İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

MSA

emsal karar YARGITAY 17 ARALIK ÖNCESİ SOHBETE KATILMA BERAAT - Çoklu Kararlar

Önerilen Yorum

Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
SILAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYELIK SUÇU – GIZLI TANIGIN SANIGI 17
25 ARALIKTAN SONRA KATILDIGI SOHBETLERDE GÖRMEDIGI
BEYANI – SANIGIN TELEFONUNDA BY LOCKTAN SONRA KULLANILAN
PROGRAMIN KURMA VE SILME KAYDININ BULUNDUGU – BERAAT
KARARI VERILMESI GEREGI
ÖZET: Kurulus, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 E. sayılı kararında
anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve siddet kullanarak degistirmek oldugu
anlasılan FETÖ/PDY terör örgütünün baslangıçta bir ahlak ve egitim hareketi olarak ortaya çıkması ve
toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulasmak için her yolu
mübah gören fakat sözde mesruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldıgı
izlenimi vermek için yeterli güce ulasıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi
gerçegi nazara alındıgında, sanık hakkında beyanda bulunan … kod isimli gizli tanıgın 17-25 Aralık
2013’ten sonra sanıgı katıldıkları sohbetlerde görmedigini beyan ettigi ve bunun dısında telefonunda
yalnızca … kurma ve silme kaydının bulunmasının sanıgın örgüt üyesi olduguna dair mahkumiyetini
gerektirir yeterli olamayacagı gözetilmeden eylemlerinin sempati seviyesini asmadıgı, sanıgın beraati
yerine yazılı sekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekir.
(2709 S. K. m. 138) (5237 S. K. m. 3, 61) (16. CD. 24.04.2017 T. 2015/3 E. 2017/3 K.)
 
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
 
Hükmedilen cezanın süresine göre kosulları bulundugundan sanık müdafiinin durusmalı inceleme
isteminin REDDINE,
 
Temyiz edenin sıfatı, basvurunun süresi, kararın niteligi ve temyiz sebebine göre dosya incelendi,
geregi düsünüldü;
 
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadıgından isin esasına geçildi;
 
Vicdani kanının olustugu durusma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içerigine göre
yapılan incelemede;
 
I- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/970 sayılı
kararı ile onanarak kesinlesen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdigi 24.04.2017 tarih,
2015/3 esas, 2017/3 sayılı E. sayılı kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmıs
yargısal kararlarda açıklandıgı üzere;
 
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarsik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek
görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kisidir. Örgüt
üyeligi, örgüte katılmayı, baglanmayı, örgüte hakim olan hiyerarsik gücün emrine girmeyi ifade
etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bag
Sayfa 1 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bag, canlı, geçisken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık
tutan ve hiyerarsik konumunu tespit eden bag olup, üyeligin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda
veya örgüt adına suç islemede de, örgüt yöneticileri veya diger mensuplarının emir ya da talimatları
vardır. Ancak örgüt üyeligini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarsisi dahilinde
verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye
hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
 
Silahlı örgüte üyelik suçunun olusabilmesi için örgütle organik bag kurulması ve kural olarak süreklilik,
çesitlilik ve yogunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteligi, islenis
biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin agırlıgı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle
süreklilik, çesitlilik ve yogunluk özelligi olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından islenebilen suçların
faillerinin de örgüt üyesi oldugunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün
amaçlarını, degerlerini, ideolojisini benimsemek, buna iliskin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt
liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeligi için yeterli degildir. (Evik, Cürüm islemek için
örgütlenme, Syf. 383 vd.)
 
Örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldıgı örgütün niteligini ve amaçlarını bilmesi, onun bir
parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir
örgüte girerken örgütün kanunun suç saydıgı fiilleri islemek amacıyla kurulan bir örgüt oldugunu
bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç islemek amacıyla kurulmus örgüte üye
olmak suçu için de saikin “suç islemek amacı” olması aranır (Toroslu özel kısım syf. 263-266,
Alacakaptan Cürüm Islemek Için Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf. 280).
 
Bu açıklamalar ısıgında somut olay degerlendirildiginde;
 
Kurulus, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 E. sayılı kararında
anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve siddet kullanarak degistirmek oldugu
anlasılan FETÖ/PDY terör örgütünün baslangıçta bir ahlak ve egitim hareketi olarak ortaya çıkması ve
toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulasmak için her yolu
mübah gören fakat sözde mesruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldıgı
izlenimi vermek için yeterli güce ulasıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi
gerçegi nazara alındıgında, sanık hakkında beyanda bulunan … kod isimli gizli tanıgın 17-25 Aralık
2013’ten sonra sanıgı katıldıkları sohbetlerde görmedigini beyan ettigi ve bunun dısında telefonunda
yalnızca … kurma ve silme kaydının bulunmasının sanıgın örgüt üyesi olduguna dair mahkumiyetini
gerektirir yeterli olamayacagı gözetilmeden eylemlerinin sempati seviyesini asmadıgı, sanıgın beraati
yerine yazılı sekilde mahkumiyetine karar verilmesi;
 
II- Kabul ve uygulamaya göre de;
 
1- Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK’nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi
ve bireysellestirilmesine iliskin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi
Sayfa 2 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
uyarınca; suçun islenis biçimi, islendigi yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin agırlıgı göz önünde
bulundurularak, hakkaniyete uygun bir ceza tayini gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde suçun
unsurlarının tesdit sebebi olarak kabul edilmesi suretiyle TCK’nın 61/3 maddesine aykırı davranılması,
 
2- Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmisi, sosyal iliskileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki
davranısları, cezanın failinin gelecegi üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde
bulundurulması gerektigi gözetilmeden geçmiste hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası
bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranısı tespit edilemeyen ve savunması dikkate
alındıgında mahkemeye yardımcı oldugu anlasılan sanık hakkında yalnızca yazılı sekilde yeterli
olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadıgına karar verilmesi,
 
Bozmayı gerektirmis, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesi ile ileri sürdügü temyiz itirazları bu itibarla
yerinde görülmüs oldugundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre
sanıgın TAHLIYESINE, baska suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadıgı takdirde DERHAL
SALIVERILMESININ saglanması için yazı yazılmasına 24.04.2018 tarihinde Üye …’ın I ve II nolu
bozma sebepleri ile tahliye hususu yönünden karsı oyu ve oyçokluguyla karar verildi.
 
 
KARSI OY:
 
Sayın çogunlugun I nolu bozma nedenine istirak etmek mümkün degildir; zira,
 
Sayın çogunluk sanık hakkında beyanda bulunan … kod gizli tanıgın sanıgın 17/25 Aralık 2013
sonrasında sohbetlerde görmedigini bunun dısında telefonunda yalnızca … programını kurma ve
silme kaydının bulunmasının sanıgın örgüt üyesi olduguna dair mahkumiyetini gerektirir yeterli delil
olamayacagı eylem ve faaliyetlerinin sempati seviyesini asmadıgı gözetilmeden beraati yerine
mahkumiyetine karar verilmesi nedenini bozma nedeni yapmıs ve sanıgın tahliyesine karar vermistir.
 
Silahlı örgüt üyeligi suçuna iliskin Yargıtay uygulamaları hususunda yerlesik içtihatları hatırlamak
gerekirse;
 
Örgüt üyesi olmak; örgütün amacını bilerek ve bu amacı benimseyerek örgüte girmektir. Yargısal
kararlarda da kabul edildigi üzere; illegal örgütsel faaliyet ve örgüt üyeliginin olusması asama – asama
gelisir; Sempati, bilinçlenme safhalarından sonra failin silahlı çetenin kurulma amacını kabul ederek
örgütün kurulma amaçlarını gerçeklestirme amacıyla örgüte girme – katılma iradesini açıklayarak
örgüt ile organik bag içerisine girilmis olur. Fail örgüt ile girdigi organik bag çerçevesinde alt yapı ve
taban olusumuna, yine geri cephe ve kent çalısmalarına yönelik yogunluk, süreklilik ve çesitlilik
gösteren kent faaliyetlerinde bulunur.
 
Terör örgütlerinin yapılanması genelde farklıdır. Kimi terör örgütleri tim sistemini, kimi terör örgütleri
ise hücre tipi yapılanmayı benimsediklerinden, örgüt üyeliginin her terör
Sayfa 3 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
örgütünün yapısına göre ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Bu baglamda örgüt üyeliginin her olayda ayrı
tartısılarak, failin terör örgütüne katılma iradesinin bulunup bulunmadıgının saptanması, bu irade var
ise örgütün hiyerarsik yapısına dahil olunan noktada suçun olustugunun kabul edilmesi gerekir.
TCK’nın 220. maddesinin gerekçesinde belirtildigi üzere, örgüte üye olmak fiili bir katılma olup, örgüte
üye olmak için örgüt yöneticilerinin rızasının varlıgına gerek yoktur, tek taraflı iradeyle bile örgüte
katılmak mümkündür. Bu nedenle örgüt üyeligi suçunun olusumunda temel ölçü, kisinin rızasıyla
örgütün hiyerarsik yapısına dahil olmasıdır. Hiyerarsik yapıya dahil olup olmadıgı failin eylem ve
faaliyetlerine bakılmak suretiyle degerlendirilir.
 
Eylem tek veya az sayıda ise, niteligine bakılır. Örnegin; bir organizasyon dahilinde kırsala adam
gönderme gibi bir fiil, ancak hiyerarsik yapı içerisinde bulunan örgüt üyesince yapılabilecek olan
faaliyet olarak kabul edilmesi gerekir. Üye olmayan kisiler yol-yöntem ve muhatap bilmediginden daga
adam gönderemeyecegi gibi örgüt dahi tanımadıgı, güvenmedigi ve görevlendirmedigi kisilerin
gönderdigi elemanları güvenlik gerekçesi ile kabul etmez.
 
Aynı sekilde esnafa örgütsel güç, temsil ve organizasyonla kepenk kapattırılması eylemini yaptıran
kisiler de örgüt üyesi olarak kabul edilmelidir. Is yeri sahibi esnaf, örgüt adına ve temsilen talimat ve
talebi kendisine getiren kisileri dinler, aksi halde ciddiye alıp kepenkleri kapatmayacaktır.
 
Bu kapsamda kisinin örgüt üyesi olup olmadıgını belirlenmesinde faaliyetlerdeki süreklilik, çesitlilik ve
yogunluk kriteri her üç unsurunda bir arada bulunmasını gerekli kılmaz. Örnegin zamana yayılan aynı
nitelikteki örgüte yardım fiili çesitlilik olmadıgı halde örgüt üyeligi suçunun olusumu için yeterli kabul
edildigi gibi yukarıda verilen örnekte oldugu üzere bir organizasyon dahilinde kırsal alana yeni katılım
gönderilmesi de faaliyet süreklilik arz etmese bile fail örgüt üyesi olarak cezalandırılmakta ve yine
baska hiç bir faaliyeti belirlenemese bile ancak örgüt üyesinin yapabilecegi duraksamadan kabul
edilebilecek yogunluktaki tek bir faaliyet süreklilik ve çesitlilik içermese bile örgüt üyeligi suçunu
olusturacagı Türk yargı içtihatları ile sabittir.
 
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Türkiye’de daha çok kamuda ve sivil toplum örgütlerine sızma
suretiyle örgütlendigi ve dünyanın bir çok ülkesinde faaliyeti bulunan dıs güçlerin emrinde bir istihbarat
ve silahlı terör örgütü oldugu hususunda süphe yoktur. Bu husus Dairemiz ve Yargıtay Ceza Genel
Kurulunun içtihatlarıyla kesinlesmistir. FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün diger örgütlerden farklı
kendine özgü eleman kazanma, örgütlenme, egitim, örgütsel iletisimde gizliligi saglama amaçlı iletisim
sistemi kullanma, örgütsel toplantı, örgüte nakdi yardım ve diger örgütlerden farklı bir faaliyet sistemi
vardır. Genel olarak eleman temini okul-dersane üzerinden saglanmakta, sohbet adı altında yapılan
örgütsel toplantılarla örgütsel bilinç verilip, örgütsel bagın canlı tutulmasına çalısılmakta, himmet, burs
kurban adı altında toplanan nakdi yardımlar ve diger faaliyetler ve hukuka aykırı yöntemlerle örgüte
gelir temin edilmekte, kamu kurumlarına personeli ve asker sivil bürokrasiye sızma ve sivil toplum
örgütlenmeleri dernek sendika meslek örgütlenmeleri kurarak bu sivil toplum örgütlerinde örgüt amacı
dogrultusunda kendini kamufle ederek faaliyet göstermektedir. Nitekim 15 Temmuz darbe süreci
sonrasında
Sayfa 4 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
örgütle iltisakı ve irtibatı nedeniyle kamu bürokrasisi ve personelinden bir çok kisi görevlerinden ihraç
olundugu gibi bir çok dernek vakif sendika egitim kurumu da yine örgütle iltisak ve irtibatı nedeniyle
kapatılmıstır.
 
Ilk derece mahkemesi sanıgın öncesinde FETÖ/PDY ile iltisakı nedeniyle 667 sayılı KHK ile kapatılan
… Dersanesinde çalısmasının örgütün Bylock programının desifre olması sonrasında örgütsel
iletisimde gizliligi saglamak amacıyla kullandıgı … programının sanıgın telefonuna 18.09.2015
tarihinde saat 20:31 de indirildigini ve daha sonrada silindigine dair tespiti, sanıgın … … hesabının
bulunmasını, bizzat durusmada huzurda dinlenilen gizli tanık … sanıgı UYAP’çı … olarak tanıdıgını,
soyadının … oldugunu, 17/25 Aralık öncesinde UYAP bölümünde çalıstıgını, o tarihte UYAP’ta
çalısanların büyük bölümünün yapıya mensup oldugunu, sanıgı zaman zaman 17/25 Aralık öncesinde
FETÖ/PDY sohbet ve toplantılarında bizzat gördügünü, 17/25 Aralıktan sonra devam edip etmedigini
bilmedigini, Adliyeye yeni personel alınacagı zaman yardımcı oldugunu, bu yapının bazı derneklerde
klavye çalısması yaptıgını sanıgında bu derneklerde klavye dersi verdigini ve sınava girecekleri
hazırlayıp yönlendirdigini, sanıgın örgüt içerisinde aktif oldugunu sadece sohbete gelip giden
konumunda degil mütevelli konumunda oldugunu düsündügü yönündeki beyanını dayanak yaparak,
örgütün Bylock programının desifre olmasından sonra örgütsel faaliyetlerde gizliligi saglamak
amacıyla kullandıgı … programını kullanmasını, … … hesabının bulunmasını, esi ile birlikte KHK ile
kapatılan … Dersanesinde çalısmıs olmasını, zabıt katipligi sınavına girecek olan adaylara örgütle
irtibatlı derneklerde klavye dersi vererek bu kisileri yönlendirmesini, eleman kazandırma, mali kaynak
saglama, örgüte sadakat ve baglılıgı artırma amacıyla yapılan dini sohbet adı altında yapılan
toplantılara düzenli olarak istirak etmesini örgütsel faaliyet olarak kabul ile sanıgın silahlı örgüte üye
olma suçundan mahkumiyetine karar verilmistir.
 
Sayın çogunlugun 1 nolu bozma nedeni gizli tanık … sanıgı 17/25 Aralık sonrasında katıldıgı
sohbetlerde görmedigini beyan etmesi bunun dısında telefonun da … kurma ve silme kaydının
olmasının örgüt üyesi olarak mahkumiyeti için yeterli olmayacagı eylemlerinin sempati seviyesini
asmadıgından beraatine karar verilmesi gerektigi yönündedir.
 
Her seyden önce sempati sözcügünün açıklanması gerekmektedir. Etimolojik olarak Fransızcadan
Türkçeye giren sempati kelimesi sözlük anlamı itibariyle sıcakkanlılık, hosa giden hoslanılan
anlamlarına gelmektedir. Tatbikatta bir örgüte sempati duymak genel olarak örgüte iliskin yayınları
takiple sınırlı olarak nitelenmektedir. Mevzuatımızda herhangi bir örgüte sempati duymanın
müeyyidelendirilmedigine kusku bulunmamaktadır. Ancak örgütsel saikle yapılan toplantı, bulusma,
örgütsel anlamda iletisimin gizlenmesine yönelik faaliyetler, örgütsel egitim alma ve verme gibi
eylemlerin örgüte sempati olarak nitelendirilemeyecegi örgütsel faaliyet zımnında degerlendirilmesi
gerektiginde kusku yoktur.
 
Sayın çogunluk ile görüs ayrılıgımız sanıgın eylem ve faaliyetlerinin sempati düzeyini asıp asmadıgı
noktasında toplanmaktadır. Sanıgın sübut bulan ve mahkemenin kabulüne yer verdigi sanık zabıt
katipligi öncesinde esi ile birlikte örgüt iltisakı nedeniyle KHK ile kapatılan … Dersanesinde
çalısmaktadır. Bu isinden örgütün devlette yapılandıgı süreçte
Sayfa 5 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
adliyede zabıt katipligine girmistir. Sanıgın yapılanmanın illegal oldugu yönündeki MGK kararlarından
sonra da örgütsel faaliyetlerine devam ettigi bizzat örgütsel iletisimde gizliligi saglamak amacıyla
Bylock sonrası belli bir dönem kullanılan … programını 18.09.2015 tarihinde telefonuna kurmasından
anlasılmakta oldugu gibi örgütün örgütsel birlikteligi saglamak mali kaynak saglamak ve güncele iliskin
yönlendirme ve talimatların aktarılması ve örgütsel baglılıgı canlı tutma amacıyla dini sohbet adı
altında düzenlenen sohbet ve örgütsel toplantılara katıldıgı örgüt elemanlarının adliye zabıt katipligi
sınavlarına yönlendirilmesi hususunda bilgilendirmeler yaptıgı, bizzat katiplik sınavlarında örgüt
elemanlarının basarılı olması amacıyla klavye egitimi verdigi dosya kapsamı ile sübut bulmus olup,
örgütsel gizliligi saglama amacıyla … programını kullanan örgütsel toplantılara katılan örgüt
elemanlarını girilecek sınavlara yönlendirip bu amaçla örgütsel saikle örgüt iltisaklı derneklerde egitim
veren sanıgın eylem ve faaliyetlerinin sempati düzeyinde degerlendirilmesi tarafımızca mümkün
degildir. Bu nedenle sanıgın eylem ve faaliyetlerinin bölünerek … programının telefonuna kurmasının
sempati düzeyinde kaldıgı yönündeki sayın çogunluk degerlendirmesine istirak etmek mümkün
degildir.
 
Sayın çogunluk bozma kararında gizli tanık ….’nin katıldıgı toplantılarda sanıgı 17/25 Aralık
sonrasında görmedigini kabulüne yer vermis ancak gizli tanık ….’nin sanıga iliskin beyanlarını bölerek
17/25 aralık öncesi döneme iliskin faaliyetleri örgüt üyeligi suçunun sübutunda kabul etmedigi
anlasılmaktadır. Bu degerlendirmeye katılmakta mümkün degildir. Her seyden önce örgüt üyeligi suçu
temadi eden suçlardandır. Yukarıda açıklandıgı üzere kisinin örgüt üyesi olup olmadıgı eylem ve
faaliyetlerinin niteligine bakılarak belirlenir. Eylem ve faaliyetlerin suç olusturması gerekmez.
Faaliyetin örgütün faaliyeti çerçevesinde örgütsel saikle yapılıp yapılmadıgı belirlenerek kisinin örgüt
hiyerarsisine girip girmedigi tespit edilmeye çalısılır. Örgüt üyeligi suçu temadi eden vasfı nedeniyle
örgütsel saikle yapılan her türlü faaliyet suçun niteliginin tayin ve tespitinde nazara alınması
gerekecektir. Burada TCK’nın 30 maddesindeki hata hükümleri akla gelebilirse de sanıgın … indirme
tarihi nazara alındıgında MGK kararı ile örgütün illegal boyutu ilan edildikten sonra 18.09.2015
tarihinde örgütsel olarak … indirip daha sonra telefonundan silen sanıgın bu faaliyeti devam ettirmesi
karsısında önceki eylem ve faaliyetlerinin de sanıga atılı suçun niteliginin tayin ve tespitinde nazara
alınması zorunlu olup gizli tanıgın sanık hakkındaki beyanları bölünmek suretiyle 17/25 Aralık sonrası
toplantılarda görmedigi yönündeki beyanı bozmaya esas alınırken bu tarihten önceki örgütsel
nitelikteki sohbet ve toplantılara katılıp örgüt elemanlarının Adliyedeki katip sınavlarına katılmaları
hususunda yönlendirdigi ve bunların sınavda basarılı olması için örgütle iltisaklı derneklerde bunlara
klavye egitimi verdigi anlasılan sanıgın bu faaliyetleri 17/25 aralık 2013’ten önce oldugu gerekçesi ile
nazara alınmaması görüsüne istirak etmedigim gibi, bu sekilde faaliyetlerin tarihsel olarak bölünmesi
temadi eden silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunda mümkün bulunmadıgı, yapının illegal yapılanma
oldugu yönündeki 26.02.2014 tarihli MGK kararı sonrasında faaliyetlerine devam eden kisiler
yönünden geçmisten baslamak üzere tüm faaliyetlerinin hukuki durumunun tayin ve tespitinde nazara
alınması gerektigi bu durumun yapılanmanın niteligine yani silahlı terör örgütü oldugunu bilmemeye
iliskin durumdan farklı oldugu, burada TCK’nın 30 maddesindeki hata halinin söz konusu olmayacagı
düsüncesiyle sayın çogunlugun I nolu bozma düsüncesine istirak edilmemistir.
 
Sayfa 6 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
Bozma ilamında yer alan II/1 nolu bozma düsüncesinede katılmak mümkün olmamıstır; zira,
 
5237 sayılı TCY’nın 61’inci maddesinde cezanın belirlenmesine iliskin ilkeler belirtilmistir.
 
Buna göre suç tipini düzenleyen kanun maddesinde sabit ceza belirlenmesi halinde, temel ceza
olarak kanunda gösterilen sabit cezaya hükmedilecektir. Ancak kanun maddesindeki ceza alt ve üst
sınır arasında gösterilmisse TCK’nun 61/1. madde ve fıkrasında belirtilen 7 kritere göre yani; suçun
islenis biçimini, suçun islenmesinde kullanılan araçları, suçun islendigi zaman ve yeri, suçun
konusunun önem ve degerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin agırlıgını, failin kast veya taksire
dayalı kusurunun agırlıgını, failin güttügü amaç ve saiki, dikkate alınmak suretiyle temel cezanın
belirlenmesi gerekecektir.
 
Temel ceza tayin olunurken TCK’nın 3. maddesi uyarınca fiilin agırlıgı ile orantılı olacak sekilde ceza
ve güvenlik tedbirine hükmedilmesi gerektigi gözetilmelidir.
 
TCK’nun 61/1. madde ve fıkrasında cezanın belirlenmesinde kullanılacak ölçütler tahdidi olarak
sayılmıs olup, temel cezanın belirlenmesinde maddede yazılı kriterler dısında baska ölçütler nazara
alınamayacaktır.
 
Temel cezanın tayini ve cezanın bireysellestirilmesindeki ölçütler ayrı ayrı ele alınacak olursa;
 
Suçun islenis biçimi: Suç olusturan fiilin gerçeklestirilis seklinin degerlendirilmesinde; failin
davranısları, suçun magduru yanında baskalarını da etkilemesi, magdur veya üçüncü kisinin suçun
islenmesindeki rolleri gözetilecek, ancak suçun islenis seklinin cezanın belirlenmesinde ve
bireysellestirilmesinde dikkate alınabilmesi için onun suçun unsuru ya da agırlastırıcı nedeni
olmaması gerektigi hususu dikkate alınacaktır.
 
Suçun islenmesinde kullanılan araçlar: Suçun islenmesindeki araç da cezanın belirlenmesinde nazara
alınmalıdır.
 
Suçun islendigi zaman ve yer: Suçun islendigi zaman ve yer suçun unsuru veya nitelikli hali
sayılmadıgı hallerde, TCK’nın 61/-c. bendi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde göz önüne
alınması gereklidir.
 
Suç konusunun önem ve degeri: Suçun konusunu olusturan seyin önem ve degeri cezanın
belirlenmesinde dikkate alınması gerekir.
 
Zararın veya tehlikenin agırlıgı: Zarar suçlarında meydana gelen zarar, tehlike suçlarında ise
tehlikenin agırlıgı gözetilmeli, ancak TCK’nın 35. maddesinde tesebbüs asamasında kalan suçlarda,
zarar veya tehlikenin agırlıgı dikkate alınarak ceza belirleneceginden veya indirim yapılacagından,
tesebbüs asamasında kalan suçlarda mükerrer degerlendirme yasagı (TCK’nun 61/3) dikkate
alınarak, temel cezanın tayini asamasında bu gerekçeye dayanılmamalıdır. Bu nedenle meydana
gelen zarar ve tehlikenin agırlıgı ölçütü temel
Sayfa 7 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
cezanın belirlenmesinde ancak tamamlanmıs suça özgü olarak kullanılacak bir ölçüt olmalıdır.
 
Kastın veya tehlikenin yogunlugu: Failin kast veya taksire dayalı kusurunun agırlıgı gözetilerek temel
ceza belirlenmelidir, taksirin agırlıgı, bilinçli taksire yaklasan bir kusurlulugu, kastın agırlıgı ise, failin
tüm ne olursa olsun sonucu almaya yönelik çabasını ifade eder. Bu bazen tasarlama seklinde de
ortaya çıkar, eger tasarlama suçun nitelikli hali olarak cezalandırılmıssa, bu nedene dayalı olarak
ceza alt sınırın üzerinde tayin edilmez, yine aynı sekilde, failin güttügü amaç ve saik yasa koyucu
tarafından cezayı agırlatıcı veya hafifletici neden olarak kabul edilmis ise, bu nedenler de temel
cezanın tayinin asamasında dikkate alınmamalıdır.
 
Failin güttügü amaç ve saik: Amaç gelecege yönelik, saik ise geçmise iliskindir. Amaç failin suçla elde
etmek istedigi çıkarı hedeflemekte, saik ise faili suça iten nedeni göstermektedir.
 
Failin güttügü amaç ve saikin suçun temel ya da daha agır veya daha az cezayı gerektirir nitelikli
seklini olusturması halinde, TCK’nın 61/3. madde ve fıkrasında yer alan mükerrir degerlendirme
yasagı nedeniyle aynı zamanda temel cezanın belirlenmesine ölçü alınmamalıdır.
 
Temel ceza tayin edilirken asgari hadden tayin edilecek olsa dahi Anayasanın 141, CMK’nın 34’üncü
maddesi uyarınca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmelidir. Gösterilen gerekçe dosya kapsamıyla
örtüsecek biçimde degerlendirilerek karar yerinde göstermelidir. Ancak kanunun nitelikli hal veya
cezayı artırım nedeni olarak öngördügü haller birden fazla gerçeklesmis ve bu haller aynı fıkrada
sayılmıs ise hükmolunan ceza yalnızca bir kez arttırılabileceginden, bu durum temel cezanın tayininde
dikkate alınarak, temel ceza asgari hadden uzaklasılarak tayin edilmelidir.
 
Burada dikkate alınması gereken bir diger husus ise gösterilen gerekçelerin birbiriyle çelismemesidir.
 
Temel cezanın tayininde göz önünde bulundurulacak hususlar suçun unsurunu veya nitelikli hallerini
olusturmakta ise, iki ayrı hükmün uygulanmasında aynı sebebe dayanılamayacagı için bu hususlar
cezanın belirlenmesinde nazara alınmayacaktır.
 
5377 sayılı Kanunun 7’nci maddesi ile TCK’nın 61’inci maddesine 7’nci fıkra hükmü sonuç cezanın
tayininde gözetilmesi gerekecektir.
 
Yargıtayın temel cezanın belirlenmesine iliskin uygulamaları bu sekilde özetlendikten sonra somut
olaya geldigimizde; sanıga atılı suçun kanunda öngördügü ceza süresi 5 yıldan 10 yıla kadar hapis
cezası olup; hükmün gerekçesinde ‘Devlet içerisinde yapılanarak güç kazanmayı ve nihayetinde
devleti ele geçirmeyi hedefleyen örgüt üyelerinin bir kısmı kamu görevinde olmasına karsılık bir
kısmının kamu görevi almaması karsısında kamu görevinde bulunan örgüt üyesinin operasyonel
anlamda herhangi bir etkinlik yapabilecek görevde bulunmayan baskaca örgüt üyesi ile aynı seviye ve
sartlarda
Sayfa 8 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
degerlendirilmesinin adalete ve hakkaniyete aykırı olacagı sanıgın yıllarca devam eden Izmir
Adliyesindeki UYAP ile ilgili birim olan bilgi islem sefligindeki görevi nedeniyle meydana getirebilecegi
olası tehlikenin agırlıgı, örgüt elemanlarının Adliyeye sızabilmesi için örgüte ait derneklerde örgüt
üyelerine klavye dersi vermesi nedeniyle örgüte sagladıgı katkı ve destegin miktar ve önemi, kastın
yogun olusu göz önüne alınarak cezanın alt sınırdan uzaklasılarak belirlenmesine karar verildigi’
yönündeki gerekçe ile hüküm fıkrasında ‘failin güttügü amaç ve saik, amacı devleti ele geçirmek
paralel devlet kurmak olan örgütün kamudaki görevli elemanlarından olup Izmir adliyesinde zabıt
katibi olarak görev yapması ayrıca yıllarca UYAP’ta görevlendirilmis olması Fetö’cüleri adliyeye
memur olarak sokmak için FETÖ derneklerinde klavye dersi vermesi geçmiste FETÖ/PDY’ye ait …
dersanesinde hem esinin hem kendisinin çalısmıs olması cep telefonunda FETÖ/PDY örgüt
mensuplarının kullandıgı gizli haberlesme programı … indirilmis olduguna dair bir tespitin bulunması,
suçun islenis sekli ve kastın yogunlugu göz önüne alınarak takdiren ve tesdiden ‘belirlenen 6 yıl 6 ay
hapis cezasının sanıgın eylem ve faaliyetleri ile orantılı oldugu, gösterilen gerekçede çeliski
bulunmadıgı, suçun islenis biçimi, failin güttügü amaç ve saik, tehlikenin agırlıgı ve kastın
yogunluguna vurgu yapılan gerekçe nazara alındıgında 5 yıldan 10 yıla kadar belirlenebilecek temel
cezanın alt sınırdan bir yıl altı ay uzaklasılarak tayini mahkemenin takdir yetkisi içerisinde kaldıgı,
örgütsel iletisimde … programını kullanmasının da örgütsel iletisimi gizlemeye yönelik faaliyet olarak
telakki edilmesinin zorunlu bulundugu bu nedenle gösterilen gerekçenin suçun unsuruna iliskin
olmayıp örgüt üyeligi faaliyetine iliskin bulundugu, gerekçenin dosya kapsamı ile uygun ve uyumlu
olup, cezanın bireysellestirmesine iliskin herhangi bir çeliskinin bulunmadıgı düsüncesi ile sayın
çogunlugun II/1 nolu bozma düsüncesine katılmıyorum.
 
Bozma ilamında yer alan II/2 nolu bozma nedenine gelince;
 
Sanık müdafinin temyiz itirazları içerisinde yer almayan TCK’nın 62 maddesinin sanık hakkında
uygulanmasına yer olmadıgına iliskin hükmün temyizen incelenip incelenemeyecegi dolayısı ile
bozma konusu yapılıp yapılamayacagı CMK’nın 288 maddesi kapsamında ön sorun olarak çözülmesi
gereklidir.
 
Zira temyize konu hüküm istinaf kanun yolundan geçerek temyiz edilmis hükümlerden olup CMK’nın
288 maddesi ‘Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının
uygulanmaması veya yanlıs uygulanması hukuka aykırılıktır.’ ve yine CMK 294 maddesi ”Temyiz
eden, hükmün neden bozulması dolayı bozulmasını istedigini temyiz basvurusunda göstermek
zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne iliskin olabilir” amir hükümleri nazara
alındıgında öncelikle TCK’nın 62 maddesinin uygulanmamasına yer olmadıgına yönelik uygulamanın
usul hukukuna mı yoksa maddi hukuka mı müteallik bir mesele olarak ele alındıgının ortaya
konulmasında zorunluluk olup; bu baglamda genel olarak takdiri indirim bir müessese olarak cezanın
azaltılması sonucu itibariyle maddi hukuka iliskin bir uygulama olmakla birlikte maddenin tatbikine
iliskin gerekçenin yerinde ve yeterli olup olmadıgı hususu usul hukukunu ilgilendiren bir sorun olarak
karsımıza çıkmaktadır.
 
CMK’nın 288 maddesi uyarınca temyiz dilekçesinde gösterilen bir temyiz nedeni ile
Sayfa 9 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
hükmün bozulması halinde 302/3 kapsamında diger hukuka aykırılık hallerinin ilamda gösterilebilecegi
nazara alındıgında, temyiz dilekçesinde gösterilmeyen bir hususta CMK’nın 289 maddesinde yazılı
hususlar dısında bir incelemesi yapılmadan diger temyiz nedenlerinin incelenmesi sırasında saptanan
hukuka aykırılıkların ilamda gösterilebilecegi kabul etmek gerekecektir.
 
Bu halde uygulanacak normun belirlenmesinde gerekçede bir eksiklik olmamakla birlikte ceza adaleti
yönünden yapılacak dogrudan sonuca yönelik uygulamalarda olaya maddi hukuk; maddenin
uygulanması/uygulanmaması sırasında olusacak gerekçelendirmeye iliskin sorunlara usul hukuku
müessesinin uygulanması gerekecektir.
 
Somut olayda yerinde olmayan gerekçe ile bir hukuk normunun uygulanması gerektigi yönündeki
bozma düsüncesinin maddi hukuka iliskin olmayıp bozmanın gerekçenin yetersizligine dayanması
nedeniyle usul hukukuna tabi oldugu hususunda tarafımızca kusku bulunmamaktadır.
 
Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesi sonrasında temyiz incelemesinin kapsam ve kosulları
hususunda hakkında daha önce yerlesik uygulama ve içtihatları bulunmayan Yargıtay içtihatlarının
olusumuna ısık tutabilecek Alman Yargıtay’ının yerlesik içtihatlarından faydalanılması imkan
dahilindedir.
 
Kısaca ve özetle; temyiz nedeni, temyiz dilekçesinde ne kadar somut yazılması gerekir ki CMK’nın
288 ve 294 maddeleri kapsamında temyiz nedeni var kabul edilerek temyizen incelenebilsin? Bu
sorunun cevabını Alman Yargıtayı uygulamalarında bulmak mümkündür.
 
Anılan mahkeme içtihatlarına göre temyiz nedenlerinin usul hukuku yönünden son derece somut
olarak gösterilmesi beklenirken, maddi hukuka iliskin temyiz nedenlerinin soyut ve genel ibarelerle
gösterilmesinin yeterli kabul edildigi anlasılmaktadır.
 
Somut olayda TCK’nın 62 maddeye iliskin uygulamanın gerekçe yönünden yeterliliginin temyizen
incelenmesi bir usul hukuku sorunu olması nedeniyle somut bir sekilde temyiz nedeni olarak
gösterilmesi gerekmektedir. Oysa temyiz dilekçesinde TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasına ve
özellikle gerekçesine yönelik bir temyiz nedeni yoktur. Temyiz nedeni bulunmadıgı için hüküm bu
yönü itibariyle temyizen incelenemez. Bu nedenle sayın çogunlugun 3 nolu bozma kararına istirak
etmek yerinde degildir.
 
Velev ki; temyiz nedeni bulunmadıgı halde maddi hukuka iliskin bir mesele kabulü ile temyizen
incelenebilecegini kabul etsek bile;
 
Uygulamada takdiri indirim maddesi olarak bilinen 5237 sayılı TCK’nın 62 maddesi suç failine
uygulanacak olan cezanın, olay ve sanık bazında bireysellestirilmesi suretiyle adalete uygun bir
cezaya hükmedilebilmesini saglamaya yönelik olarak hakime cezada indirim yapılabilmesi için tanınan
serbestidir.
 
Her suçun cezasında indirim yapılmasına imkan tanıdıgı için genel olan anılan madde, fail
Sayfa 10 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
hakkında uygulanıp uygulanmaması hakimin takdirine bırakıldıgı için de takdiridir.
 
TCK’nın 62. maddesinin 2. fıkrasında takdiri indirim nedenleri tahdidi degil tadadi olarak belirtilmis
olması hasebiyle maddede belirtilenler dısında da takdiri indirim nedeni kabulü mümkündür. Ancak
hükümde gerek temel cezanın belirlenmesinde gerekse artırım indirim nedeni olarak kabul edilen
olgular ile seçenek yaptırıma çevirme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, erteleme gibi diger
kisisellestirme müesseselerin uygulanıp uygulanmayacagına iliskin gerekçelerle, hukukun genel
ilkeleri, tecrübe ve mantık kuralları ile çelismemek kosuluyla her sey takdiri indirim nedeni olarak kabul
edilebilir.
 
Buna karsın hukukun kendisine tanıdıgı hakları kullanması takdiri indirim nedenlerinin uygulanmasını
engel teskil etmeyecegi gibi takdiri indirim nedenleri temel cezanın belirlenmesinde gözetilemez. Yine
kanunda öngörülmüs indirim nedenleri, suçtaki nitelikli haller, suçun unsurlarından biri veya kanunun
özel olarak belirttigi nedenler ayrıca takdiri indirim nedeni sayılamaz.
 
Bir failin birden fazla suçtan yargılanması durumunda, takdiri indirim nedenlerinin uygulanması veya
uygulanmaması konusunda her suç için diger gerekçelerle çelismemek kosulu ile ayrı ayrı
degerlendirme yapılmalıdır.
 
Takdiri indirime iliskin 07.06.1776 gün ve 3-4 sayılı IBK ve CGK 17.06.2014 gün ve 2013/6-301 –
2014/329 sayılı kararları ile çok sayıda Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve özel daire kararlarında konu
etraflıca tartısılmıs içtihat halini almıs uygulamalar gözetildiginde;
 
Talep halinde TCK’nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacagı hususunun degerlendirilmesini
zorunlu iken, talep olmadan takdiri indirim nedenlerinin uygulanıp uygulanmaması yönünden bir
degerlendirme yapılmıs ise, uygulanacak kanun yolu normuna göre gösterilen gerekçenin yasal olup
olmadıgı denetlenebilecektir.
 
Dikkat edilmesi gereken diger bir husus ise, diger kisisellestirme kurumlarının uygulanıp,
uygulanmaması yönünden gösterilen gerekçeler ile takdiri indirim nedenleri yönünden gösterilen
gerekçeler arasında çeliskiye yol açılmamasıdır.
 
Mahkemece takdiri indirim nedeninin uygulanmasına karar verdiginde gerekçe gösterilmesi
gerekirken, uygulanmaması halinde ise salt takdiren kelimesinin kullanılması yeterli kabul
edilmektedir. Bu hususta sanıkla dogrudan dogruya iletisim içinde olan yerel mahkeme hakimlerinin
genis bir takdir yetkisine sahip oldukları hususunda kusku bulunmamaktadır.
 
Yargıtayın Dairemizce de benimsenen ve yukarıda açıklanan yerlesik uygulamaları da nazara
alındıgında; kararın hüküm fıkrasının 3. bendinde sanık hakkında ‘Sanıgın pismanlıgını gösterir bir
durumunun gözlemlenmemis olması nedeniyle TCK’nın 62 maddesinin uygulanmasına takdiren yer
olmadıgına’ karar verildigi gösterilen gerekçenin uzun yıllar itibariyle Yargıtayın yerlesik içtihatlarına
uygun ve dosya kapsamı ile uyumlu
Sayfa 11 / 12
Esas No:
Karar No:
YARGITAY

Ceza Dairesi
2018/293
2018/1216
Karar Tarihi: 24.04.2018
T.C.
oldugu ve yerel mahkemenin takdir yetkisininde bu dogrultuda oldugu cihetle sayın çogunlugun
TCK’nın 62 maddesinin sanık hakkında uygulanması gerektigi yönündeki II/2 nolu bozma
düsüncesine katılmadıgımdan temyiz itirazlarının esastan reddi ile hükmün onanması gerektigi
görüsünde oldugumdan hükmün bozulmasına iliskin sayın çogunlugun görüsüne katılmıyorum. (¤¤)
Sayfa 12 / 12


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
×
×
  • Yeni Oluştur...