İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

Konuk

Engelli Memur Muvafakat Davası

Önerilen Yorum

Konuk

İyi çalışmalar diliyorum, kolay gelsin. Yardımcı olabilirseniz size minnettar kalırım.

Ben bir üniversitede engelli kadrosunda görevli (%42 işitme) memurum. Ailemin bulunduğu ildeki üniversiteye naklen geçiş için başvurmuştum kabul edildi ve muvafakat için kuruma yazı gönderildi. Çalıştığım kuruma atanmamın yapılması talebiyle dilekçe verdim ayrıca Genel sekreter ile 3 kere görüştüm her defasında beni göndereceklerini söylemelerine rağmen göndermediler ve üstü kapalı tehdit bile aldım. 60 gün içinde dilekçeme bir cevap vermediler 2. bir dilekçe yazdım, netice çıkmayınca bölge İdare mahkemesine dava açtım. Dilekçemde kendi engelli sağlık kurulu raporumun haricinde %95 özürlü kardeşim olduğunu, (dava dosyasına kardeşime ait engelli sağlık raporunu ekledim) anne ve babam yaşlı oldukları için kardeşimin bakımında benimde yanlarında olmam gerektiğini belirttim. Aşağıda yazmış olduğum sorularıma cevap verebilirseniz sizlere çok minnettar kalırım.

1) Davanın çok uzun sürme ihtimali var mı ? Hedeflenen azami süre 300 gün olarak belirtiliyor.
2) Davayı açarken avukat tutmadım, bulabildiğim emsal kararları ve idari yargılama usulu kanununu referans alıp, davayı UYAP vatandaş portal üzerinden kendim sürdürmek istiyorum. Avukat tutmam dava süresini yada sonucunu önemli ölçüde etkiler mi ?
3) Davayı kazanma ihtimalim yüksek olduğu kanısındayım. Sizce böyle bir davayı kaybetme ihtimalim nedir ?
4) Öğrendiğim kadarıyla davalı tarafın 30 gün içinde savunma sunması gerekiyormuş, bu süre içinde bir cevap verilmez ise yada bu sürenin son aşamasına kadar bekletirlerse mahkemeye Tekemmül talebi ile dilekçe vermemin bir faydası olur mu ?

Dava ile ilgili yardımcı olabileceğiniz başka hususlar varsa da bu konu ile alakalı yardımcı olabilirseniz inanın size çok minnettar kalırım.

Tekrar iyi çalışmalar diliyorum...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Yeminle şaka gibiyiz ya. Herkese açık bir forumda birbirine dilekçe dava danışan, fikir alış verişi yapan, sabır tavsiye eden, gündem hakkında analizler yapan "terörist" mi olur arkadaş? İçinde olmasak tam bir komedi değil mi şu durum aslında? 8 sene be.
    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
  • Şimdi Popüler

×
×
  • Yeni Oluştur...