İçeriği gör
KHK Haber

AYM, OHAL KHK İlave Tedbirleri’ne dava açma hakkını engelleyen kuralı iptal etti

Önerilen Yorum

Editör
aym.jpg?resize=696%2C464&ssl=1

Anayasa Mahkemesi (AYM), Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) ile uygulanan ‘ilave tedbirlere‘ karşı dava açma hakkını ortadan kaldıran kuralı iptal etti. 

AYM, CHP milletvekillerinin, ‘OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 2’inci maddesinde yer alan ‘ilave tedbirler ile’ ibaresinin iptal edilmesi talebini görüştü. Komisyonun görevlerini düzenleyen söz konusu maddedeki iptal konusu ibare, kanun hükmünde kararnamelerde yer alan ilave tedbirlere karşı komisyona başvuru yapılmasını engelliyordu.

7 üye karşı çıktı 

Mahkemenin 24 Aralık 2019 tarihli gerekçeli kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Karara göre AYM, ‘ilave tedbirler ile’ ibaresini Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti.

Karar 7 üyenin karşı oyu ve oy çokluğuyla alınırken, OHAL KHK’ları ile uygulanan ilave tedbirlere karşı dava açma hakkını ortadan kaldıran kural iptal edilmiş oldu. AYM kararının gerekçesinde OHAL KHK’larındaki ilave tedbirlerin, kamu görevinden çıkarma ya da kurum ve kuruluşların kapatılması gibi tedbirlere bağlı olarak uygulanan tedbirler olduğuna dikkat çekildi. Kararda ayrıca ilave tedbirlerin uygulanabilmesi için, öncelikle kişi veya kuruluş hakkında kamu görevinden çıkarma ya da kapatma gibi OHAL KHK’larında öngörülen tedbirlerin uygulanmış olması gerektiği, ancak ilave tedbirlerin tamamının asıl tedbirlerin zorunlu sonucu olduğunun söylenemeyeceği vurgulandı.

‘Herhangi bir idari ve adli yol öngörülmemiştir’

Kararda, “Kamu görevinden çıkarılan kişinin kamu konutundan da tahliye edilmesi gibi tedbirler asıl tedbirin zorunlu bir sonucu ise de kamu görevinden çıkarılan kişinin pasaportuna el konulması ya da kapatılan kurum ve kuruluşların mal varlığına el konulması gibi tedbirler asıl tedbirin yanında uygulanması zorunlu olan tedbirler niteliğinde değildir. Dava konusu kuralla, herhangi bir ayrım yapılmaksızın OHAL KHK’larında düzenlenen bütün ilave tedbirlere karşı komisyona başvuru yolu kapatılmıştır. Zorunlu olarak uygulanması gerekmeyen ilave tedbirlerin hukuka uygun olup olmadığını değerlendirebilecek herhangi bir idari ve adli yol da öngörülmemiştir” denildi.

Mahkeme, ilave tedbirlere karşı idari yargı yoluna başvurulabileceği kabul edilse bile, bu tedbirlere karşı açılan davalarda idari yargı mercilerince yapılacak denetimin, ‘şeklî bir denetim’ olmaktan öteye geçemeyeceğine işaret etti. İdari yargıya başvuru yapılabilmesinin bu hâliyle etkili bir hukuk yolu olmadığını vurgulayan kararda, OHAL KHK’ları ile düzenlenen ilave tedbirlerden bazılarının Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerle doğrudan ilgili olduğu vurgulandı.

‘İdari ve yargısal denetim imkansız kılındı’

Gerekçeli kararda şu tespitlere yer verildi: “Örneğin kapatılan kurum ve kuruluşların mal varlığının Hazineye devredilmesi Anayasa’nın 35’inci maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına, kamu görevinden çıkarılanların pasaportlarına el konulması ise Anayasa’nın 23’üncü maddesiyle güvence altına alınan yerleşme ve seyahat hürriyetine sınırlama getirmektedir. Asıl tedbirin hukuka uygun olması, bu tedbirlerden ayrılabilir nitelikte olan ilave tedbirlerin de mutlaka hukuka uygun olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren ilave tedbirlerin asıl tedbirlerden bağımsız olarak hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Bu tedbirlerin hukuka uygun olup olmadığının denetimi ise ancak yargı makamlarının etkili bir denetim yapmasına imkân verecek bir idari başvuru yolunun öngörülmesiyle mümkündür. Herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm ilave tedbirlere karşı Komisyona başvuru hakkının tanınmaması, bu tedbirlerin idari ve yargısal merciler tarafından etkili bir şekilde denetimini imkânsız kılmıştır. Bu itibarla kuralın Anayasa’da güvence altına alınan etkili başvuru hakkına aykırılık oluşturduğu değerlendirilmiştir.”

Resmi Gazete Kaynak

KHK Haber


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Bu kapsamda Ek tedbir olarak göreve iade edilen akademisyenlerin başka üniversitelere atanması durumuna itiraz edilebilir mi?


672 KHK Okul ve ona bağlı banka - komisyon inceliyor

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Şu halde pasaport ve yurt dışı yasağı konulması gibi ilave tedbirler için ohal komisyonuna baş vurulabilir mi, gerekli mi , baş vurmazsak hak kaybına uğrar mıyız


(672 KHK - Ohal Ret- Banka-Sendika-Okul-25 İdare)

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
×
×
  • Yeni Oluştur...