İçeriği gör
KHK Haber

Özgür Özel: OHAL komisyonu dosyaları karara bağlamak zorunda - Cumhuriyet

Önerilen Yorum

Editör
kapak_132901.jpg

CHP’li Özel, Resmi Gazete’de yayımlanan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun görev süresinin ikinci kez bir yıl süreyle uzatılmasına ilişkin karar hakkında yazılı bir açıklama yaptı. 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’in yaklaşık iki yıl önce kaldırılmasına rağmen halen fiilen yürürlükte olduğunu belirten Özel’in açıklaması şöyle:

“BU HIZLA KOMİSYONUN TÜM DOSYALARI GÖRÜŞMESİ İKİ YIL SÜRER”

“Bir OHAL KHK’sıyla kurulan komisyon, iki yıl süreyle görev yapmak üzere tasarlanmış olmasına karşın, halen önündeki başvuruların 16 bin 50’si hakkında karar vermemiştir. 126 bin 300 başvuru olduğu dikkate alındığında, dosyaların yüzde 13’ünün karara bağlanmadığı görülmektedir. Bu dosyaların önemli bir bölümünün barış bildirisine imza atan akademisyenler ya da Eğitim-Sen üyesi öğretmenler gibi haklarında soruşturma dahi açılmamış ya da açılmış olsa bile yargı önünde aklanmış kişiler olduğu bilinmektedir. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun son üç ayda yalnızca iki bin dosyayı karara bağladığı hesaplandığında, mevcut iş yüküyle komisyonun tüm dosyaları görüşmesi iki yıl daha sürecektir. Dört yıla varan bir mağduriyet olduğu dikkate alındığında, komisyonun görev süresinin uzatılması değil bir an önce mevcut dosyalar hakkında karar verilmesi gerektiği açıktır. Komisyon karara bağladığı dosyalardan 12 bin 680’ini kabul etmiş ve bu kişileri göreve iade etmiştir. Yani OHAL KHK’larındaki hata payı yüzde 12’ye yaklaşmakta, idareye keyfi olarak verilen kamudan ilişik kesme hakkının nasıl büyük mağduriyetler yarattığı ve yaratmaya devam ettiği görülmektedir.

OHAL KHK’larıyla yaşanan hak ihlallerini çözüme kavuşturmak amacıyla kurulduğu belirtilen komisyon süreç içinde başlı başına hak ihlali yaratan bir kuruma dönüşmüştür. Görev süresinin bir kez daha uzatılması da yaşanan hak ihlallerinin artarak devam edeceğine yönelik görüşümüzü kuvvetlendirmektedir. Komisyon tarafından görevlerine iade edilmeyen ancak, yargı önünde aklananların da mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiği ortadadır. Komisyonun dosyasını henüz incelemediği ama yargı önünde aklanan personelin de bir an önce haklarının iade edilmesi gerekmektedir. Komisyonun başvuruları sonuçlandırma noktasındaki düşen temposu ve yarattığı mağduriyetler dikkate alınarak komisyonun iş ve işlemlerinin Parlamento tarafından denetlenmeye açılması ve Parlamentonun bu sürece müdahil olması gerekmektedir.”

Kaynak


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
×
×
  • Yeni Oluştur...