İçeriği gör
KHK Mağdurları Forum

KHK Mağdurları Gündem ve Gelişmeler

Önerilen Yorum

Konuk
Karagöz, 29 dakika önce yazdı:

Hocam, aslında niyet gerçekten suçluyu bulmak ise önce arayanı tespit etmeye yoğunlaşmaları gerekir. Aramanın yeri ve saati belli, her yerde kamerası var, mobesesi var. Arayanı bulduktan sonra o şahıs fetöcü mü mahrem imam mı buna bakılır. Değilse olay orada biter. Mahrem imam bile olsa, daha önce itirafçı olan bazı mahrem imam ifadelerinden anlaşılan, her aradıklarının bu yapıyla alakalı olmadığı. O yüzden arayanın neden aradığının da sorgulanması gerekir.

Peki olan ne? Ardışık veya periyodik arama olmasa bile ankesörden her arananı al. 3 gün, 1 hafta, 1 ay neyse artık önce bir içeride yatır. Khkyla at. Dava aç. Hala başka birşey çıkmadıysa, belki beraat ettirirsin. Ettirmesen de olur, sürünsün dursun. Komisyona da ret verdirmeyi unutma.  Kimin neden aradığıyla hiç uğraşma.

Adam açmadığım aramada arayanın kim olduğunu bana soruyor. Yav hem açmamışım hem 10 sene geçmiş, nasıl bileyim? 

Merhabalar ben kendimle ilgili ilginç bir şey anlatayım. Bir iftiracının ama tanık diyorlar ifadesinde şüphe duymuş ve ismimi söylemiş ve Ağustos 2016 da ifade verdim tabiki savcılık ifadem başvurup serbest bırakıldım. Sonra elimde cep telefonum olmadığı için Ankara adliyesi çıkışından Sıhhıye üst geçit altında bulunan büfeden  eşimin üzerine olan hattı merak etmemesi için aradım. Hatta burdan babamı da aradım. Bu benim eşim ve babamı aramalarımı Mayıs 2018de mahrem imam araması gibi göstermişler.Bu kezde ankesor olarak gözaltına aldılar. Durumun yanlışlık olduğu apaçık ve belli olduğundan bilirkişi raporlarında belli olduğundan savcılık 6 ay içinde takipsizlik verdi. Ama gel gör ki kurumumuz çok acımasız ve hukuksuzca bu durum belli olmasına rağmen ihraç etti. Şuan ohal komisyonu bekliyoruz. Yani anlayacağınız bu ankesor soruşturmaları çokta sağlıklı gitmiyor. Ben ki kendini %100 ispatlamama rağmen bu haldeysem ispatlayamayanlar ne yapsın. 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Sulo, 40 dakika önce yazdı:

Merhabalar ben kendimle ilgili ilginç bir şey anlatayım. Bir iftiracının ama tanık diyorlar ifadesinde şüphe duymuş ve ismimi söylemiş ve Ağustos 2016 da ifade verdim tabiki savcılık ifadem başvurup serbest bırakıldım. Sonra elimde cep telefonum olmadığı için Ankara adliyesi çıkışından Sıhhıye üst geçit altında bulunan büfeden  eşimin üzerine olan hattı merak etmemesi için aradım. Hatta burdan babamı da aradım. Bu benim eşim ve babamı aramalarımı Mayıs 2018de mahrem imam araması gibi göstermişler.Bu kezde ankesor olarak gözaltına aldılar. Durumun yanlışlık olduğu apaçık ve belli olduğundan bilirkişi raporlarında belli olduğundan savcılık 6 ay içinde takipsizlik verdi. Ama gel gör ki kurumumuz çok acımasız ve hukuksuzca bu durum belli olmasına rağmen ihraç etti. Şuan ohal komisyonu bekliyoruz. Yani anlayacağınız bu ankesor soruşturmaları çokta sağlıklı gitmiyor. Ben ki kendini %100 ispatlamama rağmen bu haldeysem ispatlayamayanlar ne yapsın. 

Hocam, kısmetinize kendinizle beraber babanızı da aradığınız için genel ankesör hipoteziyle çelişmiş. Babanız yerine mesela bir meslektaşınızı aramış olsaydınız, ikiniz de içerde olabilirdiniz şimdi. Tabii olayın yakın olması da hatırlamanızı sağlıyor, ama anlatsanız da kimi mahkemelerin hiç dinlemediğini duyuyoruz.

Birçoğu ayrı facia ama numunelik ve en üzücü gördüğüm ankesör facialarından biri bu benim:

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-haberi-ankesorden-albay-ese-ihanet-cikti-41405143

Adamcağızın durduk yere çektiği ayrı, olayın aslı ayrı acıklı.


TÜBİTAK'tan ihraç. KHK bursuyla PHD. Kesinleşmiş beraat

 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Ebediyatçı, 41 dakika önce yazdı:

Merhaba arkadaşlar. Biliyorsunuz nisan 2020 de ret almış 2 ay sonra da tebliğ edilmişti. Ret tebliğinden iki gün sonra idare mahkemesine başvurdum. Geçen hafta EGM ilk savunmayı vermiş. Veri incelme raporu, havuz sorgusu, fişleme raporu, ekip soruşturması vs yaklaşık 4 rapor yollamış. Üst yazı diye gönderdikleri bir yazı var. Yazı 11 sayfa ve 11 sayfa boyunca fetö devlete sızma ve 15 temmuz süreci anlatılıp en son iki satırlık alanda 2... sicilli polis memuru görevden uzaklaştırılmıştır.  Yukarıda sayılan sebeplerden dolayı davanın reddi gerekmektedir. 

Deyip ret istemişler. Komisyon ret sebebi SGK kaydı banka vs değildi tamamen EGM kurum kanaati. Ama savunmada bir tane bile kanaat bildirilmemiş. Yani kanaat yok. 

Onun dışında, kodlama tüm liste ve güncel liste ad, asla farklı kod yok. 

Yine de ret. Mahkeme umarım sadece komisyon kararını onaylamaz da hakkaniyetli davranır.

Her masumun en kısa sürede iade edilmesi dileğiyle.

Saygılar

Madem ret vereceksin kurum kanatindeyim göre niye bekliyor bu arkadaş niye.garson kodu da olumlu niye bekletiyorsun madem ret vereceksin ret versene önceden 672 li 672 li.Bu nasıl izan bu nasıl bünye .inanin artık muhakeme edemiyorum doğru olan yanlış yanlış olan doğru algimiz değişti. İnşallah idare mahkemesinden donersiniz.


677-EGM-SGK kaydi

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Karagöz, 10 dakika önce yazdı:

Hocam, kısmetinize kendinizle beraber babanızı da aradığınız için genel ankesör hipoteziyle çelişmiş. Babanız yerine mesela bir meslektaşınızı aramış olsaydınız, ikiniz de içerde olabilirdiniz şimdi. Tabii olayın yakın olması da hatırlamanızı sağlıyor, ama anlatsanız da kimi mahkemelerin hiç dinlemediğini duyuyoruz.

Numunelik ve en üzücü gördüğüm ankesör facialarından biri bu benim:

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-haberi-ankesorden-albay-ese-ihanet-cikti-41405143

İşin ilginç tarafı eşimin  numarası 10 yıldır kullandığı no kendi üzerine ve üzerime gösterilmiş. Çok acayip şeyler kısacası.Hatta savcılıktan o bölgenin mobese kaydının alındığında benim aradığımın görüleceğinide belirttim.Şükür takipsizlik ile sonuçlandı. Hayırlısı bakalım 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Kemik111, 15 dakika önce yazdı:

Madem ret vereceksin kurum kanatindeyim göre niye bekliyor bu arkadaş niye.garson kodu da olumlu niye bekletiyorsun madem ret vereceksin ret versene önceden 672 li 672 li.Bu nasıl izan bu nasıl bünye .inanin artık muhakeme edemiyorum doğru olan yanlış yanlış olan doğru algimiz değişti. İnşallah idare mahkemesinden donersiniz.

Malesef saçmalık dolu devrem. Aldığım takipsizlik kararından bahsetmemiş. Soruşturma varsa da gizlilikten dolayı bilgi verilmez yazmışlar.  Çok garip şeyler yazmışlar. Hukuki bilgileri sıfır . Herkese standart metni yollamışlar zaten. 


679 KHK , ISTANBUL EGM - Kodlama AD (alan dışı) -SGK kaydı 6 ay - KYOK alındı- 07.04.2020 RET .

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Ebediyatçı, 2 saat önce yazdı:

Merhaba arkadaşlar. Biliyorsunuz nisan 2020 de ret almış 2 ay sonra da tebliğ edilmişti. Ret tebliğinden iki gün sonra idare mahkemesine başvurdum. Geçen hafta EGM ilk savunmayı vermiş. Veri incelme raporu, havuz sorgusu, fişleme raporu, ekip soruşturması vs yaklaşık 4 rapor yollamış. Üst yazı diye gönderdikleri bir yazı var. Yazı 11 sayfa ve 11 sayfa boyunca fetö devlete sızma ve 15 temmuz süreci anlatılıp en son iki satırlık alanda 2... sicilli polis memuru görevden uzaklaştırılmıştır.  Yukarıda sayılan sebeplerden dolayı davanın reddi gerekmektedir. 

Deyip ret istemişler. Komisyon ret sebebi SGK kaydı banka vs değildi tamamen EGM kurum kanaati. Ama savunmada bir tane bile kanaat bildirilmemiş. Yani kanaat yok. 

Onun dışında, kodlama tüm liste ve güncel liste ad, asla farklı kod yok. 

Yine de ret. Mahkeme umarım sadece komisyon kararını onaylamaz da hakkaniyetli davranır.

Her masumun en kısa sürede iade edilmesi dileğiyle.

Saygılar

Ad olup da red alan ilk seni görüyorum tek kriter olsaydı kesin iadeydi mahkemeden döneceğine inanıyorum 


Ben 672 KHK EGM kodlamam AD beraat kesinleşti

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

@korkmaz244 Teşekkürler, hepimizin yardımcısı olsun. 

Badi Ekrem, 17 saat önce yazdı:

Merhaba,

Uzunca bir süredir bu yazıyı kaleme almak istiyordum. Kısmet bugüne imiş. Bende sizler gibi bir KHK ile sorgusuz, sualsiz ihraç oldum. 7-8 ay sonra hakkımda açılan dava neticesinde, beni ihraç eden kurumun hakkımda suç duyurusunda bulunarak (tercümesi) : "Biz bu adamı attık, siz de bulursanız bir kılıfını bulun" düşüncesiyle benimle birlikte bir sürü kişiyi dava etmiş.

Neyse, 20 ay ve 8 celse süren (benim dosyam ayrıldığından biraz uzun sürdü) yargılama sonucu savcı BERAAT istedi, hakimde verdi. O gün kesinleşti. Komisyon RED verdi, idare mahkeme RED verdi (Kriter neydi hocam geyiği yapmayın, boş beleş şeyler diyeyim yeterli olacaktır. Zaten yazma sebebim de bu değil). Bu arada İDARE mahkemesi, yazdığım hiç bir dilekçe ve belgeyi okumadan, Komisyon kriterlerini aynen yazarak değerlendirdi. "Nereden biliyorsun hocaam?" diyen kendini bilmezlere: Çünkü RED açıklamasında; belgelere ve haklı olduğumu ispat eden mahkeme kararına dair en ufak bir atıf yapmamış.

Mahkeme sürecinde, evimde çeşitli özel dersler vererek geçimimi sağladım. 2018 yılında büyük bir telefon firmasının müşteri ilişkileri bölümünde çalışmaya başladım. Arayanların telefon ayarlarını yapıyor, gerekirse servise yönlendiriyor idim. Ayda 2500-3000 lira arası güzel bir para kazanıyordum. Söylemeden geçemeyeceğim; çalıştığım bu pozisyonun gerektirdiği bilginin çok üzerinde (doktora düzeyinde) bilgi ve yeteneğe sahip iken, çırak olarak çalıştım. Sonrasında 2019 yılının başında, bu firmanın teknik destek bölümünü tamamen kapatması sebebiyle (bir kere şanssızlık oldu mu burada da buluyor insanı ? ) 130 kişinin işine son verildi. KHK'lardan alışık olduğum için gülerek ayrıldım. 

Tam 6 gün sonra yarı kamu sayılabilecek büyük bir kurumda mülakata girdim. Mülakatta 5-6 sayfalık CV'mi ve en sonunda "KEsinleşmiş Beraat"imi sundum (Sonradan çıkıp canımızı sıkmasın diye). Tabi bunu sordular, anlattım başımdan geçenleri. Adli sicil kaydımı online e-devletten indirdiler, baktılar. Sonrasında Yönetim Kurulu üyeleri: "Devletin mahkemelerinin masum olduğunuzu gösterir bu belgeden sonra zanna gerek yok, geçmiş olsun aramıza hoşgeldiniz" dediler.  20 gün içerisinde işe başladım. İlk iki ay deneme süresince 5000 tl gibi bir ücret ile, sonrasında ise 7000TL ile devam ettim. Yaklaşık bir buçuk yıl çalıştıktan sonra, bu kurum kendisinin büyük hisse sahibi olduğu bir şirkete beni genel müdür olarak atadı. Şimdilik burada çalışıyorum. Beni ihraç eden kurumdaki eski meslektaşlarımın taleplerini değerlendiriyor, onlara KABUL-RED veriyorum. Çoğu da benden iş-aş bekliyor. 

İstinaf mahkemesinde olan dosyama çok fazla bakamıyorum şu sıralar. Ancak belki de buradan dönebileceğim. Dönsem, şu anki durumumdan belki de çok iyi olmayan bir maaş ve pozisyonum olacak. Birikimlerimi (haklarımı) alıp yine şu anki işime dönerim sanırım. 

Bunları neden anlattım? Burada çoğu arkadaşımın (kaderdaşımın) karalar bağlayıp hayatlarını karartmamaları belki yapabilecek bir şeyler bulabilirler diye UMUT vermek için anlattım. Arkadaşlar, çevrenize bir bakın yapabileceğiniz başarabileceğiniz bir sürü pozisyon vardır. Mutlaka deneyin. O arada iade de olacağız elbet, ama kendinizi sürekli demoralize etmeyin.

 

Yarı kamu olan yeri merak ettim doğrusu @Badi Ekrem :)) Onlara red-kabul veriyorum dediğinizi de tam anlayamadım. Kolay gelsin.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Kadir01, 5 saat önce yazdı:

Ad olup da red alan ilk seni görüyorum tek kriter olsaydı kesin iadeydi mahkemeden döneceğine inanıyorum 

Ad sakt kodm ve ret aldım 27 temmuz itibariyle

  • Beğeni 2
  • Üzülme 1

701 KHK garson sd kart SC kod ve sohbet iddiası,2019 mart KYOK alındı,komisyon inceleme devam

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
upset.3455, 15 saat önce yazdı:

herkese merhaba ;

Bugün itibariyle 3 senemi doldurduğum işyerimden ayrıldım. Tükenmişlik mi dersiniz artık yeter dememmi ben de hala tam karar verebilmiş değilim. Dostlar yalnız şunu söyleyebilirim mağdur olan liyakatlı insanlar her yerde o kadar belli oluyorlar ki hem çalışma ahlakı hem işi yapabilme kabiliyeti her açıdan arkamda örnek gösterilen hoş bir seda bırakarak dostça kendi isteğimle ayrıldım.Neden ayrıldın derseniz, yönetime bazı şeyleri anlatamadığımdan artık sürecin beni yıprattığı ve sağlığıma zarar vermeye başlaması diyebilirim. Bizler vatanımızı ülkemizi milletimizi seven insanlarız keşke bizi gerçekten tanısalar korkularından sıyrılıp hiçbir dahli olmayan insanları bir dinleseler inanın özel sektördeki patronlar KHK mağdurlarını en önce alır. Özel sektör teknik elemanlar için ayrı bir deneyim oluyor. İşlerin nasıl pata küte gittiğini kendi gözünüzle görüyorsunuz. Tek başıma kurduğum departmanı 6 kişiyle bıraktım. Sizlerle paylaşmak istedim..

ha bu arada inceleme devam .beklemedeyiz .yeni umutlar yeni ufuklar diyelim.

 

Hayırlı olsun kaderdaşim.Allah yolunu da bahtını da açık etsin." Ben çok insanla çalıştım ama sen kadar çalışanını gormedim.Bu kadar yorma kendini olduğu kadar olsun " demişti patronum bana da. Bende çalışırken dertlerimi unutuyorum demiştim .çalışmaya devam.


VİTRİOL

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • Bize eşit şartlarda mücadele imkanı vermediler ki gerçekten ne kadar nitelikli olduğumuzu gösterelim. Hileli zarların olduğu bir oyunun içinde bulduk kendimizi. Şartların eşit olmadığı, zarların hileli olduğu bir oyunda hayatta kalmak bile çok büyük bir başarı. Tüm olumsuzluklara rağmen mücadeleden vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz, mücadele edeceğiz. Eninde sonunda kazanacağız, buna şüphe yok. Bize düşen görev, o gün gelene kadar ilk önce akıl sağlığımızı, sonra beden sağlığımızı korumak ve azimle ve inadına yaşamak.  Her birimiz farklı ailelerde, farklı kültürlerde, çok farklı şartlar altında yaşadık, büyüdük ve bu günlere geldik. Hepimizin başına aynı olay gelmiş olsa da, herkesin tepkisi, reaksiyonu, hissettiği şeyler, dayanma eşiği vs farklı. Ama işin özü bence haklı olduğumuzu bildiğimiz böyle bir durumda dirayetli olup yaşamaya devam etmek. Tüm olumsuzluklara rağmen yaşayacağız ve ileride tüm haklarımızı aldığımız günlere akıl ve beden sağlığımız tam olarak ulaşacağız. 
    • Hocam, kendinize haksızlık etmeyin. Devlet söz vermiş 657ye uyduğun sürece sorun yok demiş. Birçok kişi de buna güvenip kendini o memuriyet için hazırlamıştı ve o işe kendini adamıştı. Özellikle belli bir yaştan sonra gerçekten zordu bu işler. Birçok kişiye de yedikleri damga çok ağır geldi, yeni bir hayat kurmak için o psikolojik gücü kendilerinde bulamadılar. Bunun üstüne uğraştığımız davaları parçalanan aileleri ekleyin. Hayatta kalabilmeniz bile başarı aslında.
    • 8 sene geçti ve hiç bir şey değişmedi. Parkomatta  çalışdım, inşaatlarda çalıştım, tarla işlerinde çalıştım, bir buçuk sene kadar dershanede çalıştım (depremden sonra kapandı) fabrikada 3-5 ay çalıştım ödeme sorunu olunca  ayrıldım yine inşaattayım. 8 yılda bir kazmaya sap olamadım, ortalamaya baksan 8 yıl asgari ücret altında kazandım. Hep günü kurtarma uğraşıyla  geçti 8 sene. Bu 8  sene bana ne kadar beceriksiz işe yaramaz olduğumu gösterdi. Bazen düşünüyorum nasıl bir günahım varmışta bu duruma düştüm ve kurtulamıyorum ... Ülkenin hukuk olsun adalet olsun ekonomi olsun vesaire memnun değilizya, ben bunun bin katı kendimden memnun değilim ...
    • Yeminle şaka gibiyiz ya. Herkese açık bir forumda birbirine dilekçe dava danışan, fikir alış verişi yapan, sabır tavsiye eden, gündem hakkında analizler yapan "terörist" mi olur arkadaş? İçinde olmasak tam bir komedi değil mi şu durum aslında? 8 sene be.
    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
×
×
  • Yeni Oluştur...