İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

Aklima

emsal karar 12. Hukuk Dairesi 2019/13554 E., 2019/18558 K. Avukata Yapılan Tebligat Elektronik Olarak Yapılmalı

Önerilen Yorum

Nadirende olsa avukatının itiraz süresini geçirdiğini ne yapabileceğini soranlar oluyor. Aşağıdaki karar bu bağlamda yardımcı olabilir.

Olay şöyle; Avukat vasıtasıyla dava açılıyor. Karar veriliyor. Avukat itiraz için gerekçeli kararı beklemek için süre tutum dilekçesi veriyor. gerekçeli karar avukata postayla yollanıyor. Davaya konu mevzuat gereği avukata tebliğden itibaren 10 gün içinde itiraz dilekçesi verilmesi gerekirken avukat bu süreyi aşıyor. Karşı tarafta avukat zamanında itiraz etmedi gerekçesiyle itirazın reddini istiyor. Mahkemede avukata yapılacak tebligat, tebligat kanunu gereği elektronik ortamda olmalı diyor ve postayla yapılan tebligatın yok hükmünde yani yapılmamış olduğunu belirterek itiraz dilekçesini kabul ediyor.

Kararda geçen Tebligat Kanunu https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.3.7201.pdf adresinde var.

Bir hususa daha dikkat çekmek isterim. Elektronik tebligatta, tebligat avukata ulaşınca süre başlamıyor. 7a maddesinin devamında "Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır." hükmü var. Yani avukata elektronik tebligat yapıldığı andan itibaren geçen beşinci gün sonunda tebliğin yapıldığı kabul ediliyor. Bu sürede itiraz edilmesi gereken süresinin dışında.

Karar http://www.adalethaberleri.com/kararlar/avukatin-e-tebligat-sistemine-kayitli-olmasi-durumunda-posta-ile-yapilan-tebligat-yok-hukmundedir/46029 sayfasında paylaşılmış.

12. Hukuk Dairesi         2019/13554 E.  ,  2019/18558 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlunun satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, 103 davetiyesi çıkartılmadığını, ihale yapılıncaya kadar hiç bir aşamadan haberdar edilmediğini belirterek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekiline posta yolu ile gönderilen gerekçeli kararın 08.05.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, yasal süresi içerisinde istinaf sebeplerini bildirmediği, Tebligat Kanunu 7/a maddesi uyarınca elektronik tebligat zorunlu olsa da, davacı vekilinin 23.05.2019 tarihli istinaf sebeplerini bildirdiği dilekçesinde gerekçeli karar tebliğinin usulsüzlüğünü iddia etmediğinden bahisle, borçlunun süre tutum dilekçesi dikkate alınarak yalnızca kamu düzenine aykırılık yönünden inceleme yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasında; “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” Yine aynı maddenin 1/9. fıkrasına göre de; baro levhasına yazılı avukatların bu kapsamda olduğu, 3.fıkrasında; birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılabileceği düzenlemeleri yer almaktadır.

İlk derece mahkemesince; 28/03/2019 tarihinde borçlu vekilinin yüzüne karşı tefhimden itibaren 10 gün içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildiği, 02/04/2019 tarihinde borçlu vekili tarafından süre tutum dilekçesi sunulduğu, gerekçeli kararın borçlu vekiline posta yolu ile 08/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, gerekçeli istinaf dilekçesinin, posta yolu ile yapılan tebliğe göre 10 günlük süre geçtikten sonra 23/05/2019 tarihinde sunulduğu görülmüştür. Ancak yukarıda yazılı yasal düzenlemelere göre; tebligat yapılan kişinin avukat olduğu nazara alındığında, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin birinci fıkrası tebligatın elektronik yolla yapılmasını zorunlu kılıp posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmünde olduğundan borçlu vekilinin gerekçeli istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekir.

O halde; Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun gerekçeli istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar incelenmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yalnızca kamu düzenine aykırılık yönünden incelenerek karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi.... Hukuk Dairesi'nin 25/9/2019 tarih ve 2019/1804 E. ve 2019/1803 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
  • Şimdi Popüler

×
×
  • Yeni Oluştur...