KHK Mağdurları Gündem ve Gelişmeler

[vergici672 8.759]

theanswer83, 1 saat önce yazdı:

Bulunduğum il Ankara, ilgili nüfus Erzurum. Beraatimde istinaf edilmeden kesinleşme şerhini de uyaptan gördüm ayrıca. Beraatimi alalı da 1,5 seneyi geçti. Umarım uzun sürmez. Teşekkür ederim

Benzer durumdaymışız. Yaklaşık 4 ay sürmüştü benimki. Sizinki de o kadar olabilir. Pasaport acil ihtiyacınız yoksa, 1-2 ay çok mühim değil.

[theanswer83 6]

vergici672, 8 dakika önce yazdı:

Benzer durumdaymışız. Yaklaşık 4 ay sürmüştü benimki. Sizinki de o kadar olabilir. Pasaport acil ihtiyacınız yoksa, 1-2 ay çok mühim değil.

Evet ama yeter ki olumlu dönüş olsun. aciliyetim yok, şerh kalktıysa dışarda çalışmak için gitme düşüncesi var aklımda. sizinkini kaldırdılar sanırım sonunda?

[vergici672 8.759]

theanswer83, 48 dakika önce yazdı:

Evet ama yeter ki olumlu dönüş olsun. aciliyetim yok, şerh kalktıysa dışarda çalışmak için gitme düşüncesi var aklımda. sizinkini kaldırdılar sanırım sonunda?

Evet çevremde adli problemi olmayan ve başvuran herkesin kalktı.

[zayzay 38]

ADONİS, 7 saat önce yazdı:

Arkadaşlar merhaba hakkımda 2012 2013 yıllarına ait HTS kaydı ve gizli tanık sohbet iddiası nedeniyle dava açıldı. Size soracağım benzer dosyalarda olumlu kararlar varmı ve avukat tutmalımıyım acaba 20000 gibi rakamlar isteniyor bunu ödeme imkanım şu anda yok malesef yardımcı olursanız sevinirim teşekkürler

Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/120 Esas sayılı dosyasında 19.06.2018 tarihli duruşmada verilen karara göre ve güncel Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak duyum ve husumete dayalı tanık beyanlarının silahlı terör örgüt üyeliği suçundan mahkumiyet için yeterli olmadığına dair karar verilmiştir. Tüm bu açıklamalara göre şahsın bizzat şahit olduğu olguların olmadığı ve tanıklığının duyuma-husumete dayalı ve geçersiz sayılmasını gerektirmektedir.

Yargıtay CGK’ nun 12.11.2013 tarih ve 2013/1-251 E. 2015/454 K. Sayılı ilamında ve 16. Ceza Dairesinin Ergenekon Davasına ilişkin verdiği kararda açıklandığı üzere “Tanık kendisine karşı yürütülmeyen bir ceza soruşturmasında olay hakkında beş duyu organı ile edindiği algılamaları ifadesiyle açığa çıkaran kişidir". Tanığın açıklamalarının değerlendirilebilmesi için onun kim olduğu önemlidir. Bu itibarla tanıkların, sanığın ceza almasında veya beraat etmesinde herhangi bir yararı ve aralarında herhangi bir dayanışma-husumet hissi bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, ayrıca tarafsızlığının da tanıklığının değerlendirilmesinde dikkate alınması gerekir.

AYM tarafından 31.10.2019 tarihinde verilen kararla içeriği belli olmayan telefon görüşme kayıtlarının örgütsel bir ilişki bakımından kuvvetli suç belirtisi veya suçlamaya dayanak bir olgu olarak kabulü mümkün görünmemiştir (https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2016/14597  Mustafa ÖZTERZİ kararı).

16. Ceza Dairesi  2018/4588 E., 2019/4231 sayılı güncel kararında; örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılmasını, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesini, onun bir parçası olmayı istemesini, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerektiğini belirtmiştir. Örgüte üye olan kimsenin, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmesi gerektiğini vurgulamıştır. Kişi, örgütün işlediği somut fiili bilmese de terör örgütü olduğunu, sağladığı yardımın örgütün yararına kullanılacağını bilmeli ve bu irade ile hareket etmelidir. FETÖ/PDY yönetici ve üyeliğinden kovuşturma bulunan şahıslarla iletişim kaydı bulunan, 2012 yılı Aralık ayında örgüt mensupları ile birlikte Amerika ülkesine giden, aynı yılın Şubat ayında Tanzanya ülkesinde düzenlenen örgüte ait okulları ziyaret eden, haklarında FETÖ/PDY yönetici ve üyeliğinden kovuşturma bulunan şahıslarla 2013 yılı Mart ayında Afyonkarahisar ... Termal Otelde düzenlenen programa ve 2014 yılı Ocak ayında 667 sayılı KHK ile kapatılmasına karar verilen Üftade Lisesi Mezunları Derneği Bünyesinde kurulan Vizyon Akademi isimli kuruluşun açılış törenine katılan,17-25 Aralık öncesi Dülgeroğlu Otel'de yapılan sohbet toplantılarına bir kaç kez iştirak eden,  Uşak Üniversitesi'nde örgüt mensubu olduğu ileri sürülen şahısların üniversite kadrolarında çalışmasına müsaade ettiği iddia edilen sanığın eylemlerinin örgütsel saikle gerçekleştirildiğinin saptanamaması karşısında, kişisel özellikleri ve hükme esas alınan savunması ile olay ve olguların tarih, nitelik ve mahiyetleri nazara alındığında konumu itibariyle sempati boyutunu aşmayan eylemlerinin ayrıca silahlı terör örgütüne yardım kastıyla gerçekleştirildiği de değerlendirilemeyeceği cihetle, atılı suçtan beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde verilen mahkumiyet kararını bozmuştur.

Aynı şekilde 16.Ceza Dairesi 2015/3 Esas sayılı kararında da örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanığın, hükme esas alınan ikrarı ve HTS kayıt içeriğine göre sempati ve iltisak boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceğini vurgulamış mahkumiyet kararını bozmuştur.

Venedik komisyonu 12 Aralık 2016 tarihinde yayınlanan raporu da; hangi tarihin esas alınacağının mahkeme kararı ile belirlenmiş olmasını ve sadece objektif ve cezalandırılmaya dayanak olacak kayda değer bir ilişki olması gerektiğini benimsemiştir. Aksi halde bu konudaki muğlaklığın kişilerin adaletsiz bir şekilde ve geçmişteki hareketleri nedeniyle (suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesine aykırı olarak) cezalandırılmalarına yol açacağını belirtmiştir. AIHM yeterli kişisel gerekçelendirme olmadan, sadece yüzeysel / teğet bir ilişki nedeniyle ihracın hak ihlali olduğuna karar vermiştir. Ayrıca AYM tarafından 31.10.2019 tarihinde verilen kararla bir kimsenin örgütün propagandasını yapan internet sitelerine ve sosyal medya hesaplarına girmesinin ve buralarda paylaşılan bazı ses ya da video kayıtlarını izlemesinin, haber ve yorumları okumasının  örgütsel amaçla yapıldığını gösteren somut olguları ortaya koyamadığı sürece bunların suç işlendiğine dair kuvvetli belirti olarak kabul edilmesini mümkün görmemiştir.

[perde1un 665]

@Ali Haydar şefim yok mu hiç iade haberiniz?  

Güncelleme • 23 Ağustos, 2021 • perde1un

[direnm@li 228]

perde1un, Bir saat önce yazdı:

@Ali Haydar şefim yok mu hiç iade haberiniz?  

Facede bir red kararı var, 13 ay sendika, adına kayıtlı telefondan sms olabilirmiş...

[perde1un 665]

direnm@li, 2 dakika önce yazdı:

Facede bir red kararı var, 13 ay sendika, adına kayıtlı telefondan sms olabilirmiş...

@Ali Haydar şefim KESK paylaşımları yapıyor o sebepten sormuştum, yine de teşekkürler

[ADONİS 59]

zayzay, 16 saat önce yazdı:

Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/120 Esas sayılı dosyasında 19.06.2018 tarihli duruşmada verilen karara göre ve güncel Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak duyum ve husumete dayalı tanık beyanlarının silahlı terör örgüt üyeliği suçundan mahkumiyet için yeterli olmadığına dair karar verilmiştir. Tüm bu açıklamalara göre şahsın bizzat şahit olduğu olguların olmadığı ve tanıklığının duyuma-husumete dayalı ve geçersiz sayılmasını gerektirmektedir.

Yargıtay CGK’ nun 12.11.2013 tarih ve 2013/1-251 E. 2015/454 K. Sayılı ilamında ve 16. Ceza Dairesinin Ergenekon Davasına ilişkin verdiği kararda açıklandığı üzere “Tanık kendisine karşı yürütülmeyen bir ceza soruşturmasında olay hakkında beş duyu organı ile edindiği algılamaları ifadesiyle açığa çıkaran kişidir". Tanığın açıklamalarının değerlendirilebilmesi için onun kim olduğu önemlidir. Bu itibarla tanıkların, sanığın ceza almasında veya beraat etmesinde herhangi bir yararı ve aralarında herhangi bir dayanışma-husumet hissi bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, ayrıca tarafsızlığının da tanıklığının değerlendirilmesinde dikkate alınması gerekir.

AYM tarafından 31.10.2019 tarihinde verilen kararla içeriği belli olmayan telefon görüşme kayıtlarının örgütsel bir ilişki bakımından kuvvetli suç belirtisi veya suçlamaya dayanak bir olgu olarak kabulü mümkün görünmemiştir (https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2016/14597  Mustafa ÖZTERZİ kararı).

16. Ceza Dairesi  2018/4588 E., 2019/4231 sayılı güncel kararında; örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılmasını, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesini, onun bir parçası olmayı istemesini, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerektiğini belirtmiştir. Örgüte üye olan kimsenin, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmesi gerektiğini vurgulamıştır. Kişi, örgütün işlediği somut fiili bilmese de terör örgütü olduğunu, sağladığı yardımın örgütün yararına kullanılacağını bilmeli ve bu irade ile hareket etmelidir. FETÖ/PDY yönetici ve üyeliğinden kovuşturma bulunan şahıslarla iletişim kaydı bulunan, 2012 yılı Aralık ayında örgüt mensupları ile birlikte Amerika ülkesine giden, aynı yılın Şubat ayında Tanzanya ülkesinde düzenlenen örgüte ait okulları ziyaret eden, haklarında FETÖ/PDY yönetici ve üyeliğinden kovuşturma bulunan şahıslarla 2013 yılı Mart ayında Afyonkarahisar ... Termal Otelde düzenlenen programa ve 2014 yılı Ocak ayında 667 sayılı KHK ile kapatılmasına karar verilen Üftade Lisesi Mezunları Derneği Bünyesinde kurulan Vizyon Akademi isimli kuruluşun açılış törenine katılan,17-25 Aralık öncesi Dülgeroğlu Otel'de yapılan sohbet toplantılarına bir kaç kez iştirak eden,  Uşak Üniversitesi'nde örgüt mensubu olduğu ileri sürülen şahısların üniversite kadrolarında çalışmasına müsaade ettiği iddia edilen sanığın eylemlerinin örgütsel saikle gerçekleştirildiğinin saptanamaması karşısında, kişisel özellikleri ve hükme esas alınan savunması ile olay ve olguların tarih, nitelik ve mahiyetleri nazara alındığında konumu itibariyle sempati boyutunu aşmayan eylemlerinin ayrıca silahlı terör örgütüne yardım kastıyla gerçekleştirildiği de değerlendirilemeyeceği cihetle, atılı suçtan beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde verilen mahkumiyet kararını bozmuştur.

Aynı şekilde 16.Ceza Dairesi 2015/3 Esas sayılı kararında da örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanığın, hükme esas alınan ikrarı ve HTS kayıt içeriğine göre sempati ve iltisak boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceğini vurgulamış mahkumiyet kararını bozmuştur.

Venedik komisyonu 12 Aralık 2016 tarihinde yayınlanan raporu da; hangi tarihin esas alınacağının mahkeme kararı ile belirlenmiş olmasını ve sadece objektif ve cezalandırılmaya dayanak olacak kayda değer bir ilişki olması gerektiğini benimsemiştir. Aksi halde bu konudaki muğlaklığın kişilerin adaletsiz bir şekilde ve geçmişteki hareketleri nedeniyle (suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesine aykırı olarak) cezalandırılmalarına yol açacağını belirtmiştir. AIHM yeterli kişisel gerekçelendirme olmadan, sadece yüzeysel / teğet bir ilişki nedeniyle ihracın hak ihlali olduğuna karar vermiştir. Ayrıca AYM tarafından 31.10.2019 tarihinde verilen kararla bir kimsenin örgütün propagandasını yapan internet sitelerine ve sosyal medya hesaplarına girmesinin ve buralarda paylaşılan bazı ses ya da video kayıtlarını izlemesinin, haber ve yorumları okumasının  örgütsel amaçla yapıldığını gösteren somut olguları ortaya koyamadığı sürece bunların suç işlendiğine dair kuvvetli belirti olarak kabul edilmesini mümkün görmemiştir.

Çok teşekkür ederim hocam belirttiğiniz hususları dikkate alarak ve kullanarak bir savunma hazırlayacağım. Sonumuz hayrola

[Joeu 969]

 

 Bir başka salakça bir karar daha kanımca. 

[Corono Günleri 0]

iyi günler erzurum bim hakkında bilgi olan var mı mahkemenin iade kararlarına karsı bakısı nedir nasıldır