İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Haber

Bylock Mağduru hayatına biçilen değeri göremedi

Önerilen Yorum

Editör
cahitsen.jpg?resize=696%2C392&ssl=1

ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklandıktan sonra suçsuz bulunan polis memuru Cahit Şen, cezaevindeyken kansere yakalandı. Dava açıp 31 bin 544 lira tazminat kazanan Şen, kararın kesinleştiğini göremeden hayata veda etti.

Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesi’nde görev yapan polis Cahit Şen, 15 Temmuz darbe girişiminden üç gün sonra, ByLock kullandığı gerekçesiyle görevinden uzaklaştırıldı. FETÖ üyeliği suçlamasıyla 6 Eylül 2016’da tutuklanan Şen, cezaevindeyken yaş haddinden emekli edildi. Evdeki internet hattını ortak kullandığı polisten ötürü ByLock’tan suçlandığı ortaya çıkan Şen, 14 Mart 2017’de tahliye edildi. Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada 28 Kasım 2017’de beraat etti.

CEZAEVİNDE KANSER OLDU

Cahit Şen, haksız yere tutuklandığı gerekçesiyle dava açtı. 6 ay 12 gün kaldığı cezaevindeyken kansere yakalandığını belirten Şen, dava dilekçesinde şöyle dedi: “ByLockçu diye dışlandım. Ailem yalnız kaldı. Üzüntü ve stresten, cezaevinde olumsuz koşullardan kansere yakalandım. Cezaevinin yanında asit fabrikası vardı. Buradan çıkan dumanı solumak zorunda kaldık. Hava soğuk olduğu için çamaşırlarımızı koğuşa asıyorduk. Pis hava, deterjan kokusu ve üzüntü birleşince hastalığa yakalandım. Lenfoma teşhisi konuldu.”

MAHKEME HAKLI BULDU

Mahkeme 27 Mart 2019’da Şen’i haklı buldu. 1544 lira maddi, 30 bin lira da manevi tazminat kazandı. Davası sürerken tedavi gören Şen, 21 Mayıs 2019’da hayatını kaybetti. Şen, kararın kesinleştiğini göremedi.
Şen’in kızı Zuhal Gökçe Şen, “Hiçbir maddi beklentimiz yok. Davayı bile takip etmiyoruz. Babamın ölümü herhangi bir olaymış gibi geçiştirilsin istemiyorum. Başına ne geldiğinin, nasıl bir haksızlığa uğradığının bilinmesini istiyorum” dedi.

Hürriyet

Önceki İçerikHükümetten KHK’lılar Hakkında Açıklama

KHK Haber


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Allah rahmet eylesin, cidden hangi açıdan bakılırsa çok üzücü ?


672 KHK - Kırıkkale Üniversite - İhraçta kriter yok (Yönetici kanaati), açılan Adli Davada tanık çıktı ama mahkemede lehime ifade verdiler, dosyamdaki başka sanıkların evrak eksiklikleri nedeni ile adli davam 3 yıldır yerel mahkemede devam ediyor ? - OHAL komisyonu durumu şimdilik "İncelemede"

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...