İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

MSA

dilekçe OHAL Komisyon Kararına Karşı Dava Açma Dilekçesi - 07 - EGM - Garson SD Kart

Önerilen Yorum

ANKARA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

(Gönderilmek Üzere)

İZMİR NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’ NA

 

Adli Yardım Taleplidir

 

DAVACI        :          XXXXXXXXXXXXXXX  (TC. XXXXXXXXXX)    

DAVALI        :          İçişleri Bakanlığı - Bakanlıklar / ANKARA

KONU            :          OHAL Komisyonu RET Kararının İptali

TEBLİĞ        :          22.04.2019 (Şubeden, şahsıma tebliğ edilmiştir.)

ÖZET             :

Davalı kurum bünyesinde POLİS MEMURU olarak görev yapmakta iken 14/07/2017 tarihli ve 30124 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 692 sayılı Olağanüstü Hal (OHAL) Kapsamında Kararname ile kamu görevinden çıkarıldım. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'na (OHAL Komisyonu) yaptığım başvurunun reddine ilişkin 24/04/2019 tarih ve 2019/14141 sayılı işlemin (Ek-1) iptalini arz ve talep ederim.

 

AÇIKLAMALAR

A - KOMİSYON KARARINDA GEÇEN KRİTERLERE CEVABIM

1) BANK ASYA İDDİASI

Bank Asya hesap bilgilerime dair: "Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan temin edilen bilgilerde: başvurucunun Bank Asya'da 2525252 müşteri numarası ile açılmış hesabının bulunduğu, bahse konu hesap bakiyesi 31.12.2013 tarihinde 15.333.08 TL iken; mezkur hesaba 19.01.2015 tarihinde 1.950,00 TL, para yatırdığı ve aynı hesaba muhtelif tarihlerde farklı tutarlarda para girişi olduğu, Ayrıca; başvurucunun Bank Asya'da 11.09.2014 tarihinde 543,87 TL tutarlı 31 günlük katılım hesabı açtığı," yazılmaktadır. 

Beraat kararımda: "...sanığın bankasya hesap hareketleri incelendiğinde 2013 yılının aralık ayında 15.333,08 TL bakiyesinin bulunduğu, bu tarihten sonra da hesap bakiyesinde yüklü miktarda artış bulunmaması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın örgütün hiyerarşik yapısına organik bağ ile bağlı olarak hareket ettiğine ve üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir delil bulunmadığı..." açıkça belirtilmiş ve terör örgütü ile bir bağımın olmadığı beraat kararı ile tescillenmiştir. (Ek-2)

Beraat almama rağmen, düzenli ve rutin olarak yaptığım bankacılık işlemlerinin talimatla olduğunu iddia etmek, akla ziyan bir iftiradır. OHAL Komisyonu'nun bankacılık işlemlerimi hiç incelemeden ve beraat kararımı dikkate almadan karar verdiği anlaşılmaktadır.

Banka iddiası ile ilgili, gerek olmamakla birlikte, aşağıdaki beyanlarımın da dikkate alınmasını arz ederim:

16.12.2009 tarihinde (10 yıl önce) hesap açtım ve 2012 yılında evlenince eşime ait olan altınları bozdurarak Bank Asya'da değerlendirdim. Bank Asya'yı tercih sebebim; kar payının diğer bankalara nazaran daha yüksek olması ve faizsiz sistemde çalışmasıydı.Her ay maaşımdan arta kalan parayı bu altın hesabına yatırıyor ve altının artıp azalmasına bağlı al-sat yaparak birikimlerimi değerlendiriyordum.2014 öncesinde olduğu gibi 2014 sonrasında da işlemlerim hep bu şekildedir. Komisyonun finansal destek mahiyetinde para yatırma olarak gördüğü işlemler; her ay maaşımdan arta kalan biraz para ile gram altın almam, bu altını fiyatı yükselince satmamdan ibarettir.

Komisyon, hesap açılış tarihim olan 16.12.2009'dan itibaren hesap hareketlerimin tümünü incelemiş olsaydı; yeni hesap açma veya düzensiz para yatırma ve benzerleri gibi şüpheli işlemlerin olmadığını görecekti. Fakat komisyon, banka hesabımın incelemesini yaparken sadece 2014 yılı ve sonrasını ele almış ve daha önceki hesap hareketlerini görmezden gelmiştir. 2014 sonrasında hesabım da yapılan işlemleri FETÖ/PDY terör örgütüne yardım olarak tanımlamış ve böylece mesleğe iademi reddetmiştir.

Komisyon kararının "C. Başvurunun Değerlendirilmesi" bölümündeki;  örgüt liderinin verdiği talimat gereği finansal destek mahiyetinde para yatırdığım iddiasını kesinlikle kabul etmiyorum. Aksine talimatın tersine, 11.09.2014 tarihinde gram altın hesabımdaki parayı bozdurarak 19.043,87 TL tutarındaki paramın tamamını çekmiş olduğum ve 548 TL civarı parayı katılım hesabına yatırdığım, sonraki zamanlarda ihtiyaca göre çektiğim hesap hareketlerinde görülecektir. 2015 mayıs ayında, banka devletin kontrolüne geçtikten sonra da, para yatırma talimatı iddialarının aksine para yatırma çekme işlemlerine devam ettiğim hesap hareketleri incelendiğinde görülecektir.

Para yatırırken de bu işlemden dolayı suçlanmamı gerektiren bir yasal duyuru ya da engelle karşılaşmadım, işlemi yapan görevliler tarafından yada BDDK yetkilileri tarafından da herhangi bir şekilde bu yönde bilgi paylaşımı yapılmadan işlem yaptım.Bankaların faaliyetleri  BDDK tarafından günlük izlendiğinden şubede veya ATM para yatırma işlemini yapmam sırasında bankanın bilgi sistemlerinin çalışır durumda olduğunu, hesap açma yada para yatırma işleminin o esnada bankanın bilgi sistemleri marifetiyle sonuçlandırıldığını da müşahede etmiş biri olarak yapılan işlemin yasadışı olduğunu gösterecek bir emareyle karşılaşmadım.

Bank Asya (veya diğer banka hesaplarımdan) hiç bir terör örgütü veya illegal yapılarlara, bunlarla bağlantılı kurum, kuruluş veya şahıslara; havale, bağış, aktarma yapmadım. Paramı terör örgütü lideri veya başka birisinin yönlendirmesi ile belli banka veya hesaplara aktarmadım. Herhangi bir terör örgütü ile bağım olduğu iddiasını hiç bir şekilde kabul etmiyorum.

Sonuç olarak, Bank Asya'yı rutin bankacılık işlemlerim için kullandığım, talimat ile hareket etmediğim, tüm bankacılık işlemlerimi hayatın olağan akışı içinde açıklayabildiğim ortadadır ve bankayı teröre destek için kullanmadığım hesap hareketlerimden bellidir. Hesap hareketlerimi (Ek-3), banka konusundaki ek beyan ve hak ihlallerini ekte sunuyorum. (Ek-4)

2) KOVUŞTURMA BİLGİLERİNE DAİR

Adli soruşturma/kovuşturma bilgilerime dair: "UYAP'tan temin edilen bilgilere göre; başvurucunun, İzmir 5.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 21.12.2017 tarihli; E:2017/999, K:2017/111 sayılı kararıyla silahlı terör örgütüne üye olma suçundan beraat ettiği" yazılmıştır.

Hakkımdaki tüm suçlamalardan beraat etmeme rağmen, komisyonun ret verme gerekçesi anlaşılamamıştır. Beraat alan bir kişinin hala suçlu olarak değerlendirilip kamu görevinden ihraç edilmesi anlaşılamayan bir durumdur.

 

3) DİĞER TESPİTLERE DAİR İDDİALAR

Diğer tespitlere dair: "İzmir Cumhuriyet Başsavcılığından ve İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünden temin edilen bilgilere göre, başvurucunun 2017/68532 hazırlık numaralı soruşturma dosyası kapsamında ele geçirilen Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatı personeline ilişkin örgüt arşivindeki detay bilgisinde: mahrem yapıda SAY (FETÖ mensubu olup her şeyiyle teslim olan ancak yöneticilik vasıfları olmayan polis memurları) seviyesinde, Kurs Taksidi:100 (himmet adı altında örgüte verilen maddi destek), Etüt 2015:2 (sohbet adı altında katıldığı örgütsel toplantı ve faaliyet sayısı), Zümre Başkanı (bağlı olduğu üst düzey mahrem yapı örgüt üyesi), Öğretmeni (bağlı olduğu mahrem yapı örgüt üyesi) verilerinin bulunduğu tespitleriyle kodlandırılmış olduğu" iddia edilmektedir.

Kamuoyunda, bu tespitlerin GARSON kod adlı gizli tanığın SD kart ile teslim ettiği listede olduğu bilinmektedir. Bu listede geçtiği iddia edilen ismimle ilgili 01.01.2018 tarih ve 3727272 sayılı Veri İnceleme Raporu ekte sunulmuştur. (Ek-5)

Bir fişleme evrakı olan Garson listesindeki, aleyhime olan ve gerçeğe aykırı bu bilgileri kabul etmiyor şiddetle reddediyorum. Şanlı polislik mesleğim zamanı dahil, hayatımın hiç bir aşamasında; illegal yapı veya örgütlerle bağım(irtibatım, iltisakım) olmamıştır.

Davalı kurum, maddi gerçeğin her türlü şüpheden arındırılmış, somut, kesin, kati ve inandırıcı delillerle ispat etmesi gerekirken; bu kanıtlanmamış ve kaynağı şaibeli soyut iddialar hakkında şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller sunamamıştır.

SAY kodu ile fişlemiş olmam ve örgüte teslim olan polis memuru olarak listede geçmem somut bir delil olarak değerlendirilemez. Garson listesinin geçersiz ve kabul edilemez olduğu yakın zamanda yayınlanan Garson Teknik Rapor'u ile kamuya duyurulmuştur. (Ek-6)

 

a) Garson (SAY Kodu) iftirası hakkındaki cevabım

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun 18.04.2017 tarih ve 2017/68532 sayılı soruşturması kapsamında ele geçirilen Micro SD Kart Kom Daire Başkanlığı’na teslim edildiği belirtilen Fişleme evrakında adımda yer almaktadır.

 

Şahsımın "...SAY (FETÖ mensubu olup her şeyiyle teslim olan ancak yöneticilik vasıfları olmayan polis memurları) seviyesinde..." olduğu iddia edilmektedir.

Ekteki "Garson Teknik Raporu" ile ispatlandığı gibi, Garson listesi ne zaman hazırlandığı belli olmayan, şaibelerle dolu olan bir listedir. Kurumun, SAY kodu ile fişlendiğimi iddia etmesi tek başına bir şey ifade etmeyecektir. Kurum, bu iddiasını destekleyecek bilgi, belge, tanık beyanları ve diğer delilleri mahkemeye sunmalıdır, aksi taktirde savunma hakkını kaybedecek ve somut olarak iddiasını ispatlayamadığından bu iddia yok hükmünde olacaktır.

Sonuç olarak, örgüte kendini teslim etmiş birisinde; ByLock ve HTS kaydı gibi önemli deliller öne sürülmeli ve örgüt üyeliğinden ceza almalıydı. Şahsım ise tüm bu iddialardan aklandım adli mahkemeden beraat kararı aldım.

 

Garson listesi hakkındaki ek beyanlarımı ve hak ihlallerini ekte sunuyorum. (Ek-7)

 

b) Himmet iftirası hakkındaki cevabım

Şahsımın "...Kurs Taksidi:100 (himmet adı altında örgüte verilen maddi destek)..." iddiası ile örgüte düzenli destek mahiyetinde para yardımı yaptığım iddia edilmektedir.

Bu iddia tamamen bir iftiradan ibarettir, kurum bunu ispatlamak zorundadır. Kime, ne zaman, kaç taksitte para ödediğim, bu parayı ne şekilde ve ne amaçla ödediğimi davalı kurum ispatlamalıdır.

Davalı kurum bu ödemeyi ispatlayamayacaktır, çünkü böyle bir ödeme yoktur. FETÖ dahil hiç bir terör örgütüyle bağım olmadığı halde, 100 TL gibi bir miktarı nereye hasıl ödediğim, ödediğim kişilerle nasıl iletişim kurduğum gibi hususları davalı kurum aydınlatamamıştır.

Son olarak; maddi durumum müsait olmadığından ayın sonunu zor getiren biri olarak, hem de bir terör örgütüne düzenli olarak para verdiğim iddiası kabul edilemez. Kurum bunu ispatlamalı, aksi taktirde savunma hakkını kaybetmiş sayılmalıdır.

 

c) Sohbet iftirası hakkındaki cevabım

Şahsımın "... Etüt 2015:2 (sohbet adı altında katıldığı örgütsel toplantı ve faaliyet sayısı)..." iddiası ile örgütün sohbet adı altında düzenlenen örgütsel toplantı ve faaliyetlere katıldığım iddia edilmektedir.

Bu iddia kendi içinde tutarsız ve kendi kendini yalanlamaktadır. Sohbete gittiğim iftirasını kesinlikle kabul etmiyorum.

SAY kodu ile kodlanan kişinin örgüte her şeyiyle teslim olduğu iddia edilmektedir. Garson listesinde ise 2015 yılında 2 kere sohbete gittiğim iddia edilmektedir. Bu olabilir bir iddia değildir.

Sohbete gitti isem (ki bunu kesinlikle kabul etmiyorum), bir sohbet grubu olmalıydı, bu sohbetin zamanı, yeri belirtilmeliydi. En azından sohbete katılan diğer kişiler belli olmalıydı. Kurum, sohbete gittiğimi ispatlayabilecek ne tanık beyanı ne de başka bir delil sunamamıştır.

Ayrıca, İzmir 5.Ağır Ceza Mahkemesi'ne yargılandım, gerekli inceleme ve araştırma yapıldı. Sohbet adı altında örgüt toplantılarına katılmış olmadığım, hakkımda sohbete katıldığım iddiasında bulunan tanıklar olmadığı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açık ve net biçimde ortaya konmuştur.

Sonuç olarak; hakkımda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı araştırma yapmış; sohbete katıldığıma ve bunu teyit eden tanık beyanı veya başka bir delile rastlamamıştır. Kurum bu iddiasını da ispat etmelidir, ispat edemiyorsa iftira attığını kabul etmiş sayılmalıdır.

 

d) Zümre Başkanı ve Öğretmen bilgileri iftiraları hakkındaki cevabım

Şahsımın "... Zümre Başkanı (bağlı olduğu üst düzey mahrem yapı örgüt üyesi), Öğretmeni (bağlı olduğu mahrem yapı örgüt üyesi) verilerinin bulunduğu..." olduğu iddia edilmektedir.

Akıl ve mantık dışı böyle bir iddia kabul edilemez. Ben bir polis memuruyum, öğretmen veya zümre başkanı değilim. Bu iddia ile örgütte yönetici, başkan, abi, imam veya başka bir isim altında görev aldığım iddiası ise akla ziyan bir iftiradan başka bir şey değildir.

Kurum bu iddiasını ispatlamak için, tek bir şeyi yani; örgütte yönetici olduğum (ki kesinlikle kabul etmiyorum) iddiasını ispatlamalıdır. Eğer bu iddiasını ispatlayamaz ise iftira attığını kabul etmiş olacaktır. Ayrıca örgütte yönetici olan bir kişinin yönettiği kişiler de gösterilmeli, bunlarla nerede, ne şekilde iletişim kurduğu, ve hangi örgütsel faaliyetleri yaptığı da ispatlanmalıdır.

Sonuç olarak; Zümre Başkanı veya Öğretmen olduğum, yani örgütte yönetici olduğum gibi büyük bir iddia; İzmir Cumhuriyet Savcılığı'nın yaptığı soruşturmada ortaya çıkmadığına ve İzmir 5.Ağır Ceza Mahkemesi'nde gündeme gelmediğine göre böyle bir iddianın doğruluğundan bahsedilemez, olsa olsa iftiradır denilip geçilir.

 

4) FETÖ İLE BAĞIM OLMADIĞINA DAİR DİĞER CEVAPLARIM

ByLock olmaması: Örgüt üyelerinin haberleşmek için kullandığı ByLock ve benzeri programları kullanmadığım, beraat kararındaki "...dijital materyallerin incelenmesine ilişkin heyet raporları...sanıkta bylock programı tespit edilmemesi..." ibareleriyle sabittir.

HTS Kaydı olmaması: Adli mahkemece sabit olarak, hiçbir üst düzey örgüt üye(si)leri ile irtibatım yoktur.

Örgüt sorumlularına para transferi olmaması: Hiçbir örgüt üyesine veya üst düzey-alt düzey  sorumlusuna para havale ve para transferim yoktur.

SGK kaydı olmaması: SGK kayıtlarında da sabit olduğu gibi, FETÖ ile irtibatlı hiçbir kurumda çalışmadım.

Dershane kaydı olmaması: FETÖ ile irtibatlı dershaneye gitmedim.

Örgüt evi bilgisi : Hayatımın hiçbir evresinde FETÖ örgüt evinde kalmadım.

Okul kaydı olmaması: İlk okulda okuyan çocuklarımı FETÖ ile irtibatlı kreşe, okula veya dershaneye göndermedim.

Sendika üyeliği olmaması:FETÖ ile irtibatlı hiçbir sendikaya üye olmadım.

Dernek, vakıf üyeliği olmaması:FETÖ ile irtibatlı hiçbir dernek, vakıf gibi kurumlara üyeliğim yoktur.

Bu liste bilmediğim diğer FETÖ bağı (irtibat, iltisakı) sayılan kriterler için de uzatılabilir. Kurum tüm bu iddiaları oluşturduğu 12 maddelik bir tablo ile incelemiş ve hakkımda hiç bir örgüt bağı bulamamıştır.

 

5) SADAKAT İDDİALARINA CEVABIM

2008 yılında, İzmir Polis Meslek Yüksekokulu’ndan 88.829 not ortalaması (Pekiyi) ile mezun oldum. Emniyet Bilgi Sisteminde, meslek hayatım boyunca her yıl verilen sicil notlarım  bulunmaktadır. Notlarımın hepsi iyi - çok iyi performans şeklindedir.

2008-2013 yılları arasında, ilk atama yerim olan İstanbul'da görevimi en iyi şekilde ifa ettim. İstanbul'da başarılı çalışmalarımdan dolayı takdirname, başarı belgeleri ve maaş taltiflerim bulunmaktadır. Bu belgelerin hepsi Emniyet Bilgi Sisteminde mevcuttur, gerekiyorsa kontrol edilebilir.

2013 yılında şark görevi ifası için Diyarbakır'a görevlendirildim. Diyarbakır'da gerek gezi olaylarının devamı gerek 6-7 Ekim Kobani olayları ve takriben Sur olaylarında görev aldım. Görevimi en iyi şekilde yaparak burada da maaş taltifi ile ödüllendirildim.

Mesleğimi en iyi şekilde yaptım. Başarılı ve özverili çalışma ile, bu ülkeye hizmet eden bir kamu görevlisi olarak meslek hayatım boyunca adli ve idari hiçbir soruşturma geçirmedim, uyarı cezası dahi almadım.

Mesleğe adım attığım ilk günden ihraç olduğum 14 Temmuz 2017 gününe kadar kamu görevim ile bağımın kesilmesini gerektirici herhangi davranışım, işlemim asla söz konusu olmadı. Hem meslektaşlarım, hem müdürlerim, hem de çalışma arkadaşlarım tarafından sevilen, saygı duyulan, örnek gösterilen biri olarak tanınırım.

15 Temmuz da ülkemize gerçekleştirilen menfur darbe girişiminin  hemen sonrasında Başbakanlık İdari Mali İşler Daire Başkanlığı koordinesinde '15 Temmuz Şehit Yakınları ve Gazileri Yardım' adı altında oluşturulan hesaba, daha GÖREVİMDE AKTİF çalışırken yardımda bulundum. Devletime küsmedim, benim yerim devletimin yanıdır.

Sonuç olarak, hiçbir delil gösterilmeden, şahsımın savunması dahi alınmadan "suçta ve cezada şahsilik ilkesi" başta olmak üzere evrensel temel hukuk ilkelerinin çiğnenerek, meslekten çıkarılmam hukuka aykırıdır. Devlete karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğim  iddiası kabul edilemez, tarafıma hiçbir suç isnadında bulunulamaz.

Sadakat konusundaki ek açıklamalarım ve hak ihlallerini ek olarak sunuyorum. (Ek-8)

 

Sonuç olarak;

Davalı  kurum, gizli / çok gizli belgeler dahil olmak üzere, OHAL Komisyonu dosyası ve eklerini, kurum içi İdari Soruşturma Raporu'nu, kurum içi Çevre Araştırma Raporu'nu, tanık beyanlarını, istihbarat raporunu, ihracıma sebep olan diğer bilgi belge ve delilleri eksiksiz göndermek zorundadır.

Kamu görevinden ihracımı gerektiren somut hiçbir neden bulunmamaktadır. Anayasa ve yasalarımıza uygun davrandım, aksi bir fiilim söz konusu değildir. OHAL Komisyonu somut herhangi bir bilgi ve belge ortaya konulmaksızın, objektiflikten uzak ve keyfi bir şekilde başvurumu reddetmiştir.

Davalı kurum görevden ihracıma yönelik hiç bir yasal gerekçe sunamadığından dolayı öncelikle savunma hakkı olmak üzere, kanunlarımızın, Anayasamızın ve AİHS göre tüm ilgili maddeler ihlal edilmiştir. Kurum istenen tüm belgeleri eksiksiz göndermez ise savunma hakkını kaybedeceğinden dolayı OHAL Komisyonu ret kararının iptaline karar verilmesi gerekmektedir. İhlal edilen haklarımı ve kanun maddelerini ayrıca ek olarak sunuyorum. (Ek-9)

Dava konusu 692 KHK ile meslekten çıkarıldığım ve hiçbir gelirim olmadığı, bu davanın masraflarını karşılayacak maddi gücümün bulunmaması sebebiyle ADLİ YARDIM İSTEMİ'min kabul edilmesini, OHAL Komisyonu'nun, hiçbir geçerli sebep ve somut delile dayanmayan 01.01.2019 tarih ve 2019/12345 sayılı işlemi; kanunlarımıza, Anayasamıza ve AİHS’ne aykırı olduğundan reddini arz ve talep ederim.

 

HUKUKİ SEBEPLER:

Kanun, Anayasa, AİHS, ve sair alakadar mevzuat.

 

DELİLLER:

Komisyon ret kararı, beraat kararım, banka hesap hareketlerim, banka hakkındaki ek açıklama ve hak ihlalleri, Veri İnceleme Raporu, Garson Teknik Raporu, Garson ile ilgili açıklamalarım ve hak ihlalleri, İhlal edilen haklarım konusundaki açıklamalarım.

 

 

 

 

 

 

 

SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm haklarım saklı kalmak üzere,

 

1)    2019/12345 sayılı OHAL Komisyonu RET KARARININ İPTALİNE,

2)    Adli yardım istemimin kabulüne,

3)    Tüm parasal haklarımın FAİZİ İLE BERABER ödenmesine,

4)    Tüm yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına,

 

karar verilmesini arz ve talep ederim. (23/04/2019)

 

DAVACI

20190423 Dava Dilekçesi - Polis.docx

20190423 Dava Dilekçesi - Polis.pdf


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Kamuoyunda, bu tespitlerin GARSON kod adlı gizli tanığın SD kart ile teslim ettiği listede olduğu bilinmektedir. Bu listede geçtiği iddia edilen ismimle ilgili 01.01.2018 tarih ve 3727272 sayılı Veri İnceleme Raporu ekte sunulmuştur. (Ek-5)

Emniyet mensupları için hazırlanan dilekçe örneğinin eklerinde  01.01.2018 tarih ve 3727272 sayılı Veri İnceleme Raporu ekte sunulmuştur. (Ek-5) bunu anlayamadım.Tarih sayısını açıklama yaparsanız mutlu olurum...İyi günler...

 


692 KHK - Ret - Ankara 21. İdari

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
akoroglu, 11.06.2019 - 08:53 yazdı:

Kamuoyunda, bu tespitlerin GARSON kod adlı gizli tanığın SD kart ile teslim ettiği listede olduğu bilinmektedir. Bu listede geçtiği iddia edilen ismimle ilgili 01.01.2018 tarih ve 3727272 sayılı Veri İnceleme Raporu ekte sunulmuştur. (Ek-5)

Emniyet mensupları için hazırlanan dilekçe örneğinin eklerinde  01.01.2018 tarih ve 3727272 sayılı Veri İnceleme Raporu ekte sunulmuştur. (Ek-5) bunu anlayamadım.Tarih sayısını açıklama yaparsanız mutlu olurum...İyi günler...

 

Kişiye ait bölüm. Size uygun olarak değiştirebilir, kaldırabilir yada başka bilgiler ekleyebilirsiniz.


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

3727272 sayılı Veri İnceleme Raporu  elinizde varsa paylaşırsanız sevinirim.


692 - RET - EA kodlama + Üst amir kanaati - 21. İdare Mah.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

@Yusuf Onur SARI Kendi veri inceleme raporunuz varsa onun tarih/no bilgisini yazınız.


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

3727272 sayili veri inceleme raporu kendi dijitalleri toplanms bisey cikmams ,onun raporu heralde


692.ret

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...