İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

MSA

Farklı Hukuki Durumlara Sahip Olan Bir Kişinin Dosyası Ayrılabilir Mi?

Önerilen Yorum

Birçok kişi ile birlikte aynı soruşturma dosyası içerisinde yar alan, tutuklu/adli kontrolle serbest/hakkında yakalama kararı olan gibi farklı hukuki durumlara sahip olan bir kişinin dosyası ayrılabilir mi?


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Soruşturma dosyasının ayrılması ve ayrı yürütülmesi soruşturma aşamasında C. Savcısının, kovuşturma aşamasında yani yargılama sırasında Mahkemenin takdirindedir. Uygulamada genelde C. savcıları ellerindeki kapsamlı ve sıkıntılı dosyalardan bir an önce kurtulmak amacıyla, kamu davası için yeterli delile ulaştığını düşündüğünde, varsa hakkında yakalama kararı bulunan şahsın yakalanıp ifadesinin alınmasını beklemeden bu haliyle iddianame düzenleyip Mahkemeye gönderme eğilimindedirler. Bu nedenle, hakkında yakalama kararı bulunan şahısların davaları da diğer şüphelilerle birlikte aynı anda açılmış olacaktır. Haklarında soruşturma başlatılan ve ilk başta adli kontrol tedbirine başvurulup aradan uzunca bir zaman geçmesine rağmen henüz haklarında bir karar verilmeyenler nasıl davranmalıdır? Birçok kişi ile birlikte aynı soruşturma dosyası içerisinde yar alan, tutuklu/adli kontrolle serbest/hakkında yakalama kararı olan gibi farklı hukuki durumlara sahip olan bir kişinin dosyası ayrılabilir mi?

Yargılama aşamasında, Mahkeme hakkında yakalama kararı bulunan dolayısıyla savunması alınamayan sanık hakkındaki dosyayı, yargılamanın daha fazla uzamaması için ayırma yoluna gidecektir. Hakkında yakalama kararı bulunan şahıs yakalanıp savunması alınmadan hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Konuyla ilgili olarak şu hususu belirtmekte fayda var. Eğer sanık sayısı çok fazla olan dosyalarda, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunmayan, birlikte yargılanmalarında hukuki bir yarar bulunmayan kişilerin ısrarla toplu bir şekilde yargılanmalarının, sanığın savunma hakkını kısıtlayacağı yönünde Yargıtay kararları bulunmaktadır.


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...