İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

Aklima

emsal karar 16. Ceza Dairesi E. 2017/4012, K. 2018/755, 2013 öncesi sohbet, okul, dergi, gazete, çeşitli yardım

Önerilen Yorum

16. Ceza Dairesi         2017/4012 E.  ,  2018/755 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı
Kanunun 5/1. maddesi, TCK'nın 53, 58/9 ve 63.
maddeleri uyarınca mahkumiyet (istinaf başvurusunu esastan reddine dair)

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları Dairemizin 2017/1809 E. ve 2017/5155 sayılı kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf. 383 vd.).
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf. 263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf. 280).
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 E. sy. kararında anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olduğu anlaşılan FETÖ/PDY terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi gerçeği nazara alındığında, örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan katlarla irtibatlı olduğu anlaşılan ve fakat örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanığın, 2013 yılı öncesinde olmak üzere birkaç kez de bu tarihten sonra örgütün dini sohbet toplantılarına katılmak, derneklere üye olmak, örgüt tarafından çıkarılan gazetelere gerçek ismiyle abone olmak ve çocuklarını örgüte müzahir olması nedeniyle kapatılan okula göndermekten ibaret eylemlerinin, sanığın konum ve kişisel özellikleri de nazara alındığında sempati boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi;
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanığın, TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal salıverilmesi için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına 20.03.2018 tarihinde Üye ...'in değişik gerekçeye dayanan karşı oyu ve oyçokluğuyla, diğer yönlerden ise oybirliğiyle karar verildi.

KARŞI OY:

Sayın çoğunluğun; Dairemizin 2017/1809 Esas ve 2017/5155 Karar ile 2015 Esas sayılı ilamlarına atıf ve örgüt üyeliği ile FETÖ/PDY örgütü yönünden tespitler yapıldıktan sonra, “…örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan katlarla irtibatlı olduğu anlaşılan ve fakat örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanığın, 2013 yılı öncesinde olmak üzere birkaç kez de bu tarihten sonra örgütün dini toplantılarına katılmak, derneklere üye olmak, örgüt tarafından çıkarılan gazetelere gerçek ismiyle abone olmak ve çocuklarını örgüte müzahir olması nedeniyle kapatılan okula göndermekten ibaret eylemlerinin, sanığın konum ve kişisel özellikleri de nazara alındığında sempati boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi” şeklindeki bozma nedenine değişik gerekçeyle iştirak olunmamıştır.
Şöyleki;
Sanık ... hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan başlatılan soruşturma sonunda kamu davası açılmış ve Afyon 2. Ağır Ceza Mahkemesince; sanığın ... ilçesinde Eczacılık yaptığı, örgütün ... yapılanmasında mütevelli heyetinde yer aldığı, örgütün ilçe yapılanmasının oluşturulmasında etkin bir rol oynadığı, bunun bir kısım tanık beyanlarıyla da desteklendiği, örgütsel toplantılara katıldığı, örgüt yöneticilerinin kayıtsız şartsız talimatları doğrultusunda hareket ettiği, bu doğrultuda himmet, burs, yardım ve kurban parası adı altında yapılan toplantı ve düzenlemiş olduğu gezilerde paralar toplandığı, kendisinin de bu doğrultuda destek olduğu, çocuklarının örgüte müzahir eğitim kurumlarında eğitim aldığı, örgütün stratejisi çerçevesinde propaganda ve finansal kaynak sağlamak için düzenlediği moral motivasyon artırmak amacıyla gezi adı altında kamufle ettikleri haklarında örgüt üyeliği soruşturması bulunan ve dava açılan kişilerle birlikte yurt dışı seyahatleri düzenledikleri ve bu yurt dışı gezilerine örgüte üye olduğu iddia edilen kişilerle birlikte katıldığı, örgüte müzahir derneklere üye olduğu ve derneklerin yönetim kurullarında yer aldığı, Bank Asya’da hesabının bulunduğu hükme dayanak yapılarak, sanığın eylem ve faaliyetlerinin süreklilik, çeşitlik ve yoğunluk içerdiğinin kabulü ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin kabulünde belirttiği deliller duruşmada okunmuş, tanıklar dinlenilmiş, sanık ve müdafiine diyecekleri sorulmuş ve tartışması yapılmıştır.
Silahlı terör örgütü üyeliğini ele aldığımızda;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. 
Dairemizin 24.04.2017 tarih ve 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ve Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih ve 2017/16.MD-956 esas, 2017/370 sayılı kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; FETÖ/PDY, küresel güçlerin stratejik hedeflerini gerçekleştirmek üzerine kurulan bir maşa olarak; Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türkiye Devletini ve varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini yıkmak ve daha sonra ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini bozmak amacıyla kurulmuş bir terör örgütüdür.
Kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarına sızma suretiyle örgütlenen ayrıca dış güçlerin emrinde ve casusluk faaliyetlerini de bünyesinde barındıran bir istihbarat örgütü olduğunda da kuşku bulunmamaktadır.
Örgüte üyelik için kesin bir ölçünün olmadığı ve toplumun her kesiminden üyesi bulunan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, diğer terör örgütlerinden farklı şekilde eleman kazanma, örgütlenme, gizliliği sağlamaya matuf iletişim sistemi ve faaliyet yöntemi vardır.
Işık evleri, yurtlar, dershaneler, okullar, toplantı ve ders sohbetleri üzerinden örgüte eleman kazandırılmaktadır. Bu yerlerin temel amacı bu örgüte müntesip yetiştirmektir. İlk ve öncelikli kuruluş gayesi eğitim değil, insan kaynağı sağlamaktır. Kişiler alıştırma, çıraklık, legal görev ve illegal görevlendirme aşamalarından geçirildikten sonra güçlü örgütsel bağlarla örgüte bağlanmaktadır.
Mütevelli heyeti üyesi kişiler de ayrıca bir ışık evinin maddi ihtiyaçlarından sorumlu tutulmaktadır.
Örgüte ait özel okul ve yurt gibi yerler toplantı ve himmet toplama amaçlı da kullanılmaktadır.
Örgütsel faaliyetin devamlılığının ve lidere bağlılığın sağlanması adına düzenli olarak önceden belirlenen yerlerde yapılan örgütsel toplantılarla örgütsel bilinç verilip, örgütsel bağın canlı ve güçlü tutulmasına çalışılmaktadır. Dairemize temyiz incelemesi için gelen dosyalarda tanıklar ile etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması talebinde bulunan sanıkların ifadelerinde; FETÖ/PDY terör örgütü terminolojisinde gizliliği sağlamaya matuf olarak dini sohbet ya da sohbet toplantısı şeklinde ifade edilen bu örgütsel toplantılarda: örgüt elebaşının kitaplarının ve örgütsel yayınların okutulduğunu, örgüt elebaşının propaganda yaptığı görüntü ve konuşmalarının izlettirilip dinletildiğini, katılımcılardan himmet, zekât, burs, kurban bağışı adı altında nakdi veya ayni yardımlar istenip toplandığını, örgütün çıkardığı gazete ve dergilere abone yapıldıklarını, çevrelerini de nakdi yardım yapmaları ve gazete ve dergilere abone olmaları için ikna etmelerinin istenildiğini, bu hususların organizasyonunun kararlaştırıldığını, daha çok monolog tarzında geçen konuşmaları da örgüt tarafından belirlenen strateji ve gelen talimatlar ile örgütün amaçları doğrultusunda örgüt mensubu sohbet abisinin/ablasının yaptığını, gizliliğe önem verildiğini, telefonların toplantı yapılan yerlere alınmadığını, örgütsel gizliliği sağlamak amacıyla örgüt tarafından kullanılan iletişim sisteminin tanıtımının yapıldığını belirttikleri görülmüştür.
Ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde faaliyetleri bulunan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gelir kaynaklarından bazıları ise; kamu kaynaklarından (borsa spekülasyonları, devlet ihaleleri, teşvik ve hibeler vs), işadamlarından (şantaj, tehdit, iş bağlantısını sağlama vs), lük esaslı (himmet, burs, kurban, zekât vs), örgüte ait şirket, holding, banka, vakıf ve dernek faaliyetlerinden, eğitim faaliyetlerinden (dershaneler, özel okullar, öğrenci yurtları, yardımcı sınav kitapları vs), örgüte ait basın ve yayın organlarına verilen reklam ve aboneliklerden, sivil toplum kuruluşlarından (dernek, şirket ile vakıflardan toplanan aidatlar, Kimse Yok Mu? ve benzeri bağlı STK’lar aracılığıyla yardım adı altında vatandaşlardan toplanan paralar vs) elde edilen gelirlerdir.
Somut olayda; müdafileri huzurunda Cumhuriyet Savcılığında ifade veren başka dosya sanıklarından: ...’nün; 2014 yılında ...’ya geldiğini, ağabeyi ...’ın işyerinde çalıştığı sırada orada Fetullah Gülen cemaatine ait toplantıların yapıldığını gördüğünü, kendisinin de cemaate girdiğini, 2008 yılından sonra toplantılarda sadece cemaatlerini ve örgüt liderini övmeye yönelik İslami dayanakları bulunmayan hurafelerin anlatılmaya başlandığını, sohbetlere 2012 yılına kadar devam ettiğini, ... ilçesindeki cemaat yapılanmasının ilk başta Dinar’da bulunan ...’ya, daha sonra ...’da bulunan ...’a, ondan sonra’da Dazkırı’da bulunan ...’a bağlı olduğunu, 2010 yılında ...’ya bu cemaate bir yurt yapmayı mütevelli olan ..., ... ve ...’ın karar verdiğini, yurt olması kararlaştırılan arsanın adına alındıktan sonra bu cemaate ait .... şirketine devredildiğini, cemaat evleri ile ... ve ...’ın ilgilendiğini; duruşmada tanık olarak verdiği beyanında ayrıca; sanığın örgütün içinde sohbetlerinde olan arkadaşı olduğunu, Kırgızistan’a gittiklerinde ...’un da katıldığını Kırgızistan ve Kazakistan’da örgütün birer okulunu ziyaret ettiklerini/ ... ’nün; 1997 yılında Fetullah Gülen cemaati ile tanıştığını, Dinar’da sohbetlere katıldığını, 3 yıl sonra da ...’da kendisine ait evde toplantılar olmaya başladığını, bu toplantılara Dinar’dan ... ve daha sonra ..., 2009 yılından itibaren ... ve ondan sonra da 2013 yılına kadar ...’in geldiğini ve faaliyet gösterdiğini, bu kişilerin sohbetlerinin ilk başta dini ağırlıklı olduğunu, daha sonra sadece Fetullah Gülen’i anlattıklarını, 2010 yılından sonra ise sadece gündemdeki olaylara ilişkin görüş beyan etmeye ve kendilerini bu görüşler etrafında yönlendirmeye çalıştıklarını, 2013 yılının Aralık ayına gelindiğinde ise tamamen siyasileşip hükümet aleyhtarı propaganda yapmaya başladıklarını, hoca yokluğunda cemaat sohbetlerini ...’ın yönettiğini, işyerinin yemekhanesini sohbetlere ayırdığını, 2008 yılında Kırgızistan’a gittiğini, Bişkek’te tekstil üzerine kurulu bir mağazalarının olduğunu, bu gezide yanında ...’ın da bulunduğunu, cemaat okullarına gidip gitmediğini hatırlamadığını, gitmişte olabileceğini/ ...’ın; FETÖ/PDY yapılanması ile dershaneye giderken tanıştığını, sonra ...’da üniversite kazandığını, ... Dershanesinde rehber öğretmen’in ...’a yönlendirdiğini, “...” isimli eve yerleştirildiğini, orada ev ablası seçildiğini, bu evlerden iki tane olduğunu, sonraki yıl bir ev daha açıldığını, buranın sorumlusunun da ...’un olduğu, kendinden başka üst sorumluların bulunduğunu, ...’ın evde kalan kızlara her ay dini sohbet düzenlediğini, sohbette Fetullah Gülen’den bahsettiğini, gittiğinde evin eşyalarının döşenmiş şekilde olduğunu, yemeklerin ...’nün sahibi olduğu ... isimli işyerinden geldiğini, odunu ve kömürü ...’ın aldığını, ... yapılanmasında en üstte ...’ın bulunduğunu, ikinci yıl “...” evine geçtiğini, orada da ev ablalığı yapmaya devam ettiğini; duruşmada tanık olarak verdiği beyanında; odun ve kömürü 5-6 ay ...’ın getirdiğini/ ...’ın; 2003 yılında öğretmen olarak ...’ya geldiğini, ... ve ... ile tanıştığını ve samimi olduğunu, 2005 yılında ...’ın baldızı ile evlendiğini, bacanak olduklarını, kim olduğunu hatırlayamadığı kişilerin kendisini arayarak tanıdıkları öğrenciler olduğunu, ev bulma ve barınma hususunda kendilerine yardımcı olmasını istedikleri, bu amaçla ... ve ... ile görüşerek üç adet öğrenci evi açtığını, 2008-2009 yıllarında Fetullah Gülen cemaatine bağlı kişilerin bu evlerin cemaate bağlanmasını gerektiğini söylediklerini, ancak kabul etmediklerini, zaten ilçede bu evlerin Fettullah Gülen cemaatine bağlı evler olduğunun bilindiğini, o tarihlerde ...’nün işyerinde ve evinde, ...’ın evinde cemaatin sohbetlerinin olduğunu, bir süre sonra Isparta sorumlusu ...’ın ... ve ...’a kendisinden bahisle “o adam ...’da bulunduğu sırada bizim gözümüzde hizmet ...’da bulunmayacak hiçbir para ve yardım göndermeyeceğiz o adam şehri terk etsin” dediğini, bundan sonra ... ve ...’un yanı sıra sohbetlere katılan esnaflarında kendisine ilişkilerinde mesafe koymaya ve soğuk davranmaya başladıklarını/ ...’in; ev sahibi olan ...’ın eczanesinde bulunduğu sırada ...’ın gelerek kendisini ...’a tanıttığını, çünkü cemaatin işleriyle ...’ın ilgilendiğini/ başka dosya şüphelisi ...’ın müdafii huzurunda emniyette verdiği ifadesinde; ... isimli şahıs ... ilçe imamlığı yaptığında ... ilçesi mütevelli heyetinde ...’ın da olduğunu, sohbet toplantılarının ... isimli firmanın yemekhanesinde her Perşembe düzenli olarak düzenlendiğini, ...’ın bu sohbet toplantılarını yönettiğini ve ilçede bulunan yurt binasının inşaatı ile ilgilendiğini, bu yapılanmanın ilçede 1 tane erkek evinin olduğunu/ Cumhuriyet Savcılığında yeminleri yaptırılmak suretiyle dinlenilen tanıklardan: ...’un; ...’da FETÖ/PDY’ye bağlı evlerde 2008-2010 yılları arasında kaldığını, ev ablalığı yaptığını, ... ve ...’ın kendilerinden sorumlu olduğunu, ... isimli evde kaldığını, diğer evlerin isimlerinin ... ve ... olduğunu, ..., ...’ın eşi ile ...’nin kendilerine FETÖ/PDY’ye yönelik CD’ler izlettiklerini ve kitaplar okuttuklarını, bu sohbetlerde telefonları dışarı koyduklarını, durumu iyi olmayan arkadaşlarına ... ve eczacı diye birinin maddi yönden yardımcı olduğunu, son yıl faturaları kabarık geldiği için ...’ye ödeyemeyeceklerini söylediğini, onun da kendilerini eczacıya yönlendirdiğini, eczacının bu faturayı hallettiğini; duruşmada verdiği beyanında ayrıca; kendilerinin ilaç vs ihtiyaçları olduğu zaman eczaneye gittiklerini, o takdirde görüştüklerini/ ...’nin; ...’ya üniversite için gittiğini, ... hoca ile tanıştıklarını, onların kendilerine iki tane ev ayarladıklarını, bir evde kendisinin görevli seçildiğini, kaldıkları eve ...’ın eşinin yemek getirdiğini anlattıkları, 01.08.2016 tarihli İnceleme Tutanağında; başka dosya şüphelisi ... ’nün işyeri ... firmasında yapılan aramada FETÖ/PDY terör örgütünün ... ilçesinde yapılanmasına dair dökümanlara el konulduğu ve incelemesinin yapıldığının belirtildiği, burada özetle; ..., ... ve ... evleri ile erkek evine ait sorumlularının da yer aldığı, ajandanın 2009-2010 ödemeleri yazılı sayfasında; “HÜDAİ ÇETE PEN 500 ...’DAN alınacak üsta…bir burs alınacak”, 27.09.2009 tarih yazılı sayfasında; sanık ...’ın adının erkek evi gazete ve dernek sorumlusu olduğu, 19.10.2009 tarih yazılı sayfasında; “2 Burslar” başlıklı yerde “b) ... 130x2=260”, ajandanın telefon rehberi kısmında “01.05.2008 ... Abi 120 TL alındı” şeklinde tespitler yapılması, sanığın müdafii huzurunda yaptığı savunmalarından: emniyetteki ifadesinde özetle; 1999 – 17/25 Aralık 2013 yılları arasında Fetullah Gülen grubuna ait hocaların düzenlediği sohbet toplantılarına katıldığını, 2008 yılında Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine aboneliğini başlattığını, 2011 yılında Sızıntı dergisi, 17/27 Aralık 2013 tarihinde de Zaman gazetesi aboneliğine son verdiğini, Zaman gazetesinin Fetullah Gülen cemaatine ait olduğunu abone olduktan 1 veya 1 buçuk yıl sonra ... isimli firmanın yemekhanesinde cemaatin toplantılarına katıldığı sırada öğrendiğini, 2007-2008 yıllarında Kırgızistan’a ... , ...’de oldukları halde gittiğini, orada Fetullah Gülen’e ait bir okulu gezdiklerini, 17/25 Aralık sürecinden önce ona ait eserleri okuduğunu, Fetullah Gülen grubunu 1999-2000 yıllarında Dinar’da düzenlenen sohbet toplantılarına katıldığı sırada öğrendiğini, hatırlamadığı yıllarda ... isimli şahıs vasıtasıyla ... isimli fabrikanın yemekhanesinde sohbetler düzenlenmeye başlandığını, bu sohbetlere örgüte mensup hocaların geldiğini, bu sohbetlerde abdest, oruç ve ilmihal bilgilerinin verildiğini, 15-25 kişinin katıldığını, bu grupta hoca olan ...’ın kendisinden zekat adı altında para talep ettiğini, ancak kendisinin vermediğini; Cumhuriyet Savcılığındaki ifadesinde; emniyette verdiği ifadesinin içeriğini aynen tekrar ettiğini, 17/25 Aralık olayı ile cemaatin gerçek yüzünü görmeleri üzerine bu cemaatin ... ilçe imamı dışında mütevellisi ... ve kendisinin cemaatin faaliyetlerine son verdiklerini, bu sırada açık bulunan evlerle dönem sonuna kadar ilgilendiklerini ve bir daha bu evleri açmadıklarını, mütevelli heyetinde kendisi, ... ve ilçe imamından başka kimsenin olmadığını, evleri kendisinin açık bırakmadığını, Haziran’a kadar öğrencilerin kaldığını sonradan da evlerin kapandığını, bu evlerin kapanmasının öğrencilerin okulu bitmesi nedeniyle evlerden ayrılmaları ile olduğunu, evlerin tutulması zamanında kendisinin dahil olmadığını, öğrenci evlerinin ufak tefek masraflarını karşıladığını; sulh ceza hakimliğindeki sorgusunda; Cumhuriyet savcılığında verdiği ifadeyi aynen tekrar ettiğini, 1999 yılında cemaatle tanıştığını, Dinar’da, daha sonra ... ’nün evinde düzenlenen sohbetlere işlerinin yoğunluğu nedeniyle fazla katılamadığını, daha sonra da ... firmasının yemekhanesinde yapılmaya devam eden sohbetlere fırsat buldukça katıldığını, Dinar’dan gelen hocaların kendisine cemaatin ...’daki mütevellisi olduğunu söylediklerini, bunun anlamını daha sonra öğrendiğini, bu hocaların kendisinden kurban ve gazete abonesi bulmasını, zekat vermesini istediklerini, ama kendisinin hiç vermediğini, cemaate doğrudan para yardımında bulunmadığını, ancak öğrenciler gelip istediklerinde yeri geldiğinde tüplerini değiştirdiğini yeri geldiğinde patates aldığını, bu tarz ayni yardımlarda bulunduğunu, 17/25 Aralıktan önce samimi duygularla cemaatin içinde olduğunu, o tarihten sonra irtibatını kestiğini; 22.05.2017 tarihli duruşmada; örgütün toplantılarına ilk başta katıldığında dini içerikli sohbetler olduğunu, kendisinin de dindar bir kişi olmasından dolayı bu şeylere katıldığını, o zaman örgütsel şeylerinin olmadığını, 17/25 Aralıktan sonra irtibatını kestiğini; 05.06.2017 tarihli duruşmada da; 17/25 Aralıktan sonra yapıyla ilişkisini kestiğini, bu tarihten önce yapının içinde bulunduğundan dolayı pişman olduğunu, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtmesi nazara alındığında; yukarıda anlatıldığı üzere: örgüt tarafından organize edilen ve yönetilen ve örgütsel niteliğinde de kuşku bulunmayan toplantılara düzenli olarak katıldığı, örgütün ilçe mütevelli heyetinde yer aldığı, yurt dışı gezisine katılıp örgüt okullarını ziyaret ettiği, örgüt evlerinin açılması ve bunlara yardım faaliyetinde bulunduğu, Milli Güvenlik Kurulu’nun karar ve değerlendirmelerinden sonra da 2014 yılı Haziran ayına kadar örgüt evlerine ilgi ve yardımını devam ettirdiği, bu nedenle hakkında hata hükümlerinin uygulama olanağı da bulunmadığı kovuşturma aşamasında toplanan delillerden anlaşılan sanığın atılı silahlı terör örgütü üyesi olma suçunun sübut bulduğu,
Ancak;
Yakalandıktan sonra pişman olduğunu belirterek etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep eden sanığın verdiği bilgilerin örgütte faaliyet gösterdiği süre ve konumu ile uyumlu olup olmadığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nden sorularak sonucuna göre TCK’nın 221/4-2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin tartışılması gerekirken, eksik araştırma ile bu husustaki talebin reddine karar verilmesinden dolayı hükmün bozulması görüşüyle, sayın çoğunluğun sanığın beraati gerektiğine ilişkin bozma düşüncesine değişik gerekçeyle katılmamaktayım.

>>Sonraki>><<Önceki<<

 


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
  • Şimdi Popüler

×
×
  • Yeni Oluştur...