Malatya’da KESK üyelerinin KHK ihraçlarına açılan dava ertelendi - Evrensel

[KHK Haber 63]

Berfin GÜLER
Malatya

15 Temmuz sonrasında 675 sayılı KHK ile ihraç edilen KESK üyelerinin 2017 şubat ayında ihraç edilenlerin mesleğine geri dönmeleri için yapmak istedikleri basın açıklamasına polis müdahale etmiş, 39 KESK üyesi gözaltına alınmış, eylemleri engellenmişti. Aradan 4 yıl geçtikten sonra savcılık tarafından kendilerine dava açılan ve aralarında Emek Partisi Malatya İl Başkanı, Emek Partisi Yeşilyurt İlçe Başkanı, Emek Partisi İl Yönetim Kurulu Üyesi, Eğitim Sen üyeleri ve şube yöneticisi, BTS Malatya Şube Başkanı ve KESK üyelerinin bulunduğu 39 KESK üyesine 2020 Haziran ayında dava açılmıştı. Davanın bugün görülen duruşmasında savunma yapan avukatlar, berat talebinde bulundu. Mahkeme savunmaları alınmayanların savunmalarının alınması ve polis memurlarının dinlenmesi için duruşmayı 16 Nisan 2021 tarihine erteledi.

Bugün ilk duruşması görülen davada hukuksuz bir yargılama süreci olduğunu belirten KESK üyeleri basın açıklaması haklarının ihlal edildiğini söyledi.

“BASIN AÇIKLAMASI HAKKIMIZ İHLAL EDİLDİ”

Sendikalarının Tüm Türkiye’de eylem çağrısı yaptığını ve Malatya’da basın açıklaması yapamadan hukuksuz bir şekilde gözaltına alındıklarını belirten Eğitim Sen Eski Şube Yöneticisi Ali Ekber Şen, “İhraçtan sonra 15 Temmuz darbe girişiminden sonra biliyorsunuz Türkiye’de epey bir ihraç yaşandı. Ben Malatya’da KESK’e bağlı Eğitim Sen üyesi ve yöneticisiydim. 675 sayılı KHK ile ben de ihraç edildim. İhraçtan sonra sendikamız ve konfederasyonumuz tüm Türkiye genelinde eylem kararı aldı haksız, hukuksuz ihraçlara karşı. Biz de Malatya’da o gün demokratik kitle örgütlerine, siyasi partilere kamuoyuna çağrı yaparak Emeksiz Üst Kavşağı’nda bir basın açıklaması yapmaya çalıştık. Fakat güvenlik güçleri ve valilik buna izin vermedi, açıklamayı yapamadan gözaltına alındık. Bu gözaltı süreci 2 defa tekrar etti, iki defa eylemlerimizde gözaltına alındık.  Her seferinde biz daha söze başlamadan, daha kendimizi kamuoyuna anlatamadan gözaltı süreçleri yaşadık. Daha sonra savcılık bize dava açtı, 2.5 yıl sonra. Şimdi ilk duruşması için çağırıldık. Biz ilk günkü tutumumuza devam edeceğiz, haksız yere hiç hakkımızda bir soruşturma dava açılmadan ihraç edildiğimiz için bugün mahkemede de savunmamızı yaparak duruşumuzu belli edeceğiz.”

“OHAL DEĞİL, OYALAMA KOMİSYONU”

Kurulan OHAL komisyonunun oyalama komisyonu olduğunu söyleyen Şen, “Bu bir OHAL komisyonu değil, oyalama komisyonu. Gerçekten adli şeffaf tarafsız bir hukuki süreç olmayacağını biliyorduk. OHAL komisyonu neye hangi bilgiye göre hakkımızda karar verecek bilmediğimiz için buradan bir umut içinde değiliz. Komisyonun süresi 2 defa uzatılmasına rağmen özellikle Malatya’dan ihraç edilen arkadaşlarımız ile ilgili net bir bilgi yok. Bir kısım arkadaşlarımız ret aldı, birkaç arkadaşımız kabul görüp görevlerine döndü ama çoğunluğumuz hala bekliyoruz. Neyle suçlandığımızı bilmeden açlığa mahkum edildik. Yani bu komisyondan da bir şey çıkacağını sanmıyorum. Aralık sonunda bitmesine rağmen hâlâ 14 bin dosyaya nasıl bakacaklar, hangi kriterleri göz önünde bulunduracaklar, neye göre karar verecekler bilmiyorum.”

“SUÇLU DEĞİLİZ”

BTS Malatya Şube Başkanı Hasan Akdemir ise “Bugün bu ülkede yaşanan kamu çalışanlarına uygulanan OHAL döneminde protesto etmek amacıyla yapmış olduğumuz bir basın açıklaması nedeniyle gözaltına alındık. Bizler biliyoruz ki ihraçların suçsuz olduğu, hiçbir gerekçe olmadığını. O gün de aynı şeyi söylüyoruz bugün de söylüyoruz suçlu değiliz” dedi.

“HUKUK GÖZETİLMEDEN İHRAÇ OLDUK”

Davada yargılanan ve hukuksuz bir şekilde ihraç edildiklerini söyleyen ihraç Mustafa Yaylagül ise “Zaten ihraç sürecimiz kesinlikle hukuk gözetilmeden alınan bir karardı. Hakkımızda açılan herhangi bir dava ya da soruşturma olmadan aldılar. Ve bugün sırf haksız yere ihraç edildiğimizi söylediğimiz için dava açtılar. Duruşma için geldik, bu davayı kesinlikle kazanacağız, görevimize geri döneceğiz. Komisyon kararlarının hiç bir gerekçe gösterilmeden 4 yıl uzatılması zaten haklı olduğumuzun ana gerekçesidir. Sırf bizi süründürmek için uzatıyorlar. Çünkü bir gerekçeleri yok ihraçlara dair” dedi.

“ÇALIŞMA HAKKI İNSAN HAKKIDIR”

Yapılan eyleme parti olarak destek verdikleri sırada gözaltına alınan Sol Parti Malatya İl Başkanı Ali Amanat da davada yargılananlar arasında. OHAL ve KHK ile işten atılan KESK üyelerine destek amaçlı katıldıklarını ifade eden Amanat, “Bizim anlayışımız gereği çalışma hakkı bir insan hakkı olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede KESK’in düzenlediği ve OHAL ve KHK ile hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atılan arkadaşlarımıza destek amaçlı basın açıklamalarına katıldık. Ve bu eylemden de hiç bir zaman geri adım atmadığımızı söylememiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“20 GÜNDE 15 BİN DOSYAYA NASIL BAKILACAK?”

KHK ile ihraç olan Emek Partisi Malatya İl Başkanı Şerif Demirel ise “Malatya’daki arkadaşların dosyasına bakılmamasının sebebi bu mahkemedir. Bu dosyayı neden olarak gösterip, komisyonda dosyalarımızın reddedilmesi kararını çıkarmak istiyorlar. Hukuksuz olarak sürdürülen bu ihraçların OHAL komisyonu ile görülmeye çalışıyorlar” dedi.

EĞİTİM SEN GENEL MERKEZ AVUKATI BULUT: DAVA YERSİZ BİR DAVADIR

Eğitim Sen Genel Merkez avukatı Bediha Boran Bulut dava ile ilgili yaptığı açıklamada, “Dava yersiz bir davadır. Kamu emekçileri mücadelesini baskılamak ve sindirmek için sürekli karşılaştığımız bir durumdur bu. Sonuç olarak bir cezai durum çıkacağını düşünmüyorum” dedi.

Davanın diğer bir avukatı Ömür Pehlivan ise “Eğer bu ülkede hukuk adalet varsa beraat verileceğini düşünüyoruz ama Türkiye’de hukukun olmadığı durumlar olduğunu da biliyoruz. Bu sebeple elimizden geleni yapacağız. Tüm sanıklar açısından savunma yapacağız” dedi.

“ÜYELERİMİZİN BU DAVADA YARGILANMASI HUKUKSUZLUĞUN GÖSTERGESİDİR”

Mesleklerine geri dönmek için basın açıklaması yapmak isteyen üyelerine açılan bu davanın hukuksuz olduğunu ifade eden Eğitim Sen Şube Başkanı Kazım Albayrak ise:”2016’da ihraç edilen KESK ve KESK’e bağlı sendika üyelerimizin haksız yere ihraçlarından dolayı tekrar görevlerine dönmeleri için 2017’Şubat’ta KESK’in yaptığı basın açıklamasından kaynaklı polis müdahelesi ile karşılaştık,göz altına alındık. Göz altında ifadelerimizi vermedik.Polis de bunu iddianameye dönüştürerek bize dava açtı. Haksız bir dava olduğunu düşünüyoruz. Çünkü 2911 de kaynaklanan basın açıklaması yapma hakkımızın ihlali olduğunu düşünüyoruz. Şu anda mahkemeye ifade vermek için buradayız.”dedi

Kaynak