İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

siradanbirkisi

BERAAT KARARI DEĞERLENDİRMESİ

Önerilen Yorum

Merhaba arkadaşlar Eylül 2018 de başlayan ceza yargılaması süreci Mart 2021 de beraat kararı alarak şuanda istinafa itiraz edilmiş olarak devam etmektedir.

Ankesör, ardışık arama iddianameleri için savunmada kullanılabilecek örnek mahiyetinde bazı bilgiler vermek istedim. 9 celse süren dava sürecimdeki tecrübelerime dayanarak şunları söyleyebilirim

- Arama sayıları iddianamelerde hep fazla fazla iddia ediliyor ancak bilirkişi teknik incelemesi sonucuda bu sayı azalıyor

- Arama yerleri ile görev yeri, ikamet yeri farklı ise bu kesinlikle vurgulanmalıdır. Askeri personelin bu arama sonucunda garnizonu terk ederek bir yere gidip birisiyle buluşması imkansıza yakın bir olasılık. Garnizon terk izinlerinden ispat edilebilir (Örnek: Aramaların hepsi "A" ilinden gerçekleşmiş, personelin görev yeri veya ikamet yeri "B" ili)

- Numaraların standart sabit alan kodu ile başlamayan numara olması (Örnek: "0850" gibi bir numara bloğu olan bir numara ticari maksatla personel aranmış olabilir)

- Arama zamanı olarak mesai günlerinde ve mesai saatlerinde yapılmış aramaların, örgütsel maksatla yapılmış olmayacağının kuvvetli bir ispatıdır. Çünkü kripto olan bir yapı mensubu, askeri personeli mesai saatinde aramaz. Bu aramalar özellikle vurgulanmalıdır.

- Aramalar arasında 15 gün, 30 gün, 2 ay vs gibi bir periyodik düzen bulunmayışı. Eğer aramalar arasında rastgele bir düzen varsa yine bu örgütsel arama olmadığının, hayatın olağan akışında yapılmış olabilecek aramaaar olduğunun kuvvetli bir ispatıdır(Örnek: Mesela 5 arama iddiası var ve aralık olarak 2 gün, 19 gün, 6 ay, 3 gün, 11 ay )

-Arama sürelerinin 10 sn, 15 sn gibi kısa sürelerde olmaması. Eğer süreler 1 dk, 2 dk gibi sürelerde ise bunlar kesinlikle vurgulanmalıdır. Çünkü kripto bir yapı iddiası varsa kişiler uzun arama yapmaması bilincinde olmaldırlar ve sonuçta bu sürelerde telefon görüşmesi yapılmamış olması gerekmektedir.

-Arama yapılan büfe vb yerlerin adreslerinin, HTS kayıtlarında bulunan baz sinyalin adresleriyle kontrol edilmesi. Aynı aramanın iddianamede "A" ilinden yapıldığı ancak HTS kayıtlarına bakıldığı zaman sinyalin "B" ilinden verildiği tespit edilebilir. Bu durumda ya iddianame ya da HTS kayıtlarının hatalı olmuş olduğu, dolayısıyla geri kalan aramaların da hatalı olabileceği potansiyeli olduğu argümanı kullanılabilir)

- Yargıtay içtihatinde belirtilen 8-9 maddelik kriterler var. İddianamede bu kriterlere yönelik tespitler yok ise bu da kullanılmalıdır.

- Duruşma hazırlığı iyi yapılmalıdır. Yapılacak savunma kağıttan okunabileceği gibi, doğaçlama olarak da yapılabilir. Benim tavsiyem elinizde tüm savunmanın düzgün bir şekilde çıktı olarak hazır olması ve savunma yaparken heyete kağıttan düz bir şekilde okuyarak değil, tüm hususları kafanızda tutarak sohbet havasında anlatmak ve ara ara hatırlamak maksadıyla kağıttan faydalanmak şeklinde olacaktır.

- Konuşma sırasında kendinizi dinletebilmeniz lazım. Heyetin dikkatini çekebilecek noktaları vurgulamayla anlatmanız gerekir.(Örnek: Bana gelen tüm aramalar mesai saatinde yapılmış, her bir arama yaklaşık 2 dk sürmüş, bunların örgütsel mahiyette olmadığı çok açıktır)

- Yukarıda belirttiğim teknik konularda çelişki, hata tespitleriniz varsa bunları tablo olarak veya sizin belirleyeceğiniz bir formatta çıktı olarak almanız ve savunmaya başlamadan önce bunları heyete sunmuş olmanız, savunma sırasında heyetin gözünde olayların daha rahat görülebileceği ortamını oluşturur

- Malum TSK da her hareket kayıt altındadır, birliğe giriş çıkış saati, izin kağıtları, görev emri vs. Eğer aramalar birlik kayıtlarından tespit edilebilecek bir mahiyette ise bu argüman kullanılmalıdır. (Örnek: "x" tarihinde aranma iddiası var ancak personel o tarihte yurtdışında görevli ve bunu "Y" jurnalinden, mesajından tespit edebilirisiniz)

 

Bunlar nacizane tavsiyelerimdir. Herkes için hayırlısını diliyorum.


Ohal sonrası-Tabii değil-Ankesör-Ankara 20.Acm

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...