İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Haber

İdare Mahkemesi İade: Somut belge olmadan ‘iltisak ve irtibat’ olarak değerlendirilemez

Önerilen Yorum

Editör
hukuk-1_16_9_1571088318.jpg?resize=696%2

OHAL kararnamesi ile ihraç edilen bir belediye çalışanı, İdare Mahkemesi tarafından görevine iade edildi. Mahkemenin kararı emsal teşkil ediyor: “Somut bilgi ve belgelere dayanmayan tespitler, iltisak ve irtibat olarak değerlendirilemez.”

Diyarbakır Kayapınar Belediyesi’nde çalışan Neval Seval Kaval Adsan, 22 Kasım 2016 tarihinde yayınlanan 677 sayılı KHK ile kamu görevinden ihraç edildi.

OHAL Komisyonu’na yaptığı başvuru reddedilen Adsan, komisyon kararının iptali için Ankara 21. İdare Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Mahkeme, komisyon kararını reddederek, emsal bir karara imza attı. Ankara 21. İdare Mahkemesi, kararında, aralarında Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğu, kanun önünde eşitlik, Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü, hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmaması, hizmete girme gibi maddelerin de içinde olduğu Anayasa hükümlerini hatırlattı.

Kamu görevinden çıkarılmanın gerekçesi olan “örgüt üyeliği” unsurunun ceza kanunları ile tanımlanmış bir suç olduğunu ifade eden mahkeme, bu nedenle idari yargı mercilerinin bu yönde inceleme yapmaları ve tespitte bulunmalarının mümkün olmadığı vurgulandı.

İDARE MAHKEMESİ ‘SUÇLU BULMAYA’ ÇALIŞAMAZ
Kararda, “Buna karşın iltisak ve irtibat halleri ceza yargısının alanına girmediğinden, idari yargı yerlerince tespiti gereken hallerdendir. Böylece yasa koyucu, terör örgütü üyeliğini bir suç olarak kabul edip kamu görevinden çıkarılma yanında hapis cezası ve benzeri yaptırımlara bağlamışken, ‘iltisak’ ve ‘irtibat’ hallerini suç isnadı olmaksızın sadece kamu görevinden çıkarma tedbirinin gerekçesi olarak öngörmüştür. Bakılan dava bir ceza davası olmadığından işlem tesis edilirken ceza hukuku ilkelerinin ve kurallarının uygulanıp uygulanmadığını iş bu davada denetlenme imkânı yoktur. Diğer bir ifadeyle bu davada ‘suç ve suçlu bulunma halleri’ değil, OHAL döneminde kamu görevinden çıkarılan kişinin kamu görevine iadesini haklı kılan nedenlerin var olup olmadığı denetlenmektedir.”

Başvurucu Adsan’ın 2007 yılında Diyarbakır’da “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davada beraat ettiği hatırlatılan kararda, Adsan hakkında ihraçları protesto etmek için Diyarbakır’da yapılan gösteri nedeniyle açılan davanın ise devam ettiği belirtildi.

‘SOMUT BİLGİ VE BELGEYE DAYANMAYAN TESPİTLER’
Ankara 21. İdare Mahkemesi, OHAL Komisyonu’nun “PKK ile irtibat ve iltisaklı olduğu sonucuna vararak” Adsan’ın kamu görevine dönmek için yaptığı başvuruyu reddettiğini hatırlatırken, komisyonun bu kararına gerekçe olarak, “Diyarbakır Valiliği’nin örgütle bağlantısı ve ilişkisi olduğu yönündeki değerlendirmesi”, Adsan’ın beraat ettiği Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararının içeriğinde yer alan tespitler, Adsan hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma ve 2007-2017 yılları arasında örgütün eylem ve etkinliklerine katıldığı yönündeki istihbari bilgiyi” gösterdiğini aktardı.

‘HUKUKA UYGUN DEĞİL’
Ancak somut bilgi ve belgelere dayanmayan tespitlerin örgüt ile iltisak ve irtibatı olduğu kapsamında değerlendirilemeyeceğini ifade eden mahkeme, OHAL Komisyonu’nun “ret” kararını hukuka aykırı buldu: “Bu durumda kamu görevine başlamadan önce hakkında terör suçlamasından beraat kararı verilmiş ve kamu görevinden çıkarıldıktan sonra katılmış olduğu izinsiz toplantı ve gösterinin ve somut bilgi ve belgelere dayanmayan diğer tespitlerin davacının terör örgütü ile iltisak ve irtibatı olduğu kapsamında değerlendirilemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığından, davacının kamu görevine iade talebiyle OHAL Komisyonu’na yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.”

KHK Haber


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Yukarıda anlatılan olayda verilen karar Danıştay içtihadıdır. "...istihabri bilgiye dayalı olarak idari işlem tesis edilmez, kamu/disiplin sisteminde somut bilgi, belge, olay, vakıa ortaya konması gerekmektedir." Bu karar emsal niteliğindedir ve idare mahkemelerinde kullanılabilir.


OHAL sonrası-Mağdur yakını

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk

180. Anayasa’nın 38. maddesinde idari suç ve cezalar ile adli suç ve cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından her ikisi de bu maddede öngörülen ilkelere tabidir. Adli ve idari suçlarda davranış normlarına aykırı ve haksızlık teşkil eden bir fiille kanun koyucunun koruma altına aldığı bir hukuki değerin ihlali söz konusu olup adli ve idari cezaların her ikisi de cebir içermektedir.

 

181. Korunan hukuki değer ile ihlalin neden olduğu hukuki sonuçların aynı olmaması ise idari suç ve cezalar ile adli suç ve cezalar arasındaki temel farklılığı oluşturmaktadır. Adli para cezalarından daha yüksek miktarlarda idari para cezalarının verilebilmesine imkân tanıyan düzenlemeler de bulunmakla birlikte adli suçlar için öngörülen cezaların idari suçlar için öngörülen cezalardan genellikle daha ağır olması, hürriyeti bağlayıcı cezaların kural olarak adli suçlar yönünden geçerli olabilmesi, idari suçlarda kanun koyucunun daha az önem atfettiği bir hukuki değerin ihlal edilmesi ve öngörülen yaptırımın da genellikle idari bir makam tarafından idari usuller izlenerek uygulanması nedeniyle Anayasa’nın 38. maddesindeki ilkelerin aynı boyut ve kapsamıyla idari suçlara da uygulanması işin mahiyetine uygun düşmemektedir. Bu bağlamda yasama organının ağır işleyen yapısı ile ekonomik ve teknik hayatın hızla değişen ve gelişen şartları gözetilerek suç ve cezalarda kanunilik ilkesinin idari suçlar yönünden daha esnek uygulanması gerekmektedir.

 

182. Buna karşılık suçta ve cezada kanunilik ilkesinin daha esnek uygulandığı idari yaptırımlara ilişkin düzenlemelerin yalnızca kanun metninde yer alması yeterli değildir. Anayasa Mahkemesinin 14/1/2015 tarihli ve E.2014/100, K.2015/6 sayılı kararında da vurgulandığı üzere söz konusu düzenlemelerin içerik bakımından da belirli amacı gerçekleştirmeye elverişli olması gerekir. Bu açıdan kanun, bireylerin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine imkân verecek nitelikte olmalıdır.

 

183. Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri belirliliktir. Belirlilik ilkesi, yalnızca yasal belirliliği değil daha geniş anlamda hukuki belirliliği de ifade etmektedir. Yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir olma gibi gereklilikleri karşılaması koşuluyla mahkeme içtihatları ile de hukuki belirlilik sağlanabilir. Hukuki belirlilik ilkesinde asıl olan, bir hukuk normunun uygulanmasıyla ortaya çıkacak sonuçların o hukuk düzeninde öngörülebilir olmasıdır.

 

184. Terör kavramı 3713 sayılı Kanun’da tanımlanmıştır. Kanun’un 1. maddesine göre terör; cebir ve şiddet kullanarak, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Cumhuriyet’in Anayasa’da belirtilen niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve Cumhuriyet’in varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak, yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir. Terör örgütleri de anılan maddede sayılan amaçlara yönelik olarak suç işlemek üzere meydana getirilmiş örgütlerdir.

 

185. Kuralla terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır. Kurala göre devlet memurluğundan çıkarma cezasının uygulanabilmesi için öncelikle 3713 sayılı Kanun’un 1. maddesinde belirtilen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş bir örgüt tarafından gerçekleştirilen somut bir terör eylemi olması, devlet memurunun da aynı amaçla bu eyleme fiilî olarak müdahil olması gerekmektedir.

 

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Esas Sayısı    : 2018/73                                     

Karar Sayısı : 2019/65

Karar Tarihi: 24/7/2019

R.G. Tarih – Sayı: 29/11/2019 – 30963

 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Bunu emsal karar olarak kullanmak isterim. Kararın aslına nasıl ulaşabilirim? Yardımcı olur musunuz?

KHK Haber, 25.11.2019 - 14:05 yazdı:
hukuk-1_16_9_1571088318.jpg?resize=696%2

OHAL kararnamesi ile ihraç edilen bir belediye çalışanı, İdare Mahkemesi tarafından görevine iade edildi. Mahkemenin kararı emsal teşkil ediyor: “Somut bilgi ve belgelere dayanmayan tespitler, iltisak ve irtibat olarak değerlendirilemez.”

Diyarbakır Kayapınar Belediyesi’nde çalışan Neval Seval Kaval Adsan, 22 Kasım 2016 tarihinde yayınlanan 677 sayılı KHK ile kamu görevinden ihraç edildi.

OHAL Komisyonu’na yaptığı başvuru reddedilen Adsan, komisyon kararının iptali için Ankara 21. İdare Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Mahkeme, komisyon kararını reddederek, emsal bir karara imza attı. Ankara 21. İdare Mahkemesi, kararında, aralarında Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğu, kanun önünde eşitlik, Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü, hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmaması, hizmete girme gibi maddelerin de içinde olduğu Anayasa hükümlerini hatırlattı.

Kamu görevinden çıkarılmanın gerekçesi olan “örgüt üyeliği” unsurunun ceza kanunları ile tanımlanmış bir suç olduğunu ifade eden mahkeme, bu nedenle idari yargı mercilerinin bu yönde inceleme yapmaları ve tespitte bulunmalarının mümkün olmadığı vurgulandı.

İDARE MAHKEMESİ ‘SUÇLU BULMAYA’ ÇALIŞAMAZ
Kararda, “Buna karşın iltisak ve irtibat halleri ceza yargısının alanına girmediğinden, idari yargı yerlerince tespiti gereken hallerdendir. Böylece yasa koyucu, terör örgütü üyeliğini bir suç olarak kabul edip kamu görevinden çıkarılma yanında hapis cezası ve benzeri yaptırımlara bağlamışken, ‘iltisak’ ve ‘irtibat’ hallerini suç isnadı olmaksızın sadece kamu görevinden çıkarma tedbirinin gerekçesi olarak öngörmüştür. Bakılan dava bir ceza davası olmadığından işlem tesis edilirken ceza hukuku ilkelerinin ve kurallarının uygulanıp uygulanmadığını iş bu davada denetlenme imkânı yoktur. Diğer bir ifadeyle bu davada ‘suç ve suçlu bulunma halleri’ değil, OHAL döneminde kamu görevinden çıkarılan kişinin kamu görevine iadesini haklı kılan nedenlerin var olup olmadığı denetlenmektedir.”

Başvurucu Adsan’ın 2007 yılında Diyarbakır’da “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davada beraat ettiği hatırlatılan kararda, Adsan hakkında ihraçları protesto etmek için Diyarbakır’da yapılan gösteri nedeniyle açılan davanın ise devam ettiği belirtildi.

‘SOMUT BİLGİ VE BELGEYE DAYANMAYAN TESPİTLER’
Ankara 21. İdare Mahkemesi, OHAL Komisyonu’nun “PKK ile irtibat ve iltisaklı olduğu sonucuna vararak” Adsan’ın kamu görevine dönmek için yaptığı başvuruyu reddettiğini hatırlatırken, komisyonun bu kararına gerekçe olarak, “Diyarbakır Valiliği’nin örgütle bağlantısı ve ilişkisi olduğu yönündeki değerlendirmesi”, Adsan’ın beraat ettiği Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararının içeriğinde yer alan tespitler, Adsan hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma ve 2007-2017 yılları arasında örgütün eylem ve etkinliklerine katıldığı yönündeki istihbari bilgiyi” gösterdiğini aktardı.

‘HUKUKA UYGUN DEĞİL’
Ancak somut bilgi ve belgelere dayanmayan tespitlerin örgüt ile iltisak ve irtibatı olduğu kapsamında değerlendirilemeyeceğini ifade eden mahkeme, OHAL Komisyonu’nun “ret” kararını hukuka aykırı buldu: “Bu durumda kamu görevine başlamadan önce hakkında terör suçlamasından beraat kararı verilmiş ve kamu görevinden çıkarıldıktan sonra katılmış olduğu izinsiz toplantı ve gösterinin ve somut bilgi ve belgelere dayanmayan diğer tespitlerin davacının terör örgütü ile iltisak ve irtibatı olduğu kapsamında değerlendirilemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığından, davacının kamu görevine iade talebiyle OHAL Komisyonu’na yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.”

KHK Haber

Bunu emsal karar olarak kullanmak isterim. Kararın aslına nasıl ulaşabilirim? Yardımcı olur musunuz?


 669 KHK - Ret - Tanık ifadesi, Kurum Kanaati

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
×
×
  • Yeni Oluştur...