İçeriği gör
KHK Haber

AYM: KHK ile atılan taşeron işçi işe iade davası açabilir

Önerilen Yorum

Editör
aym_yeni.jpg?resize=696%2C385&ssl=1

Anayasa Mahkemesi verdiği iki ayrı kararla, terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklı oldukları gerekçesiyle KHK ile işten çıkarılan taşeron işçilerin açtıkları işe iade davalarının reddedilmesinin adil yargılama hakkını ihlal ettiğine hükmetti.

Berrin Baran Eker ve Emin Arda Büyük, Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında, terör örgütleri ile irtibat ve iltisakları gerekçe gösterilerek işten atıldı. İşten çıkarılmalarının haksız olduğunu belirten başvurucular, konuyu yargıya taşıdı ancak sonuç alamadı. Eker ve Büyük’ün yaptığı başvuruları değerlendiren Anayasa Mahkemesi, ayrı ayrı verdiği kararlarla başvurucaların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

Eker’in o tarihte çalıştığı taşeron şirketin bağlı bulunduğu Diyarbakır’daki belediye, Büyük’ün ise çalıştığı şirketin bağlı bulunduğu Muğla’daki üniversite tarafından işten atılması istendi. Taşeron şirketler Eker ve Büyük’ün iş sözleşmelerini feshetti. Eker, iş sözleşmesinin feshedilmesine karşı işe iade davası açtı. Ancak başvurduğu iş mahkemesi davanın reddine karar verdi. Bunun üzerine istinaf mahkemesine başvuran Eker, buradan da sonuç alamadı. Ardından Eker, 1 Ağustos 2018’de adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

Eker, başvurusunda, iş akdi feshinin geçerli bir sebebe dayandığının işveren tarafından ispatlanması gerektiğini, kendisine yöneltilen terör örgütü ile iltisak ve irtibat iddiasının herhangi bir delile dayanmadığını, bunun adil yargılama hakkını ihlal ettiğini savundu.

Adalet Bakanlığı’nın Yüksek Mahkeme’ye gönderdiği savunmada ise, ret kararının mevzuata ve Yargıtay içtihadına uygun olduğu, dosyanın istinafta da görüşülerek feshin geçerli nedene dayandığı tespit edilerek reddedildiği aktarıldı.

Büyük’ün de iş akdinin tek taraflı feshedilmesine karşı açtığı işe iade davaları reddedildi. Anayasa Mahkemesi’ne adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini öne sürerek başvuran Büyük, FETÖ/PDY ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle işten çıkarıldığını, ancak bu konuda hiçbir delil bulunmadığını anlattı. Büyük, başvurusunda kendisi ile aynı durumda olan bir başka iş arkadaşının davasının kabul edildiğini, ancak kendi başvurusunun reddedildiğini aktardı.

Yüksek Mahkeme, Eker ve Büyük’ün yaptıkları başvurular sonucu verdiği iki ayrı kararda, hem ilk derece mahkemesinin hem de istinaf mahkemesinin başvurucularla ilgili kararlarında, asıl işveren (kamu kurumu) kanaati ile sözleşmenin feshedildiğini, başvurunun esasının mahkemelerce değerlendirilmediğini, başvurunun esastan görüşülmesi gerektiğini, bu nedenle başvurucuların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini tespit etti.

Eker ve Büyük hakkında yeniden yargılama yapılmasına karar veren Yüksek Mahkeme, kararların örneklerinin ilgili ilk derce mahkemelerine gönderilmesine hükmetti. Anayasa Mahkemesi, bu kararı ile, işten çıkarma kararının KHK kapsamında alınmış olmasının işe iade davası açmaya engel olmadığını belirlemiş oldu. (ANKA)

KHK Haber


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...