İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Haber

KHK göndermeli Babil, Türkiye ve dünya gündemine damga vurdu

Önerilen Yorum

Editör
babil.jpg?resize=696%2C545&ssl=1

İlk bölümü yayınlanan, başrollerinde Halit Ergenç, Ozan Güven, Aslı Enver, Birce Akalay, Nur Fettahoğlu ve Mesut Akusta’nın yer aldığı “Babil” dizisi milyonları ekrana kilitledi. KHK göndermesiyle dikkat çeken dizi sosyal medyada Türkiye ve dünya gündemine damga vurdu. Dizide üniversiteden ihraç edilen bir akademisyenin karanlık bir maceraya sürüklenişi anlatılıyor.

İlk bölümü dün gece yayınlanan Babil isimli dizi sosyal medyada Türkiye ve dünya gündemine damga vurdu. Üniversiteden iftiraya uğrayarak ihraç edilen bir akademisyen ve ailesini konu alan dizi hakkında yapılan paylaşımlarda genellikler beğeni mesajları verildi.

Yurt dışına çıkış yasağı olan KHK’lı bir akademisyene yer verilen dizinin ilk bölümü asgari ücret üzerinden yapılan siyasi göndermeler  dikkat çekti.

Ay Yapım imzalı dizide, Halit Ergenç, Ozan Güven, Aslı Enver, Birce Akalay, Nur Fettahoğlu ve Mesut Akusta başrolleri paylaşıyor. Yönetmenliğini Uluç Bayraktar’ın yaptığı, hikaye ve senaryosunu Nüket Bıçakçı ve Özlem Yücel’in kaleme aldığı Babil’de bir ekonomi profesörü olan İrfan’ın (Halit Ergenç) hayatı, haksız yere işten atılması ve 7 yaşındaki oğlu Deniz’in (Beren Kasımoğulları) hastalanmasıyla yaşadıkları anlatılıyor.

İrfan tüm bunların ardından karısı Eda’nın (Nur Fettahoğlu) çocukluk arkadaşları Egemen’den (Ozan Güven) yardım istemesiyle kendisini karanlık bir maceranın içinde buluyor. Evlenmek üzereyken ayrıldığı büyük aşkı İlay’ın (Birce Akalay) tehlikeli iş adamı Süleyman’ın (Mesut Akusta) sevgilisi olarak ortaya çıkmasıyla birlikte, İrfan birçok sınavla karşı karşıya kalıyor. Dizinin ilk bölümünün ardından yapılan paylaşımlardan bazıları şöyle:

#Babil dizisi #KHK ile mağdur edilen milyonu aşan masum insanların hikayesi, belki bugüne kadar üç maymunu oynayan bazılarının vicdanında bir uyanmaya ve yeter artık bitsin artık bu zulüm demelerine vesile olur. pic.twitter.com/jW1XEXvkSy

— Dr S T (@drndtx) January 17, 2020

KHK' lı arkadaşlar #Babil dizisinde ihraç olmuş öğretmen rolü var.Farkındalar mı bilmiyorum yada bilerek mi böyle bir seneryo tercih ettiler.Seneryoda binlerce khk'lının yaşadığı mağduriyet anlatılıyor bence siz ne diyorsunuz ❓

— Hüma Hatun?? (@humahatun28) January 17, 2020
Önceki İçerikÖğretmen farklı düşünüyor diye KHK ile okuldan atmak doğru değil

KHK Haber


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...