHLİ SÖZ KONUSU YAZININ İLGİLİ KISMI ŞÖYLEDİR: “İLGİ YAZILAR İLE RUHSATINIZIN VE KİMLİĞİNİZİN ODAMIZA TESLİM EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ BİLDİRMİŞTİK. BU KONU İLE İLGİLİ İTİRAZLARINIZ TÜRMOB'A İLETİLMİŞ OLUP, BU İTİRAZLARIN TETKİK EDİLMESİ İÇİN TÜRMOB'UN BİR KOMİSYON OLUŞTURDUĞU ŞİFAİ OLARAK ÖĞRENİLDİĞİ İÇİN YÖNETİM KURULUMUZUN 06/05/2005 TARİHİNDE 330 SAYILI KARARIN DURDURULMASINI (CUMHURİYET BAŞ SAVCILIĞINA DUYURU[SU} YAPILMASI HAKKINDAKİ KARAR) VE MAĞDURİYETİNİZ DİKKATE ALINARAK TÜRMOB'UN BU HUSUSTA OLUŞTURDUĞU KOMİSYONUN VERECEĞİ NİHAİ KARARA KADAR YÖNETİM KURULUMUZUN 22/6/2005 TARİH VE 338 SAYILI KARARI İLE GÖREVİNİZE DEVAM EDEBİLECEĞİNİZE KARAR VERİLMİŞTİR.”” tespitlerine rastlanmaktadır. Bu tespitlerden TÜRMOB’ un; ruhsatı 28/6/2000 tarihinde iptal edilen ve hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulan METİN ÇEVİK’ in, (mahkeme kararı olmasına rağmen!) komisyon kararı kesinleşinceye kadar yaklaşık 7 yıl görev yapmasına müsaade ettiği anlaşılmaktadır.

Değerli arkadaşlar, siteye ancak giriş yapmayı başarabildim. Ruhsat almak için TÜRMOB u mahkemeye verdim ve davam devam ediyor. TÜRMOB olumsuz mahkeme kararlarını gerekçe gösteriyor. Olumlu kararları bilgi edinmeden istememe rağmen vermiyor. Bu yüzden elinde olumlu kararı olan arkadaşlardan ricam bu kararları paylaşması. (İsim ve kişisel bilgileri gizleyerek) Biliyorsunuz avukatlık kanunu 1. maddesinde; Avukatlık bir kamu hizmeti ve serbest meslektir diyor. Avukatlar ruhsatlarını aldı sıra bizde. TÜRMOB üç yıldır bana tüm mahkeme kararlarının olumsuz olduğunu bu nedenle boşuna mahkemeye gitmemem gerektiği yönünde telkinlerde bulundu. İyi niyetli ve güler yüzlü bir şekilde hakkımızı çiğniyorlar. Yönetim kurulunda 5 YMM var ve hiç bir YMM bizim ruhsat alarak pastaya ortak olmamızı istemiyor. Adam sandığım YMM üstatlar dahi almamız gerektiğini ısrarla savunuyor:)

Arkaşlar Sınavlara GİRİŞ ve ya RUHSAT konularında KDK' ya tavsiye kararı için başvuranlar ile TÜRMOB hakkında dava açanlar var ise lütfen kişisel bilgilerini gizleyerek bu belgeleri paylaşsın. Mahkemede büyük sonuçlar elde edebiliriz. Şöyle ki; TÜRMOB olumlu mahkeme kararlarını ve tavsiye kararlarını paylaşmıyor ve sadece olumsuz mahkeme kararı ve tavsiye kararlarını gerekçe göstererek sınavlara almıyor ya da ruhsat vermiyor. Sınavlara alınması yönünde mahkeme kararı olduğunu bizzat kararı veren hakimden öğrendim şok oldum. TÜRMOB avukatı çok sinirlendi ve siz bu bilgileri nereden alıyorsunuz diye çıkıştı. Biz bu insanları sınava alırsak yarın ruhsat isterler o zaman başka sorunlar çıkar diye almıyoruz dedi. Yani açıkça hukuku çiğniyorlar.