forumgezgini

Çok haklısınız, yok yere hayatını mahvettik, bari hakkını verirken adaletli olalım mantığı bile pek yok maalesef.

Geçmiş olsun, tam olarak ne kadar ceza verildi? İnşallah haksız yere verilen ceza en kısa sürede bozulur diyelim. Açıkçası şu durumda bende sizin gibi yok yere ceza almaktan çok çekiniyorum, çünkü 1 kere mahkemece şüpheli duruma düşüldüğünde maalesef mahkemece suçlu olunduğu algısı oluştuğu ancak yeterli delil bulunmadığı gibi yanlış bir algı oluşuyor, ve size bir kere ceza verilme iradesi oluştuğunda doğru/yanlış olduğu irdelenmeksizin eldeki bütün deliller karara ekleniyor. Maalesef kendi gözlemlediğim bir hususu nakledeyim, Yargıtay'ın birçok içtihadında ve kararında defalarca belirttiği "Tanık beyanı olarak sadece mahkeme huzurunda verilen hür ifade esastır" hususuna rağmen maalesef birçok kararda "Kişi hakkında her ne kadar mahkeme huzurundaki tanık ..............nın ...................... beyanı ile herhangi bir irtibatı veya ilişkisi olmadığını belirtilmesine rağmen, mahkememizce tanık ...........nın savcılık ifadesindeki ........... beyanının esas alınmasının daha uygun olduğu görülmüştür." şeklinde karar metinleri okudum.?

Bence ifadenin hangi koşullarda verildiği önemli, maalesef emniyet ve savcılık ifadelerinde birçok kişi tutuklanma korkusu çok fazla yalan yanlış teşhisler yaptı, tanımadığı veya bilgi sahibi olmadıkları kişiler için tanıyor olabilirim veya irtibatlı olabilir diye ifadeler verdi. Hatta savcılık ifadelerinde ifade verenin sözü savcı tarafından düzeltilip katibe yazdırıldığında da bazen gerçekten farklı metinler ortaya çıkabiliyor ve çoğu kişi tutanağı okumadan ifadeyi imzalıyor. Sonra da mahkeme de ben böyle birşey demedim diye ifade verse de artık iş işten geçmiş oluyor, sanki gerçekten bir irtibatın varda saklanıyor gibi bir durum oluşuyor. Ben böyle bir durumdan mağdurum, bence sizde böyle bir durum olup olmadığını öncelikle araştırın, tanığın kendi yargılandığı dava var ise mahkemede sizin aleyhinize ifadesini devam ettirip ettirmediğine bakın, hukuken mahkeme ifadesi asıl ifadedir. Eğer aynı tutumunu sürdüyorsa beraat aldıktan sonra yalan ifade ve iftira davası açabilirsiniz.

Bu ifadeniz aslında o kadar derin bir noktaya parmak basıyorki ? Kendim 28 Şubat sürecinde İmam-Hatipte öğrenciydim, Başörtüsüyle derslere girildiği için öğretmenlerimin birçoğu sürgün edildi ancak hiçbiri işten atılmamıştı, hepsi ilçelerdeki köy okullarına sürgün edilmişti, en kötü ceza alanı 1 maaş kesme cezası almıştı ancak hiçbiri bir gecede terörist ilan edilerek memuriyetten atılmamıştı. O sorunlu dönemlerde bile direk işten atma gibi yol izlenmemişti (kanuni dayanağı olmadığı için). KHKlı olsun olmasın çok fazla insanda bu durumun çok ciddi hayal kırıklığı var, özellikle 90larda küçük olan ve sürekli "Müslüman inançlı insanlar yönetici olduklarında adil düzen gelecek" mottosu ile yetişen benim gibi insanlar şu anda olanlar nedeniyle "İslami vizyon" kavramı artık pek bir anlam ifade etmiyor.

Adli durumlarda herşey olabilir, süreç maalesef her mahkeme özelinde karışık ve farklı seyirde ilerliyor. Benim 2016 Aralık'tan beri süren, 2017 sonunda farklı bir dosyaya aktarılan adli davam halen sürüyor, mahkeme dosyamda benimle birlikte yargılanan kişilerin evrak eksiklikleri nedeniyle sürekli erteliyor, davamın tefrik edilmesini istiyorum ama reddediliyor, dava ertelene ertelene yıl 2020 oldu ? İşin kötüsü durumunda KHKdan bi haber insanlara bahsedince "Kesin birşeyi varki bu kadar uzatıyorlar" düşüncesi oluşuyor ? Şu forumda ve toplumda KYOK veya Beraat'imi aldım diyenlere o kadar gıpta ile bakıyorumki ? Çoğu arkadaş iade olamadığından şikayetçi, bu konuda da haklılar ancak 3 yıldan uzun süredir Ağır ceza mahkemesinde kritersiz yargılanan benim gibiler ne yapsın ?

Maalesef bilmiyorum ?

Ne zaman hazırlarsanız o zaman paylaşırsınız :) Benimde bildiğim kadarı ile yeni görev yerinde başlayana kadarki yasal durumunuz eski görev yerinizde çalışmışsınız gibi düzenlenmesi gerekiyor, dolayısıyla eski hakları da eski görev yeriniz ödemek zorunda diye biliyorum. Yanlız yüksek ihtimal yasal faizi de ödemeyecekleri için şimdiden eski görev yerinize karşı yasal faizler için idari dava dilekçesini de hazırlayın.

Bende bir iade haberi paylaşmak istedim. Kayseri'nin bir ilçesinde 672 KHK ile öğretmenken MEB'ten ihraç olan bir tanıdığım Aralık sonunda iade olmuş, 2018 yılında KYOK almıştı. Saolsun iade olduğunu göreve başlayana kadar kimsenin öğrenmemesini istemiş, haberini yeni aldım. Kriteri yok diye biliyordum, sonradan sendika üyeliği olduğunu söylemişti, başka kriteri yokmuş.

Bunu ilk defa duydum ? 1000 rakamı oldukça ciddi bir rakam. Hocam bu dilekçenizi hazırlarsanız bu platformda paylaşırsanız memnun olurum ? Yanlız geçmiş maaş hakları bildiğim kadarı ile eski görev yerinden talep ediliyor? Doğru mu biliyorum?

Bildiğim kadarı ile bu hususta bir dava açılmış ve kazanılmıştı diye hatırlıyorum. Kararında yapılan ödemelerin vergilendirmesi ödendiği tarihler baz alınarak yapılmalı şeklinde karar çıkmıştı. Aslında bütün iade olanların bu şekilde dava açmaları gerekli. "Mahkeme, ESM üyesine idare tarafıdnan yapılan ödemenin hakkından yoksun kalınan döneme ilişkin olduğunu belirterek yapılan ödemenin kamu emekçisinin aylığından yoksun kaldığı dönemlere ait gelir dilimleri üzerinden vergilendirilmesine karar verdi. Mahkeme, toplu ödenen maaştan her bir dönem için ayrı ayrı vergi kesintisi yapılması gerektiğine ve fazladan tahsil edilen vergi tutarının faiziyle birlikte iade edilmesine hükmetti." https://sendika63.org/2019/04/mahkeme-isine-iadesi-yapilan-kamu-emekcisinden-tahsil-edilen-fazla-vergi-faiziyle-geri-odensin-541138/