İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

MSA

dilekçe OHAL Komisyon Kararına Karşı Dava Açma Dilekçesi - 06 - Kriteri Belli Olmayanlar

Önerilen Yorum

ANKARA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NA

Adli Yardım Taleplidir

Duruşma İstemlidir

DAVACI        :          XXXXXXXXXXXXXXXX (Kimlik No: 12345678910)

                                   Adres

                                   Telefon: 0 (500) 000 00 00

 

DAVALI        :          XXXXXXXXXXX Bakanlığı

                                   Adres / ANKARA 06100

 

KONU            :          OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun verdiği

                                   01/04/2019 tarih ve 2019/111 sayılı kararının İPTALİ

 

TEBLİĞ        :          01/04/2019 tarihinde PTT ile tebliğ edilmiştir.

 

            01/04/2018 tarihinde 111 başvuru numarası ile Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna (OHAL Komisyonu) başvurdum. OHAL Komisyonu, 01/04/2019 tarih ve 2019/111 sayılı kararı ile başvuruyu reddetmiştir (Ek-1).         

 

            Gelen OHAL Komisyonu kararı incelendiğinde, görevden ihraç edilmeme sebep olan kriterler YAZILMADIĞI görülecektir. Davalı  kurum, gizli / çok gizli belgeler dahil olmak üzere ret kararının tamamını, OHAL Komisyonu dosyası ve eklerini, kurum içi İdari Soruşturma Raporu'nu, kurum içi Çevre Araştırma Raporu'nu, tanık beyanlarını, istihbarat raporunu, ihracıma sebep olan diğer bilgi belge ve delilleri eksiksiz göndermek zorundadır.

            Davalı kurum görevden ihracıma yönelik hiç bir gerekçe sunamadığından doyalı öncelikle savunma hakkı olmak üzere, kanunlarımızın, Anayasamızın ve AİHS göre tüm ilgili maddeler ihlal edilmiştir. Kurum istenen tüm belgeleri eksiksiz göndermez ise savunma hakkını kaybedeceğinden dolayı OHAL Komisyonu ret kararının iptaline karar verilmesi gerekmektedir.

           

            Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 01.04.2019 ve 2019/111 sayılı Karar Verilmesine Yer Olmadığı Kararı (KVYO) ile (Ek-2), hakkımdaki suçlamalardan adli olarak aklandım ve hiç bir şüpheye mahal vermeyecek şekilde FETÖ veya başka bir terör örgütü ile irtibatım ve iltisakım olmadığı ortaya çıkmıştır. Karar verilirken bu KVYO kararının da dikkate alınması gerekmektedir.

 

            Kurumun yapacağı savunmaya ve göndereceği belgelere bağlı olarak cevap hakkım saklıdır, savunmaya cevap dilekçesinde veya yapılacak olan duruşmada tüm iddialara cevap vereceğimi belirtirim. 

HUKUKİ DAYANAKLAR:          

TCK, Anayasa, AİHS ilgili hükümleri ve diğer yasal dayanaklar.

 

DELİLLER:

OHAL Komisyonu ret kararı ve Ankara Cumhuriyet başsavcılığı KVYO kararı.

 

 

SONUÇ VE TALEPLER:

 

1-          OHAL döneminde KHK’larla kamu görevinden çıkarılanların özel sektörde de iş bulup çalışması fiilen engellenmekte olup, herhangi bir gelirim bulunmadığı için öncelikle ADLİ YARDIM TALEBİMİN kabul edilmesine,

 

2-          DURUŞMALI YARGILAMA TALEBİMİN kabul edilmesine; ve şahsıma soru sorma hakkının da verilmesine,

 

3-          Fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla, atıldığım tarihten itibaren alacağım MAAŞ VE FAİZLERİNİN TARAFIMA ÖDENMESİNE,

 

4-          Yukarıda açıklanan gerekçeler ve resen dikkate alınacak sair iptal sebepleri dikkate alınarak, dava konusu OHAL KOMİSYONU KARARININ İPTALİNE,

 

5-          Yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine,

 

karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim. (01/04/2019)

 

                                                           İsim Soyisim

 

 

 

EKLER

Ek-1    OHAL Komisyonu RET Kararı (01/04/2019 tarih ve 2019/111 sayılı)

Ek-2    KVYO Kararı (01.04.2019 ve 2019/111 sayılı)

İdare Mahkemesi Dava Dilekçesi 5.docx


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...