İçeriği gör
KHK Mağdurları Forum

KHK Mağdurları Gündem ve Gelişmeler

Önerilen Yorum

Aklima, 10 saat önce yazdı:

Sayın Ümit1818,

Bizim mahkemelerimizi youtube' da paylaşılan Amerikalı yargıç Frank Caprio' nun davaları, Amerikan filmlerindeki mahkemeler, İngiliz mahkemeleri yada Fransız mahkemeleri gibi düşünmeyiniz. Hele ki idari davala mahkemelerini hiç düşünmeyiniz.

İdari dava mahkemelerinde size verilecek söz hakkı 5 dakikadan fazla değildir. 5 dakika azmı? Hayır, donanıma, tecrübeye, hitabete bağlı olarak çok şey anlatılır. Ancak kayda alınmaz kayıtlara yada dosyaya girmez. İdari davala duruşmalarında zabıt katibi olmaz. Sigara dumanı gibi düşünün. İdare mahkemesinde esas olan evraktır. Duruşmada sunamadığınız bir evrak varsa bu evrakı arz edebilirsiniz, yeni bir gelişme varsa bunu arz edebilirsiniz ki buda sözlü olursa yine bir anlam ifade etmez. Bu durumu yazılı olarak sunmalısınız. Karşı tarafta itiraz etmezse sıkıntı olmaz.

Duruşma yapılacaksa 2577 sayılı kanun 18 nci maddesi gereği "Duruşmalarda taraflara ikişer defa söz verilir. Taraflardan yalnız biri gelirse onun açıklamaları dinlenir; hiç biri gelmezse duruşma açılmaz, inceleme evrak üzerinde yapılır."

Yani İdari davalarda esas yazıdır, evraktır. Ceza davalarıyla hukuk davalarıyla karıştırılmamalıdır. Duruşmada söyleyeceklerinizle sadece vicdanınızı rahatlattığınızı sanırsınız (ben elimden geleni yaptım, kendimi anlatmaya çalıştım, konuşturmadılar, dinlemediler vb). Söyleyeceğiniz herşeyi dilekçenizde söyleyeceksiniz.

Örneğin "2002 yılından itibaren her seçim sonrası balkon konuşmasında "pensilvanya" ya "okyanus ötesine" (aynı 17/25 Aralık sonrası MGK kararlarındaki "paralel devlet yapılanması" gibi üstü kapalı şekilde) selam yollayan, "ne istedinizde vermedik" diyen sayın R.Tayyip Erdoğan halen devletin başında ve hakkında FETÖY le alakalı hiçbir soruşturma dahi yoksa, Güncel olması itibariyle Maliye bakanının FETö lideriyle resmi olmasına (ki resim amerikada çekiliyor. Yani kişi taa amerikaya ziyarete gidiyor.) rağmen devlet yönetiminde görev veriliyorsa, FETÖ nün bazı faaliyetlerini TBMM himayesine alan Bülent Arınç hakkında işlem yapılmıyorsa, Şubat 2012 tarihinde "cemaat devlete sızmış, buna gargalar bile güler" diyen zamanın Milli Eğitim Bakanı hakkında işlem yapılmıyorsa ki bu örnekler internet üzerinde yapılacak bir araştırmayla arttırılabilir. Nasıl bir irtibat ve iltisak tanımı yapılmaktadır ki ben fetöyle irtibatlı ve iltisaklı oluyorum. Adım KHK hatta kanun ekli listesinde var ve komisyon bana red veriyor ve idare mahkemeleri yoluyla hak aramaya çalışıyorum." demediğimiz, diyemediğimiz müddetçe daha çok bekleriz. Dilekçeye yazacağız ki Anayasanın hukuk devleti ilkesine, suç ve cezaların geçmişe yüremeyeceğine, eşitlik ilkesine, kanuni hakim ilkesine atıfta bulunabilelim. Açıklamayla bu ilkeleri açıklamaya çalışmak yerine canlı örnekler vererek savunmadan çıkıp hesap sorma aşamasına geçebilelim.

Paylaşımınız nedeniyle değinmek istediğim iki husus var.

Bazen paylaşımlarda görüyorum "Allah' a havale ettim, Allah çıkarsın" vb. Forumdaşlarım şahsi kanaatim, dünya işlerini Allah' a havale ettim demek sadece vicdan rahatlatır.?

En basiti mahkemelere gittiğinizde/gittiğimizde/gidenlerin kararlarını okuduğumuzda gördüğümüz bariz bir husus var. Özellikle AYM ve AİHM kararlarında. "İdari yolları tüketmediğinden", "yasal yolları tüketmediğinden", "... başvuruyu yapmadığından" gibi. Hatta bazılarında savunma tarafı diyor ki "burda bundan şikayet etmiş ama bu konuda ... başvuru hakkını kullanmamış". Yani bana gelmeden önce yapacaklarını yapmamışsın diyor. Ama demiyor; "bu kişi bana gelmeden önce şunları yapmalıydı yapmamış, neden?", "yapması gerektiğini biliyormuydu?, bilmemesi onu haklı çıkarırmı?" demiyor.

Şimdi gelelim rabbim olan Allah' a. Mensubu olduğumuz dinin ilk emri nedir? "Oku". Rabbim demeyecek mi ""oku" ne demek? "Ben sana akıl verdim sense bana havale ederek sorumluluktan/işten/durumdan yırttığını nasıl düşünürsün?"

Dünyada insanoğlunu ikna edemiyoruz "Allah' ım sana havale ettim" diyerek rabbimimi ikna edeceğiz.

Maalesef duayla, havaleyle, inşaallah' la herşey düzelmiyor. Bununa alakalı geçmişten günümüze sayılamayacak kadar çok örnek verilir.

Sadece havale ve umutla birşey değişmiyor. 15 Temmuz 2016 dan bu yana en azından bizler bunu yaşıyoruz.

Diğer hususta "umut"

Başlarda çok kez paylaştığım bir husus. "En büyük zehir", "bitti sandığında öyle bir canlanır ki şaşırırsın inanamazsın" olarak açıklamaya çalıştığım bir husus. Lütfen lütfen kendinizi umuda teslim etmeyin, mücadele edin. Muhalafetin çıkışlarına falanda gaza gelmeyin. En son birisi çıktı "en büyük fetöcü sensin sen fetönün Allah' ısın dedi." En basiti ne kendisi nede partisinin tek bir siyasetçiyle alakalı yaptığı bir fetö suç duyurusu varmı? bir sorunuz.

Siyasetçinin işi umut dağıtmaktır. İnandırabilirse seçilir. Bizler oy potansiyeli olarak görüldüğümüzde üzerimize yatırım yapılır yoksa yapılmaz. Belediye seçimlerinde bize yatırım yapılması sonuçları değiştirmez, Milletvekili seçiminde değiştirmez. Ancak cumhurbaşkanlığı seçiminde değiştiribilir. Çünkü hepimiz aynı bölgede yaşamıyoruz. Yani bir bölgede toplu bir insan gurubu değiliz.

En yakın örnek barolar başkanı değişti. Nasıl gelmişti? İktidarı acımasızca eleştirmiş ve hak, adalet demişti. Sonra 15 Temmuz 2016 sonrası inanılmaz bir değişim. Sonuç yeni gelen ve eskisininde öğrencisi olan başkanda aynı söylemlerle ve neredeyse aynı sert üslupla yola çıktı. Sonrasını göreceğiz.

Yani satabilirseniz, yedirebilirseniz, ikna edebilirseniz "umut" her daim alıcı bulur. 2023 te olacağı söylenen seçimlere doğruda nelerin değiştiğini nelerin vaad edildiğini, nelerin verileceğini göreceğiz. Maymun gözünü açtı diyoruz ya bazen. Maymunun gözünü açtığı falan yok. Geçmişten bugüne değişmeyen hususlardan biriside insanın menfati doğrultusunda vaz geçtiği değerler ne yazık ki. Dahası birde kendimizi yaptığımızın doğruluğu konusunda da ikna ediyoruz kendi savunmamızı hazırlıyoruz.

Başınızı ağrıttım kusura bakmayınız.

Allah razı olsun. Emeğinize sağlık.

Çok kıymetli bilgiler veriniz. Daha öncede birbirinden kıymetli bilgiler verdiniz. Çok faydalandım. Verdiğiniz cevapları küçük notlar alıp kendime göre dlekçelere uyarlamıştım. Şimdi bu verdiğiniz çok değerli bilgileri de değerlendirip kendime uyarlıyacağım. Çok sağolun. Tez zamanda haklarınızı gerçek karşılığı ile alırsınız İnşaAllah.


679 KYOK 14.10.2020 RED Hsbnllhuvnğmlvkl

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
altuğ, 10 saat önce yazdı:

Ohal komisyonunun görev süresi uzatılmadı. 

Kanun 1 yıl süreyle uzatılabilir diyordu.

Komisyon 2 yıl süreyle kuruldu.

2018 ve 2019 yıllarında 100 bine yakın dosya sonuçlandırdı. 

Sonra 2 yıl üzerine +1 ve +1 yıl uzatma aldı. 

2020 de pandemi çıktı 14 bin dosya baktı.

2021 de 8 bin dosya baktı 6 bin kaldı. 

Ret vereceği çok dosya kalmadığı için uzatma yapılmadı. 

Komisyon KHK ile 23 Ocak ta göreve başladı KHK ya göre pazar günü görev süresi sona eriyor. 

İlgili KHK 8 Mart'ta yasalaştı kanuna göre 8 Mart da görev süresinin bitişi olarak değerlendirilebilir mi? Emin değilim.

Komisyon 22 Mayıs'ta göreve başladı hoppala bir de bu tarih mi var diyeceksiniz bu tarih de zorlama bir tarih olur kanaatimce. 

Ayrıca temmuz ayına kadar idareye ihraç yetkisi tanındı ortada böyle bir durum da var.

Toparlarsak komisyonun görev süresi 23 ocakta KHK ya göre doluyor kanuna göre 8 Mart, göreve başlaması düşünüldüğünde 22 Mayıs (bu tarih hukuki değil fiili) idarenin ihraç yetkisi de temmuz da sona eriyor (bu khklıkara etkileyen bir durum değil) 

Benim düşüncem komisyonun görev süresinin uzatilmayacağı yönünde önce bu durumun netleşmesini görüp ona göre değerlendirme yapılabilir. Güzel haberler almak umuduyla 

ret verecek dosya kalmadı?... kaç yıl oldu halen anlamadık...

ne kriterler kabul alırken 0 kriterle ret alanlar varken halen komisyonda mantık aramaya çalışıyoruz. Biz khklılara az bile..

  • Beğeni 2
  • Onaylama 1

su sıkan itfayenin hortumunu... Sadece adalet bekleyişinde.Komisyon RET,  ilk celsede beraat! İdari Mahkemede adalet haykırışında.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Anamurlu, 7 saat önce yazdı:

Hocam çocuk meselesinde derken bana mi bir şey demek istediniz cevabı anlamadım kusura bakmayın 

Estağfurullah dostum. Sıfırlayamayan, ya hak diye ok atan kardeşimizi kastetmiştim ama öyle anlaşıldıysa espri güme gitmiş.


TÜBİTAK'tan ihraç. KHK bursuyla PHD. Kesinleşmiş beraat

 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk

Ana problem "irtibat ve iltisak" kavramlarıdır. Beraat ve takipsizlik alanlar için göreve iade olmanın yolu, gelecek iktidarın bu kavramlardan vazgeçmesi ile olacaktır. Fakat gelecek iktidar bu kavramları fetönün siyasi ayağını ortaya çıkarmak/cezalandırmak için kullanırsa yine işimiz sıkıntıya girecektir. Çünkü bu facia kavramlar çok kullanışlı. Siyasi ayağın ortaya çıkmasını çok istiyorum ama inşallah bu kavramlardan vazgeçilir,  hukuka dönülerek adil yargılama ile 15 temmuz garabeti çözülür. 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
bkartli, 19 saat önce yazdı:

Haklısınız hocam,sendikadan istifa gerekçemi delillendirdim.Orada sıkıntı yok.Ama kurum kanaatine ne yazacagimi bilemiyorum.Kendi kurum müdürüm ben senin hakkında kesinlikle olumsuz konuşmadım.Ama talep edersen yazılı ya da sözlü tekrar kanaat bildiririm dedi.Kendisine inanıyorum.Baska biri hakkımda olumsuz konuşma ihtimali varmı dir? bilemiyorum.

https://forum.khkhaber.com/topic/24786-hakkında-somut-hiç-bir-gerekçe-olmadan-sadece-kurum-kanaatiyle-i̇şlem-yapılan-kişinin-i̇stinaftan-i̇adesi/?tab=comments#comment-100703

https://forum.khkhaber.com/topic/17361-tc-daniştay-12-dai̇re-e20167596-k20181613-t2542018-i̇darenin-takdir-hakkının-keyfi-kullanılamayacağı/?tab=comments#comment-100433

https://forum.khkhaber.com/topic/16391-ankara-khk-i̇dari-mahkemesi-kurum-kanaati-dershane-banka-i̇ade/?tab=comments#comment-57035

kararlarını incelemenizi tavsiye ederim.

Dosyada gelen kurum kanaati diye bir ifade olmaz. Kurum kanaati denen evrak ıslak imzalı olarak istenmeli ve dosyaya girmelidir.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Günaydın...

Hukuki mücadele için referans niteliğinde bir çalışma hazırlanmış. hem AYM hemde AİHM başvurularında mutlaka ek olarak konulup referans olarak kullanılmasının yararlı olacağını düşünüyorum.

https://yahader.org/files/Khklıların adalete erişimi rapor.pdf

Yaşam Hakları Derneği tarafından hazırlanan Rapora göre, OHAL İİKomisyonu’nca verilmiş karara karşı açılan davalarda idare mahkemelerince verilen 50.328 karardan yaklaşık %1’i kabul-iptal, %99’u ise ret yönünde, İstinaf başvurularında verilen kabul oranı %0,1’e düşüyor. Yani başvuran her 1000 kişiden sadece 1’nin başvurusu lehe sonuçlanmış.

Sizce bu oran normal mi?Ş bu güne  kadar hiçbir benzer dava türünde mahkemelerce bu kadar yüksek oranlı ret kararı verilmiş mi? eşi benzeri yok bu oranın...Bu tespit  idare mahkemeleri başta olmak üzere yargının, “masumiyet karinesine” aykırı olarak bu davalarda kişilerin “suçlu oldukları önyargısıyla” hareket ettiklerini ve OHAL İİK işlemlerini “onaylama makamı” olarak hareket ettiklerini göstermektedir. Ne yazık ki idare mahkemeleri etkili bir iç hukuk yolu olmaktan çıkmış “noter” gibi vazife yapar hale gelmiştir.

Hukuki olarak mücadeleye devam etmek zorunda masum insanlar. Bu nedenle AYM ve AİHM e yapılacak başvurularda mutlaka raporda değinilen hususlar dile getirilmelidir. 

Saygı ile

  • Beğeni 2
  • Teşekkür 1
  • Onaylama 2

İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Karagöz, 6 saat önce yazdı:

Estağfurullah dostum. Sıfırlayamayan, ya hak diye ok atan kardeşimizi kastetmiştim ama öyle anlaşıldıysa espri güme gitmiş.

Eyvallah hocam 👍😊


679 mgk ret banka sendika ankara 22 idare

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Ya arkadaşlar, komisyonun görev süresi tam olarak nezaman doluyor, bazıları Mayis ayı bazıları da 22 Ocak diyor.


677, üni, adli işlem yok

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
sereneness, 28 dakika önce yazdı:

Ya arkadaşlar, komisyonun görev süresi tam olarak nezaman doluyor, bazıları Mayis ayı bazıları da 22 Ocak diyor.

Yasal olarak 23 ocakta doluyor.

Hafta sonu görev süresi uzatilmazsa 23ünden sonra vereceği tüm kararlar tartışmalı olacak. Hükümsüz, geçersiz..


-692    -Adli durum yok  - inceleme Devam ediyor. - Maliye Bakanlığı

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Yine karar yok demeyin artık içim sıkıldı cidden


679 KHK-KYOK-İnceleme devam ediyor-Sd Kart:DİL 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • Bize eşit şartlarda mücadele imkanı vermediler ki gerçekten ne kadar nitelikli olduğumuzu gösterelim. Hileli zarların olduğu bir oyunun içinde bulduk kendimizi. Şartların eşit olmadığı, zarların hileli olduğu bir oyunda hayatta kalmak bile çok büyük bir başarı. Tüm olumsuzluklara rağmen mücadeleden vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz, mücadele edeceğiz. Eninde sonunda kazanacağız, buna şüphe yok. Bize düşen görev, o gün gelene kadar ilk önce akıl sağlığımızı, sonra beden sağlığımızı korumak ve azimle ve inadına yaşamak.  Her birimiz farklı ailelerde, farklı kültürlerde, çok farklı şartlar altında yaşadık, büyüdük ve bu günlere geldik. Hepimizin başına aynı olay gelmiş olsa da, herkesin tepkisi, reaksiyonu, hissettiği şeyler, dayanma eşiği vs farklı. Ama işin özü bence haklı olduğumuzu bildiğimiz böyle bir durumda dirayetli olup yaşamaya devam etmek. Tüm olumsuzluklara rağmen yaşayacağız ve ileride tüm haklarımızı aldığımız günlere akıl ve beden sağlığımız tam olarak ulaşacağız. 
    • Hocam, kendinize haksızlık etmeyin. Devlet söz vermiş 657ye uyduğun sürece sorun yok demiş. Birçok kişi de buna güvenip kendini o memuriyet için hazırlamıştı ve o işe kendini adamıştı. Özellikle belli bir yaştan sonra gerçekten zordu bu işler. Birçok kişiye de yedikleri damga çok ağır geldi, yeni bir hayat kurmak için o psikolojik gücü kendilerinde bulamadılar. Bunun üstüne uğraştığımız davaları parçalanan aileleri ekleyin. Hayatta kalabilmeniz bile başarı aslında.
    • 8 sene geçti ve hiç bir şey değişmedi. Parkomatta  çalışdım, inşaatlarda çalıştım, tarla işlerinde çalıştım, bir buçuk sene kadar dershanede çalıştım (depremden sonra kapandı) fabrikada 3-5 ay çalıştım ödeme sorunu olunca  ayrıldım yine inşaattayım. 8 yılda bir kazmaya sap olamadım, ortalamaya baksan 8 yıl asgari ücret altında kazandım. Hep günü kurtarma uğraşıyla  geçti 8 sene. Bu 8  sene bana ne kadar beceriksiz işe yaramaz olduğumu gösterdi. Bazen düşünüyorum nasıl bir günahım varmışta bu duruma düştüm ve kurtulamıyorum ... Ülkenin hukuk olsun adalet olsun ekonomi olsun vesaire memnun değilizya, ben bunun bin katı kendimden memnun değilim ...
    • Yeminle şaka gibiyiz ya. Herkese açık bir forumda birbirine dilekçe dava danışan, fikir alış verişi yapan, sabır tavsiye eden, gündem hakkında analizler yapan "terörist" mi olur arkadaş? İçinde olmasak tam bir komedi değil mi şu durum aslında? 8 sene be.
    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
×
×
  • Yeni Oluştur...