İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Haber

OHAL Komisyonu 2019 yılı faaliyet raporunu yayımladı

Önerilen Yorum

Editör
ohal.jpg?resize=642%2C355&ssl=1

Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonunun, göreve başladığından bu yana yaptığı çalışmaları, oluşturulan veri analiz sisteminden değerlendirme kriterlerine, FETÖ’nün yasadışı faaliyetlerinin tespitinden karar örneklerine kadar tüm işlemler hem Türkçe hem de İngilizce olarak rapor haline getirildi.

Komisyonun kuruluşuna ilişkin bilgilerin verildiği raporda, bugüne kadar komisyona 126 bin 300 başvuru yapıldığı belirtildi. Komisyonun iki yıl içinde başvurulardan yaklaşık yüzde 80’ini sonuçlandırdığına işaret edilen raporda, başvurularla ilgili süreçlerin komisyonun internet sitesindeki başvuru takip sisteminde takip edilebildiği hatırlatıldı. Raporda, başvurunun incelenmesine, karar sürecinde yapılanlara yönelik bilgi de sunuldu. Komisyon tarafından oluşturulan “Başvuru İnceleme Sistemi”nde 20’den fazla kurumdan temin edilen bilgilerin yer aldığı, 63 ayrı başlıkta sorgulama yapıldığı belirtilen raporda, bu sistemin görselleri de paylaşıldı.

Faaliyet raporunun “OHAL Komisyonu Başvuru Değerlendirme Yöntemi” başlıklı bölümünde ise ele alınan her bir dosyada kişinin beyanlarından yola çıkarak ihraç sebeplerine dair bilgi ve belgeler esas veri kaynağından temin edilerek incelendiği, Komisyonun karar değerlendirmesindeki temel yaklaşımın ise örgütün emir ve talimatına göre hareket edilip edilmediğinin tespit edilmesine yönelik olduğuna dikkat çekildi.

Her bir dosyayı ayrı ele alarak bireyselleştirilmiş ve gerekçeli karar veren Komisyon yaptığı değerlendirmede ret kararı verilen eşten bağımsız olarak; kendisinin herhangi bir bağlantısı tespit edilmediğinde ‘şahsilik ilkesi’ gereğince 620 diğer eşin başvurusunun kabul edildiği bilgisi raporda yer aldı. Yargı mercileri tarafından verilen kararları da UYAP sistemi üzerinden takip eden Komisyonun, adli mercilerce örgüt üyeliği kapsamında yapılan soruşturma ve kovuşturmalardan bağımsız olarak iltisak ve irtibatın olup olmadığı yönünde idari bir inceleme ve değerlendirme neticesinde karar verildiği belirtildi.

Raporda, FETÖ tarafından mağdur edilenlerin, ortak kullanılan ADSL hatları ve yakınlara verilen cep telefonu hatları üzerinden ByLock kullanılması gibi durumlarla örgütün tuzağına düşen kişilerin haklarının iadesi yönünde de çalışıldığı belirtildi. Başvuruların gerekçeli kararlarla sonuçlandırıldığı anlatılan raporda, kabul ve ret karar örneklerine de yer verildi.

Raporda, Komisyonun başvuruları değerlendirmede ele aldığı kriterler şöyle sıralandı:

“Adli soruşturma ve kovuşturma dosyalarındaki tespit ve bilgiler, FETÖ/PDY örgüt içi şifreli haberleşme programı kullanımına dair ByLock, Eagle gibi kullanıcı bilgisi, örgüt liderinin talimatı sonrası Bank Asya’da yeni hesap açan ve destek mahiyetinde doğrudan veya başka bir bankadan kredi çekmek suretiyle para yatırma bilgisi, FETÖ’ye aidiyeti, iltisakı ve irtibatı olduğu gerekçesi ile kapatılan sendika, dernek, vakıf ve federasyon üyelik, yöneticilik bilgisi, fiili darbe davalarında yargılanma bilgisi, darbe girişimi sürecinde sözde Sıkıyönetim Atama Listesi, Bölge Komutanları Listesi ve Konsey Listesi içerisinde yer alan güvenlik personeli bilgisi, FETÖ örgütü mahrem imamlarının güvenlik personeli ile örgütsel irtibat sağlama kapsamında ankesör/ardışık aramalar tespit bilgisi, Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatı içerisinde örgütün mahrem yapılanmasına ilişkin FETÖ örgütüne bağlılık kodlama bilgisi, Güvenlik personelinin ve FETÖ mahrem yapılanmasındaki kişilerin örgütsel bağlılığının sağlanması yönünden FETÖ örgütü içinde mahrem sorumlu olan kişiler bilgisi, Kamu Personeli Seçme Sınavı, Kamu Kurumları Giriş Sınavları, Komiser Yardımcılığı gibi kamu giriş sınavlarında yapılan örgütsel usulsüzlüklere ilişkin olarak soruşturma bilgisi, FETÖ örgütü mensuplarını kamu kurumlarına yerleştirme sürecinde örgütsel amaçlı operasyonel GSM hattı kullanan kişiler bilgisi, örgüt içi evlilik ve işe yerleştirme hususlarında adli soruşturması bulunan kişiler bilgisi, iltisaklı kuruluşlardaki çalışma kayıtlarına dair bilgiler, müzahir kuruluşlara yapılan mali destek, şüpheli para transferleri ve diğer mali bilgiler, örgütle iltisaklı basın yayın kuruluşlarıyla ilişkisine dair bilgiler, kurumları tarafından yapılan inceleme, araştırma ve idari soruşturmalarda tespit edilen bilgiler.”

Bunun yanı sıra örgütle iltisaklı gazeteye abonelik ödemesi veya üst amir kanaati ya da kapatılan iltisaklı derneğe üyeliğin tek başına ret gerekçesi olarak görülmediği bildirildi.

– Mahrem yapılanma

FETÖ’nün mahrem yapılanmasının da anlatıldığı raporda, mahrem hizmetin devletin en kritik ve operasyonel birimlerine sızılarak örgüt adına yürütülen gizli faaliyetleri kapsadığı belirtildi.

Raporda, FETÖ açısından mahrem yerlerin yargı, emniyet, mülkiye, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile bazı özel kurumların olduğuna işaret edildi. Emniyet ve TSK gibi kurumlarda yer alan örgüt mensuplarının genellikle kurum dışından sivil imamlara bağlı faaliyet gösterdiği belirtilen raporda, bu hizmet birimlerinin hücresel yapılanmaya sahip olduğu kaydedildi. Raporda, mahrem hizmetlerde, terörist başı Fetullah Gülen veya örgütün üst yönetim katından gelen talimatlara, doğruluğunu veya akla uygunluğunu, dini, hukuki, ahlakiliğini sorgulamadan yerine getirecek, mutlak itaat ve teslimiyet gösteren özel seçilmiş̧ örgüt mensuplarının kullanıldığı bildirildi, mahrem yapılanmaya yönelik örnek olaylara yer verildi.

Faaliyet raporunun “Kamu Kurumları Giriş Sınavında FETÖ’nün Usulsüzlükleri” bölümünde ise örgütün sınav sorularını usulsüz ele geçirerek örgüt üyelerine verdiği aktarıldı. Raporda, kamu kurumlarına girişe yönelik sınavlardaki soruların örgüte ait “KPSS/Kurum Sınavlarına Hazırlık Evi” olarak adlandırılan ve çoğunluğu Ankara’da olan evlerde dağıtıldığı belirtildi.

– Karar detayları

OHAL kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) toplam 131 bin 922 işlemin tesis edildiği bilgisi paylaşılan raporda, bunlardan 125 bin 768’inin meslekten ihraç, 270’inin yurtdışı öğrencilikle ilişiğin kesilmesi, 3 bin 213’ünün emekli personelin rütbesinin alınması, 2 bin 761’inin ise kurum ve kuruluşların kapatılması olduğu bildirildi.

Meslekten ihraç edilen 122 bin 715 kişinin başvuru yaptığı bunlardan 96 bin 176’sının sonuçlandırıldığı kaydedilen raporda, toplam kararın yüzde 78,37’sini meslekten ihraç edilenlerle ilgili olduğu belirtildi. Yurtdışı öğrencilikle ilişiğin kesilmesine yönelik 164, emekli personelin rütbesinin alınmasıyla ilgili 2 bin 481, kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin ise 940 başvuru (dernek, vakıf, öğrenci yurdu, televizyon kanalı, gazete) alındığı ifade edilen raporda tüzel başvurulardan 50’si hakkında da kabul kararı verilerek tekrar açılmasına yönelik olduğu aktarıldı.

Raporun son bölümünde, Komisyona yapılan ziyaretlerle ilgili bilgiler yer aldı.

Raporun, “komisyonun çalışmaları hakkında kamuoyuna kapsamlı bilgi aktarılması” amacını taşıdığı ifade edilen açıklamada, çalışmanın yasama, yürütme, yargı ve medya temsilcileri ile birlikte uluslararası kuruluşlarının mensuplarıyla da paylaşılacağı belirtildi. OHAL Komisyonu faaliyet raporunun tamamına “www.ohalkomisyonu.tccb.gov.tr” internet adresinden erişilebilecek. 

OHAL_FaaliyetRaporu_2019-12.jpg?fit=696%

-Karar sayısı 100 bini aştı

2019 yılı sonu itibariyle 98 bin 300 başvuru dosyası hakkında karar veren Komisyon aralıksız çalışmalarına devam ederek yaptığı inceleme ve değerlendirme neticesinde 3 bin 200 dosyayı daha karara bağlayarak toplam karar sayısında 101 bin 500’e ulaştı.

Son Durum – 31 Ocak itibariyle

31 Ocak 2020 itibariyle 10 bin 200 kabul, 91 bin 300 ise ret kararı olmak üzere 101 bin 500 dosya hakkında karar veren Komisyon, geriye kalan 24 bin 800 dosyayı ise bu yıl içerisinde sonuçlandırmayı hedefliyor.

4.jpg?fit=696%2C512&ssl=1

Komisyon Raporu İçin Tıklayın.

https://ohalkomisyonu.tccb.gov.tr/docs/OHAL_FaaliyetRaporu_2019.pdf

KHK Haber


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...