İçeriği gör
KHK Mağdurları Forum

KHK Mağdurları Gündem ve Gelişmeler

Önerilen Yorum

yasin_doganay, 07.12.2021 - 09:35 yazdı:

Herkese günaydın arkadaşlar,

Dün hakkımda yeni herhangi bir soruşturma dosyası var mı diye aralıklarla gerçekleştirdiğim rutin sorgulamaları yaptırmak için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gittim. En son sorgulamayı Mayıs ayında yaptırmıştım. O tarihten bu güne hakkımda bir takım ihbarlarda bulunulduğunu öğrendim. Savcılık daha önce takipsizlik kararı aldığımı, tekrarlanan tahkikat ve tetkikler neticesinde de soruşturmaya yer olmadığına dair karar vermiş. Komisyondan halen karar beklemekte olduğum için bu tip durumlar komisyon kararlarını olumsuz etkileyebilir mi acaba diye düşünüyorum.

Bu husus hakkında düşüncesi, bilgisi, tecrübesi olan var mı?

Hcm hakkınızda verilen ihbarı tanık ifadesini komisyon direk görüyor, onlar o bilgi havuzunda kişi hakkında tanık ifadesi var mı diye bakıyorlar


686 Khk-Banka - İstinaf

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Guardiann, 3 saat önce yazdı:

Vahh meslektaşım  geçmiş olsun.  İlk ihraç olduğumuzda  Facebook grupta birbirimizi telkin ediyorduk. Senin iade olacağını düşünüyordum.  Çünkü albi 4 iade olan çok. Ben hızlı gittim 13. İstinaftayım.  Hayırlısı olsun inşallah ne diyelim. 

Sağolasın biz ağırdan geliyoruz.3 buçuk yıldan sonra komisyon red verdi.Mucadaleye tam gaz devam hakkımızı alıncaya kadar 

GERİ DÖNECEĞİZ 

 

 

 

  • Beğeni 1
  • Onaylama 2

Aaaaa

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

https://www.habereguven.com/khkli-saglik-emekcisi-fatmademirel-intihar-etti-soykirim-devam-ediyor-yetkililer-susuyor/

Acımız çok büyük. Hocam nur içinde yatsın. Arkadaşlar dostlar şunu hep söylüyorum... Ankarada Yüksel direnişçileri ve bir kaç şehirde basın açıklamaları yapan bir avuç insan dışında mücadele yürütülmedi maalesef mücadele için bir araya gelemedik... Ama en azından her şehir ve ilçede KHK lı insanlar olarak manevi anlamda birleşelim. Yani kimin ne sıkıntısı varsa bilelim birbirimize bildirelim. 100 binden fazla insanız yahu. Bizden olan hiçkimseyi yalnız bırakmayalım. Emin olun hem manevi olarak hem ekonomik olarak birbirimizi bataktan çıkarırız buna inanın. Ben Adana dayım ve psikolojik manevi ekonomik her türlü destek için hazırım. Bazılarımızın çözümsüz olarak gördüğü problemlerin dahi bir araya geldiğimizde çözülebileceğini biliyorum. İntihar ı düşünen lütfen sevdikleri dostlarına bunu söylesin. 

  • Beğeni 4
  • Onaylama 4

686-Eğitim-Sen-incelemeye devam 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
altirana, 09.12.2021 - 18:54 yazdı:

Arkadaşlar forum da 672 MEB olup hala kurum görüşü alinmayip dosyası inceleme de olanlar var mı?Kurum görüşü dosyanın son aşaması mi?Herkes için alınıyor mu?Bilgisi olan bizi aydınlatırsa seviniriz. 

Bu durumda bekliyorum.


  • MEB, 672 KHK, hiçbir kriter eşleşmesi yok haliyle hakkında ne adli ne de idari işlemde yok.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
zayzay, 08.12.2021 - 12:49 yazdı:

AİHM Yasin Özdemir/Türkiye Kararı, B. No. 14606/18, 07/12/2021. ile lgili güncel kararında; siyasilerin söylemleri yada MGK kararları gibi argümanların “milat” olamayacağını ve bu konuda ancak kesinleşmiş mahkeme kararının dikkate alınabileceğini belirtmiştir.

Buna göre somut delilleriyle bir örgütle arasındaki bağ ispatlanmayan, cebir-şiddet içeren eylemi bulunmayan  bir kişinin AİHS’te korunan yasal ve rutin faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklanması ve cezalandırılmasının mümkün olmadığı başkabir deyişle cezalandırılabilmeleri için bu faaliyetlerin örgütsel olduğuyla ilgili verilmiş ve kesinleşmiş mahkeme kararı bulunması gerektiği anlaşılmaktadır.Terörizmle ilgili suçların, mevcut davada yorumlandığı ve uygulandığı gibi, “öngörülebilir” olmadığı tespit edilmiştir.

Kararı inceleme fırsatını ancak  buldum.

Karara konu kişi öğretmen,

Ağustos 2016 tarihinde; 2015 yılındaki facebook paylaşımları nedeniyle hakkında ısparta da soruşturma başlatılıyor. İfade veriyor ifade sonrası savcı tarafından tutuklanması isteniyor. Suçlama; daha önce çalıştığı altınbaşak ortaokulu (başka bir yerde lise olarak da geçiyor) adında bir okul ve terör örgütünü övme/destek ve devlet yetkililerine hakaret.

24 Ağustos tarihinde "terör örgütüne destek amaçlı propaganda yapmak" suçundan tutuklanıyor. 29 Ağustosta iddianame hazırlanıyor. 1 Eylülde iddianame kabul ediliyor.

26 Ekim 2016 tarihinde tutuksuz yargılanmasına karar veriliyor yurtdışı yasağı getiriliyor.

30 Kasım 2016 tarihinde Türk ceza kanunu'nun 215  1. Maddesi uyarınca ( Suçu ve suçluyu övme (1) Madde 215- (1) İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse, bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması hâlinde, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.) yedi ay on beş gün hapis cezasına çarptırılıyor. Kişinin isteği üzerine HAGB kararı veriliyor. Kararı verirken de söz konusu paylaşımlarla alakalı olarak "Bir bütün olarak ele alındığında, bu yorumlar başkalarına terör örgütüne karşı ilham vermek, kışkırtmak ve etkilemek gibi propagandalar değil. Ancak, bu yorumlar salt bir kamuoyu düşünce ve görüş ifadesi olarak kabul edilemez ; içinde kullanılan ifadeler düşünce ve düşüncelerin ifadesinin ötesine geçerek terör örgütünün işlediği suçlara ilişkin olumlu bir algıyı yansıtmakta;" benzeri, bir nevi suçlu değilsin ama maalesef suçlusun şeklinde yorumda yapıyor. Dayanak olarakta yargıtayın 2007 de verdiği bir kararı gösteriyor.

Kişi 7 Aralık tarihinde karara itiraz ediyor. (Burdan anladığım HAGB kabul ettiğinde ne manaya geldiğini bilmiyor) 3 Ocak tarihinde başvurusu red ediliyor. (HAGB nedeniyle)

Kişi 10 Şubat 2017 tarihinde AYM ye kişisel başvuru yapıyor. Bu başvuruda kendisinden kaynaklı olduğunu anladığım eşi hakkında yapılan idari işlemlerden de şikayetçi olmuş.

24 Temmuz 2017 tarihinde AYM iç hukuk yollarının tüketilmemesi gerekçesiyle başvuruyu kabul edilemez bulmuş. Muhtemel neden OHAL komisyonuna başvuru yada sonucunun beklenmesi gerektiğidir.

Kişi AİHM ne başvuruyor ve AİKS nin 10 maddesinin ihlal edildiğini iddia ediyor. Hükümet tarafıda iç hukuk yollarının tüketilmemesini ve Anayasa Mahkemesi'nin şikayetçi tarafından dile getirilen ifade özgürlüğü şikayetlerini incelemediği doğru olsa da, 24 Temmuz 2017 tarihli Anayasa Mahkemesi'nin yalnızca kamu hizmetinden çıkarılması konusunda karar verdiğini ve kişinin kararının ardından yeni bir bireysel itiraz veya düzeltme başvurusunda bulunmadığını savunuyor. AİHM hükümetin savunmasını red ediyor. HAGB kararıyla dahi kişinin ifade özgürlüğüne müdahale edilmiştir manasına gelen bir açıklama yapıyor.

 Hükümet, Türk ceza Kanunu'nun 215. Maddesinin başvuranın mahkumiyetinin yasal dayanağını oluşturduğunu savunuyor. O tarihlerde öğretmen olan şikayetçinin 10 ve 11 Nisan 2015 tarihlerinde FETÖ/Pdy'nin terör örgütü olduğunu bilmediğinin kabul edilemeyeceğini ifade ediyor ve başvuranın böyle bir terör örgütünün varlığından habersiz olamayacağı yönündeki argümanını desteklemek için farklı olaylara değiniyor; 2015 ve daha önce 2015 yılında karşı yürütülen soruşturmalar ve prosedürleri, 30 Ekim 2014 tarihinde sonra düzenlenen Milli Güvenlik Kurulu kararları,  MİT krizi 7 Şubat 2012 (istihbarat hizmetleri), 17/25 Aralık'ta yapılan operasyon MİT tırları krizi gibi. Hiçbir MGK açıklamasında fetö, fetö/pdy gibi bir ifade yok. "Paralel yapı" ifadesi var. Şimdiki "faiz lobisi", "dış güçler", "iç mihraklar" ifadeleri gibi. Kim olduğu söylenmiyor, söylenemiyor. Düşmanın yada tehdidin kim olduğu söylenemiyor.

Mahkeme ifade özgürlüğüne yapılacak kısıtlamaların kanunla belirlenmesi gerektiğini vurguluyor ve kişinin facebook paylaşımlarını yaptığı sırada kendisine mahkumiyet kararı verilmesine neden süreci öngörüp göremeyeceğini inceleyeceğini belirtiyor. Kanunlardaki genel ifadeler nedeniyle adli makamların yapacağı yorumlarda kişilerin keyfiliğe karşı korunmasına/korunabilmesine atıf yapıyor. (Yani kanun var tamam ama bu kanunu yorumlayanın hayal gücüne bırakılmamalı çerçevesi olmalı, bence senin yaptığın bu maddeye girer keyfiliğinde olamamalı.) 

En çok paylaşılan 40 ıncı madde de ise; Fetullahçı hareketin bazı yürütme organları tarafından tehlikeli görülse bile, yasadışı veya terör örgütünün lideri veya üyesi oldukları için kesin bir mahkumiyetinin bulunmadığını belirtiyor. Ayrıca, hareketin eğitim ve dini bir topluluk olup olmadığı ya da devlet organlarına yasadışı sızmayı amaçlayan bir örgüt olup olmadığı sorusununda, şikayetçinin söz konusu yorumları yayınladığı Nisan 2015'te yoğun bir kamuoyu tartışmasına konu olduğunu belirtiyor.

41 inci maddede; TCK 215 inci maddsenin aşırı geniş yorumlanabilir olduğunu belirtiyor ve Şikayetçiyi mahkum eden ağır ceza mahkemesi'nin, şikayetçinin Nisan 2015'te yayınladığı yorumlarında yer alan yorumlarından çok sonra Temmuz 2016'da gerçekleşen darbe girişiminin böyle bir tehlike oluşturduğunu düşündüğünü gözlemlediğini belirtiyor. Yani niyet okuma keyfiliği vermişsin, hemde geleceğe dair değil geçmişte olanlarla ilgili vermişsin diyor. Kişi hükümete muhalif ama paylaşımlarının gün gelip nasıl yorumlanabileceğini narelere götürülebilieceğini hangi kılıflara sokulabileceğini mevcut düzenlemeyle öngöremezdi diyor. Hatta "bunu öngörmesi beklenemezdi" diyor bırakın bilmeyi. Ceza veren mahkeme tarafından yasanın aşırı geniş yorumlandığını belirtiyor.

Kişinin AİKS 10 uncu maddede belirtilen ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar veriyor. Tazminat hususunu açıklayamadığını ve AİHM kararı gereği Türk Hukukuna göre kişinin durumunun yeniden incelenebilecek olması gibi nedenlerle tazminata hükmetmiyor.

Sonuç olarak;

Kişi sadece AİHS nden kaynaklı ifade özgürlüğüne müdahale edildiğinden şikayetçi ve bunun tespitini istiyor. Mahkemede kişiyi haklı buluyor.

İrtibat iltisak kamu görevinden çıkarılma vs konularında bir şikayeti yok. İçerik olarak İdari davalara etkisi olacak bir karar değil.

AİHM kararında iki madde önemli birisi 40 diğeri 41 inci madde. Darbe öncesinde ki adıyla cemaat, hizmet hareketi vs diye bilinenlerin terör örgütü olduklarına dair bir hüküm bir karar yok bununla birlikte 215 inci madde o kadar genel ki kişinin başına gelenleri önceden öngörebilmesi beklenemez, Ceza davasına bakan hakim yasayı o kadar geniş yorumluyor ki geçmişe gidip bu gün olanlarla bağ kuruyor. Kişi hakkında somut bir gerekçe gösterilmiyor.

Hukuken kesinlikle güzel bir karar. Şu an hangi aşamada olursa olsun 15 temmuz 2016 öncesine dair banka, sendika, bağış, sms vb bütün ceza davalarında her aşamada kullanılmalıdır.

 

 

  • Beğeni 3
  • Teşekkür 2

689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Anakara 28 idarede olup karar verilen var mı? 1 yılı geçen ? Karar tarihi ve numarasini ogrenebilirsek hangi dosyalarda oldugu hakkında bilgi edinebiliriz 


667 EGM

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Arkadaşlar VAN Tuşpa dan kimse var mı acaba burada? Bir hanım 4 yaşında kızı var ve ekonomik sebeplerden intihar edeceğini bildirmiş. Kızlarımın kıyafetini göndermek ve gıda yardımı yapmak için adresini var. Teyit için van tuşpa toki de otururuyormuş... Kimse var mı acaba oradan? 

https://mobile.twitter.com/Glmyvcc/status/1469571396544180227

Tweet adresi yukarıda


686-Eğitim-Sen-incelemeye devam 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Felsefeci, 38 dakika önce yazdı:

Arkadaşlar VAN Tuşpa dan kimse var mı acaba burada? Bir hanım 4 yaşında kızı var ve ekonomik sebeplerden intihar edeceğini bildirmiş. Kızlarımın kıyafetini göndermek ve gıda yardımı yapmak için adresini var. Teyit için van tuşpa toki de otururuyormuş... Kimse var mı acaba oradan? 

https://mobile.twitter.com/Glmyvcc/status/1469571396544180227

Tweet adresi yukarıda

Maalesef benim tanıdığım yok.


672 MEB 28 ay sendika adlı idarii işlem yok

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • 25 ayla ben de çok uzaklarda sayılmam dostlar. normal demek ki.
    • @F.Y. benimde yaklaşık bir yıldır olduğu gibi bekliyor. Görevdeyim heran bir terslik olacak duygusu beni psikiyatrilik etti. 
    • Merhaba, benim dosyam istinaf mahkemesinde nisan ayı itibariyle 27. aya giriyor. Bugün yarın cevap gelir diye bekliyorum. önceki yazışmalarda sanırım bir arkadaş 27.ayda cevap geldi diye yazmıştı. Umarım daha fazla uzamaz. Her gün buraya bakıp bir cevap gelen var mı diye bakıyorum. Hepimiz için adalet diliyorum. Saygılar..
    • Bende 14. idarede 2.5 yıldan fazla oldu. kriter sadece kurum kanaati.
    • @F.Y. idare mahkeme kararı göreve iadeyse, BİM hızlıca 2-3 ay içinde bu kararı tersine çevirebiliyorken, eğer önceki idare mahkemesi kararı olumsuzsa,  karar alması epeyce gecikebiliyor... OHAL Komisyonundan beri amaç belli, hukuki süreci olabildiğince uzatmak... daha önce istenmiş ve dosyada olan bilgileri tekrar tekrar yeniden istiyorlar... Düşüncem süreci bekleyenlerin, hiç dönmeyecekmiş gibi hayatlarını dizayn etmeleri, (çünkü beklemek, belirsizlik herşeyden daha çok yoruyor ve giden ömrümüzden gidiyor) ve eğer ola ki, bir gün iade olunursa, her zaman yeni bir başlangıç yapılabilir ve yeni duruma hızlıca uyum sağlanır... böylece bu bekleme süreci de boşa harcanmamış olur...
×
×
  • Yeni Oluştur...