İçeriği gör
KHK Mağdurları Forum

KHK Mağdurları Gündem ve Gelişmeler

Önerilen Yorum

Gençler, hiç karar filan yok mu ne bu sessizlik? ? 


Herkes icin adalet

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk

Bu fecahat, suçlu olmasalar da ihraç ettik demişti. Şuanda kanser inşallah ölmez. Bunlara kolay ölüm nasip etmesin yaradan. Masum insanlara yaptıklarını çekmesini diliyorum Allah'tan...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Beş yıl oldu bizde döneceğiz diyoruz  nasıl olsa Hukuk işliyor bla bla...

Hadi Komisyondan duymuştum demek ki İdareden de dönüyormuş bu tarz işler.

Ne diyeceğimi bilmiyorum neyse ağzım cam kırıkları ile dolu....

  • Teşekkür 1
  • Şaşırma 1
  • Üzülme 1
  • Onaylama 2

672 KHK incelemeye devam

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Arkadaslar kızım  bu sene sınava girdi.Sınav acıklandı EA 31.000 sıralaması hukuk gelirmi?Bu konuda bilgisi olan arkadaslar biraz bilgi verebilirmisiniz.


689 KHK (Esim icin takip ediyorum.Inceleme Devam)

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Klarnet, 2 saat önce yazdı:

Beş yıl oldu bizde döneceğiz diyoruz  nasıl olsa Hukuk işliyor bla bla...

Hadi Komisyondan duymuştum demek ki İdareden de dönüyormuş bu tarz işler.

Ne diyeceğimi bilmiyorum neyse ağzım cam kırıkları ile dolu....

Fetö borsasından bahsetmesi çok güzel olmuş ama keşke beraat ve takipsizlik alan KHKlıların görevlerine iade edilmediğini beraat ve takipsizlik almanın bir işe yaramadığını üstüne bastıra bastıra anlatsaymış iyi olurmuş. Basın da var çünkü orada. Zaten bu iş iyice ayyuka çıktı. Parası olan kurtuluyor iade oluyor olmayan sürünüyor diye. Ama yinede her yerde anlatılmalıdır. Vazgecmemeliyiz.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
drbulentozbay, 17 saat önce yazdı:

Sayın Aklima

Son paragraftaki 2016 öncesi banka, gazete, sendika, SMS, bağış dergi şüphe için mantıklıdır ifadesinin hiçbir mantığı, kabul edilebilir hiç bir tarafı yok. Hele AIHM in by lock kararından sonra bunu nasıl ifade edebiliyorsunuz doğrusu çok şaşırdım. Darbede kullanılmayan hiç bir şey suç unsuru olamaz. 

Sayın drbulentozbay,

Cevap yazmak için çok düşündüm. Yazmamak için direndim. Kırmadan nasıl cevap yazayım düşüncesiyle.

Her hangi bir metni yazarken vede özellikle yorum istenen bir metin okuyacaksam en az üç kez okurum. Bunu da ısrarla tavsiye etmişimdir.

Paylaşımın tamamını amaç açısından bir bütün olarak almamanız bir yana bari eleştirdiğiniz kısmı tam alınız. Hadi onuda yapmadınız olmayan bir şeyi var gibi göstermek neden? Şaşırdığınızı belirtmişsiniz, ben şaşırmadım.

Paylaşımınızı alıntıladım lütfen tekrar okuyunuz. Bana ait paragraftan kısmen alıntıladığınız haliyle dahi "suç" kelimesi yada benzeri manada bir kelime nerede geçiyor ki şaşkınlığınızı ifade sonrası size ait kısmın sonunu "suç unsuru olamaz" şeklinde bitirdiniz.

Paylaşımımın ilgili paragrafının ikinci cümlesi "15 Temmuz 2016 öncesi (ki aslen Yargıtay 16. Ceza Dairesi 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas 2017/3 Kararı sonrasıdır.) için sendika, banka, sms, bağış, gazete, dergi suç değil ancak bunların birden fazlasının kişide olması ve özellikle çağrı dönemlerinde yapılan işlemlerin olması şüphe açısından mantıklıdır."

Kısmen alıntıladığınız kısım, arada nokta olmaksızın tek bir cümledir. Vurgulanansa "şüphe" dir. "Suç" değil.

Pusulam her zaman hukuk ve kanunilik olmuştur, Nefes aldığım müddetçe de bu olacaktır. Bu hususu da kısmen alıntıladığınız cümleden sonra ki kısımda da açık bir şekilde yazdım.

Türk Ceza Kanununda "şüphe", "şüpheli" kavramları vardır. Bir suç isnadıyla ifade veren herkes şüphelidir. İfade tutanağında da adının sol tarafında büyük harfle bazende kalın olarak "şüpheli" yazar. 5271 sayılı kanunda da "Şüpheli: Soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişiyi," şeklinde tanımı yapılmıştır. Ceza muhakemesinde soruşturma, Failin suç teşkil eden bir hareketi yapıp yapmadığı konusundaki “şüphe” İle başlamakta, bu şüphe belirli bir aralığa ulaştığında kovuşturmaya geçilmekte, şüphenin yerini kesinliğin alması durumunda ise muhakeme işlemi sona ermektedir. Ceza muhakemesinin varlık sebebi suç şüphesi dir. Bir hukuk devletinde İse, böyle bir şüphe ancak delillerle tarif edilebilir ve delillere dayandırılabilir. Yani; 5271 sayılı Ceza muhakemesi Kanununda, soruşturmanın başlatılması, koruma tedbirlerine karar verilmesi, iddianame düzenlenmesi gibi çok önemli işlemlerin, şüphe kavramı ya da onun türevleri sayılabilecek diğer şüphe durumlarına göre yürütülmesi öngörülmüştür. Kaldı ki; 5271 sayılı Ceza muhakemesi Kanununda düzenlenen koruma tedbirleri adlî niteliklidir. Başka bir deyimle, bir suç şüphesi İle ilgili olarak uygulanacak tedbirlerdir. Bu bakımdan bu tedbirlere başvurulabilmesi için bir suç şüphesinin bulunması gerekir. Nedir bu koruma tedbirleri, yakalama, gözaltı,  tutuklanma.

Başka bir hususta paylaşımın son kelimesidir. "...mantıklıdır". "Doğrudur", "yeterlidir" değil.

Kaldı ki bir önceki paragrafın son cümleside "Son paragrafta ayrıca önemli En basit haliye 15 Temmuz 2016 öncesi (ki aslen Yargıtay 16. Ceza Dairesi 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas 2017/3 Kararı sonrasıdır.) için sendika, banka, sms, bağış, gazete, dergi suç değildir." şeklinde dir.

"15 Temmuz 2016 öncesi (ki aslen Yargıtay 16. Ceza Dairesi 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas 2017/3 Kararı sonrasıdır.) için sendika, banka, sms, bağış, gazete, dergi suç değil ancak bunların birden fazlasının kişide olması ve özellikle çağrı dönemlerinde yapılan işlemlerin olması şüphe açısından mantıklıdır." cümlesinde anlatmaya çalıştığım "şüphe" dir.

Yazıyı bir bütün olarak okursanız; "sizden şüphelenilebilir ancak suçlusun denilmesine müsaade etmeyin bu bağlamdaki tuzak sorulara dikkat edin, en kötü ihtimalle 15 Temmuz 2016 öncesi için size isnad edilecek olan hususlarla alakalı olarak söz konusu tarihte FETÖ/PDY diye bir örgütün olmadığını belirtip bir dayanak olarakda AYM kararındaki maddeyi gösteriniz bunun da kayıtlara girmesini sağlayınız"  demek istiyorum. Bu hususa da  alıntılama yaptığınız paragrafın iki üstünde "Yani , Yargıtay 16. Ceza Dairesi 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas 2017/3 Kararıyla FETÖ/PDY kabul ve ilan edildiğine göre öncesine ait dönemler için sizlere silahlı terör örgütüne üyelik suçlamalarını kabul etmeyiniz." cümlesiyle başlayan paragrafta açıklama getirmeye çalıştım.

Lütfen paylaşımımı tekrar okuyunuz. İnsan kalp kırar kırmaması mümkün değildir. Benim bu konuda kıstasım karşıda ki kişinin "haksızdın ve kırdın" diyememesidir. Şahsım adına siz bunu başardınız.

  • Beğeni 3
  • Onaylama 2

689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
serpil68, 10 saat önce yazdı:

Arkadaslar kızım  bu sene sınava girdi.Sınav acıklandı EA 31.000 sıralaması hukuk gelirmi?Bu konuda bilgisi olan arkadaslar biraz bilgi verebilirmisiniz.

sn serpil hanım öncelikle kızınız adına tebrikler naçizane fikrimi söyleyeyim , ben bir hukuk bürosunda çalışıyorum ,sadece istanbul da avukat sayısı 70 bin üzerinde sizin çocuğunuz mezun olduğunda herhalde 100 bin olur ,şu an avukat olan gençler hukuk bürolarında asgari ücretin biraz üstü maaş alıyorlar  , sizler ve gençler büyük hayallerle çocuğum avukat olacak hayalleri kuruyorsunuz ama mezun olunca sonuç bu maalesef , Türkiye'de 38'i devlet, 35'i vakıf, 11'i Kıbrısta olmak üzere toplamda 84 hukuk fakültesi bulunmaktadır bence iyi düşünüp gelecek planlaması yapın ( bir düzelme avukatların baro dan aldıkları sicil 70 bini geçti )

Güncelleme • • ümit güneş
  • Beğeni 4
  • Onaylama 1

701 nolu  25 idr mah

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Aklima, 1 saat önce yazdı:

Sayın drbulentozbay,

Cevap yazmak için çok düşündüm. Yazmamak için direndim. Kırmadan nasıl cevap yazayım düşüncesiyle.

Her hangi bir metni yazarken vede özellikle yorum istenen bir metin okuyacaksam en az üç kez okurum. Bunu da ısrarla tavsiye etmişimdir.

Paylaşımın tamamını amaç açısından bir bütün olarak almamanız bir yana bari eleştirdiğiniz kısmı tam alınız. Hadi onuda yapmadınız olmayan bir şeyi var gibi göstermek neden? Şaşırdığınızı belirtmişsiniz, ben şaşırmadım.

Paylaşımınızı alıntıladım lütfen tekrar okuyunuz. Bana ait paragraftan kısmen alıntıladığınız haliyle dahi "suç" kelimesi yada benzeri manada bir kelime nerede geçiyor ki şaşkınlığınızı ifade sonrası size ait kısmın sonunu "suç unsuru olamaz" şeklinde bitirdiniz.

Paylaşımımın ilgili paragrafının ikinci cümlesi "15 Temmuz 2016 öncesi (ki aslen Yargıtay 16. Ceza Dairesi 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas 2017/3 Kararı sonrasıdır.) için sendika, banka, sms, bağış, gazete, dergi suç değil ancak bunların birden fazlasının kişide olması ve özellikle çağrı dönemlerinde yapılan işlemlerin olması şüphe açısından mantıklıdır."

Kısmen alıntıladığınız kısım, arada nokta olmaksızın tek bir cümledir. Vurgulanansa "şüphe" dir. "Suç" değil.

Pusulam her zaman hukuk ve kanunilik olmuştur, Nefes aldığım müddetçe de bu olacaktır. Bu hususu da kısmen alıntıladığınız cümleden sonra ki kısımda da açık bir şekilde yazdım.

Türk Ceza Kanununda "şüphe", "şüpheli" kavramları vardır. Bir suç isnadıyla ifade veren herkes şüphelidir. İfade tutanağında da adının sol tarafında büyük harfle bazende kalın olarak "şüpheli" yazar. 5271 sayılı kanunda da "Şüpheli: Soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişiyi," şeklinde tanımı yapılmıştır. Ceza muhakemesinde soruşturma, Failin suç teşkil eden bir hareketi yapıp yapmadığı konusundaki “şüphe” İle başlamakta, bu şüphe belirli bir aralığa ulaştığında kovuşturmaya geçilmekte, şüphenin yerini kesinliğin alması durumunda ise muhakeme işlemi sona ermektedir. Ceza muhakemesinin varlık sebebi suç şüphesi dir. Bir hukuk devletinde İse, böyle bir şüphe ancak delillerle tarif edilebilir ve delillere dayandırılabilir. Yani; 5271 sayılı Ceza muhakemesi Kanununda, soruşturmanın başlatılması, koruma tedbirlerine karar verilmesi, iddianame düzenlenmesi gibi çok önemli işlemlerin, şüphe kavramı ya da onun türevleri sayılabilecek diğer şüphe durumlarına göre yürütülmesi öngörülmüştür. Kaldı ki; 5271 sayılı Ceza muhakemesi Kanununda düzenlenen koruma tedbirleri adlî niteliklidir. Başka bir deyimle, bir suç şüphesi İle ilgili olarak uygulanacak tedbirlerdir. Bu bakımdan bu tedbirlere başvurulabilmesi için bir suç şüphesinin bulunması gerekir. Nedir bu koruma tedbirleri, yakalama, gözaltı,  tutuklanma.

Başka bir hususta paylaşımın son kelimesidir. "...mantıklıdır". "Doğrudur", "yeterlidir" değil.

Kaldı ki bir önceki paragrafın son cümleside "Son paragrafta ayrıca önemli En basit haliye 15 Temmuz 2016 öncesi (ki aslen Yargıtay 16. Ceza Dairesi 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas 2017/3 Kararı sonrasıdır.) için sendika, banka, sms, bağış, gazete, dergi suç değildir." şeklinde dir.

"15 Temmuz 2016 öncesi (ki aslen Yargıtay 16. Ceza Dairesi 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas 2017/3 Kararı sonrasıdır.) için sendika, banka, sms, bağış, gazete, dergi suç değil ancak bunların birden fazlasının kişide olması ve özellikle çağrı dönemlerinde yapılan işlemlerin olması şüphe açısından mantıklıdır." cümlesinde anlatmaya çalıştığım "şüphe" dir.

Yazıyı bir bütün olarak okursanız; "sizden şüphelenilebilir ancak suçlusun denilmesine müsaade etmeyin bu bağlamdaki tuzak sorulara dikkat edin, en kötü ihtimalle 15 Temmuz 2016 öncesi için size isnad edilecek olan hususlarla alakalı olarak söz konusu tarihte FETÖ/PDY diye bir örgütün olmadığını belirtip bir dayanak olarakda AYM kararındaki maddeyi gösteriniz bunun da kayıtlara girmesini sağlayınız"  demek istiyorum. Bu hususa da  alıntılama yaptığınız paragrafın iki üstünde "Yani , Yargıtay 16. Ceza Dairesi 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas 2017/3 Kararıyla FETÖ/PDY kabul ve ilan edildiğine göre öncesine ait dönemler için sizlere silahlı terör örgütüne üyelik suçlamalarını kabul etmeyiniz." cümlesiyle başlayan paragrafta açıklama getirmeye çalıştım.

Lütfen paylaşımımı tekrar okuyunuz. İnsan kalp kırar kırmaması mümkün değildir. Benim bu konuda kıstasım karşıda ki kişinin "haksızdın ve kırdın" diyememesidir. Şahsım adına siz bunu başardınız.

İyi de Aklima komutanım. Bir kişi bir suçtan şüpheliyse makul zaman süresince araştırılır. Bu çok istisnai durumlar hariç 6 ay, en kötü bir yılın altında bir süredir. Bu sürenin sonunda savcı suçu ispatladığını düşünürse dava açar. Yoksa olayı kapatır. Dava açılırsa mahkeme bakar. Bunun da süresi çok istisnai durumlar hariç birkaç celsedir. Celseler arasında da 6 ay, bir sene olmaz. Mahkeme suçun ispatlanmadığı sonucuna varırsa beraat verir.

Memursanız, bütün bu süreyi açıkta geçirir, beraatınız kesinleşince de işe dönersiniz.

Takipsizlik veya beraat, her iki durumda da hukuken artık şüpheli değilsiniz. Şüpheliydiniz. Geçmiş zaman. Artık masumiyet karinesi gereğince, masum olduğunuza dair mahkeme kararı var. Yeni iddialar ortaya çıkmadıkça olay kapanmış demek. Masum bir insandan ayrı bir hukuki statünüz artık yok, çünkü siz de masumsunuz.

Bütün suçlar için böyledir bu. Sadece kendi durumumuz için düşünülmesin. Hukuk ilkeleri evrenseldir ve suçtan suça, kişiden kişiye, ülkeden ülkeden değişmez.

  • Beğeni 5
  • Teşekkür 1
  • Onaylama 2

TÜBİTAK'tan ihraç. KHK bursuyla PHD. Kesinleşmiş beraat

 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
ümit güneş, 3 saat önce yazdı:

sn serpil hanım öncelikle kızınız adına tebrikler naçizane fikrimi söyleyeyim , ben bir hukuk bürosunda çalışıyorum ,sadece istanbul da avukat sayısı 70 bin üzerinde sizin çocuğunuz mezun olduğunda herhalde 100 bin olur ,şu an avukat olan gençler hukuk bürolarında asgari ücretin biraz üstü maaş alıyorlar  , sizler ve gençler büyük hayallerle çocuğum avukat olacak hayalleri kuruyorsunuz ama mezun olunca sonuç bu maalesef , Türkiye'de 38'i devlet, 35'i vakıf, 11'i Kıbrısta olmak üzere toplamda 84 hukuk fakültesi bulunmaktadır bence iyi düşünüp gelecek planlaması yapın ( bir düzelme avukatların baro dan aldıkları sicil 70 bini geçti )

Cevabınız icin teşekkür ederim .Kızımın ikinci girişi fen lisesi mezunu önceleri diş hekimliği düşünüyordu bizim bu olaylardan dolayı  sürec uzadıkca hukuk istiyorum tercih yapmıycam dedi. Gecen senede sıralaması iyiydi ama tercih yapmadi bölüm degiştirip hukuk icin hazırlandı bu sene özellikle hukuk istiyor istikrarlı bir cocuktur kendini geliştirip istedigi hedefe ulasır dıye düşünüyorum .Hukuktan baska tercih yapmayacagını soylüyor bakalım artık bekliycez nasılsa alıstık.


689 KHK (Esim icin takip ediyorum.Inceleme Devam)

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
serpil68, Bir saat önce yazdı:

Cevabınız icin teşekkür ederim .Kızımın ikinci girişi fen lisesi mezunu önceleri diş hekimliği düşünüyordu bizim bu olaylardan dolayı  sürec uzadıkca hukuk istiyorum tercih yapmıycam dedi. Gecen senede sıralaması iyiydi ama tercih yapmadi bölüm degiştirip hukuk icin hazırlandı bu sene özellikle hukuk istiyor istikrarlı bir cocuktur kendini geliştirip istedigi hedefe ulasır dıye düşünüyorum .Hukuktan baska tercih yapmayacagını soylüyor bakalım artık bekliycez nasılsa alıstık.

Nacizane tavsiyem şudur ki illa ki piyasada her meslekten yığılma vardır ama sizinde söylediğiniz gibi kendimi iyi yönde geliştiren birey illa ki aradan sıyrılmayı bilir ve başarıya ulaşır. Hele ki bu hayatta en önemli şey hedefinin olması ve o hedef için savaşabilme gücün. Bir öğretmen olarak yıllardır öğrencilerin tercih dönemlerinde sadece "filanca okul olsun, bölüm olsun..." diye tercih yaptığına tanık oldum. Sonuç işinde mutsuz, ama başarılı ama başarısız kör topal çalışanlar. Sizin durumunuzu da göz önünde bulundurup ben bu yolda yürüyeceğim ve belki de adaleti varsa kendim arayıp bulacağım fikri ile düşmüşse bu yola, ben başarılı olacağına inanıyorum. Hangi bölümü okurken, hangi işi yaparken mutlu olacaksa onu tercih etmesini tavsiye ederim. Ayrıca bilhassa EA öğrencileri için bu sene Hukuk 120bin kontenjan ile revaçta olacak. Tabii ki işini sıkı tutup hem okuyup hem kendine fazladan birşeyler katanlar bu yarışta birkaç adım önde olacak, düşünün derim ?? tebrik ediyorum öğrencimizi ???

  • Beğeni 2
  • Onaylama 6

Herkes icin adalet

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • Hocam, kendinize haksızlık etmeyin. Devlet söz vermiş 657ye uyduğun sürece sorun yok demiş. Birçok kişi de buna güvenip kendini o memuriyet için hazırlamıştı ve o işe kendini adamıştı. Özellikle belli bir yaştan sonra gerçekten zordu bu işler. Birçok kişiye de yedikleri damga çok ağır geldi, yeni bir hayat kurmak için o psikolojik gücü kendilerinde bulamadılar. Bunun üstüne uğraştığımız davaları parçalanan aileleri ekleyin. Hayatta kalabilmeniz bile başarı aslında.
    • 8 sene geçti ve hiç bir şey değişmedi. Parkomatta  çalışdım, inşaatlarda çalıştım, tarla işlerinde çalıştım, bir buçuk sene kadar dershanede çalıştım (depremden sonra kapandı) fabrikada 3-5 ay çalıştım ödeme sorunu olunca  ayrıldım yine inşaattayım. 8 yılda bir kazmaya sap olamadım, ortalamaya baksan 8 yıl asgari ücret altında kazandım. Hep günü kurtarma uğraşıyla  geçti 8 sene. Bu 8  sene bana ne kadar beceriksiz işe yaramaz olduğumu gösterdi. Bazen düşünüyorum nasıl bir günahım varmışta bu duruma düştüm ve kurtulamıyorum ... Ülkenin hukuk olsun adalet olsun ekonomi olsun vesaire memnun değilizya, ben bunun bin katı kendimden memnun değilim ...
    • Yeminle şaka gibiyiz ya. Herkese açık bir forumda birbirine dilekçe dava danışan, fikir alış verişi yapan, sabır tavsiye eden, gündem hakkında analizler yapan "terörist" mi olur arkadaş? İçinde olmasak tam bir komedi değil mi şu durum aslında? 8 sene be.
    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
  • Şimdi Popüler

×
×
  • Yeni Oluştur...