İçeriği gör
KHK Mağdurları Forum

KHK Mağdurları Gündem ve Gelişmeler

Önerilen Yorum

GÜNCELLENMİŞ DAVA AÇMA, İSTİNAF, TEMYİZ VE EGM İÇİN DİLEKÇELER MEVCUTTUR. 

 

 

https://nevrakadigil.blogspot.com/?m=1

@Karagöz

@Aklima

Güncelleme • • Vardırbirhayr

VardırBirHayr

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Vardırbirhayr, 5 saat önce yazdı:

Yurt, dershane 

 

1) Danıştay 5. Daire, 05.04.2022 tarihli ve 2017/2181 E., 2022/1717 K. Sayılı kararında; “davacının ifade tutanağı ve dava dosyası birlikte incelendiğinde, davacının üniversiteye hazırlık döneminde eğitim amacıyla FETÖ/PDY yapılanmasına ait dershaneye gittiği, barınma amacıyla bir buçuk yıl süreyle kalmış olduğu FETÖ/PDY yapılanmasına ait yurttan sonraki aşamada ayrıldığı ve bu süreçten sonra herhangi bir irtibatının bulunmadığına dair beyanlarının, bir başka ifadeyle "barınma ya da eğitim saikiyle hareket ettiğinin" aksini ortaya koyabilecek bir tanık beyanı ya da bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

2) Danıştay 5. Daire, 22.12.2021 tarihli ve 2017/2104 E., 2021/4691 K. Sayılı kararında; “Olayda; barınma amacıyla kalmış olduğu FETÖ/PDY yapılanmasına ait yurttan 2003 yılında (üniversite 2. Sınıfta öğrenim görmekte iken) ayrılmakla beraber, bundan sonra söz konusu yapıyla tüm bağını kopardığını beyan eden davacının bu beyanlarının, bir başka ifadeyle barınma ya da eğitim saikiyle hareket ettiğinin aksini ortaya koyabilecek bir tanık beyanı ya da bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden, davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir. ”denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

3) Ankara BİM 4. İdare Dava Dairesi, 08.12.2020 tarihli ve 2020/1185 E., 2020/3027 K. Sayılı kararında; “davacının Aralık 2010-Haziran 2011 tarihleri arasında nerede kaldığının tam olarak tespit edilemediği, anılan tarihler arasında istihbari bilgide belirtildiği şekilde bir pansiyonda kaldığı kabul edilse dahi o tarihte öğrenci olduğu ve barınma zorluğu da dikkate alındığında aradan geçen süre ile öğrencilik durumunun gözetilerek anılan örgütle davacı arasında güvenliği zedeleyecek ne tür bir ilişkinin bulunduğunun ortaya konulmadığı, davacı hakkında terör örgütü ile irtibat veya iltisakını ortaya koyabilecek somut kanaate ve bilgiye dayalı, güvenilir, teyit edilebilir ve ön yargıdan uzak hukuken denetlenebilir nitelikte bulgular elde edilmediği sonuç ve kanaatine varıldığından, davacı hakkında yürütülen arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle adaylığının sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı”

4) Samsun BİM 1. İdare Dava Dairesi, 23.06.2020 tarihli ve 2019/477 E., 2020/251 K. Sayılı kararında; “işlemin dayanağı olarak gösterilen davacının 01.10.2013-10.01.2014 tarihleri arasında KHK ile kapatılan pansiyonunda kalmış olmasının, Tokat ilinin Reşadiye ilçesinde, 2013-2014 öğretim döneminde Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğüne bağlı erkek yurdu bulunmadığı da dikkate alındığında tek başına davacının terör örgütü ile irtibatını ve iltisakını ortaya koymaktan uzak olduğu”

 

@Karagöz

Tanık beyanı

 

1) Danıştay 5. Daire, 01.03.2022 tarihli ve 2018/3204 E., 2022/710 K. Sayılı kararında; “davacının ifade tutanağı incelendiğinde, davacının ortaokul, lise ve üniversiteye hazırlık döneminde eğitim amacıyla FETÖ/PDY yapılanmasına ait okullara ve dershaneye gittiği, barınma amacıyla üç yıl süreyle kalmış olduğu FETÖ/PDY yapılanmasına ait evden sonraki aşamada ayrıldığı ve bu süreçten sonra herhangi bir irtibatının bulunmadığına dair beyanlarının, bir başka ifadeyle "barınma ya da eğitim saikiyle hareket ettiğinin" aksini ortaya koyabilecek bir tanık beyanı ya da bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”

 “… isimli tanığın beyanlarında, kaldıkları evin örgüt kriterlerine uyan bir ev olmadığı, evde serbestlik olduğu, yasak olmasına rağmen sigara içtiği, evde denetim, sohbet, toplantı olmadığı, kendisinin bu evden ayrılarak bekar evine geçtiği belirtilerek kendi beyanlarının tekrarlandığı ileri sürülmektedir.

Yukarıda yer verilen tanık ifade tutanağı incelendiğinde, yargı mensubu olarak görev yapmış olan … isimli şahsın …Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesinde; davacının üniversite döneminde kaldığı evin örgüt evlerinden farklı olarak denetim, sohbet, toplantı gibi örgütsel faaliyet yapılan bir ev olmadığı ve davacının üçüncü sınıfın sonunda bu evden ayrılarak bekar evine taşındığını beyan ettiği görülmüş olup, davacının anılan evde örgütsel saikle kalmadığı şeklinde ifadesini doğrular nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır. Netice itibarıyla, tanık …’nun ifadesi davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakına yönelik bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

2) Danıştay 5. Daire, 08.03.2022 tarihli ve 2017/5846 E., 2022/796 K. Sayılı kararında; “Tanık beyanları ve davacının bu tanık beyanına ilişkin cevaplarının birlikte değerlendirilmesinden; tanığın davacının iddia olunan bu eylemlerinin örgütsel faaliyetler kapsamında olduğuna dair bir tespit içermediği gibi, davalı idare tarafından da davacının tanığın beyanlarına yönelik yukarıda yer verilen karşı beyanlarının aksini ortaya koyacak bilgi veya belgenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. Netice itibarıyla, tanık M.F.C.'nin beyanı, başka delillerle desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”

“davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakına yönelik somut herhangi bir bilgiye sahip olmadığı anlaşılan tanık S.A.’nın beyanı, başka delillerle de desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

3) Danıştay 5. Daire, 24.11.2021 tarihli ve 2017/4284 E., 2021/4003 K. sayılı kararında; “şüphelilerin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduklarına ve örgütsel eylemde bulunduklarını gösterir haklarında herhangi bir beyanın bulunmadığı ...’’ tespitlerine yer verilmiştir. Netice itibarıyla, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakına yönelik somut herhangi bir içeriğe sahip olmadığı anlaşılan tanık beyanları, başka delillerle de desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

4) Danıştay 5.Daire, 01.12.2021 tarihli ve 2016/56975 E., 2021/4221 K., sayılı kararında; “Z.A. isimli tanığın beyanı, davacının örgüt içerisinde yer aldığına ilişkin somut bir veriye dayanmaması nedeniyle, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

DERSHANE, ZAMAN, OKUL,EVDE KALMA 

5) Danıştay 5. Daire, 03.02.2022 tarihli ve 2018/3510 E., 2022/166 K. Sayılı kararında; “davacının ifade tutanağı incelendiğinde, davacının eğitim saiki dışında örgütsel amaçla anılan dershaneye gittiğine ilişkin bir beyanının bulunmadığı gibi davalı idarece bu yönde dosyaya sunulmuş bir tespitin de olmadığı görülmüştür. Netice itibarıyla, davacının bu beyanı FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir. “ denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

6) Danıştay 5.Daire, 24.05.2022 tarihli ve 2016/57235 E., 2022/3473 K. Sayılı kararında; “davacının eğitim saiki dışında örgütsel tavır ve destek amacıyla çocuğunu 2008-2009 yılları arasında örgüte müzahir okula gönderdiği ve Zaman gazetesine abone olduğu yönünde davalı idarece dosyaya sunulmuş bir tespitin bulunmadığı görüldüğünden davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

7) Danıştay 5. Daire, 09.02.2022 tarihli ve 2017/6633 E., 2022/351 K. Sayılı Kararında;  “davacının ifade tutanağı incelendiğinde, davacının üniversiteye hazırlık döneminde eğitim amacıyla FETÖ/PDY yapılanmasına ait dershaneye gittiği, maddi imkansızlıkları nedeniyle barınma amacıyla iki yıl süreyle kalmış olduğu FETÖ/PDY yapılanmasına ait evden sonraki aşamada ayrıldığına ve bu süreçten sonra herhangi bir irtibatının bulunmadığına dair beyanlarının, bir başka ifadeyle barınma ya da eğitim saikiyle hareket ettiğinin aksini ortaya koyabilecek bir tanık beyanı ya da bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

😎 Danıştay 5. Daire, 19.11.2021 tarihli ve 2017/5195 E., 2021/3845 K. Sayılı Kararında; “ailesinin yönlendirmesiyle eğitim amacıyla FETÖ/PDY yapılanmasına ait dershaneye ve okula gittiği, barınma amacıyla kalmış olduğu FETÖ/PDY yapılanmasına ait evden 2008 yılında (üniversite 2. Sınıfta öğrenim görmekte iken) ayrılmakla beraber, bundan sonra söz konusu yapıyla tüm bağını kopardığını beyan eden davacının bu beyanlarının, bir başka ifadeyle barınma ya da eğitim saikiyle hareket ettiğinin aksini ortaya koyabilecek bir tanık beyanı ya da bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden, davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

9) evde kalmak:danıştay 5.daire 2021/11490 E.  2022/3804 K.  

Aradan uzun zaman geçmesi 

 

Danıştay 13. Daire, 28.02.2019 tarihli ve 2018/4059 E., 2019/627 K. Sayılı kararında; “Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararına konu olan eylemin 2008 yılında gerçekleştiği, davaya konu ihalenin ise 2018 yılında yapıldığı, aradan yaklaşık 10 yıl gibi bir zamanın geçtiği, davacının ihale tarihi itibarıyla PKK terör örgütü ile iltisakını ya da irtibatını ortaya koyan bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında da davacının yargılandığı ceza dosyası dışında PKK terör örgütüyle irtibatını ve iltisakını ortaya koyan başkaca bir verinin bulunmadığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen HAGB kararının da ortadan kaldırılarak davanın düşürüldüğü görülmektedir. Bu itibarla, davacının ihale dışı bırakılmasında ve bu karara yönelik yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır. “ 

 

Sosyal Çevre

Somut bir tespiti içermeyen sosyal çevre bilgilerinin, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

 

Danıştay 5. Daire, 20.04.2022 tarihli ve 2017/2865 E., 2022/2376 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 05.04.2022 tarihli ve 2017/2181 E., 2022/1717 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 05.04.2022 tarihli ve 2017/540 E., 2022/1741 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 29.03.2022 tarihli ve 2017/3388 E., 2022/1636 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 17.03.2022 tarihli ve 2017/11537 E., 2022/1156 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 17.03.2022 tarihli ve 2017/971 E., 2022/1157 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 16.03.2022 tarihli ve 2016/39807 E., 2022/1064 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 16.03.2022 tarihli ve 2017/870 E., 2022/1065 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 10.02.2022 tarihli ve 2017/6274 E., 2022/43 0 K. sayılı kararı

Çocuklarının KHK ile kapatılan okullarda eğitim görmesi İRTİBAT VE İLTİSAK DEĞİLDİR. 

Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2017/2865 E. , 2022/2376 K.

 

e) Çocuklarının Örgüte Müzahir Okullarda Eğitim Kaydı

 

Davalı idare tarafından; "davacının kızı …’in KHK kapsamında kapatılan … Anaokulundan eğitim kaydının bulunduğu, davacının oğlu …’in de KHK kapsamında kapatılan … İlkokulundan ve … Ortaokulundan eğitim kaydının bulunduğu" ileri sürülerek, bu hususun davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu iddia edilmiştir.

 

Davacı; kızının belirtilen anaokuluna bir yıl gittiğini, oğlunun ise 2010, 2011 ve 2012 yıllarında adı geçen okullarda sadece ortaokulda okuduğunu, her iki çocuğunun da 17/25 Aralık 2013 öncesi söz konusu okullarda okuduğunu, 2013 sonrası FETÖ/PDY'nin gerçek yüzünün anlaşılması nedeniyle oğlunun puanı tutmasına rağmen örgüt okuluna kaydı yapılmadığını ve devlet okulu olan Sosyal Bilimler Lisesinde okuduğunu ileri sürmüştür.

 

Davacının yukarıda yer verilen beyanlarının aksini ortaya koyabilecek ve davacının eğitim saiki dışında örgütsel saikle çocuklarını örgüte müzahir okullara gönderdiğine dair somut herhangi bir tespit, tanık beyanı ya da başkaca bilgi ve belgenin dava dosyasında bulunmadığı gibi davalı idarece de dosyaya sunulmadığı görüldüğünden anılan tespit davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.

 

Kimse Yok mu Derneğine bağış irtibat ve iltisak değildir! 

 

Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2016/57558 E. , 2021/4632 K.

 

c) Davacının şüpheli sıfatı ile verdiği FETÖ/PDY örgütü ile bağlantılı Kimse Yok Mu Derneğine bağış yaptığına yönelik beyanı;

 

Davacı hakkında …Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19/07/2016 tarihli şüpheli sorgulama tutanağında; "...Örgüte himmet adı altında herhangi bir bağışta bugüne kadar bulunmadım. Ancak kimse yok mu isimli derneğe 2000li yılların ortalarında üç dört defa kurban bağışında bulunmuştum. Ancak bunlardan başkada bu derneğe ya da cemaate herhangi bir şekilde ne kurban bağışı ne de himmet adı altında herhangi bir bağışta bulunmadım..."

 

Davalı Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından dava dosyasına davacının yukarıda yer verilen beyanında, davacının FETÖ/PDY bağlantılı Kimse Yok Mu Derneği'ne kurban bağışında bulunduğuna dair kendi beyanının davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür.

 

Davacı tarafından ise, şahsının savcılık beyanında daha önceleri Deniz Feneri'ne bağış yaptığı, ancak Almanya'daki Deniz Feneri Derneğiyle ilgili yolsuzluk iddialarından sonra birkaç defa da Kimse Yok Mu Derneğine bağış yaptığını ifade ettiği, bu bağışları halen yayında bulunan bir TV programından etkilenerek dini duygularla yaptığını, bağışına vesile olan bu TV programına birçok sanatçının da katıldığı, bu durum FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı olduğu değerlendirmesine neden olacaksa bu programa katılanlar ve bağış yapanların hepsi için aynı değerlendirmenin yapılması gerektiği, bu durumun sadece şahsının aleyhine kullanılmasının adil ve hakkaniyetli olmadığı ileri sürülmektedir.

 

Davacının yukarıda yer verilen beyanı incelendiğinde, davacının FETÖ/PDY örgütü ile bağlantılı Kimse Yok Mu Derneğine bağış yapmasının örgütsel saiklerle yapıldığına ilişkin bir beyanın bulunmadığı, ayrıca davalı idare tarafından da buna ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı görülmüştür.

 

Netice itibarıyla, davacının bu beyanı başka delillerle de desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.

 

Eş ve kardeşi nedeni ile ihraç

 

- Danıştay 5.Daire. 17.03.2022 tarihli ve 2017/13060 E., 2022/1159 K. Sayılı kararında; “davacının sosyal çevresinin en yakını kabul edilebilecek eşi ...’nin Osmaniye Cumhuriyet Savcısı iken FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibat ve iltisakı nedeniyle meslekten çıkarılmış olması ve bu kişi hakkında Dairenizin ... Esas sayılı dosyasına sunulmuş olan belgeler gibi bilgi ve deliller incelendiğinde davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisaklı veya irtibatlı olduğu görülecektir.” Denilmek suretiyle belirtilen hususların davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür. Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla davalı idarece davacının eşinin dosyasında sunulan belgelerde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile bağını ortaya koyacak herhangi bir tespite yer verilmediği görülmüştür. Netice itibarıyla, davacının eşinin dosyasına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

- Danıştay 5. Daire. 17.03.2022 tarihli ve 2017/3827 E., 2022/1158 K. Sayılı kararında; “davacının sosyal çevresinin en yakını kabul edilebilecek eşi F.B.’nin ... Cumhuriyet Savcısı iken iken FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibat ve iltisakı nedeniyle meslekten çıkarılmış olması ve bu kişi hakkında Dairenizin 2017/4... Esas sayılı dosyasına sunulmuş olan belgeler gibi bilgi ve deliller incelendiğinde davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisaklı veya irtibatlı olduğu görülecektir.” Denilmek suretiyle belirtilen hususların davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür. Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla davalı idarece davacının eşinin dosyasında sunulan belgelerde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile bağını ortaya koyacak herhangi bir tespite yer verilmediği görülmüştür. Netice itibarıyla, davacının eşinin dosyasına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

- Danıştay 5. Daire. 29.03.2022 tarihli ve 2017/3388 E., 2022/1636 K. Sayılı kararında; “hakim olan eşinin mesleğinden çıkarılmasının kendi meslekten çıkarılmasına, şahsının meslekten çıkarılmasının da eşinin meslekten çıkarılmasına delil olarak gösterilmeye çalışıldığı, eşi hakkında da … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı kararıyla beraatine karar verildiği ileri sürülmektedir. Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla davalı idare tarafından davacının eşinin dosyalarında sunulan belgelerde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile bağını ortaya koyacak herhangi bir tespite de yer verilmediği görülmüştür. Netice itibarıyla, davacının eşinin dosyalarına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır. “

- Danıştay 5. Daire. 05.04.2022 tarihli ve 2017/540 E.,  2022/1741 K. Sayılı kararında; “kardeşinin ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile “silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, söz konusu kararın … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararı ile bozulması üzerine ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile beraatine karar verildiği, kardeşinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile uzaktan yakından alakasının bulunmadığı, kendisinin kardeşi üzerinden anılan terör örgütü ile irtibatlandırılmaya çalışılmasının “suç ve cezaların şahsiliği” ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Netice itibarıyla, davacının kardeşine yönelik olan söz konusu iddianın, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatını ve/veya iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.”

- Danıştay 5. Daire, 14.12.2021 tarihli ve 2017/2480E., 2021/4552K. Sayılı kararında; “davacının eşi M.K.’nın meslekte kalmasının uygun olmadığı ve meslekten çıkarılmış olması ile buna dayanak gösterilen hususların, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.”

- Danıştay 5. Daire, 22.12.2021 tarihli ve   2017/2403 E., 2021/4692 K. Sayılı kararında; “davalı idarece davacının eşi ve kardeşi hakkındaki tespitlerde, davacının bizzat kendisini FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkilendirecek herhangi bir hususa yer verilmediği görüldüğünden, söz konusu tespitler davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan deliller olarak değerlendirilmemiştir.”

- Danıştay 5. Daire, 02.02.2022 tarihli ve 2016/58998 E., 2022/120 K. Sayılı kararında; “davacının eşinin dosyalarına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

- Danıştay 5. Daire, 03.02.2022 tarihli 2018/3510 E.,  2022/166 K. Sayılı kararında;      “eşi S.Ö.'ın Yargıtay tetkik hakimi iken örgütle irtibat ve iltisakı nedeniyle meslekten çıkarılmasına karar verilmiş olması (adı geçen hakkında Dairenizin 2017/4028 esas sırasına kayden açılan dava dosyasında mevcut deliller)..." denilmek suretiyle davacının eşi S.Ö.'ın dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür.

Bununla birlikte davalı idarece, davacının eşinin dosyalarında sunulan belgeler ile davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkilendirecek herhangi bir tespite yer verilmediği görülmüştür.

Netice itibarıyla, davacının eşinin dosyalarına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır”

- Danıştay 5. Daire, 03.02.2022 tarihli ve 2016/42536 E.,  2022/163 K. Sayılı kararında; “eşinin (D.Ö.) yargı mensubu olarak görev yapmakta iken Fetö/Pdy örgütü ile irtibat ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilmiş olması, bu kişi ile ilgili bilgi ve belgeler...bulunduğu hususları görülmekle, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı ve/veya irtibatlı olduğuna dair bilgi ve belgeler bulunduğu anlaşılmaktadır.

“ denilmek suretiyle belirtilen hususların davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür.

Davacı tarafından ise, davalı idare tarafından dosyaya sunulan CD içeriğinde iki adet şikayet dilekçesi bulunduğu, bu şikayetlerden Ş.D. isimli vatandaşa ait şikayet dilekçesinde şahsı ile ilgili tek satır bir ifade bulunmadığı, diğer şikayetçi H.S.D.’nin dilekçesinin 4. Sayfasında şahsının zabıt katibi olarak görev yapan şikayetçiyi çok çalıştırdığı iddiasının bulunduğu, bu şikayetin mahiyetinin de dava konusu meslekten çıkarma kararı ile ilgisinin bulunmadığı, kaldı ki delil olarak ileri sürülen şikayet dilekçelerinin de meslekten çıkarma karar tarihinden sonraki tarihlere ait olduğu ileri sürülmektedir.

Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu belirtilen şikayet dilekçeleri üzerine davacı hakkında herhangi bir işlem yapıldığına ilişkin olarak dava dosyasına bilgi ve belge sunulmadığı, ayrıca davalı idarece davacının eşinin dosyalarında sunulan belgeler ile ilgili olarak davacının bizzat kendisini FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkilendirecek herhangi bir tespite de yer verilmediği görülmüştür.

Netice itibarıyla, davacı hakkındaki şikayetlerin ve davacının eşinin dosyalarına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır. “

 

HTS

 

Danıştay 5. Daire, 17.03.2022 tarihli ve 2017/3827 E., 2022/1158 K. Sayılı kararında; “davacının aynı adliyede görev yaptığı meslektaşlarıyla görüşmesinin hayatın olağan akışı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği; zira davalı idare tarafından da davacının karşı beyanlarının aksini ortaya koyar nitelikte, bu görüşmelerin FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibat boyutunda gerçekleştiğine dair dosyaya bilgi ve belge sunulmadığı görülmüştür.

Netice itibarıyla, davacı hakkında somut herhangi bir bilgiye sahip olmadığı anlaşılan S.U. isimli tanığın beyanı, başka delillerle de desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”
Danıştay 5. Daire, 08.03.2022 tarihli ve 2017/1121 E.,  2022/840 K. Sayılı kararında;              “HTS analiz çalışmaları neticesinde düzenlenen 13.03.2017 tarihli raporda; davacının kullandığı telefon ile; haklarında FETÖ kapsamında soruşturma yürütülen bir kısım kişilerle görüşmesinin bulunduğunun belirtildiği ancak bu kişilerin genellikle yargı mensubu olduğu ve örgütün üst düzey yöneticisi olduklarına dair de bir tespite yer verilmediği” değerlendirmelerine yer verilmiştir. Netice itibarıyla, davacı hakkındaki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının ... tarih ve Sor. No:.., K:... sayılı kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararında yer alan 13/03/2017 tarihli HTS Analiz Raporundaki tespitler, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koymaya yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”

Danıştay 5. Daire, 15.11.2021 tarihli ve 2018/3379 E.  ,  2021/3672 K. Sayılı kararında; “şüphelinin (davacının) kullandığı telefon ile haklarında FETÖ kapsamında soruşturma yürütülen bir kısım kişilerle görüşmesinin bulunduğunun belirtildiği ancak bu kişilerin genellikle o dönem görevde olan yargı mensubu olduğu ve örgütün üst düzey yöneticisi olduklarına dair de bir tespite yer verilmediği...” yönündeki tespit de dikkate alındığında, davacı hakkındaki HTS analiz çalışmaları neticesinde düzenlenen söz konusu raporda yer alan tespitler davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koymaya yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”
Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2017/695 E.  ,  2022/3474 K. 25.05.2022
"... HTS analiz çalışmaları neticesinde düzenlenen 18/03/2017 tarihli raporlarda; sanığın kullandığı telefon ile; haklarında FETÖ kapsamında soruşturma yürütülen bir kısım kişilerle ve kuruluşlarla (...Üniversitesi ile farklı zamanlarda 10 defa, ...Hastanesi ile 4 ve Kimse Yok Mu Derneği ile 88 defa görüşmesinin bulunduğu tespit edilmiştir.) ancak bu kişilerin genellikle o dönem görevde olan yargı mensubu olduğu ve bahse konu örgütün üst düzey yöneticisi olduklarına dair de bir tespite veya delile yer verilmediği..." tespitine yer verilmiştir.” 
- Danıştay 5. Daire, 22.12.2021 tarihli ve  2016/58109 E., 2021/4695 K. Sayılı kararında;  “davacının, FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu belirtilen cep telefonuna ait HTS kayıtlarının incelemesi sonucunda belirli bir periyot veya yoğunluk tespiti yapılmaksızın, yalnızca hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle ilgili soruşturma yürütülen kişilerle görüşmelerinin bulunması hususunun tespit edilmiş olmasının, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyacak yeterlikte tespitler olarak değerlendirilmemiştir.”
- Danıştay 5. Daire, 22.12.2021 tarihli ve   2017/2403 E., 2021/4692 K. Sayılı kararında; “Davacıya ait HTS kayıtlarının incelemesi sonucunda, belirli bir periyot veya yoğunluk tespiti yapılmaksızın, yalnızca FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hakkında soruşturma yürütülen kişilerle telefon görüşmelerinin bulunduğu iddiası, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koymaya yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”
- Danıştay 5. Daire, 03.02.2022 tarihli ve 2016/42536 E.,  2022/163 K. Sayılı kararında;     “davacı hakkında düzenlenen 17/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacıya ait HTS kayıtları ile ilgili olarak belirli bir periyot veya yoğunluk tespiti yapılmaksızın, yalnızca FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında hakkında soruşturma yürütülen kişilerle telefon görüşmelerinin bulunduğu tespiti, başka delillerle de desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir”

 

SORUŞTURMASININ BULUNMSI

 

1) Danıştay 5. Daire, 01.12.2021 tarihli ve 2016/57023 E.  ,  2021/4222 K. Sayılı kararında; “davalı idare tarafından, "Davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği iddiası ile .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...esasına kayden kamu davası açılması" denilmek suretiyle, belirtilen hususun davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüş ise de, salt davacı hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan .... Ağır Ceza Mahkemesinin E:...sayısına kayden kamu davası açılmış olmasının davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesine masumiyet karinesi gereğince olanak bulunmamaktadır.
Netice itibarıyla, salt davacı hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan kamu davası açılmış olması davacının FETÖ terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığı”
2) Danıştay 5.Daire, 24/05/2022 tarihli ve 2016/57235 E., 2022/3473 K. Sayılı kararında; “yalnızca haklarında FETÖ/PDY kapsamında soruşturma yürütülen bir kısım kişilerle telefon görüşmesinin bulunduğu iddiası, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koymaya yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”


 

 

 

 

Vardırbirhayr, 5 saat önce yazdı:

Yurt, dershane 

 

1) Danıştay 5. Daire, 05.04.2022 tarihli ve 2017/2181 E., 2022/1717 K. Sayılı kararında; “davacının ifade tutanağı ve dava dosyası birlikte incelendiğinde, davacının üniversiteye hazırlık döneminde eğitim amacıyla FETÖ/PDY yapılanmasına ait dershaneye gittiği, barınma amacıyla bir buçuk yıl süreyle kalmış olduğu FETÖ/PDY yapılanmasına ait yurttan sonraki aşamada ayrıldığı ve bu süreçten sonra herhangi bir irtibatının bulunmadığına dair beyanlarının, bir başka ifadeyle "barınma ya da eğitim saikiyle hareket ettiğinin" aksini ortaya koyabilecek bir tanık beyanı ya da bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

2) Danıştay 5. Daire, 22.12.2021 tarihli ve 2017/2104 E., 2021/4691 K. Sayılı kararında; “Olayda; barınma amacıyla kalmış olduğu FETÖ/PDY yapılanmasına ait yurttan 2003 yılında (üniversite 2. Sınıfta öğrenim görmekte iken) ayrılmakla beraber, bundan sonra söz konusu yapıyla tüm bağını kopardığını beyan eden davacının bu beyanlarının, bir başka ifadeyle barınma ya da eğitim saikiyle hareket ettiğinin aksini ortaya koyabilecek bir tanık beyanı ya da bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden, davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir. ”denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

3) Ankara BİM 4. İdare Dava Dairesi, 08.12.2020 tarihli ve 2020/1185 E., 2020/3027 K. Sayılı kararında; “davacının Aralık 2010-Haziran 2011 tarihleri arasında nerede kaldığının tam olarak tespit edilemediği, anılan tarihler arasında istihbari bilgide belirtildiği şekilde bir pansiyonda kaldığı kabul edilse dahi o tarihte öğrenci olduğu ve barınma zorluğu da dikkate alındığında aradan geçen süre ile öğrencilik durumunun gözetilerek anılan örgütle davacı arasında güvenliği zedeleyecek ne tür bir ilişkinin bulunduğunun ortaya konulmadığı, davacı hakkında terör örgütü ile irtibat veya iltisakını ortaya koyabilecek somut kanaate ve bilgiye dayalı, güvenilir, teyit edilebilir ve ön yargıdan uzak hukuken denetlenebilir nitelikte bulgular elde edilmediği sonuç ve kanaatine varıldığından, davacı hakkında yürütülen arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle adaylığının sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı”

4) Samsun BİM 1. İdare Dava Dairesi, 23.06.2020 tarihli ve 2019/477 E., 2020/251 K. Sayılı kararında; “işlemin dayanağı olarak gösterilen davacının 01.10.2013-10.01.2014 tarihleri arasında KHK ile kapatılan pansiyonunda kalmış olmasının, Tokat ilinin Reşadiye ilçesinde, 2013-2014 öğretim döneminde Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğüne bağlı erkek yurdu bulunmadığı da dikkate alındığında tek başına davacının terör örgütü ile irtibatını ve iltisakını ortaya koymaktan uzak olduğu”

 

@Karagöz

Tanık beyanı

 

1) Danıştay 5. Daire, 01.03.2022 tarihli ve 2018/3204 E., 2022/710 K. Sayılı kararında; “davacının ifade tutanağı incelendiğinde, davacının ortaokul, lise ve üniversiteye hazırlık döneminde eğitim amacıyla FETÖ/PDY yapılanmasına ait okullara ve dershaneye gittiği, barınma amacıyla üç yıl süreyle kalmış olduğu FETÖ/PDY yapılanmasına ait evden sonraki aşamada ayrıldığı ve bu süreçten sonra herhangi bir irtibatının bulunmadığına dair beyanlarının, bir başka ifadeyle "barınma ya da eğitim saikiyle hareket ettiğinin" aksini ortaya koyabilecek bir tanık beyanı ya da bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”

 “… isimli tanığın beyanlarında, kaldıkları evin örgüt kriterlerine uyan bir ev olmadığı, evde serbestlik olduğu, yasak olmasına rağmen sigara içtiği, evde denetim, sohbet, toplantı olmadığı, kendisinin bu evden ayrılarak bekar evine geçtiği belirtilerek kendi beyanlarının tekrarlandığı ileri sürülmektedir.

Yukarıda yer verilen tanık ifade tutanağı incelendiğinde, yargı mensubu olarak görev yapmış olan … isimli şahsın …Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesinde; davacının üniversite döneminde kaldığı evin örgüt evlerinden farklı olarak denetim, sohbet, toplantı gibi örgütsel faaliyet yapılan bir ev olmadığı ve davacının üçüncü sınıfın sonunda bu evden ayrılarak bekar evine taşındığını beyan ettiği görülmüş olup, davacının anılan evde örgütsel saikle kalmadığı şeklinde ifadesini doğrular nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır. Netice itibarıyla, tanık …’nun ifadesi davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakına yönelik bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

2) Danıştay 5. Daire, 08.03.2022 tarihli ve 2017/5846 E., 2022/796 K. Sayılı kararında; “Tanık beyanları ve davacının bu tanık beyanına ilişkin cevaplarının birlikte değerlendirilmesinden; tanığın davacının iddia olunan bu eylemlerinin örgütsel faaliyetler kapsamında olduğuna dair bir tespit içermediği gibi, davalı idare tarafından da davacının tanığın beyanlarına yönelik yukarıda yer verilen karşı beyanlarının aksini ortaya koyacak bilgi veya belgenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. Netice itibarıyla, tanık M.F.C.'nin beyanı, başka delillerle desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”

“davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakına yönelik somut herhangi bir bilgiye sahip olmadığı anlaşılan tanık S.A.’nın beyanı, başka delillerle de desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

3) Danıştay 5. Daire, 24.11.2021 tarihli ve 2017/4284 E., 2021/4003 K. sayılı kararında; “şüphelilerin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduklarına ve örgütsel eylemde bulunduklarını gösterir haklarında herhangi bir beyanın bulunmadığı ...’’ tespitlerine yer verilmiştir. Netice itibarıyla, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakına yönelik somut herhangi bir içeriğe sahip olmadığı anlaşılan tanık beyanları, başka delillerle de desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

4) Danıştay 5.Daire, 01.12.2021 tarihli ve 2016/56975 E., 2021/4221 K., sayılı kararında; “Z.A. isimli tanığın beyanı, davacının örgüt içerisinde yer aldığına ilişkin somut bir veriye dayanmaması nedeniyle, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

DERSHANE, ZAMAN, OKUL,EVDE KALMA 

5) Danıştay 5. Daire, 03.02.2022 tarihli ve 2018/3510 E., 2022/166 K. Sayılı kararında; “davacının ifade tutanağı incelendiğinde, davacının eğitim saiki dışında örgütsel amaçla anılan dershaneye gittiğine ilişkin bir beyanının bulunmadığı gibi davalı idarece bu yönde dosyaya sunulmuş bir tespitin de olmadığı görülmüştür. Netice itibarıyla, davacının bu beyanı FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir. “ denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

6) Danıştay 5.Daire, 24.05.2022 tarihli ve 2016/57235 E., 2022/3473 K. Sayılı kararında; “davacının eğitim saiki dışında örgütsel tavır ve destek amacıyla çocuğunu 2008-2009 yılları arasında örgüte müzahir okula gönderdiği ve Zaman gazetesine abone olduğu yönünde davalı idarece dosyaya sunulmuş bir tespitin bulunmadığı görüldüğünden davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

7) Danıştay 5. Daire, 09.02.2022 tarihli ve 2017/6633 E., 2022/351 K. Sayılı Kararında;  “davacının ifade tutanağı incelendiğinde, davacının üniversiteye hazırlık döneminde eğitim amacıyla FETÖ/PDY yapılanmasına ait dershaneye gittiği, maddi imkansızlıkları nedeniyle barınma amacıyla iki yıl süreyle kalmış olduğu FETÖ/PDY yapılanmasına ait evden sonraki aşamada ayrıldığına ve bu süreçten sonra herhangi bir irtibatının bulunmadığına dair beyanlarının, bir başka ifadeyle barınma ya da eğitim saikiyle hareket ettiğinin aksini ortaya koyabilecek bir tanık beyanı ya da bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

😎 Danıştay 5. Daire, 19.11.2021 tarihli ve 2017/5195 E., 2021/3845 K. Sayılı Kararında; “ailesinin yönlendirmesiyle eğitim amacıyla FETÖ/PDY yapılanmasına ait dershaneye ve okula gittiği, barınma amacıyla kalmış olduğu FETÖ/PDY yapılanmasına ait evden 2008 yılında (üniversite 2. Sınıfta öğrenim görmekte iken) ayrılmakla beraber, bundan sonra söz konusu yapıyla tüm bağını kopardığını beyan eden davacının bu beyanlarının, bir başka ifadeyle barınma ya da eğitim saikiyle hareket ettiğinin aksini ortaya koyabilecek bir tanık beyanı ya da bilgi ve belgenin davalı idarece dosyaya sunulamadığı görüldüğünden, davacının anılan beyanları örgütle irtibat ve iltisaklı sayılması için yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.” denilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE karar verilmiştir.

9) evde kalmak:danıştay 5.daire 2021/11490 E.  2022/3804 K.  

Aradan uzun zaman geçmesi 

 

Danıştay 13. Daire, 28.02.2019 tarihli ve 2018/4059 E., 2019/627 K. Sayılı kararında; “Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararına konu olan eylemin 2008 yılında gerçekleştiği, davaya konu ihalenin ise 2018 yılında yapıldığı, aradan yaklaşık 10 yıl gibi bir zamanın geçtiği, davacının ihale tarihi itibarıyla PKK terör örgütü ile iltisakını ya da irtibatını ortaya koyan bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında da davacının yargılandığı ceza dosyası dışında PKK terör örgütüyle irtibatını ve iltisakını ortaya koyan başkaca bir verinin bulunmadığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen HAGB kararının da ortadan kaldırılarak davanın düşürüldüğü görülmektedir. Bu itibarla, davacının ihale dışı bırakılmasında ve bu karara yönelik yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır. “ 

 

Sosyal Çevre

Somut bir tespiti içermeyen sosyal çevre bilgilerinin, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

 

Danıştay 5. Daire, 20.04.2022 tarihli ve 2017/2865 E., 2022/2376 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 05.04.2022 tarihli ve 2017/2181 E., 2022/1717 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 05.04.2022 tarihli ve 2017/540 E., 2022/1741 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 29.03.2022 tarihli ve 2017/3388 E., 2022/1636 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 17.03.2022 tarihli ve 2017/11537 E., 2022/1156 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 17.03.2022 tarihli ve 2017/971 E., 2022/1157 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 16.03.2022 tarihli ve 2016/39807 E., 2022/1064 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 16.03.2022 tarihli ve 2017/870 E., 2022/1065 K. sayılı kararı

 

Danıştay 5. Daire, 10.02.2022 tarihli ve 2017/6274 E., 2022/43 0 K. sayılı kararı

Çocuklarının KHK ile kapatılan okullarda eğitim görmesi İRTİBAT VE İLTİSAK DEĞİLDİR. 

Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2017/2865 E. , 2022/2376 K.

 

e) Çocuklarının Örgüte Müzahir Okullarda Eğitim Kaydı

 

Davalı idare tarafından; "davacının kızı …’in KHK kapsamında kapatılan … Anaokulundan eğitim kaydının bulunduğu, davacının oğlu …’in de KHK kapsamında kapatılan … İlkokulundan ve … Ortaokulundan eğitim kaydının bulunduğu" ileri sürülerek, bu hususun davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu iddia edilmiştir.

 

Davacı; kızının belirtilen anaokuluna bir yıl gittiğini, oğlunun ise 2010, 2011 ve 2012 yıllarında adı geçen okullarda sadece ortaokulda okuduğunu, her iki çocuğunun da 17/25 Aralık 2013 öncesi söz konusu okullarda okuduğunu, 2013 sonrası FETÖ/PDY'nin gerçek yüzünün anlaşılması nedeniyle oğlunun puanı tutmasına rağmen örgüt okuluna kaydı yapılmadığını ve devlet okulu olan Sosyal Bilimler Lisesinde okuduğunu ileri sürmüştür.

 

Davacının yukarıda yer verilen beyanlarının aksini ortaya koyabilecek ve davacının eğitim saiki dışında örgütsel saikle çocuklarını örgüte müzahir okullara gönderdiğine dair somut herhangi bir tespit, tanık beyanı ya da başkaca bilgi ve belgenin dava dosyasında bulunmadığı gibi davalı idarece de dosyaya sunulmadığı görüldüğünden anılan tespit davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.

 

Kimse Yok mu Derneğine bağış irtibat ve iltisak değildir! 

 

Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2016/57558 E. , 2021/4632 K.

 

c) Davacının şüpheli sıfatı ile verdiği FETÖ/PDY örgütü ile bağlantılı Kimse Yok Mu Derneğine bağış yaptığına yönelik beyanı;

 

Davacı hakkında …Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19/07/2016 tarihli şüpheli sorgulama tutanağında; "...Örgüte himmet adı altında herhangi bir bağışta bugüne kadar bulunmadım. Ancak kimse yok mu isimli derneğe 2000li yılların ortalarında üç dört defa kurban bağışında bulunmuştum. Ancak bunlardan başkada bu derneğe ya da cemaate herhangi bir şekilde ne kurban bağışı ne de himmet adı altında herhangi bir bağışta bulunmadım..."

 

Davalı Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından dava dosyasına davacının yukarıda yer verilen beyanında, davacının FETÖ/PDY bağlantılı Kimse Yok Mu Derneği'ne kurban bağışında bulunduğuna dair kendi beyanının davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür.

 

Davacı tarafından ise, şahsının savcılık beyanında daha önceleri Deniz Feneri'ne bağış yaptığı, ancak Almanya'daki Deniz Feneri Derneğiyle ilgili yolsuzluk iddialarından sonra birkaç defa da Kimse Yok Mu Derneğine bağış yaptığını ifade ettiği, bu bağışları halen yayında bulunan bir TV programından etkilenerek dini duygularla yaptığını, bağışına vesile olan bu TV programına birçok sanatçının da katıldığı, bu durum FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı olduğu değerlendirmesine neden olacaksa bu programa katılanlar ve bağış yapanların hepsi için aynı değerlendirmenin yapılması gerektiği, bu durumun sadece şahsının aleyhine kullanılmasının adil ve hakkaniyetli olmadığı ileri sürülmektedir.

 

Davacının yukarıda yer verilen beyanı incelendiğinde, davacının FETÖ/PDY örgütü ile bağlantılı Kimse Yok Mu Derneğine bağış yapmasının örgütsel saiklerle yapıldığına ilişkin bir beyanın bulunmadığı, ayrıca davalı idare tarafından da buna ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı görülmüştür.

 

Netice itibarıyla, davacının bu beyanı başka delillerle de desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.

 

Eş ve kardeşi nedeni ile ihraç

 

- Danıştay 5.Daire. 17.03.2022 tarihli ve 2017/13060 E., 2022/1159 K. Sayılı kararında; “davacının sosyal çevresinin en yakını kabul edilebilecek eşi ...’nin Osmaniye Cumhuriyet Savcısı iken FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibat ve iltisakı nedeniyle meslekten çıkarılmış olması ve bu kişi hakkında Dairenizin ... Esas sayılı dosyasına sunulmuş olan belgeler gibi bilgi ve deliller incelendiğinde davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisaklı veya irtibatlı olduğu görülecektir.” Denilmek suretiyle belirtilen hususların davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür. Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla davalı idarece davacının eşinin dosyasında sunulan belgelerde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile bağını ortaya koyacak herhangi bir tespite yer verilmediği görülmüştür. Netice itibarıyla, davacının eşinin dosyasına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

- Danıştay 5. Daire. 17.03.2022 tarihli ve 2017/3827 E., 2022/1158 K. Sayılı kararında; “davacının sosyal çevresinin en yakını kabul edilebilecek eşi F.B.’nin ... Cumhuriyet Savcısı iken iken FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibat ve iltisakı nedeniyle meslekten çıkarılmış olması ve bu kişi hakkında Dairenizin 2017/4... Esas sayılı dosyasına sunulmuş olan belgeler gibi bilgi ve deliller incelendiğinde davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisaklı veya irtibatlı olduğu görülecektir.” Denilmek suretiyle belirtilen hususların davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür. Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla davalı idarece davacının eşinin dosyasında sunulan belgelerde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile bağını ortaya koyacak herhangi bir tespite yer verilmediği görülmüştür. Netice itibarıyla, davacının eşinin dosyasına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

- Danıştay 5. Daire. 29.03.2022 tarihli ve 2017/3388 E., 2022/1636 K. Sayılı kararında; “hakim olan eşinin mesleğinden çıkarılmasının kendi meslekten çıkarılmasına, şahsının meslekten çıkarılmasının da eşinin meslekten çıkarılmasına delil olarak gösterilmeye çalışıldığı, eşi hakkında da … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı kararıyla beraatine karar verildiği ileri sürülmektedir. Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla davalı idare tarafından davacının eşinin dosyalarında sunulan belgelerde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile bağını ortaya koyacak herhangi bir tespite de yer verilmediği görülmüştür. Netice itibarıyla, davacının eşinin dosyalarına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır. “

- Danıştay 5. Daire. 05.04.2022 tarihli ve 2017/540 E.,  2022/1741 K. Sayılı kararında; “kardeşinin ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile “silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, söz konusu kararın … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararı ile bozulması üzerine ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile beraatine karar verildiği, kardeşinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile uzaktan yakından alakasının bulunmadığı, kendisinin kardeşi üzerinden anılan terör örgütü ile irtibatlandırılmaya çalışılmasının “suç ve cezaların şahsiliği” ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Netice itibarıyla, davacının kardeşine yönelik olan söz konusu iddianın, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatını ve/veya iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.”

- Danıştay 5. Daire, 14.12.2021 tarihli ve 2017/2480E., 2021/4552K. Sayılı kararında; “davacının eşi M.K.’nın meslekte kalmasının uygun olmadığı ve meslekten çıkarılmış olması ile buna dayanak gösterilen hususların, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.”

- Danıştay 5. Daire, 22.12.2021 tarihli ve   2017/2403 E., 2021/4692 K. Sayılı kararında; “davalı idarece davacının eşi ve kardeşi hakkındaki tespitlerde, davacının bizzat kendisini FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkilendirecek herhangi bir hususa yer verilmediği görüldüğünden, söz konusu tespitler davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan deliller olarak değerlendirilmemiştir.”

- Danıştay 5. Daire, 02.02.2022 tarihli ve 2016/58998 E., 2022/120 K. Sayılı kararında; “davacının eşinin dosyalarına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

- Danıştay 5. Daire, 03.02.2022 tarihli 2018/3510 E.,  2022/166 K. Sayılı kararında;      “eşi S.Ö.'ın Yargıtay tetkik hakimi iken örgütle irtibat ve iltisakı nedeniyle meslekten çıkarılmasına karar verilmiş olması (adı geçen hakkında Dairenizin 2017/4028 esas sırasına kayden açılan dava dosyasında mevcut deliller)..." denilmek suretiyle davacının eşi S.Ö.'ın dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür.

Bununla birlikte davalı idarece, davacının eşinin dosyalarında sunulan belgeler ile davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkilendirecek herhangi bir tespite yer verilmediği görülmüştür.

Netice itibarıyla, davacının eşinin dosyalarına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır”

- Danıştay 5. Daire, 03.02.2022 tarihli ve 2016/42536 E.,  2022/163 K. Sayılı kararında; “eşinin (D.Ö.) yargı mensubu olarak görev yapmakta iken Fetö/Pdy örgütü ile irtibat ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilmiş olması, bu kişi ile ilgili bilgi ve belgeler...bulunduğu hususları görülmekle, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı ve/veya irtibatlı olduğuna dair bilgi ve belgeler bulunduğu anlaşılmaktadır.

“ denilmek suretiyle belirtilen hususların davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüştür.

Davacı tarafından ise, davalı idare tarafından dosyaya sunulan CD içeriğinde iki adet şikayet dilekçesi bulunduğu, bu şikayetlerden Ş.D. isimli vatandaşa ait şikayet dilekçesinde şahsı ile ilgili tek satır bir ifade bulunmadığı, diğer şikayetçi H.S.D.’nin dilekçesinin 4. Sayfasında şahsının zabıt katibi olarak görev yapan şikayetçiyi çok çalıştırdığı iddiasının bulunduğu, bu şikayetin mahiyetinin de dava konusu meslekten çıkarma kararı ile ilgisinin bulunmadığı, kaldı ki delil olarak ileri sürülen şikayet dilekçelerinin de meslekten çıkarma karar tarihinden sonraki tarihlere ait olduğu ileri sürülmektedir.

Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu belirtilen şikayet dilekçeleri üzerine davacı hakkında herhangi bir işlem yapıldığına ilişkin olarak dava dosyasına bilgi ve belge sunulmadığı, ayrıca davalı idarece davacının eşinin dosyalarında sunulan belgeler ile ilgili olarak davacının bizzat kendisini FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkilendirecek herhangi bir tespite de yer verilmediği görülmüştür.

Netice itibarıyla, davacı hakkındaki şikayetlerin ve davacının eşinin dosyalarına sunulmuş belgelerin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır. “

 

HTS

 

Danıştay 5. Daire, 17.03.2022 tarihli ve 2017/3827 E., 2022/1158 K. Sayılı kararında; “davacının aynı adliyede görev yaptığı meslektaşlarıyla görüşmesinin hayatın olağan akışı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği; zira davalı idare tarafından da davacının karşı beyanlarının aksini ortaya koyar nitelikte, bu görüşmelerin FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibat boyutunda gerçekleştiğine dair dosyaya bilgi ve belge sunulmadığı görülmüştür.

Netice itibarıyla, davacı hakkında somut herhangi bir bilgiye sahip olmadığı anlaşılan S.U. isimli tanığın beyanı, başka delillerle de desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”
Danıştay 5. Daire, 08.03.2022 tarihli ve 2017/1121 E.,  2022/840 K. Sayılı kararında;              “HTS analiz çalışmaları neticesinde düzenlenen 13.03.2017 tarihli raporda; davacının kullandığı telefon ile; haklarında FETÖ kapsamında soruşturma yürütülen bir kısım kişilerle görüşmesinin bulunduğunun belirtildiği ancak bu kişilerin genellikle yargı mensubu olduğu ve örgütün üst düzey yöneticisi olduklarına dair de bir tespite yer verilmediği” değerlendirmelerine yer verilmiştir. Netice itibarıyla, davacı hakkındaki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının ... tarih ve Sor. No:.., K:... sayılı kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararında yer alan 13/03/2017 tarihli HTS Analiz Raporundaki tespitler, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koymaya yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”

Danıştay 5. Daire, 15.11.2021 tarihli ve 2018/3379 E.  ,  2021/3672 K. Sayılı kararında; “şüphelinin (davacının) kullandığı telefon ile haklarında FETÖ kapsamında soruşturma yürütülen bir kısım kişilerle görüşmesinin bulunduğunun belirtildiği ancak bu kişilerin genellikle o dönem görevde olan yargı mensubu olduğu ve örgütün üst düzey yöneticisi olduklarına dair de bir tespite yer verilmediği...” yönündeki tespit de dikkate alındığında, davacı hakkındaki HTS analiz çalışmaları neticesinde düzenlenen söz konusu raporda yer alan tespitler davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koymaya yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”
Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2017/695 E.  ,  2022/3474 K. 25.05.2022
"... HTS analiz çalışmaları neticesinde düzenlenen 18/03/2017 tarihli raporlarda; sanığın kullandığı telefon ile; haklarında FETÖ kapsamında soruşturma yürütülen bir kısım kişilerle ve kuruluşlarla (...Üniversitesi ile farklı zamanlarda 10 defa, ...Hastanesi ile 4 ve Kimse Yok Mu Derneği ile 88 defa görüşmesinin bulunduğu tespit edilmiştir.) ancak bu kişilerin genellikle o dönem görevde olan yargı mensubu olduğu ve bahse konu örgütün üst düzey yöneticisi olduklarına dair de bir tespite veya delile yer verilmediği..." tespitine yer verilmiştir.” 
- Danıştay 5. Daire, 22.12.2021 tarihli ve  2016/58109 E., 2021/4695 K. Sayılı kararında;  “davacının, FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu belirtilen cep telefonuna ait HTS kayıtlarının incelemesi sonucunda belirli bir periyot veya yoğunluk tespiti yapılmaksızın, yalnızca hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle ilgili soruşturma yürütülen kişilerle görüşmelerinin bulunması hususunun tespit edilmiş olmasının, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyacak yeterlikte tespitler olarak değerlendirilmemiştir.”
- Danıştay 5. Daire, 22.12.2021 tarihli ve   2017/2403 E., 2021/4692 K. Sayılı kararında; “Davacıya ait HTS kayıtlarının incelemesi sonucunda, belirli bir periyot veya yoğunluk tespiti yapılmaksızın, yalnızca FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hakkında soruşturma yürütülen kişilerle telefon görüşmelerinin bulunduğu iddiası, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koymaya yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”
- Danıştay 5. Daire, 03.02.2022 tarihli ve 2016/42536 E.,  2022/163 K. Sayılı kararında;     “davacı hakkında düzenlenen 17/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacıya ait HTS kayıtları ile ilgili olarak belirli bir periyot veya yoğunluk tespiti yapılmaksızın, yalnızca FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında hakkında soruşturma yürütülen kişilerle telefon görüşmelerinin bulunduğu tespiti, başka delillerle de desteklenmediğinden davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmemiştir”

 

SORUŞTURMASININ BULUNMSI

 

1) Danıştay 5. Daire, 01.12.2021 tarihli ve 2016/57023 E.  ,  2021/4222 K. Sayılı kararında; “davalı idare tarafından, "Davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği iddiası ile .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...esasına kayden kamu davası açılması" denilmek suretiyle, belirtilen hususun davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve/veya iltisaklı olduğunu gösterir delil niteliğinde olduğu ileri sürülmüş ise de, salt davacı hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan .... Ağır Ceza Mahkemesinin E:...sayısına kayden kamu davası açılmış olmasının davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesine masumiyet karinesi gereğince olanak bulunmamaktadır.
Netice itibarıyla, salt davacı hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan kamu davası açılmış olması davacının FETÖ terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığı”
2) Danıştay 5.Daire, 24/05/2022 tarihli ve 2016/57235 E., 2022/3473 K. Sayılı kararında; “yalnızca haklarında FETÖ/PDY kapsamında soruşturma yürütülen bir kısım kişilerle telefon görüşmesinin bulunduğu iddiası, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koymaya yeterli bir delil olarak değerlendirilmemiştir.”


 

 

 

 


679 KHK_ADALET BAK.ANKARA B.A.M  21.CEZA DAİRESİ KRİTER -SGK

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Günaydın arkadaşlar. İlk defa yazıyorum. Denedim daha önce başarılı olamadım. Yukarıdaki paylaşım çok güzel olmuş. Kurum kanaati ile ilgili de kararlar var mı acaba


683_ yeni ret aldım. 1aylık bile olmayan SGK kaydı. Dernek kurum kanaati.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Daha önceki hesabimi kaybettigim için yene hesap açtım. Saglikciyim yeni ret geldi. Foruma uzun süredir pek girmemiştim. Yazmayı daha önce denedim ama başaramamıştim. Sizce davayı avukat tutmadan da halledebilir miyiz. Eğer avukat tutarsak ortalama avukatlar ne kadar istiyor bilgisi olan var mı ve avukatı bulunduğumuz ilden mi yoksa Ankaradan mi tutmak mantıklı olur. 


683_ yeni ret aldım. 1aylık bile olmayan SGK kaydı. Dernek kurum kanaati.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Vardırbirhayr, 12 saat önce yazdı:

Danıştay 13. Daire, 28.02.2019 tarihli ve 2018/4059 E., 2019/627 K. Sayılı kararında; “Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararına konu olan eylemin 2008 yılında gerçekleştiği, davaya konu ihalenin ise 2018 yılında yapıldığı, aradan yaklaşık 10 yıl gibi bir zamanın geçtiği, davacının ihale tarihi itibarıyla PKK terör örgütü ile iltisakını ya da irtibatını ortaya koyan bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında da davacının yargılandığı ceza dosyası dışında PKK terör örgütüyle irtibatını ve iltisakını ortaya koyan başkaca bir verinin bulunmadığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen HAGB kararının da ortadan kaldırılarak davanın düşürüldüğü görülmektedir. Bu itibarla, davacının ihale dışı bırakılmasında ve bu karara yönelik yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır. “ 

 

8-10 yıl kadar önce yaptığım telefon görüşmelerinden dolayı ihraç edildiğimi komisyonun ret kararıyla öğrendim ve açıkçası gerçekten çok istesem de  bu kadar uzun zaman sonra bu telefon görüşmeleri hakkında makul bir açıklama yapabilmem mümkün değil, hiçbir şey hatırlayamıyorum ve internet dışında kamu kurumlarının hiçbir teknolojik imkanına veya veri bankasına sahip değilim. 2016 sonunda yani ilk açığa alındığımda bana bu durum söylenmiş olsaydı, konuya mutlaka daha makul bir açıklama getirebilirdim. Bu itibarla, yukarıdaki Danıştay kararı durumuma bire bir uymasa bile, bu karara bir sonraki dilekçemde atıfta bulunmayı planlıyorum. Ancak, bahsettiğiniz Danıştay 13. Daire kararına Danıştayın websitesinden ulaşılamıyor, tarih ve sayı hatalı mı acaba?

Eğer Danıştay 5. Dairenin telefon görüşmesinin çok uzun süre önce yapıldığından bahisle davacının lehine tavır aldığı bir kararına denk gelirseniz, kararı mutlaka benimle de paylaşın lütfen. 

Güncelleme • • Demirci

Dear Commission, your decision broke my heart, I think we should break up...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Demirci, 27 dakika önce yazdı:

8-10 yıl kadar önce yaptığım telefon görüşmelerinden dolayı ihraç edildiğimi komisyonun ret kararıyla öğrendim ve açıkçası gerçekten çok istesem de  bu kadar uzun zaman sonra bu telefon görüşmeleri hakkında makul bir açıklama yapabilmem mümkün değil, hiçbir şey hatırlayamıyorum ve internet dışında kamu kurumlarının hiçbir teknolojik imkanına veya veri bankasına sahip değilim. 2016 sonunda yani ilk açığa alındığımda bana bu durum söylenmiş olsaydı, konuya mutlaka daha makul bir açıklama getirebilirdim. Bu itibarla, yukarıdaki Danıştay kararı durumuma bire bir uymasa bile, bu karara bir sonraki dilekçemde atıfta bulunmayı planlıyorum. Ancak, bahsettiğiniz Danıştay 13. Daire kararına Danıştayın websitesinden ulaşılamıyor, tarih ve sayı hatalı mı acaba?

Eğer Danıştay 5. Dairenin telefon görüşmesinin çok uzun süre önce yapıldığından bahisle davacının lehine tavır aldığı bir kararına denk gelirseniz, kararı mutlaka benimle de paylaşın lütfen. 

https://www.ihaledanismanligi.com.tr/2019/05/22/teror-orgutlerine-iltisaki-yahut-irtibati-bulundugunun-tahmin-ve-varsayima-dayali-soyut-ifadeler-yerine-hukuki-denetime-elverisli-guncel-bilgi-ve-belgelerle-ortaya-konulmasi-gerektigi/

 

Danıştay Onüçüncü Dairesinin 28.02.2019 tarihli ve E:2018/4059 K:2019/627 sayılı kararında “…4734 sayılı Kanun’un 11. maddesinin (g) bendinde yer alan “Terör örgütlerine iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen gerçek ve tüzel kişiler” ifadesi uyarınca haklarında araştırma yapılan gerçek ve tüzel kişilerin, terör örgütleriyle iltisakı yahut irtibatı bulunduğunun, tahmin ve varsayıma dayalı soyut ifadeler yerine, hukukî denetime elverişli güncel bilgi ve belgelerle ortaya konulması gerektiği kuşkusuzdur.

 

Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacının, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına neden olan olayın olduğu dönem itibarıyla PKK terör örgütüyle iltisakı ya da irtibatı olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı, ancak benzer bir olay nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtayca verilen kararlar çerçevesinde olay değerlendirildiğinde, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararına konu olan eylemin 2008 yılında gerçekleştiği, davaya konu ihalenin ise 2018 yılında yapıldığı, aradan yaklaşık 10 yıl gibi bir zamanın geçtiği, davacının ihale tarihi itibarıyla PKK terör örgütü ile iltisakını ya da irtibatını ortaya koyan bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında da davacının yargılandığı ceza dosyası dışında PKK terör örgütüyle irtibatını ve iltisakını ortaya koyan başkaca bir verinin bulunmadığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen HAGB kararının da ortadan kaldırılarak davanın düşürüldüğü görülmektedir.

 

Bu itibarla, davacının ihale dışı bırakılmasında ve bu karara yönelik yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

 

Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüne, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 02/11/2018 tarih ve E:2018/1628, K:2018/2218 sayılı kararının BOZULMASINA, dava konusu işlemin iptaline, …, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.” karar verilmiştir.

 

PAYLAŞTIĞIM VE PAYLAŞILAN BU KARARLARI İDARİ EMSAL KARARLAR BAŞLIĞI ALTINDA TOPLANSA, KOLAYCA ERİŞİLEBİLİR OLSA, MAĞDUR İNSANLAR KULLANSA KAYBOLUP GEÇMİŞTE GİTMESE, LEHE DAHA ÇOK KARAR ÇIKSA VE EMSAL KARAR GÖSTERME  KARARLARI ÇOĞALSA ÇOK İYİ OLACAK 

Güncelleme • • Vardırbirhayr
  • Teşekkür 1
  • Onaylama 1

VardırBirHayr

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Vardırbirhayr, 32 dakika önce yazdı:

https://www.ihaledanismanligi.com.tr/2019/05/22/teror-orgutlerine-iltisaki-yahut-irtibati-bulundugunun-tahmin-ve-varsayima-dayali-soyut-ifadeler-yerine-hukuki-denetime-elverisli-guncel-bilgi-ve-belgelerle-ortaya-konulmasi-gerektigi/

 

Danıştay Onüçüncü Dairesinin 28.02.2019 tarihli ve E:2018/4059 K:2019/627 sayılı kararında “…4734 sayılı Kanun’un 11. maddesinin (g) bendinde yer alan “Terör örgütlerine iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen gerçek ve tüzel kişiler” ifadesi uyarınca haklarında araştırma yapılan gerçek ve tüzel kişilerin, terör örgütleriyle iltisakı yahut irtibatı bulunduğunun, tahmin ve varsayıma dayalı soyut ifadeler yerine, hukukî denetime elverişli güncel bilgi ve belgelerle ortaya konulması gerektiği kuşkusuzdur.

 

Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacının, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına neden olan olayın olduğu dönem itibarıyla PKK terör örgütüyle iltisakı ya da irtibatı olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı, ancak benzer bir olay nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtayca verilen kararlar çerçevesinde olay değerlendirildiğinde, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararına konu olan eylemin 2008 yılında gerçekleştiği, davaya konu ihalenin ise 2018 yılında yapıldığı, aradan yaklaşık 10 yıl gibi bir zamanın geçtiği, davacının ihale tarihi itibarıyla PKK terör örgütü ile iltisakını ya da irtibatını ortaya koyan bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında da davacının yargılandığı ceza dosyası dışında PKK terör örgütüyle irtibatını ve iltisakını ortaya koyan başkaca bir verinin bulunmadığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen HAGB kararının da ortadan kaldırılarak davanın düşürüldüğü görülmektedir.

 

Bu itibarla, davacının ihale dışı bırakılmasında ve bu karara yönelik yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

 

Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüne, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 02/11/2018 tarih ve E:2018/1628, K:2018/2218 sayılı kararının BOZULMASINA, dava konusu işlemin iptaline, …, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.” karar verilmiştir.

 

PAYLAŞTIĞIM VE PAYLAŞILAN BU KARARLARI İDARİ EMSAL KARARLAR BAŞLIĞI ALTINDA TOPLANSA, KOLAYCA ERİŞİLEBİLİR OLSA, MAĞDUR İNSANLAR KULLANSA KAYBOLUP GEÇMİŞTE GİTMESE, LEHE DAHA ÇOK KARAR ÇIKSA VE EMSAL KARAR GÖSTERME  KARARLARI ÇOĞALSA ÇOK İYİ OLACAK 

Danıştay Onüçüncü Dairesinin 28.02.2019 tarihli ve E:2018/4059 K:2019/627 sayılı kararı Danıştayin kendi websitesinde çıkmıyor. Daha önce, her kararın bu sitede halka açık olacak şekilde yayimlanmadigini söylediginizi hatırlıyorum, ancak, böyle bir karara dilekçede atıfta bulunmak sağlıklı olur mu acaba?

Güncelleme • • Demirci

Dear Commission, your decision broke my heart, I think we should break up...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Demirci, 14 dakika önce yazdı:

Danıştay Onüçüncü Dairesinin 28.02.2019 tarihli ve E:2018/4059 K:2019/627 sayılı kararı Danıştayin kendi websitesinde çıkmıyor. Daha önce, her kararın bu sitede halka açık olacak şekilde yayimlanmadigini söylediginizi hatırlıyorum, ancak, böyle bir karara dilekçede atıfta bulunmak sağlıklı olur mu acaba?

Bu karara www.lexpera.com arama motorunda denk geldim, bu kararı kesinlikle kullanınız. Paylaştığım kararları bizzat kendi araştırmalarım sonucu ya danıştayın kendi sitesi yada lexpera. Com da buldum not aldım ve paylaştım. 

Güncelleme • • Vardırbirhayr

VardırBirHayr

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Vardırbirhayr, Bir saat önce yazdı:

https://www.ihaledanismanligi.com.tr/2019/05/22/teror-orgutlerine-iltisaki-yahut-irtibati-bulundugunun-tahmin-ve-varsayima-dayali-soyut-ifadeler-yerine-hukuki-denetime-elverisli-guncel-bilgi-ve-belgelerle-ortaya-konulmasi-gerektigi/

 

Danıştay Onüçüncü Dairesinin 28.02.2019 tarihli ve E:2018/4059 K:2019/627 sayılı kararında “…4734 sayılı Kanun’un 11. maddesinin (g) bendinde yer alan “Terör örgütlerine iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen gerçek ve tüzel kişiler” ifadesi uyarınca haklarında araştırma yapılan gerçek ve tüzel kişilerin, terör örgütleriyle iltisakı yahut irtibatı bulunduğunun, tahmin ve varsayıma dayalı soyut ifadeler yerine, hukukî denetime elverişli güncel bilgi ve belgelerle ortaya konulması gerektiği kuşkusuzdur.

 

Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacının, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına neden olan olayın olduğu dönem itibarıyla PKK terör örgütüyle iltisakı ya da irtibatı olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı, ancak benzer bir olay nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtayca verilen kararlar çerçevesinde olay değerlendirildiğinde, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararına konu olan eylemin 2008 yılında gerçekleştiği, davaya konu ihalenin ise 2018 yılında yapıldığı, aradan yaklaşık 10 yıl gibi bir zamanın geçtiği, davacının ihale tarihi itibarıyla PKK terör örgütü ile iltisakını ya da irtibatını ortaya koyan bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında da davacının yargılandığı ceza dosyası dışında PKK terör örgütüyle irtibatını ve iltisakını ortaya koyan başkaca bir verinin bulunmadığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen HAGB kararının da ortadan kaldırılarak davanın düşürüldüğü görülmektedir.

 

Bu itibarla, davacının ihale dışı bırakılmasında ve bu karara yönelik yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

 

Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüne, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 02/11/2018 tarih ve E:2018/1628, K:2018/2218 sayılı kararının BOZULMASINA, dava konusu işlemin iptaline, …, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.” karar verilmiştir.

 

PAYLAŞTIĞIM VE PAYLAŞILAN BU KARARLARI İDARİ EMSAL KARARLAR BAŞLIĞI ALTINDA TOPLANSA, KOLAYCA ERİŞİLEBİLİR OLSA, MAĞDUR İNSANLAR KULLANSA KAYBOLUP GEÇMİŞTE GİTMESE, LEHE DAHA ÇOK KARAR ÇIKSA VE EMSAL KARAR GÖSTERME  KARARLARI ÇOĞALSA ÇOK İYİ OLACAK 

https://www.lexpera.com.tr/ictihat/arama?p=bZHfasIwFMbf5Xgr4nHTbd7VxkJQRJoiDCmStcEF1EhakCl9pz3EHmzpsC0n8yrf7zt%2f8pHcQCQwhVAWaikv0AcRLWG6vcHKuWu5V87aOAMQ0qrf2UJf29Jo2NXCg5I20rYoHwzeb9mFn%2fL4oWzTwYJVb7ZwVAveqp9vxlqXN2rTmSzg8byHjOCI4hPFZ4pjihOKLxRfKb5RxKHHXi70gqGXDL1o6GVDLxy6dP8fVpZqb%2byX98CcJ%2fHg3jNwK7hIgvddEncLhLFlpNUhb0aKzNj6g4PcnEttTsxtpu1MW5XVpWYkV0Xm9N%2bRVmn1Cw%3d%3d


701 KHK EGM RED KARARI İSTİNAFTA 06.2018 KYOK Mevcut.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




×
×
  • Yeni Oluştur...