İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Haber

Babil dizisine ‘FETÖ’ soruşturması açıldı mı?

Önerilen Yorum

Editör
babil.jpg?resize=696%2C545&ssl=1

İşinden ihraç edilen bir akademisyenin yaşadıklarının anlatıldığı AY Yapım imzalı Babil dizisi hakkında FETÖ soruşturması açıldığı iddia edilmişti. Yapımcı şirketin avukatı, konuyla ilgili açıklama yaptı.

Başrollerinde Halit Ergenç, Ozan Güven ve Aslı Enver gibi ünlü oyuncuların yer aldığı “Babil” dizisinin geçen Cuma günü yayınlanan ilk bölümü sosyal medyada en çok koşulan konulardan biri oldu.

AY Yapım imzalı “Babil” dizisinde; işinden ihraç edilen, yurt dışına çıkamayan, banka hesaplarına bloke konulan ve ABD’ye kaçak yollardan gitmeye çalışan bir profesör konu ediliyor.

Sosyal medyada kullanıcılarının bir kısmı dizinin; 15 Temmuz sonrası KHK’lılar (Kanun Hükmünde Kararname) ve bunun doğurduğu mağduriyetleri anlattığını belirtirken, bir bölümü ise aslında dizinin sınıfsal vurguya işaret ettiğini ifade etti.

Öte yandan, diziye FETÖ propagandası yapıldığı gerekçesiyle soruşturma açıldığı iddia edilmişti.

Cumhuriyet gazetesi muhabiri Seyhan Avşar ise dizinin yapımcısı olan şirketin avukatıyla görüştüğünü belirterek, avukatın açıklamalarını sosyal medya hesabından duyurdu. Avukatın, söz konusu soruşturmaya dair, kendilerine böyle bir bilginin gelmediğini belirttiğini aktaran Avşar, şunları yazdı:

“Babil dizisine yönelik soruşturma açıldığı iddialarına yönelik yapım şirketinin avukatıyla konuştum. Soruşturma açıldığına yönelik kendilerine iletilen herhangi bir bilgi olmadığını söyledi. Babil dizisinin rüşvet aldığı iddia edilen bir akademisyenin hayat hikayesini anlattığını belirten avukat, ‘Zaman zaman bazı kişiler yeni başlayan projeler hakkında olmadık şeyler ortaya atıyorlar. Bizlerde bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Babil dizisi bir akademisyenin hikayesinden ibaret’ dedi.

Kaynak Yeniçağ: Babil dizisine ‘FETÖ’ soruşturması açıldı mı?

KHK Haber


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...