İçeriği gör
Aklima

dilekçe Dilekçe Nasıl Yazılır? Şartlar ve Kurallar

Önerilen Yorum

Dilekçelerin nasıl olması gerektiği 3071 sayılı "DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASINA DAİR KANUN" la düzenlenmiştir. https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.3071.pdf sayfasından ulaşılabilir.

Dilekçede bulunması zorunlu şartlar: Madde 4 – (Değişik: 2/1/2003-4778/26 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adısoyadı (dilekçenin sonunda sağ altta olacak) ve imzası (ismin üzerine olacak) ile iş veya ikametgâh adresinin (İsminizden iki satır aşağıya "İletişim adresi" şeklinde sola dayalı ve sayfa ortasını geçmeyecek (gerekirse sayfa ortasından alt satıra geçebilirsiniz)) bulunması gerekir. (Bu kanunda geçmeyen iki husus var. Birisi; T.C. Nu. da dilekçenize eklemelisiniz. Bu dilekçenin başında yapabileceğiniz gibi "İletişim adresi" başlığının üstünde de yapabilirsiniz. Diğeri; "İletişim Telefon Nu." Bunu da "İletişim adresi" başlığının altına ayrı bir başlık olarak ekleeiniz.)

Gönderilen makamda hata: Madde 5 – Dilekçe, konusuyla ilgili olmayan bir idari makama verilmesi durumunda, bu makam tarafından yetkili idari makama gönderilir ve ayrıca dilekçe sahibine de bilgi verilir. (Yani dilekçenizi yanlış yere verdiniz, hakkınız ölmüyor. sadece doğru yere gidene kadar zaman kaybediyorsunuz.)

İncelenemeyecek dilekçeler: Madde 6 – Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerden; a) Belli bir konuyu ihtiva etmeyenler (en çok karşılaşılan husus, "ne istiyorsunuz?"), b) Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanlar, c) 4 üncü maddede gösterilen şartlardan herhangi birini taşımayanlar, İncelenemezler.

Dilekçenin incelenmesi ve sonucunun bildirilmesi: Madde 7 – (Değişik: 2/1/2003-4778/27 md.) Türk vatandaşlarının ve Türkiye’de ikamet eden yabancıların kendileri ve kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri konusunda yetkili makamlara yaptıkları başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkında dilekçe sahiplerine en geç otuz gün içinde gerekçeli olarak cevap verilir. İşlem safahatının duyurulması halinde alınan sonuç ayrıca bildirilir.

 

Dilekçeleriniz;

kısa

öz,

duygusallıktan uzak, 

okuyan kişinin soru size soru soramayacağı sadelikte ve

mümkün olduğunca belirttiğiniz hususları her hangi bir şekilde belgelendirebileceğiniz şekilde olmalı.

Her sayfaya orta alt kısma gelecek şeklide numara veriniz.

Tarihi elle ya son satırın devamına yada adınızın hemen üstüne yazınız.

Mümkün olduğunca mavi kelem kullanınız.

Her hangi bir alıntı kullanacaksanız bu alıntıyı tırnak içerisinde ve yatık (italik) olarak aynen alıntı yaptığınız yerdeki şekliyle yapınız ve mutlaka alıntı kaynağını belirtiniz.

Dilekçenizde ek olacaksa bu ek' den bahsettiğiniz yerde "... hususun/konusuna ilişkin belge EK-A' da sunulmuştur" şeklinde belirtiniz. Bunun yanında Dilekçenin en sonunda Sol tarafa dayalı olarak "EKLER" şeklinde sayfanın yarısına kadar uzanacak şekilde altı çizgili olarak bir başlık koyup altına "EK-A:....... (... sayfa)" varsa altına "EK-B:.........(...sayfa)" şeklinde devam ediniz. Her ekin sağ üstüne EK-A, EK-B şeklinde hangi ek olduğunu her sayfasına yazınız. Alt orta kısmına da  birden fazla sayfaysa karışmaması için EK-A için "A-1", EK-B için "B-1" şeklinde sayfa numarası koyunuz.

Her sayfayı, bir kısmı metnin üzerine gelecek şekilde imzalayınız.

  • Beğeni 2
  • Teşekkür 1

689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

İçtihat  Bölge İdare Mahkemesi

Bölge İdare Mahkemesi Kararı - Ankara BİM, 13. İDD, E. 2019/3920 K. 2020/563 T. 12.2.2020

İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) :K1

Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü

KARŞI TARAF (DAVALI) :İçişleri Bakanlığı/Ankara

VEKİLİ :Av. K2 -Aynı Adreste-

İSTEMİNKONUSU:Ankara 22. İdare Mahkemesi'nce verilen 18/04/2019 gün ve E:2018/1911, K:2019/688sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

(1) Dava konusu istem : Dava,davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 12/06/2018 tarih ve 2018/19834 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Ankara 22. İdare Mahkemesi'nce; davacının, FETÖ/PDY'nin örgüt içi haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda Bank F1'ya para yatırdığı, bu nedenlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatı sabit olduğu anlaşılmakla; kamu görevine iadesi talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF EDENİN İDDİALARI :Davacı tarafından, savunma kapsamında talep ettiği tüm bilgi ve belgelerin tarafına verilmediği, Mahkemece eksik araştırma yapıldığı, başkasına ait verilerin kararda yazıldığı, darbe girişimine karşı görev aldığı, Devlete olan sadakatini gösterdiği, ByLock programını kullandığına dair somut bir tespit olmadığı, 2006 yılından beri Bank F1'da katılım hesabı olduğu, söz konusu hesabını 2014 yılı Temmuz ayında kapattığı, lehine olan bu durumun aleyhine değerlendirildiği, örgüt ile irtibat ve iltisakının tespit edilemediği, ilk derece mahkemesince gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ :İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek, gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 16. maddesinde, dava dilekçesi ve eklerinin birer örneğinin davalıya, davalının vereceği savunmanın davacıya tebliğ olunacağı; yine davacının ikinci dilekçesinin davalıya ve davalının vereceği ikinci savunmanın da davacıya tebliğ edileceği, tarafların yapılacak tebliğlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebileceği kurala bağlanmıştır.

2577 sayılı Kanun'un 16. maddesi kapsamında dosyanın tekemmül ettirilmesi, adil yargılanma hakkının unsurlarından olan çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerinin de uygulanabilmesi bakımından zorunlu görülmektedir.

Silahların eşitliği ilkesi, davanın taraflarının usuli haklar bakımından aynı şartlara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makûl bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelmektedir (Benzer yönde AYM kararı için bkz., Yaşasın Aslan, B. No: 2013/1134, 16/5/2013, § 32). Taraflardan birine tanınan, diğerine tanınmayan avantajın, fiilen olumsuz bir sonuç doğurduğuna dair delil bulunmasa da silahların eşitliği ilkesi ihlal edilmiş sayılır (Benzer yöndeki AİHM kararı için bkz., AİHM, Zagorodnikov/Rusya, B. No: 66941/01, 7/6/2007, § 30).

Çelişmeli yargılama ilkesi ise, taraflara dava malzemesi hakkında bilgi sahibi olma ve yorum yapma hakkının tanınmasını ve bu nedenle tarafların yargılamanın bütününe aktif olarak katılmasını gerektirmektedir. Bu anlamda, mahkemece tarafların dinlenilmemesi, delillere karşı çıkma imkânı verilmemesi, yargılama faaliyetinin hakkaniyete aykırı hâle gelmesine neden olacaktır (Benzer yöndeki AİHM kararı için bkz. Ruiz-Mateos/İspanya, B. No.12952/87, 23/06/1993, § 63). Zira, çelişmeli yargılama ilkesinin ihlâl edilmesi durumunda, davasını savunabilmesi açısından taraflar arasındaki denge bozulacaktır. Çelişmeli yargılamanın gerçekleşebilmesi ise tarafların yargılamanın bütününe aktif olarak katılabilmelerini gerektirir (Benzer yönde AYM kararı için bkz.,Tahir GÖKATALAY, B. No: 2013/1780, 20/3/2014,§ 25).

Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava dilekçesinin davalı idareye 08/11/2018 tarihinde tebliği üzerine davalı idare tarafından 06/12/2018 tarihinde savunma dilekçesi verildiği, söz konusu savunma dilekçesinin ise davacıya 20/12/2018 tarihinde tebliğine müteakip 24/12/2018 tarihinde kayda giren dilekçe ile davacı tarafından detaylı bir savunma yapabilmek için hakkındaki isnatlarla alakalı mevcut olan tüm dosyanın onaylı bir suretinin tarafına gönderilmesi talebinde bulunulduğu, bu talebe Mahkemece cevap verilmemesi üzerine 18/04/2019 tarihli dilekçe ile aynı talebin yenilendiğianlaşılmaktadır.

Olayda, adil yargılanma hakkının unsurlarından olan silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin sağlanması amacıyla davalı idare tarafından dava konusu işlemin gerekçesi olarak yargılama safahatında dava dosyasına sunulan tüm bilgi ve belgelerin davacıya tebliğ edilmesi ve bu bilgi ve belgelere karşı etkin bir şekilde beyanda bulunma imkânı tanınması gerekirken, İdare Mahkemesince, davacı tarafından talep edildiği halde, davalı idarece savunma dilekçesi ekinde sunulan bilgi ve belgelerin davacıya tebliğ edilmediği, dolayısıyla davacının savunma dilekçesi dışında davalı idarenin dosya kapsamında sunduğu diğer bilgi ve belgeler hakkında bilgi sahibi olmadığı görülmüştür.

Bu itibarla, davalı idarece savunma dilekçesi ekinde sunulan bilgi ve belgeler davacıya tebliğ edilerek davacının savunmaya cevap dilekçesini sunma imkânının tanınması suretiyle dosya tekemmül ettirilerek karar verilmesi gerekirken, dosyanın tekemmülü sağlanmadan verilen İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne,Ankara 22. İdare Mahkemesi'nce verilen 18/04/2019 gün ve E:2018/1911, K:2019/688 sayılı kararın kaldırılmasına, yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzeredosyanın Mahkemesine gönderilmesine,istinaf nedeniyle doğan yargılama giderleri nihai hüküm verilirken Mahkemesince gözetileceğinden bu konuda ayrıca karar verilmesine yer olmadığına, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca kesin olarak 12/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


VardırBirHayr

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...