İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

Konuk By3kan

Yemin Töreni İftira

Önerilen Yorum

Konuk By3kan

Merhabalar güzel bir siteye benziyor umarım khk lı mağdurar için faydalı olur. 

Benim sorum şu olacak komisyondan ret aldım hiçbir kriterim yok. Tanık ifadesi var tanıklar memuriyete başladıktan sonra yapılan memuriyet yemin töreninde elimi bayrağa basıp yemin etmedim diye iftira attılar. Biz  avukatımla beraber 22 idareye davamızı açtık böyle bir olay söz konusu değil tamamen iftira ve biz avukatımla o yemin töreni görüntülerinin izlenmesini ve dosyaya delil olarak konulmasını talep ettik. Eğer o görüntüler çıkarsa ben bu olaydan 100 de 100 aklanacağımdan eminim. Oldu da adalet bakanlığı bu görüntüleri mahkemeye sunamasa ve sadece tanıklar üzerinden giderse idare mahkemesi ne tarzda karar verir. Biz ısrarla görüntüleri istedik bakalım artık..

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Konuyu İdari Hakime Sorduk Alıntı Yapıyorum

Alıntı

Ucu açık bir soru olmuş, yani görüntüler gelse de beraat alana red veren mahkeme var, o yüzden şu yönde karar verir diyemem, sadece görüntüleri istemekle iyi yapmışsınız, burada idariyarginin kararıni tahmin etmem imkansız açıkçası

 


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk By3kan
KHK Mağduru, 14 saat önce tarihinde yazdı:

Konuyu İdari Hakime Sorduk Alıntı Yapıyorum

 

Ya bu 125 bin ihraç tan benim gibi bu yemin töreninde ihraç olan başka bir kişi bile yoktur ki artı görüntüler gelse bile demişsiniz görüntüler gelse zaten herşey ortaya çıkacaktır mahkeme herşey gözönündeyken nasıl ret verebilir ki sonuçta bütün iddalar çürütülüyor... Benim öğrenmek istediğim bu bakanlık bu iddaları somutlaştırmak zorunda değilmi 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...