İçeriği gör

Anka679

Genel Editör
  • İçerik

    2.844
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • İçerik Ödülü

    6

Anka679 kullanıcısının paylaşımları

  1. İade karalarını iistinaf buuyor. Bunu bekliyorduk. Hukuk mücadelemiz uzun ve çetrefilli.
  2. Anka679

    KHK Mağdurları Gündem ve Gelişmeler

    Yeliz hanım. Hukuki mücadelemize devam etmezsek elimizde ne kalır?
  3. Anka679

    OHAL Ve KHK Mağdurları 4

    ????????????????????????????
  4. Ahlak 24 saat farz, süper Varmı ? Yok tabi ki
  5. Anka679

    OHAL Ve KHK Mağdurları 4

    KHK'lı bir kadın polisin başına gelenler… Polis memuresi S.Y.'nin karşılaştığı durum ve yaşadığı süreç, benzer örneklerinden sadece birisi FETÖ'yle mücadele konusunda en önemli başlıklardan birisini hiç şüphesiz KHK ile ihraç edilenler oluşturuyor. Hatırlayalım, özellikle FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetleri'nde "yuvalanmış" kadroları üzerinden organize ettiği 15 Temmuz 2016'daki başarısız darbe girişiminden sonra örgütün devletten temizlenmesi amacıyla hükümet bir dizi adli ve idari soruşturma başlatmıştı. Yanı sıra, 16 Temmuz 2016 sabahından itibaren devlet kurumlarında görev yapan ve FETÖ'yle bağı olan devlet memurlarının tasfiyesi amacıyla listeler hazırlanmıştı. Listeler çerçevesinde devlette geniş çaplı görevden almalar yaşanmıştı. Mücadele süreci içinde hükümetin uygulamaya koyduğu "KHK ile ihraçlar"la da binlerce kamu personelinin devletteki görevine son verildi. KHK ile ihraç edilen kamu personelinden kimisi haklarında açılan adli soruşturmalarla yargılanırken, kimisi hakkında da herhangi bir adli ya da idari işlem yapılmadı. KHK'yla ihraç uygulaması halen kamuoyunda en çok tartışılan konular arasında. Farklı kesimlerden değişik tepkiler seslendiriliyor. Tepkiler, genelde "KHK'larla sadece FETÖ'cüler değil, farklı dünya görüşündeki devlet görevlilerinin de tasfiye edildiği" değerlendirmesi üzerinde yoğunlaşıyor. KHK'ların yürürlüğe girmesiyle birlikte başlayan tepkilerin tansiyonunu düşürmek ve yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla dönemin hükümetince OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kuruldu. Kurul, KHK'larla ihraç edilen kamu personelinin yaptığı başvuruları inceleyip "olumlu" veya "olumsuz" nihai kararı veriyor. * * * Yazıya bu özetle giriş yapmamın amacı, hükümetin yürürlüğe koyduğu 701 sayılı KHK ile emniyet teşkilatından ihraç edilen bir polis memuresinin OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru sonrasında yaşadığı süreç. Bu haftaki Büyüteç'e konu olan polis memuresi S.Y., hakkında kısa bilgi vererek konuya giriş yapayım. S.Y., 1995'de Samsun Polis Okulu'nu başarı ile bitirerek emniyet teşkilatına ilk adımını attı. İlk görev yeri Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi'ydi. Yaşamın bu dönemini S.Y.'den dinleyelim: "Trabzon'un Şalpazarı ilçesindenim. Çiftçi baba ile annenin kızıyım. Ailemdeki beş abimin biri emekli çarşı ve mahalle bekçisi, ikisi emekli infaz koruma memuru, ikisi de emekli polis. Alevi bir ailenin kızıyım. 2002'de Erzurum'a şark görevine gittim. Bir yıl merkezde, bir yıl Uzundere'de görev yapıp 2004'te yeniden Ankara Emniyeti'ne Hukuk İşleri Şubesine' döndüm. İki yıl burada çalıştım. 2006'da Ankara Valiliği'ne tayinim çıktı. Valilikte, toplam 8.5 yıl boyunca emniyetten sorumlu iki ayrı vali yardımcısının sekreterliğini yaptım. 17-25 Aralık sürecinde Ankara Valiliği'nde görevliydim. Yine emniyetten sorumlu üçüncü vali yardımcısıyla çalışırken, anlaşamadığımızdan dolayı yeniden Ankara Emniyeti'ndeki görevime döndüm, Karşıyaka Polis Merkezi'ne tayin edildim. Burada beş ay görev yaptım. 15 Temmuz'da Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün merkez yerleşkesindeki Basın, Protokol ve Halkla İlişkiler Şubesi'nde görevliydim. 15 Temmuz'dan kısa süre sonra tayinim İçişleri Bakanlığı'na çıktı. Bakanlık'ta bakan yardımcısı Sebahattin Öztürk'ün özel kaleminde görev yapmaya başladım." * * * Bu noktada biraz yakın geçmişe dönelim. Hatırlanacağı üzere; 2017'de ortaya çıkan bir FETÖ üst yöneticisi, Emniyet Genel Müdürlüğü personeli hakkında elde ettiği bir veri bankasını MİT'e teslim etmişti. Bu FETÖ'cüye daha sonra "Garson" kod adı verilmiş ve gizli tanık statüsüne alınmıştı. Garson'dan elde edilen veri tabanında emniyet teşkilatının neredeyse tümü hakkında FETÖ tarafından yapılan değerlendirmeleri içeren bilgiler bulunmuştu. Bu bilgilerde FETÖ'nün emniyet teşkilatının her kademesindeki personeli tek tek fişlediği, kendisine göre, "destekçi", "düşman" ve "ortada" şeklinde genel olarak üç ana başlıkta sınıflandırdığı ve bu sınıflandırmayı da harf gruplarıyla alt kategorilere ayırdığı ortaya çıkmıştı. Söz konusu veri tabanının ele geçmesi sonrasında emniyet teşkilatında yapılan araştırmalarla ilk aşamada 26 Nisan 2017'de, 9 bin 103 personel FETÖ'yle bağlantılı olduğu gerekçesiyle işten el çektirilip açığa alındı. Haklarında hiçbir adli ve idari işlem yapılmadan yaklaşık 15 ay açıkta kalan 9 bin 103 kişiden nerdeyse tamamına yakını 8 Temmuz 2018'de yayımlanan 701 sayılı KHK ile birlikte emniyet teşkilatından ihraç edildi. Bu arada, FETÖ'yle bağlantılı oldukları gerekçesiyle açığa alınan ve büyük bölümü 701 sayılı KHK ile ihraç edilen polisler, açıkta kaldıkları süre boyunca yasal hakları olan maaşlarının üçte ikisini almaya devam ettiler. Yani, devlet FETÖ'yle bağı olduğunu bildiği personeline maaş ödemeye devam etti. FETÖ'yle mücadelede "garip bir çelişkili" durum vardı! Şimdi tekrar polis memuresi S.Y.'nin durumuna dönelim. Emniyet teşkilatındaki kariyerinde polis memuresi olarak önemli yerlerde görev yapan S.Y.'nin hayatı kamuoyuna "Garson" ortaya çıkmasıyla farklı bir boyuta geçti. S.Y.'den dinlemeye devam ediyoruz: "Açığa alınma listesinin yayımlandığı gün, bir meslektaşımla birlikte listeye bakarken kendi adımı gördüm! FETÖ'yle uzaktan yakından bağı olmayan ben, açığa alınma listesindeydim. Tabii ki, şok yaşadım. İzinli günümde bu durumu öğrendim. Hemen bakanlığa, görev yerime gittim. Bakan yardımcısı Sebahattin Öztürk'ün özel kalem müdürüne durumu anlattığımda kendisi de şaşırdı. 'Bu da nerden çıktı! Ben, seni elli yerden araştırdım' dedi. Ama sonuç böyleydi. Ancak, 17-25 Aralık sürecinden sonra valilikte çalışırken 2014 başıydı bir gün beni telefonla arayan bir meslektaşım görüşmek istedi. Valiliğe davet ettim. Evde görüşmek istediler. Randevulaştık, iki polis eve geldiler. Bana, istihbaratçı olduklarını söylediler ve valilikte FETÖ'cü olup olmadığını sordular. Ben de onlara Alevi olduğumu belirtip FETÖ'cüleri tanımadığımı söyledim. Notlarını alıp gittiler." Hakkında FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle açığa alınan polis memuresi S.Y., yaşadıklarından sonra OHAL Komisyonu'na başvurdu. Komisyon, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gelen bilgiler sonrasında verdiği kararla, S.Y.'nin dosyasına "red" görüşünü verdi. * * * Bundan sonra yaşanan gelişmeleri yine S.Y.'nin anlatımından dinleyelim: "Ben, FETÖ'yle mücadelede belirlenen parametrelerin hiç birine uymuyordum. Ancak, komisyon bana 10 Eylül 2019'da verdiği yanıtta, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gelen bilgilere göre benim "FETÖ'nün mahrem yapılanması içinde olduğumu ve bu nedenle hakkımda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma yürütüldüğünü" açıkladı. Karara göre, devletin önemli makamlarında çalışan ben FETÖ'nün mahrem imamıydım! Benim hakkımda örgüt arşivinde "Mahrem SAY", yani "FETÖ/PDY mensubu olup her şeyiyle teslim olan polis memuru" seviyesinde kodlandırılmış olduğumu öğrendim. OHAL Komisyonu kararı üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek, komisyon kararında yer alan ve benim de içinde bulunduğum savcılık soruşturmasını öğrenmek ve iddianameyi almak istedim. Ancak, bana verilen dosya numarasıyla yürütülen adli soruşturma hakkında soruşturma savcılığınca "takipsizlik" kararı verilmişti. Ben yine de takipsizlik kararını edinmek için savcılığa dilekçe verdim. Soruşturma savcısı dilekçeme 'şüpheli kaydı bulunmadığından talep reddedilmiştir' yanıtını verdi. Böylece, hakkımda "FETÖ şüphelisi" olarak yürütülen herhangi bir adli soruşturma olmadığını öğrendim! Oysa OHAL Komisyonu kararında benimle ilgili "FETÖ şüphelisi" konumuyla adli soruşturma yürütüldüğü ve bu nedenle benim göreve dönüş talebime uygunluk verilmediği belirtiliyordu! Şimdi üst mahkemeye dava açılması için başvuru yaptım." Polis memuresi S.Y.'nin karşılaştığı tuhaf durum bununla da bitmiyordu. S.Y., anlatmaya devam ediyor: "Ben, Ankara Emniyet Müdürlüğü kadrosundayken 15 ay açıkta kaldım. Emniyet'te hiç görev yapmamıştım. Ancak, kendisiyle hiç çalışmadığım Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz, açıkta olmam nedeniyle göreve gitmediğim dönemde benim hakkımda performans değerlendirme notu olarak 5 üzerinden 1 verdi. Oysa ben Servet Bey döneminde çalışmadığım gibi, zaten açıktaydım. Haksız bir sicil notu verildi." * * * Polis memuresi S.Y.'nin karşılaştığı durum ve yaşadığı süreç, benzer örneklerinden sadece birisi. Şu anda eldeki resmi kayıtlara göre, S.Y. hakkında devlet açısından açıklanması zor bir durum var. S.Y.'nin durumuyla ilgili farklı yorumlar yapmak elbette mümkün. Ancak, benzer olayların yaşanması, hem olayın taraflarında, hem de FETÖ gelişmelerini yakından takip edenlerde soru işaretlerine neden oluyor. Nihayetinde devlet yaptığı yanlıştan dönebilir. Bu devletin görevidir. Ancak, bu görevi yerine getirirken "FETÖ soruşturmaları sulandırılıyor" şeklindeki yorumlara da malzeme vermemelidir. Hak – hukuk – adalet zincirinden ayrılmamalıdır https://t24.com.tr/yazarlar/tolga-sardan-buyutec/khk-li-bir-kadin-polisin-basina-gelenler,25397
  6. Anka679

    OHAL Ve KHK Mağdurları 4

    KHK ile atılan memurlar için Venedik Komisyonu’ndan görüş istendi Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyesi 28 parlamenter, Türkiye’de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevden alınan memurların durumuyla ilgili olarak Venedik Komisyonu’ndan görüş istenmesini talep etti. AKPM üyesi farklı siyasi gruplardan 28 parlamenterin imzaladığı başvuruda KHK ile atılan memurların durumunun kötüleşmesinden endişe duyulduğu bildirildi. Açıklamaya imza atan parlamenterler, AKPM'den, Venedik Komisyonu’na, Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu’nun çalışmaları ve KHK ile mağdur olanların yasal haklarını aramaları konusunda yeni bir mütalaa vermesi için çağrı yapmasını istedi Venedik Komisyonu’nun açıkladığı görüşler, Avrupa Konseyi’nin karar organı Bakanlar Komitesi ve AİHM’de alınan kararlar da ciddi bir kriter oluşturması açısından önem taşıyor. https://www.google.com/amp/s/tr.euronews.com/amp/2020/02/01/khk-dan-atilan-memurlar-icin-venedik-komisyonundan-gorus-istendi
  7. Anka679

    OHAL Ve KHK Mağdurları 4

    @Petroman Hayırlı olsun
  8. Anka679

    Geceye Bir Parça Bırak

    Erkin baba, Saygıyla Anıyorum
  9. Anka679

    OHAL Ve KHK Mağdurları 4

    ? ÖYLE BİR GEÇERKİ ZAMAN ? Gerçekten geçmiş zaman iyisiyle kötüsüyle, Ama buradayiz hep birlikte, ilk mesajlarda dediğim gibi burası Bizim yuvamız , KHK haber.com 1 yaşında hep birlikte Hukuk Adalet ,Masum Suçsuz KHK' ların üzerine olsun, Saygılarımla.
  10. Anka679

    Komisyon Ret Kararı Alanlar Forumu

    Bazı komisyon kararlarında "kurumunca gönderilen ... dosyasında irtibatlı iltisaklı olduğu yönünde görüş bildirildiği" gibi bir ifade yazıyorSA. Bu konuyla ilgili olarak; T.C. DANIŞTAY 5. DAİRE E. 2016/16487 K. 2017/2194 T. 13.2.2017 şeklindeki kararında şöyle diyor. "Dosyanın incelenmesinden, davaya konu işlemin dayanağı olan soruşturma raporunun davalı idarece cevap ( savunma) dilekçeleri ekinde İdare Mahkemesine gönderilmediği gibi, Mahkeme tarafından verilen 15.3.2010 tarihli ara kararı ile idareden soruşturma dosyasının gönderilmesinin istenildiği ancak dava dosya ekinde veya UYAP sistemi üzerinde bu soruşturma raporunun yer almadığı, davanın reddine dair gerekçeli karardan da Mahkemece bu rapor temin edilmeden ve disiplin cezasına dair deliller araştırılmadan, davacı hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak, örgüte bilerek isteyerek yardım etme, görevi kötüye kullanmak" suçlarından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası da açıldığından bahisle ve yalnızca davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen raporun davaya konu Yüksek Disiplin Kurulu kararına yansıdığı kadarıyla yetinilerek davanın reddi yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır. **** Bu durumda, Mahkemece, davacı hakkında düzenlenen soruşturma raporu ve ekleri temin edildikten sonra rapordaki tüm bilgi ve belgeler birlikte incelenip değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, davaya konu disiplin cezasının dayanağı soruşturma raporu incelenmeksizin ve değerlendirilmeksizin davanın reddi yönünde verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir." İŞTE BUUUUUU yani hakkınızdaki sözüm ona kurum kanaati denilen yazı ve ekleri idare mahkemesine gelecek. Dahası OHAL komisyonununda sözüm ona bu kanaat yazısı ve eklerini incelemesi gerekmekte. Ancak Komisyon kararlarındaki ifadelere bakılırsa komisyon sadece kurumun bildirdiği görüşle yetinmekte. Bu hususu da dilekçelerinizde dile getirebilirsiniz. HERHALDE ARADIĞINIZ BU
  11. Anka679

    Geceye Bir Parça Bırak

    1988 işte bu
  12. Anka679

    Emniyet Genel Müdürlüğü Personeli Forumu

    "Bazı Zaferler Tarihe Sığmaz"
  13. Bu büyük konuşmak değil, Hepimiz ayrı ayrı büyük sıkıntılar sorunlar icinde çok acılar çekiyoruz, onun için bundan ötesi ölümdür, Ölüm de Allah tandır. Bu nedenle bu form ancak bu nedenle son bulur bunu anlatmak istiyorum.
  14. Ölüm olmadığı sürece bu form kapanmaz.
  15. Anka679

    İade Olanlar Ve Tazminatlar Forumu

    İade olan Arkadaşlar ; Buraları , Bizleri, Kaderdaşlarinizi unutmayın, Her türlü yasadiklarinizi, baslama maaş süreci vs herşeyi burda paylaşın, Burda insanlar her türlü bilgiye muhtaç, lütfen esirgemeyin ... Saygılarımızla
  16. Anka679

    Emeklilik ve İkramiye İşlemleri Forumu

    Birleştirilen hizmet olduğu için ikramiyesi ödenmeyen memur açtığı davayı kazandı 2829 sayılı Kanun kapsamında emeklilik hizmetleri birleştirilen ihraç olan bir polis memur, hizmetleri için SSK'lı hizmetler olduğu için ikramiyesini alamamıştır. Açılan davada, mahkeme, davacıyı haklı bulmuştur. Bir polis memuru, 2016 yılında ihraç olduktan sonra, emeli olmak için SGK'ya başvurmuş ancak SGK emekli maaşı bağladığı halde, 5434 sayılı Kanunun 89/2 bendi gereğince, hizmetleri için birleştirilen hizmet olduğu gerekçesiyle, ikramiye ödememiştir. Genel olarak uygulamada, hizmetler içinde, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir hizmet yani SSK'lı veya Bağ Kur'lu süreler var ise, ikramiye ödemesi yapılmamaktadır. Açılan davada, Ankara İdare Mahkemesi, SSK'lı hizmetler olmasa da, ihraç olan personelin varolan polislik hizmetiyle emekliliğe hak kazandığını dolaysıyla bu kişi hakkında 89/2 fıkrası değil 89/1 fıkrası uygulanması gerektiğine karar vererek SGK işlemini iptal etmiştir. Karar, Bölge İdare Mahkemesince onaylanınca kesinleşecek ve emsal olacaktır. İşte mahkeme kararı https://www.memurlar.net/haber/828027/birlestirilen-hizmet-oldugu-icin-ikramiyesi-odenmeyen-memur-actigi-davayi-kazandi.html
  17. Anka679

    Emniyet Genel Müdürlüğü Personeli Forumu

    ????????????????????????????????????????????????
  18. Issızlığın Ortasında*Moğollar* Bir düş gördüm geçenlerde Görmez olsaydım ah olsaydım İçime şeytan girdi sandım Keşke hiç uyumasaydım Birdenbire Ateş ve duman Feryad-ı figan Sanki elele Geliyor habire Üstümüze, üstümüze Canlar, sazlar Kan oldular Kesildi teller Durdu nefesler Ama hala Dimdik ayakta Ayaktalar Dimdik ayakta Ayaktalar Çığlık kalleş Sessizlik mi dost Ateş ve duman Hain düşman Issızlığın ortasında Issızlığın ortasında Bir düş gördüm geçenlerde Görmez olsaydım ah olsaydım İçime şeytan girdi sandım Keşke hiç uyumasaydım Birdenbire Ateş ve duman Feryad-ı figan Sanki elele…
×
×
  • Yeni Oluştur...