İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

MSA

dilekçe Müddetnameye (şartlı Tahliye Süresi) itiraz Dilekçesi

Önerilen Yorum

TERÖR SUÇLARININ İNFAZI AŞAMASINDA

MÜDDETNAME  HESABI VE ŞARTLI TAHLİYE SÜRESİNİN HESAPLANMASINDA

GÖZ ÖNÜNE ALINACAK HUSUSLAR ve HATALI HESAPLANAN

MÜDDETNAMEYE İTİRAZ DİLEKÇESİ

Alıntı

……….…  CEZA MAHKEMESİNE

 

İTİRAZ EDEN                     : (Hükümlü isim soy isim)

MÜDAFİİ                             :

KONU                                   : Müddetnameye itiraz

AÇIKLAMALAR                :

 

Mahkemenizce (yada muadil mahkemeye itiraz yapılıyorsa o mahkemenin adı yazılmalı) hakkımda silahlı terör örgütüne üye olmak/silahlı terör örgütüne bilerek yardım etmek suçundan verilen … yıl … ay hapis cezasının infazı için .......... Ceza Infaz Kurumunda bulunmaktayım. İnfaz aşamasında Cumhuriyet Savcılığınca düzenlenen müddetnamede, şartla tahliye tarihinin ....…, bihakkın tahliye tarihi ise ........… olarak düzenlendiğini fark etmiş bulunmaktayım.

… Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlen müddetnameye göre 5275 sayılı Yasa doğrultusunda çekmem gereken cezadan … yıllık indirim uygulandığını, bihakkın tahliye tarihinin ….... olarak belirlendiğini fark ettim.

Hakkımda verilen hüküm sadece soyut bir örgüt üyeliği iddiasını dayanmakta olup örgüt faaliyeti çerçevesinde müstakilen herhangi bir suç işlediğim iddia edilmemiştir. Bu bağlamda 5275 sayılı kanun 107/4. maddesi kapsamında şahsım hakkında koşullu salıverilme tarihinin mahkum olunan cezanın 3/4 ü olarak hesaplanması kanuna aykırıdır. Zira bu madde uyarınca örgüt üyeliği müstakilen 3/4 oranında infaz süresine tabi olmayıp " Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkumiyet ......" unsurları aranmıştır, yani örgüt kurucusu, yöneticisi veya örgüt adına bizatihi suç işleyen yani suça konu eylemleri bizzat icra eden kişiler yönünden söz konusu süre uygulanmalıdır.

Dilekçe İndirme Linki

Müddetnameye-itiraz-dilekçesi.doc


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107. maddesine göre süreli hapis cezasına mahkum olanlar mahkum oldukları cezanın 2/3 ünü iyi halli olarak getçirdikleri takdirde şartlı tahliye hükümlerinden faydalanabileceklerdir. Bu süre Terör suçlarında 3/4 olarak uygulanmaktadır. Normal suçlarda şartlı tahliye için  aranan 2/3 lük infaz oranı, 1 Temmuz 2016 öncesinde işlenen suçlar bakımından 671 sayılı k.h.k. ile 1/2 olarak iyileştirilmiştir. Yine 1 Temmuz 2016 öncesinde işlenen suçlar bakımından,

5275 sayılı Kanun’un 105/A ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin 77 ve 78. maddelerine göre; açık kurumda bulunan iyi halli hükümlülerin, koşullu salıverilme tarihinden 1 yıl önce denetimli serbestlikten faydalanılabileceği yönündeki düzenleme 2 yıl olarak değiştirilmiştir. Ancak terör suçları kasten öldürme ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen vb. suçlar her iki iyilestirme kapsamı dışında bırakılmıştır.

Burada asıl önemli nokta terör örgütüne yardımdan ötürü verilecek cezalarda infaz suresinin ne şekilde hesaplanacağı, bu suçlardan mahkum olanların 671 sayılı KHK uyarınca öngörülen iyileştirmelerden faydalanıp faydalanamayacağı hususudur.

Yargıtay’ın istikrarlı kararlarında, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmayan ve örgüt mensubu olmayan sanık hakkında örgüte yardım suçundan verilen hükümde TCK’nm 58/9. maddesinin uygulanamayacağı belirtilmiştir. (16.CD-2017/565-3732, 2015/8757-2016/2946. 6.CD-2017/2419-3 897, 2016/4449-5668)

Örgüte yardım suçunda, TCK 58/9 yani örgüt üyeleri icin öngörülen tekerrür hükümleri uygulanamaz. Dolayısıyla örgüt üyesi olunmadığı için  5275 sayılı  kanunun 107 maddesi kapsamında  örgüt faaliyeti kapsamında  bir suç da söz konusu olmadığından  örgüte yardımdan ötürü  alınan  cezanın  infaz edilmesi gereken süre  3/4  olarak  hesaplanmayacaktır. Bu bağlamda TCK nın 6/1-j maddesi kapsamına girmeyen örgüte yardım (TCK 220/7) suçundan verilen cezada iyi halli hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanabilmesi için cezasının 2/3’ünü infaz etmesi yeterlidir. Aynı husus örgüt propagandasından mahkumiyet halinde de geçerlidir.

Örgüte yardım suçunda, suç tarihi özellikle Bankasya ya para yatırma eyleminde olduğu gibi 1 Temmuz 2016 tarihinden önce gerçekleştiği için 5275 sayılı kanunun 671 sayılı k.h.k. ile iyileştirilmiş hallerinden faydalanabilmelidirler. Uygulamada bu hususlar göz ardı edilse dahi yukarıda zikredilen çeşitli yargıtay kararları ve mevzuattaki değişiklikler göz önüne alındığında Cumhuriyet başsavcılıklarınca düzenlenen müddetnamelere itiraz edilerek yargı mercilerinden yeniden süre hesaplanması talep edilmelidir.

Müddetname, cezaları infaz edecek Cumhuriyet Başsavcılıklarınca düzenlenen hükümlünün hangi tarihte cezaevine girdiği, ne kadar süreyle cezaevinde kalınacağı ve ne zaman şartlı tahliye olunup ne zaman bihakkın tahliye olunacağını gösteren evraktır.  Müddetnamenin yanlış hesaplandığı veya baska bir bilgi itibariyle hatalı olduğu düşünülüyorsa, ya kararı veren Ceza Mahkemesine veyahut infazın yapıldığı yerde, kararı veren mahkemenin muadili olan Ceza Mahkemesine hitaben yazilacak bir dilekce ile müddetname hakkında itirazda bulunulabilir. Dilekçenin formatı çok önemli değildir. Hangi tarihli müddetnameye itiraz edildiği ve müddetnameye konu olan mahkeme kararının hangisi olduğu dilekcede açıkça belirtilmek suretiyle, yanlış olduğu değerlendirilen süre hesaplamasının ne şekilde olması gerektiği veyahut müddetnamede hangi hususun yanlış oldu belirtilerek basit bir dilekçe yazmak yeterlidir.

Burada dikkat edilmesi gereken, müddetnameye itiraz başvurularına bakma görevi İnfaz Hakimliklerinin görevi değildir. Müddetnameye (Süre Belgesine) itiraz İnfaz Hakimliğine yapılamaz. 4675 Sayılı İnfaz Hakimliği Kanuna göre İnfaz Hakimliğinin böyle bir görevi yoktur. Müddetnameye (Süre Belgesine) itiraz, karar mahkemesine veya infazın yapıldığı yerdeki muadil mahkemesine yapılabilir. (Yargıtay 10. C.D 12.03.2007 tarih, 2007/3622 E. ve 2007/2776 K. Sayılı kararı uyarınca )


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...