İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

MSA

emsal karar Gaziantep 9. Ağır Ceza Mahkemesi 2018/27 E. 2018/331 K. 2014 2015 Banka Beraat

Önerilen Yorum

2014 YILI OCAK AYINDA AÇILMIŞ VE 2015 ŞUBAT AYINA KADAR KULLANILMIŞ BANKA BERAAT

Alıntı

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Gaziantep C. Başsavcılığının 31/01/2018 tarih ve 2017/3137 soruşturma, 2018/2342 Esas sayılı iddianamesi ile; " Şüphelinin lehindeki ve aleyhindeki delillerin, İddia, Şüpheli savunması, Nurdağı Sulh Ceza Hakimliği'nin2017/156 D. İş sayılı arama ve el koyma kararları, arama ve el koymaya ilişkin tutanaklar,yapılan arama sonucu el konulup GaziantepSiber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gönderilen digital veri depolamaya yaralayan cep telefonları vemateryaller, Milli Eğitim Müdürlüğü yazısı, Bank Asya'nın cevabi yazısı ile buna göre hazırlanan bilirkişi raporu, Gaziantep KOM Şube Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne ait raporlar, Digitürk cevabi yazıları, kollukça tutulan tutanaklar, araştırma yazıları, adli sicil kaydı ve nüfus kayıt örnekleri ile tüm soruşturma evrakı kapsamı değerlendirilmesi neticesinde şüphelinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etmeksuçunu işlediğinden bahisle Türk Ceza Kanunu'nun314/3 delaletiyle 220/7 atfı ile 314/2,53, 63 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle mahkememize kamu davası açılmıtır.

CUMHURİYET SAVCISI ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASINDA: "Sanık hakkında örgütün finansman kaynağı olan Bankasya da hesap açtığı ve hesabına 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra para yatırdığı gerekçesi ile Silahlı Terör Örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan kamu davası açılmış ise de, yapılan yargılama sonucunda elde edilen tüm deliller ve sanığın savunması bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın örgütün finansman kaynığı olan Bankasya daki hesabını 2006 yılında açtığı, bu nedenle sanığın örgüt elebaşısının talimatı ile hesabını açmadığı, hesabına 27/01/2014 tarihinde 5.400,00 TL para yatırdığı, bu paranın büyük bir kısmını 2014 Ağustos ayına kadar kullandığı, hesabına 12/09/2014 tarihinde 14.332,00 TL kocası ........... adına havale geldiği, bu paranın bu hesaba havale edilmesinin sanıkla bir ilgisinin bulunmadığı, bu paranın da daha sonra katılım hesabına aktarıldığı ve 12/02/2015 tarihinde hesaptan çekildiği, bu paraların örgüt elebaşısının talimatı ile yatırıldığına ve çekildiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, sanığın yatırdığı iddia edilen paraları da bu bankanın TMSF'ye devrinden önceki bir tarihte hesabından çektiği, eğer örgüt elebaşısının talimatı ile hareket edecek olsa idi bu paraları bankanın TMSF'ye devrine kadar hesabında tutup bu tarihten sonra çekmesi gerekeceği, ayrıca sanığın savunmasında hesabının kocası tarafından kullanıldığını ve bu hesapta kendisinin çok fazla bir müdahalesinin bulunmadığını beyan ettiği, sanığın savunmasında aksini ispat eden bir delil dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli derecede kesin, somut, inandırıcı her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediğinden CMK 223/2-e bendi uyarınca beraatına karar verilmesi kamu adına mütalaa olunur. " şeklinde mütalaada bulunmuştur.

İndirme Linki

beraat2.doc


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...